Lübnan İçişleri Bakanı: Suriyeli mülteciler ülkenin kimliği ve geleceğine büyük zarar veriyor

Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi (AP)
Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi (AP)
TT

Lübnan İçişleri Bakanı: Suriyeli mülteciler ülkenin kimliği ve geleceğine büyük zarar veriyor

Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi (AP)
Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi (AP)

Lübnan hükümetinin son zamanlarda attığı adımlar ve siyasi pozisyonu, Suriyeli mülteci sorunuyla yüzleşmek için bir seferberliği yansıtıyor.

Uluslararası toplum, Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesinin henüz güvenli olmadığına inanırken, Lübnan’daki siyasi partilerin iç baskısıyla, Suriyelilerin ülkelerine geri gönderilmesine yönelik çalışmaların başlatılması talep ediliyor.

Lübnan ordusu, Suriyelilerin ülkeye yasa dışı girişini önlemek amacıyla sınırda sıkı güvenlik önlemleri aldı.

Resmi kurumlar, İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi’nin açıkladığı pratik adımlara başladı.

Sanayi Bakanlığı da, yasal belgeleri ve çalışma izni tolmayan Suriyeli işçilerin çalıştırılmaması yönünde uyardı.

Mevlevi, vali ve belediye başkanlarıyla yaptığı toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, “Lübnan’daki Suriyeliler tarafından çok sayıda çeşitli ve büyük suç işleniyor, bu oran yüzde 30’u aşıyor” dedi.

Mevlevi, “Bunlar arasında soygun, yankesicilik, araba hırsızlığı, adam kaçırma, cinayet, uyuşturucu, silahlı saldırı, insan kaçakçılığı, sahte para, cinsel taciz, fuhuş ve insan kaçakçılığı suçları bulunuyor” ifadelerini kullandı.

zxscd
Lübnan'ın Bekaa bölgesindeki Suriyeli mültecilerin kaldığı kamplarından bir kare (AP)

Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin ‘ülkenin şekline, kimliğine ve geleceğine büyük zararlar verdiğini’ söyleyen Mevlevi, ülkenin demografik yapısını bozan bu soruna karşı koymak için İçişleri Bakanlığı’nda bir çalışma grubu bulunduğunu duyurdu.

Mevlevi açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü;

Lübnan’da kaçak Suriyeli varlığını görmezden gelmeye yönelik hiçbir yardımı kabul etmeyeceğiz, para karşılığında ülkemizin işgal edilmesini ve demografik yapısının değiştirilmesini de kabul etmeyeceğiz. Lübnan satılık değil.

İçişleri Bakanı, noterlerden ‘yasal belgeleri olmayan Suriyeliler için sözleşme düzenlememelerini isteyerek, yasaların Lübnanlılar için geçerli olduğu gibi Suriyeliler için de geçerli olacağını söyledi.

Bakan, konutlardaki Suriyeli sayısının sınırlandırılması ve birden fazla ailenin barınmasına izin verilmemesi gibi belediyeler tarafından alınacak tedbirlerden bahsederek, “Suriyelilerin ülkede gelişigüzel varlığına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

Mevlevi, Lübnan’ın talebinin ‘Suriyeli mültecilerin varlığını düzenlemek değil, bu varlığı sınırlamak olduğunu’ da sözlerine ekledi.

Lübnan Kuvvetleri Partisi Milletvekili Ghayath Yazbek ise, ‘yeni Suriye işgalini pazarlamaya yönelik bir misyon haline geldiği’ gerekçesiyle, Beyrut’taki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ofisinin kapatılmasını talep eden parlamento dilekçesini imzalama niyetini açıkladı.

Suriyelilerin Lübnan’a yasa dışı girişini engellemeye yönelik adımlar devam ederken, İç Güvenlik Güçleri, mafyaların Suriyelileri sömürdüğü ve Avrupa’ya seyahat etmelerini garanti ederek, onlara yalan söyledikleri konusunda uyardı.

