Ürdün, Mescid-i Aksa'ya yönelik baskın ve saldırılar nedeniyle İsrail'e protesto notası verdi

Ürdün'ün, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki baskın ve saldırılara tepki olarak İsrail'e protesto notası verdiği bildirildi

27 Eylül 2023'te Kudüs'ün Eski Şehri'ndeki Mescid-i Aksa kompleksindeki Kubbet-üs-Sahra (AFP)
27 Eylül 2023'te Kudüs'ün Eski Şehri'ndeki Mescid-i Aksa kompleksindeki Kubbet-üs-Sahra (AFP)
TT

Ürdün, Mescid-i Aksa'ya yönelik baskın ve saldırılar nedeniyle İsrail'e protesto notası verdi

27 Eylül 2023'te Kudüs'ün Eski Şehri'ndeki Mescid-i Aksa kompleksindeki Kubbet-üs-Sahra (AFP)
27 Eylül 2023'te Kudüs'ün Eski Şehri'ndeki Mescid-i Aksa kompleksindeki Kubbet-üs-Sahra (AFP)

Ürdün Büyükelçiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada, Dışişleri Bakanlığının Amman'daki İsrail Büyükelçiliğine resmi bir protesto notası gönderdiği belirtildi.

Protesto notasının, aşırılık yanlıları, fanatik yerleşimciler ve İsrail Meclisi üyelerinin İsrail polisinin korumasında, Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına tepki olarak verildiği kaydedildi.

İsrail'in Doğu Kudüs'te işgalci güç olarak bulunduğu hatırlatılan açıklamada, İsrail'in Doğu Kudüs şehri ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere şehirdeki tüm kutsal mekanlarla ilgili olarak uluslararası hukuka, özellikle de uluslararası insani hukuka dayanan yükümlülüklerini yerine getirmesinin gerekliliği vurgulandı.

Açıklamada ayrıca, İsrail'in kışkırtıcı eylemleri durdurması ve Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin otoritesine saygı göstermesi gerektiği hatırlatıldı.

Fanatik Yahudi yerleşimciler "Sukot (Çardaklar) Bayramı" bahanesiyle işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya baskınlarını sürdürüyor.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde sabah namazının ardından varlığını artıran İsrail polisi, demir bariyerler ile kontrol noktaları oluşturarak Filistinlilerin Mescid-i Aksa'ya girişine izin vermemişti.

İsrail'de hahambaşılığı Mescid-i Aksa baskınlarına izin vermiyor

İsrail'deki Hahambaşılığı fetvaları doğrultusunda, Yahudilerin çoğu Mescid-i Aksa'ya baskın eylemlerinden uzak duruyor.

Ancak radikal Yahudi bazı gruplar, Mescid-i Aksa'nın yerine "Heykel Dağı" (Tapınak Dağı) inşa etme çağrıları eşliğinde İsraillileri Aksa'da dini ritüeller yapma gerekçesiyle baskınlara teşvik ediyor.

Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik örgütlerin girişimleriyle 2003'ten bu yana polis eşliğinde Mescid-i Aksa'ya giriyor.

Mescid-i Aksa'yı 1994'ten beri himayesinde tutan Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, fanatik Yahudilerin kutsal mekana girmesini baskın diye niteliyor.



Hizbullah yavaş yavaş savaşa yeni silahlar katıyor

Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
TT

Hizbullah yavaş yavaş savaşa yeni silahlar katıyor

Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)
Güney Lübnan'daki askeri tatbikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku'l Avsat Arşivi)

Hizbullah, İsrail'le yıllardır süren ve bir ay önce tüm Lübnan'ı kapsayacak şekilde genişleyerek yoğunlaşan savaş sahasına silahlarını birer birer sokuyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz günlerde “(Hizbullah'ın) Güney Litani bölgesinde yüzlerce tünel ve sığınak kazdığını ve İsrail güçlerinin burada bir miktar modern Rus silahı bulduğunu” açıkladı.

Bu açıklama, ABD'de yayınlanan Washington Post gazetesinin İsrailli yetkililere dayandırdığı, İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılar sırasında, Rus ve Çin yapımı tanksavar silahlarının bulunduğu haberinden saatler sonra geldi.

Askeri uzmanlar Hizbullah'ın silahlarını, özellikle de füzelerini kullanma konusundaki isteksizliğini birden fazla faktöre bağlıyor: Bunlardan ilki, İsrail'in iletişim araçlarını bombalayarak ve genel sekreterine suikast düzenleyerek Lübnan'ın tüm bölgelerine, özellikle de Hizbullah'ın etkisi ve kontrolü altındaki bölgelere karşı yürüttüğü yoğun hava savaşında kullandığı sürpriz unsurudur. İkincisi, İsrail'in silah depolarının büyük bir kısmını imha etmesinin yanı sıra, zamanında oraya ulaşamaması ve bu durumun Hizbullah'ta, Tel Aviv'in kendisine giden tüm ikmalleri kesme niyeti göz önüne alındığında, savaşın uzun olacağı ve tüm füzelerin aynı anda kullanılmasının uygun olmayacağı kanaatine yol açmasıdır.

