Lübnan İç Güvenlik Güçleri’nde personel krizi

Lübnan İç Güvenlik Güçleri, personelinin azalması, emeklilik ve firar nedeniyle bir krizle karşı karşıya. Hizmet dışı olanların geri dönmesini talep eden muhtıra Lübnan İç Güvenlik Güçleri Genel Müdürü Tümgeneral İmad Osman tarafından iptal edildi.

Lübnan çevik kuvvet polisi ekibi (Lübnan İç Güvenlik Güçleri web sitesi)
Lübnan çevik kuvvet polisi ekibi (Lübnan İç Güvenlik Güçleri web sitesi)
TT

Lübnan İç Güvenlik Güçleri’nde personel krizi

Lübnan çevik kuvvet polisi ekibi (Lübnan İç Güvenlik Güçleri web sitesi)
Lübnan çevik kuvvet polisi ekibi (Lübnan İç Güvenlik Güçleri web sitesi)

Lübnan İç Güvenlik Güçleri, ülkeyi tehdit eden güvenlik riskleriyle yüzleşmekten başlayarak suçla mücadeleye, ekonomik ve mali krizin büyüklüğüne dayanmaya kadar büyük zorluklarla karşı karşıya. Maaşlarının düşüklüğü ve tıbbi bakım, hastaneye yatış, çocuklarına yönelik eğitim bursu gibi temel kazanımlardan mahrum kalmaları sonucunda çok sayıda subay, astsubay ve memur kendilerini Lübnan İç Güvenlik Güçleri’nden kurtaracak alternatif seçenekler aramak zorunda kalıyor.

Mali çöküşün bir sonucu olarak acı çeken tüm Lübnan devlet kurumları gibi, yüzlerce güvenlik gücü mensubu da Lübnan'da veya yurtdışında geçim kaynağı arayışı içinde mesleklerini bırakmak zorunda kaldı. Lübnan İç Güvenlik Güçleri’nin Jandarma Birlik Komutan Vekili Tuğgeneral Rebi Mucaas, personel kaybını azaltmak amacıyla yayınladığı telgrafta, birliklerde görev yapan subayların, birliklerinden firar eden askerlerle iletişim kurmalarını ve onları tekrar görevlerine katılmaya çağırmalarını istedi.

Güvenlik teşkilatında kafa karışıklığına neden olan bu telgraf, uzmanlar tarafından “kurumun tüm mensuplarını kuşattığını, onların durumlarını anladığını ve görevlerine dönmeye ikna etmeye çalıştığını ifade eden bir mesaj” olarak algılandı. Ancak “yürürlükteki yasalara uymadığı” gerekçesiyle uygulanamadı.

Lübnan İç Güvenlik Güçleri’nin personel sayısı, sıradan memurlardan üst düzey subaylara kadar değişmekle beraber toplam 26 bindir. 2019 yılındaki kriz öncesinde üst düzey subayların maaşları 1,5 milyon Lübnan lirasından (bin dolar) başlayıp 9 milyon Lübnan lirasına (6 bin dolar) ulaşmıştı. Krizin ardından, mali yardım ve maaşlara yapılan üç kat artış ışığında, maaşlar en düşük 120 dolar, üst kademelerde ise en yüksek 800 dolar arasında değişiyordu.

Bir güvenlik kaynağı tarafından yapılan açıklamada “Tuğgeneral Mucaas'ın Lübnan İç Güvenlik Güçleri Genel Müdürü Tümgeneral İmad Osman'ın talebi üzerine telgrafı geri çektiği” ifadeleri yer aldı. Şarku’l Avsat’a yapılan açıklamada “bu muhtıranın uygulanmasının yasal değişiklik gerektirdiği, özellikle de firar eden Lübnan İç Güvenlik Güçleri mensuplarının şu anda askeri yargıya sevk edildiği bilgisi yer aldı. Ayrıca kaçanların yargılamaya tabi oldukları, dolayısıyla firar krizinin disiplin prosedürleriyle ele alınamayacağı” ifadelerine yer verildi.

(foto altı) Bir eğitim enstitüsündeki Lübnanlı kadın polisler (Lübnan İç Güvenlik Güçleri web sitesi)
Bir eğitim enstitüsündeki Lübnanlı kadın polisler (Lübnan İç Güvenlik Güçleri web sitesi)

Mucaas’ın telgrafı, güvenlik teşkilatındaki birim liderlerini de şaşırttı. Ayrıca Mucaas, telgrafı askeri birimlere göndermeden önce Osman'a bu konuda danışmadı. Güvenlik ve strateji uzmanı Tuğgeneral Naci Melaib, “Lübnan İç Güvenlik Güçleri, Genel Müdür Tümgeneral İmad Osman'ın liderliğinde yönetilen birimlerden oluşuyor. Mucaas’ın tek başına böyle bir karar vermesi uygun değil” dedi.

