Fas Meclisi alternatif ceza önerilerini görüşüyor

Fas: Temsilciler Meclisi Adalet ve Mevzuat Komisyonu’nun alternatif ceza önerilerini onaylamaya hazırlanıyor

Fas Temsilciler Meclisi (Şarku’l Avsat)
Fas Temsilciler Meclisi (Şarku’l Avsat)
TT

Fas Meclisi alternatif ceza önerilerini görüşüyor

Fas Temsilciler Meclisi (Şarku’l Avsat)
Fas Temsilciler Meclisi (Şarku’l Avsat)

Fas Temsilciler Meclisi Adalet ve Mevzuat Komisyonu’nun elektronik bileklikle izleme, kamu yararına çalışma ve hapis cezalarına alternatif diğer tedbirleri öngören alternatif cezalara ilişkin yasa tasarısını yarın onaylaması bekleniyor.

Alternatif ceza seçenekleri arasında "hapishane günlerinin satın alınmasını" da içeren bir değişikliği de yer alıyor.

Değişiklikte, ceza sistemlerinde bu ceza türünü benimseyen bazı ülkelerin suç politikası eğilimleri doğrultusunda, alternatif cezalara “günlük para cezasının da eklenmesinin” hedeflendiği belirtildi.

Değişiklik metnine göre, hapis cezasına alternatif olarak günlük para cezası, bazı kabahatlerle mücadelede etkinliğini gösteren bir yasal seçenek olarak modern bir kınama ve ceza mekanizması yer alıyor.

Ayrıca mahkemenin, uygulanacak hapis cezasına alternatif olarak günlük para cezası verebileceği de belirtiliyor. Günlük para cezası, hapis cezasının her günü için mahkemece belirlenen mali tutar olup, velileri veya temsilcilerinin mutabakatı halinde çocuklar da günlük para cezasına çarptırılabilir. Ancak mağdurun veya ailesinin uzlaşma veya feragat ettiğini veya hükümlünün suçtan kaynaklanan zararları tazmin ettiğini veya giderdiğini gösteren deliller sunulmadıkça günlük para cezasına hükmedilemez.

Değişiklik teklifinde, verilen hapis cezasının her günü için kefalet olarak günlük para cezasının miktarı 100 dirhem (10 dolar) ila 2.000 dirhem (200 dolar) arasında belirlendi. Mahkeme günlük para cezasının belirlenmesinde hükümlünün mali gücünü, mali yükünü, işlenen suçun ciddiyetini ve bundan doğan zararı dikkate alıyor. Hükümlü, idari ödeme kararının verildiği tarihten itibaren altı ayı geçmemek üzere kendisi için belirlenen tutarı ödemeyi taahhüt etmeli.

Kanun tasarısında öngörülen alternatif cezalar arasında kamu yararına çalışma, izleme amacıyla elektronik bilezik takma, bazı hakların kısıtlanması veya kontrol tedbiri uygulanması yer alıyor.

Alternatif ceza kanunu taslağında, günlerce hapis cezasına karşılık gelen mali para cezası da yer alıyor, ancak hükümet tarafından onaylanan metin, hükümet içinde tartışmaların çıkması üzerine silindi.

Çoğunluk ekiplerinin bu değişikliği sunması, özellikle eleştirenlerin bu cezanın suç işleyen zengin insanlara fayda sağlayacağına inanması nedeniyle hapishane günlerinin satın alınması konusundaki tartışmayı yeniden canlandırdı.



Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
TT

Hükümet, Suriye'nin kuzeyinde Kürt kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlemeyi planlıyor

 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)
 Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı şehrinde bir okulda kız öğrenciler (Şarku'l Avsat)

 

Suriye Eğitim Bakanlığı'ndan üst düzey bir eğitim kaynağı, Bakanlığın, ana gücü Kürtler olan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen kuzeydoğu Suriye bölgelerinde genel ve temel ortaöğretim sınavlarının düzenlenmesi için bir anlaşma duyurmak üzere olduğunu açıkladı. Bu anlaşma, bölgede yaşayan öğrencilere ve sakinlere final sınavlarına kendi bölgelerinde girme imkânı tanıyacak.

Bu kaynaklara göre, Kamışlı, Haseke, Rakka ve Deyrizor kırsalında dört sınav merkezinin açılacağı duyurulacak. Merkezlerin denetimini, Millî Eğitim Bakanlığı ile Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğusunda Kürt nüfusun yaşadığı bölgeleri yöneten "Özerk Yönetim"in Eğitim Kurumu yetkilileri birlikte yürütecek. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) da tarafsız gözlemci olarak katılacak.