Tanksavar silahları

Askeri ve stratejik Uzman Tuğgeneral Hasan Jouni, "Netanyahu'nun bahsettiği modern Rus silahlarını ve söylediklerinin doğruluğunu belirlemenin mümkün olmadığını, özellikle de Hizbullah'ın kullanmadan önce benzer bir silahı ortaya çıkarmayacağı" görüşünde. Rusya ve Çin'de geliştirilen tanklar için hafif silahların modern olup olmaması fark etmediğinden büyük bir önem taşımıyor. Uzun menzilli füzeler Hizbullah’ın elinde ama İsrail'in girdiği bölgede değil.”

Sürpriz oyun

Jouni, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada "Hizbullah'ın sürprizler oyununda, silahların ve bunların kullanımının kademeli olarak tespit edilmesinde ustalaştığına" inanıyor ve şuna dikkat çekiyor: "Son zamanlarda Golani üssünü vuran ve çok sayıda ölüme yol açan saldırı İsrail askerleri arasında meydana gelen yaralanmalar, hedefleme doğruluğu, zamanlama ve etki açısından öncekilerden farklıydı. Bu nedenle Hizbullah'ın kullanmaya başladıkları modern insansız hava araçları neslindendir.”

“Füzelere gelince, Hizbullah, savaşın uzun olduğunu bildiği için bunları kademeli olarak kullanıyor ve son zamanlarda 100 kilometre menzilli ve 100 kilogram patlayıcı başlık taşıyan Nasr 1 füzesini kullandı ve daha uzağa giden, varlığın tüm noktalarına ulaşan füzelere sahip” dedi.

Couni, "Dengeyi değiştiren silahlardan söz edemeyiz, bunun yerine grubun, iki ülkedeki eşitsiz nüfuza bakılmaksızın, Lübnan'da kaybedilen güvenlik ile İsrail'de kaybedilen güvenlik arasındaki denklemi istikrara kavuşturma çabasından söz edebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

Füzelerin kademeli kullanımı

Gazze'de savaşın başladığı Ekim 2023'ten bu yana Hizbullah'ın İsrail'e ateşlediği füzeler arasında, patlayıcı yükü 300 ile 500 kilogram arasında değişen "Katyuşa" ve "Burkan" füzeleri yer alıyordu.

Hizbullah, geçen Eylül ayı sonuna kadar balistik füzelerini Tel Aviv'deki Mossad karargâhını bombalamak için kullanmadı; bunun sorumlusunun "çağrı cihazları ve radyo cihazlarının katliamına ilave olarak liderlerinin suikastı olduğunu" belirtti.

İsrail Ordu Radyosu geçtiğimiz günlerde Hizbullah'ın balistik füze kullanımını yoğunlaştırmaya başladığını ve son zamanlarda Rusya'da üretilen taşınabilir tanksavar füzeleri "Kornet" ile "Fadi 1" ve "Fadi 2" füzelerini birden fazla kez kullandığını belirtti. Bunlar, "noktasız alan bombalamasında" kullanılan taktiksel "yerden yüzeye" füzelerdir.

Ayrıca İsrail insansız hava araçlarını düşürmek için İran yapımı uçaksavar karadan havaya füzelere de başvurdu.

Hizbullah, en az iki olayda İsrail savaş uçaklarına karşı yaklaşık 90.000 feet yükseklikteki hedeflere ulaşabilen radar güdümlü füze kullandı ve onları geri çekilmeye zorladı.

Füze cephaneliği

İsrail'deki araştırma merkezlerine göre Hizbullah 150.000 ila 200.000 arasında normal balistik ve güdümlü olmayan füzeye sahiptir; bunlar 150 kilometreye kadar menzile sahip kısa, orta ve uzun menzilli füzelerdir. Ayrıca 10,000 hassas balistik füzeye ve İsraillilerin 75 olarak tahmin ettiği Yakhont karadan denize hassas füzeleri bulunmaktadır. Husiler tarafından kullanılanlar gibi sürat teknelerine sahiptir. Sayıları muhtemelen on binleri bulan çok sayıda insansız hava aracına sahip olduğunu da unutmamak gerekir.

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) tahminlerine göre Hizbullah'ın elinde yaklaşık 150.000 roket ve füze bulunuyor.