Mısırlı kadınların, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rekabet şansı nedir?

Mısır’da tek olası kadın aday Cemile İsmail vekaletnameler savaşını ‘en önemli ve tehlikeli’ aşama olarak nitelendirdi.

Olası aday Cemile İsmail, vekaletnameleri almak için Kahire'deki emlak kayıt ofislerinden birinin önünde (Cemile’nin X hesabı)
Olası aday Cemile İsmail, vekaletnameleri almak için Kahire'deki emlak kayıt ofislerinden birinin önünde (Cemile’nin X hesabı)
TT

Mısırlı kadınların, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rekabet şansı nedir?

Olası aday Cemile İsmail, vekaletnameleri almak için Kahire'deki emlak kayıt ofislerinden birinin önünde (Cemile’nin X hesabı)
Olası aday Cemile İsmail, vekaletnameleri almak için Kahire'deki emlak kayıt ofislerinden birinin önünde (Cemile’nin X hesabı)

Mısırlı kadınların yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başarılı olma şansı, Mısırlı bir kadının yaklaşan seçimlerde aday olmak için vekaletname toplamasının ardından birçok sorunun konusu haline geldi. Mısırlı kadınlar, yasama kurumu ve Mısır hükümeti içerisinde benzeri görülmemiş bir varlığa sahip.

Anayasa Partisi’nin Genel Başkanı Cemile İsmail, potansiyel adayın Temsilciler Meclisi’nin (parlamento) 20 üyesinin tavsiyesini kazanamaması ortasında, Mısır Anayasası’nın cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmak isteyen herkese yönelik belirlediği şartları yerine getirmek amacıyla 25 bin vekaletname toplamaya çalışıyor. Söz konusu adayın, liderliğini yaptığı partinin parlamentoda temsili yok ve parlamentoya katılan partilerin hiçbiri Cemile’ye destek açıklamadı.

Önceki Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinin son aşamalarında kadınların katılımı yoktu. Potansiyel adayların hiçbiri, yasal şartları karşılayamamıştı. 2011'den sonraki ilk cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 2012’de yapılan başkanlık yarışına hiçbir kadın girememiş, yarış 13 erkek adayla sınırlı kalmıştı. Aday, gazeteci Bothaina Kamel de yasal gerekliliklerin gerektirdiği 30 bin vekaletname toplayamamıştı. Aynı şekilde kendisi, o dönemde etkili dini hareketlerin, kadınların seçimlere katılmasını açıkça reddettiklerini belirten kampanyalarına da maruz kalmıştı. Öyle ki o dönemde aşırılıkçı liderler, kadınların parlamento veya cumhurbaşkanlığı pozisyonlarına adaylığının şeriata aykırı olduğunu belirten bir fetva yayınlamıştı.

Aynı şekilde Müslüman Kardeşler’in (İhvan) Rehberlik Bürosu, cumhurbaşkanlığı için bir kadını veya bir Kıpti’yi aday göstermeme kararı almıştı.

Kadınlar, 2012 yılında Mısır parlamentosundaki (sonradan feshedildi) 498 sandalyeden yalnızca 8’ini kazandı. Atanmış 3 kadın milletvekiline ek olarak 4’ü İhvan’ın siyasi kolu Özgürlük ve Adalet Partisi’ne mensuptu. O dönemde kadınların parlamentodaki temsili, yüzde 12’den yüzde 2’ye düştü ve eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek döneminde kadınlara ayrılan 64 sandalyelik kota iptal edildi. Ayrıca 2014 yılında gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de kadınların aday olma girişimlerine yer verilmedi.

Ulusal Kriminal ve Sosyal Araştırma Merkezi’nden Sosyolog Prof. Dr. Menal Umran, eril sosyal kültürün kadınların siyasi liderlik pozisyonlarına aday olmasının önündeki en belirgin engel olduğuna dikkati çekti. Şarku’l Avsat’a konuşan Umran, “Yasal şartlar, kadın ve erkek arasında ayrım yapmıyor. Ancak kültürel normlar ve kadınlara yönelik toplumsal görüşler, en büyük engel olmaya devam ediyor” dedi.

Umran, genel olarak toplumun kadınların seçimlere katılmasına yönelik kabulünün hala sınırlı olduğunu söylerken, Mısır’da kadınların parlamento seçimlerindeki başarısı genellikle partilerin onlara verdiği destekten ya da kadın adaylara kota koyan yasadan kaynaklandığını ifade etti. Dr. Menal Umran, “Kadın adaylar bireysel koltuklar için yarışırken oldukça zorlanıyor” dedi.