İç Güvenlik Güçleri tarafından yapılan açıklamada, “Lübnan topraklarında yaşayan Suriyeliler, sosyal medya sitelerindeki sahte hesaplar aracılığıyla, Lübnan sınırlarının dışına çıkarılarak kaçak yollarla veya para karşılığı vize alarak Lübnan’dan Avrupa ülkelerine seyahatlerini güvence altına alabileceklerine inandırılan çeteler tarafından kaçırılıyor” denildi.

Kaçırılanların Lübnan sınırlarının dışına nakledildiği bildirilen açıklamada ayrıca, “Suriye topraklarında sınırlara yakın evlerde alıkonuluyorlar. Acımasızca işkence görüyorlar, işkenceler kaydediliyor. Kaçırılan kişinin ailesine baskı yapmak ve serbest bırakılması karşılığında fidye ödemesi için fotoğraf ve videolar gönderiliyor” ifadelerine yer verildi.

İç Güvenlik Güçleri, daha önce çeşitli tarihlerde, bu tür eylemleri gerçekleştiren ve son zamanlarda yeniden ortaya çıkan çete üyelerinin gözaltına alındığını açıklamıştı.



Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar: Filistinli gruplar İsrailli esirlerle ilgili planı değerlendiriyor

Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)
Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)
TT

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklar: Filistinli gruplar İsrailli esirlerle ilgili planı değerlendiriyor

Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)
Pazar günü Gazze Şehrinde çadırlarda yerinden edilmiş insanlar (Reuters)

Şarku'l Avsat'a konuşan kaynaklara göre, Gazze'ye yönelik bombardıman ve kuşatma artarken İsrail'in şehri ve mahalleleri kontrol altına alma çabalarını hızlandırdığı bir dönemde, Filistinli silahlı gruplar, şehrin işgalini önlemek için İsrail'e baskı yapmalarını sağlayacak ellerindeki esirlerle ilgili bir plan üzerinde çalışıyor.

Çeşitli silahlı gruplardan kaynakların Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre plan, Gazze'de geniş çaplı bir askeri operasyon başlatılmasına rağmen İsrailli esirlerin Gazze'den çıkaralıması ya da Gazze'de tutulması meselesi etrafında şekilleniyor.

Kaynaklar, bu adımın henüz çalışma aşamasında olduğunu ve henüz kararlaştırılmadığını, amacın İsrail üzerinde baskı oluşturmak ve yaşayan bazı rehinelerin hayatlarının kaderini Gazze Şeridi'ni işgal etmeyi amaçlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin kararlarına bağlamak olduğunu belirtti.

Kaynaklar Bu önerinin günlerdir Gazze Şeridi içinde ve dışındaki üst düzey gruplar tarafından incelendiğine dikkat çekti.

Mevcut savaşın başlangıcından bu yana alınan kararın, esirlerin hayatlarının mümkün olduğunca korunması, Filistinli esirlerle takas edilmesi ve savaşın durdurulması için bir anlaşmaya varılması gerektiğine işaret eden kaynaklar, bunun herkes için bağlayıcı olduğunu, ancak mevcut değişiklikler ışığında, Filistinlilerin hayatlarının ve mallarının bu rehinelerin hayatlarına bağlı olduğuna dair açık bir mesaj göndermek için yeni bir karar alınabileceğini vurguladı.

yuı
Filistinliler İsrail'in Pazar günü Gazze'ye düzenlediği saldırıda ölenlerin cesetlerini taşıyor (DPA)

Kaynaklardan biri Şarku'l Avsat'a şu değerlendirmelerde bulundu: “İsrail'in küstahlığı ve sivilere karşı işlenen suçların durdurulması ve evlerinin sistematik olarak yıkılması karşısında, Filistinlilerin kanının yerde kalmayacağını teyit etmek için olağanüstü kararlar almaktan başka seçenek kalmadı ve bunun bedeli sadece şehre girecek askerlerin canından değil, halkımızın kanından daha önemli olmadığına inandığımız İsrailli fidyecilerin canından da yüksek olmalı. İsrail'in halkımıza karşı işlediği bu suçların devam etmesi ve Gazze Şehri ve kuzeyini kontrol etmek ve geleceklerine yeni bir gerçeklik dayatmak için onları yeniden yaşadıkları yerlerden sürmeye zorlama girişimi karşısında boş duramayız.”