Melaib, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “firar suçunun askeri yargı önünde disiplin cezası ve kovuşturmayla sonuçlandığını” söyledi. Melaib, “Askeri yargıdaki yargılama sırasında firarinin kuruma zarar verecek eylemlerde bulunmadığının kanıtlanması ve bir aydan az hapis cezasına çarptırılması halinde, daha sonra askeri rütbesinin düşürülmesi gibi disiplin cezalarına tabi tutulabilir ve ardından askere geri gönderilebilir” ifadelerini kullandı.

Malaib, “İşinden istifa eden ve firar etmeden görevden ayrılan bir memurun görevden alınacağını belirten bir yasa var. Eğer beş yılı geçmeyecek bir süre içerisinde geri dönmek isterse yönetim bunu kabul edip onu görevine iade edebilir. Ancak bu prosedürler dışında firar edenlerin işlerine geri dönme ihtimali yoktur” dedi.

(foto altı) Bir eğitim enstitüsünde iki Lübnanlı polis memuru (Lübnan İç Güvenlik Güçleri web sitesi)
Bir eğitim enstitüsünde iki Lübnanlı polis memuru (Lübnan İç Güvenlik Güçleri web sitesi)

Lübnan devletinin dört yıl önce aldığı personel, astsubay ve subay alımını durdurma kararına karşılık her yıl yüzlerce kişinin yasal yaşını doldurduktan sonra emekliliğe sevk edildiği İç Güvenlik Güçleri kurumu, firar olgusunun kurumun krizini derinleştirdiği bir dönemde insan kaynakları açısından büyük bir kayıp yaşıyor. Lübnan İç Güvenlik Güçleri liderliği, hizmetten ayrılanları kayıtlarından çıkarma kararı almadı. Bilgi sahibi kaynaklar bu durumu dikkat çekici bir durum olarak değerlendirirken aynı zamanda “kurumun daha fazla üyesini kaybetmemesi için güncel olarak çalışmaya devam edenleri firara teşvik etmemekle” gerekçelendirdi.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Lübnan İç Güvenlik Güçleri liderliği, özellikle krizin sonsuza kadar sürmeyeceği için her zaman memurlara, astsubaylara ve subaylara, kendileri ve ülke için azim ve fedakârlık yapmalarını tavsiye ediyor. Kahramanlığın, kriz anında kaçanların değil, ülkesini ve halkını savunmak için kurumda kalanların işi olduğunu söylüyorlar. Krizin başlangıcından bu yana görevden ayrılanların toplam sayısı 700'ü aştı. Ancak yaklaşık 200 kişi gönüllü olarak geri döndü ve yalnızca davranışsal cezalarla karşılaştı” ifadelerini kullandı.

Aynı kaynaklar, “son üç yılda çok az sayıda güvenlik görevlisinin görevden ayrıldığını, bir kısmının istifasını sunarak Komuta Konseyi'nin onayını aldığını, ardından da görevden uzaklaştırılmalarına ilişkin kararnameler çıkarıldığını” söyledi. Kaynaklar, istifaları kabul edilen memurların çoğunluğunun uzman kişiler yani doktorlar, mühendisler, teknoloji ve bilgi teknolojisi uzmanları olduğu, dolayısıyla bunların görevden alınmamasının onların hırslarını baltalama nedeni olmayacağına dikkat çekti.



Gazze savaşı: 7 binden fazla İsrail katliamı… bin 400 aile kayıtlardan silindi

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
TT

Gazze savaşı: 7 binden fazla İsrail katliamı… bin 400 aile kayıtlardan silindi

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir çocuk, Aksa Şehitleri Hastanesi'nde tedavi görüyor (EPA)

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, ‘işgal güçlerinin 7 Ekim 2023'ten bu ayın başına kadar Gazze Şeridi'ndeki Filistinli ailelere yönelik 7 bin 160 katliam gerçekleştirdiğini’ duyurdu.

Bakanlığın resmi Facebook hesabından yapılan paylaşımda, “İşgal güçleri aynı dönemde 5 bin 444 aile ferdinden oluşan yaklaşık bin 410 aileyi nüfus kayıtlarından tamamen sildi. Sadece bir kişinin hayatta kaldığı ailelerin sayısı 3 bin 463 iken bu ailelerdeki toplam vefat sayısı ise 7 bin 934” denildi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, ‘İsrail katliamlarına maruz kalan ve birden fazla kişinin hayatta kaldığı ailelerin sayısı yaklaşık 2 bin 287. Bu ailelerin vefat eden fertlerinin sayısı ise 9 bin 577.’

Sağlık Bakanlığı, İsrail'in son 24 saat içinde Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 14 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 108 kişinin yaralandığını ve savaşta ölenlerin sayısının 44 bin 249 kişiye yükseldiğini açıkladı.

Bakanlık, savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana toplam yaralı sayısının 104 bin 746 kişiye yükseldiğini kaydetti.