Mısır parlamentosunda kadınların temsili son yıllarda gözle görülür bir artışa tanık oldu. 2013’te sadece yüzde 2 civarında olan kotaları, 2018’de yüzde 15’e yükseldi. Bu oran, kadınların ilk kez 1957’de seçimlere katılmasına izin verilmesinden bu yana Mısır parlamentosunda şimdiye kadarki en yüksek kadın temsilini temsil ediyor. 2019’da onaylanan anayasa değişikliklerinden önce Mısırlı kadınlara parlamentonun en az yüzde 25’i veriliyordu. Mevcut Mısır hükümetinde kadınlar beş bakanlık makamına sahip. 2018 hükümetinde ise en fazla sayıda kadın bakan (8 kadın bakan) bulunuyordu.

Öte yandan Ayn Şems Üniversitesi’nde Siyaset Sosyolojisi Bölümü’nden Prof. Dr. Samiye es-Saati, bir kadının başkanlık seçimlerine katılma girişimini ‘yarışmanın son aşamalarına ulaşma şansı çok sınırlı olsa bile iyi bir adım’ olarak görüyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Saati, “Mısırlı kadınların yüzyıllar boyunca ulusal rolü, başkanlık seçimleri gibi büyük seçim yarışlarına katılma yeteneklerine yansımadı” dedi.

Potansiyel cumhurbaşkanı adayı Cemile İsmail, vekaletnameler savaşının, en önemli ve tehlikeli savaş olduğunu söylerken, “Çünkü geniş popüler kesimlerin katılımıyla oluyor” dedi. İsmail, X platformundaki (eski adıyla Twitter) hesabı aracılığıyla seçimlere katılma kararının önemli bir kısmının, Mısır toplumunun tüm kesimlerindeki popüler kesimlerle ilişkileri yeniden tesis etme amacı taşıdığını söyledi. Cemile İsmail ayrıca, katılımının demokrasi ve değişimin önemli bir işareti olduğunu dile getirdi.

Çok sayıda kadın örgütü, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin üçüncü başkanlık dönemine adaylığını desteklediklerini açıkladı. Bunlar arasında, geçen ay Sisi’nin adaylığını desteklemek için ‘Kadınlar Vatandır’ başlıklı bir kampanya başlatmaya karar veren Mısırlı Kadınlar Genel Derneği de var. Örgüt, Sisi’nin Mısırlı kadınlara adil davrandığını ve onlara birçok özgürlük vererek onları haklar ve görevler açısından erkeklerle eşit hale getirdiğini belirtti.



Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş insanları ve yardım dağıtım merkezinin yakınlarını hedef alan İsrail saldırısında 34 kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir eve düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (DPA)
İsrail'in Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir eve düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (DPA)
TT

Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş insanları ve yardım dağıtım merkezinin yakınlarını hedef alan İsrail saldırısında 34 kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir eve düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (DPA)
İsrail'in Gazze'nin Şeyh Rıdvan mahallesindeki bir eve düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (DPA)

Filistin medyası, İsrail'in bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 34 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Enformasyon Merkezi'nden aktardığına göre, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın batısında bir yardım dağıtım merkezi yakınlarında işgal ordusu tarafından 5 vatandaş şehit edildi ve çok sayıda kişi de yaralandı.

Merkez, ‘İsrail savaş uçaklarının Han Yunus şehrinin batısında yerlerinden edilmiş insanların barındığı bir çadırı bombalaması sonucu yerlerinden edilmiş 5 Filistinlinin şehit olduğunu ve 10 kişinin de yaralandığını’ belirtti.

Merkeze göre, İsrail topçu bombardımanı Han Yunus kentindeki el-Emel mahallesinin doğu bölgelerini hedef alırken, bir insansız hava aracı (İHA) da kentin batısındaki Kızılay noktasının arkasında yerlerinden edilmiş insanların barındığı bir çadırı bombaladı.

İsrail savaş uçakları Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın kuzeybatı bölgelerine saldırı düzenlerken, Han Yunus'un bir caddesini bombaladı ve şehir merkezine de şiddetli bir saldırı düzenledi.

Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Nasır Tıp Kompleksi'nin hizmet dışı bırakılması halinde, sonuçları öngörülemeyen insani bir felakete neden olacağı uyarısında bulundu.

Bakanlık tarafından bugün Facebook hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Hastaneleri çevreleyen yerleşim alanlarına yönelik doğrudan tehditler, işgalin sağlık sistemine karşı sistematik planının bir parçası olarak aldığı açık önlemlerdir. Nasır Tıp Kompleksi, Avrupa Hastanesi'nin hizmet dışı kalmasının ardından Han Yunus vilayetindeki tek hastane konumunda. Tahliye bölgesinde olduğu için el-Emel Hastanesi'ne ulaşmak zor” denildi.

Bakanlık, Gazze Şeridi'nin güneyindeki sağlık sisteminin tamamen çökmesi olasılığı konusunda uyarıda bulunarak, ilgili taraflara sağlık kurumlarını korumak için müdahale etmeleri ve işgalcileri acil tıbbi bakım sağlamak için gerekli ilaç ve ihtiyaç malzemelerinin bölgeye sokulmasına mecbur bırakmaları çağrısını yineledi.