Bu anlaşma, temel eğitim ve genel lise sınavlarına kayıtlı 25 binden fazla öğrenciyi kapsıyor. Bu öğrenciler, Haseke vilayetinden ve sadece bu vilayetin şehirlerinden geliyor. Ayrıca, Rakka vilayetinde ve Deyrizor vilayetinin kuzey ve doğu kırsalında, devlet okullarına devam eden binlerce öğrenci var. Geçen yılın sonunda Esed rejimin düşmesinden önce güvenlik bölgelerinde resmi müfredatla eğitim gördüler.

Öğrencilerin aileleri, sınavların düzenlenmesi için Şam ve Kamışlı arasında yürütülen görüşmelerin sonucunu sabırsızlıkla bekliyorlar, çünkü sınavların başlangıç tarihi önümüzdeki ayın başında.

Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları, Şam vilayetlerinde ve Suriye içinde çocuklarını kayıt ettirenlerin, sınavlar başlamadan önce, kayıtlarını bulundukları bölgelerdeki yeni merkezlere aktarabileceklerini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı, bölgedeki yaşam ve ekonomik koşulların kötüleşmesi, alandaki dalgalanmalar ve genel gelişmeler nedeniyle bugüne kadar kayıt yaptıramayanlar için kayıt süresini uzatacak ve kapıları yeniden açık tutacak.

Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)Rakka kentindeki bir sınav salonundan (Eğitim Bakanlığı'nın resmi sayfası)

Özerk Yönetim Eğitim Otoritesi Başkanı Halef el-Matar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, Şam yönetiminin kontrolündeki bölgelerde sınav düzenlenmesi konusunda Şam'dan resmi bir yanıt beklediklerini söyledi. Yetkililerin, "UNICEF ve Şam'daki hükümetin Eğitim Bakanlığı ile iletişim kurarak öğrencilerin haklarını güvence altına almak için yoğun çaba sarf ettiğini" vurguladı.

Bu eğitim yetkilisi, Şam Eğitim Bakanlığı'nın, yönetimin ilkokuldan ortaokula ve üniversiteye kadar olan eğitim kademelerini müfredata bağlamasının ardından, "Özerk Yönetim"in eğitim müfredatlarını ve mevcut okullarını tanımasını talep etti.

"Özerk Yönetim" yetkilileri, Şam hükümetinin, Kürtçe ve Süryanice öğrenmek isteyen öğrencilere, seçme özgürlüğünü velilere ve öğrencilere bırakarak, Kürtçe ve Süryanice dersleri tahsis etmesini ve "Özerk Yönetim" üniversitelerinin, yani Kamışlı'daki "Rojava", Rakka'daki "El-Şark" ve Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab ("Kobani") kentindeki üç üniversiteyi, devrik rejimden sonra İdlib ve Halep kentlerindeki diğer özel üniversitelerle aynı doğrultuda resmen tanımasını ve resmileştirilmesini talep ediyor.

Bu eğitim girişimleri, Genel İstihbarat Müdürü Hüseyin es-Seleme'nin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi ile Deyrizor kırsalındaki el-Ömer petrol sahasında, geçen mart ayında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile imzalanan anlaşmanın uygulanması amacıyla bu ayın 5'inde dördüncü müzakere oturumunu gerçekleştirmesinin ardından geldi. Anlaşma, SDG güçlerinin, ona bağlı sivil kurumların ve yerel yönetim meclislerinin Suriye devlet yapısına entegre edilmesini öngörüyor.

Suriye Eğitim Bakanı Muhammed Turko, geçen ay "Özerk Yönetim" yetkilileriyle eğitim konusuna ilişkin ön mutabakatlara varıldığını açıklamıştı.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Suriye'deki savaş ve çatışmaların eğitim üzerindeki etkisine ilişkin bir raporunda uyarıda bulunduğunu belirtmekte fayda var. Raporda, çatışmalar ve savaşların eğitim altyapısını tahrip etmesi sonucu binlerce çocuğun eğitiminde ciddi aksamalarla karşı karşıya kaldığı belirtildi. Raporda ayrıca, iktidardaki otoritelerin Suriye'deki öğrencilerin eğitim geleceğini kurtarmak için acil ve hızlı önlemler almaması halinde, örgütün “nesiller boyu sürecek bir felaket” olarak nitelendirdiği durumun ortaya çıkabileceği belirtildi.