“En zor koşullarda bile”

İsmini vermek istemeyen silahlı gruplara yakın bir  kaynak da şunları söyledi: “Netanyahu ve bakanlarının kendilerini kaçıranların hayatlarını önemsemediklerine inanıyoruz ancak vatandaşlarımızın hayatlarının feda edilmesini ya da bedelinin sadece onlara ödetilmesini de kabul edemeyiz.”

Kaynaklar, mahkumların bir kısmının nakledilmesi ya da Gazze'de tutulması yönünde bir karar alınması halinde bunun, güvenliklerini denetleyenlere, kendilerini tehdit altında hissetmeleri halinde, onları bir yerden başka bir yere nakletme seçenekleri olmadığı sürece, herhangi bir İsrail gücünün onları canlı olarak geri almasına izin vermeyecek hareket özgürlüğü de dahil olmak üzere çeşitli yansımaları olacağına dikkat çekti.

scdfgt
Pazar günü Gazze Şeridi'ne yardım taşıyan Ürdün askeri uçağından Gazze Şehri'nin görünümü (Reuters)

Kaynaklar, en zor koşullarda bile, esirlerin hayatlarını korumak ve İsrail'in bazı baskınlarında veya operasyonlarında yaralandıktan sonra onlara gerekli tedaviyi sağlamak için büyük özen gösterildiğini doğruladı.

Kaynaklar ayrıca esirlerin hayatlarını korumak için esir alanların sık sık kendilerini yiyecekten mahrum bıraktıklarını vurguladı.

Netanyahu ve hükümetinin rehineler ve yaşamları konusundaki kayıtsızlığı nedeniyle, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki yeni operasyonuyla dayatmaya çalıştığı yeni gerçeklik ışığında, grupların bazılarını transfer etmek ya da Gazze Şehri'nde tutmak konusunda hiçbir sorun yaşamayacağını da sözlerine ekledi.

Rehinelerin de Filistin vatandaşları gibi özellikle İsrail'in uydurma gerekçelerle sivillere karşı uyguladığı aç bırakma politikası ışığında çok zor koşullara maruz kaldıklarını belirtti.

Kaynaklar, Gazze vatandaşları için geçerli olanın, “bu tür askeri operasyonlarda hayatlarını feda eden hükümetlerinin politikalarının bir sonucu olarak” açlıktan trajik bir şekilde acı çeken rehineler için de geçerli olduğunu söyledi.

Neden şimdi?

Kaynaklar bu önerinin Han Yunus gibi İsrail'in girdiği diğer şehir ve bölgelerde masada olmadığına, çünkü Gazze Şehri'ne ilişkin mevcut planın en tehlikelisi olduğuna ve nüfusu yerinden etmeyi ve içinde hiçbir Filistinli kalmadan işgali yıllarca sürdürmeyi amaçladığına dikkat çekerek, grupların ne pahasına olursa olsun bu planı engellemeye çalışacağını vurguladı.

Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, iki hafta önce yaptığı açıklamada tugayların İsrailli rehineleri kasıtlı olarak aç bırakmadığını, üyelerinin ve tüm Filistinlilerin yediklerini yediğini ve kendi deyimiyle açlık ve kuşatma suçu kapsamında herhangi bir özel ayrıcalığa sahip olmayacaklarını belirtti.

Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerindeki Filistinlilere gıda ve ilaç ulaştırılması için insani yardım koridorlarının doğal ve kalıcı bir şekilde açılması koşuluyla Kızılhaç'ın İsrailli esirlere gıda ve ilaç ulaştırılması yönündeki her türlü talebine olumlu yanıt vermeye hazır olduklarını vurguladı.

defr
Gazze'de yetersiz beslenme nedeniyle beyin felci geçiren 16 yaşında bir çocuk - 16 Ağustos 2025 (DPA)

Netanyahu'nun yanı sıra İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da İsrail ve İşgal Altındaki Topraklar'daki Kızıl Haç Başkanı Julian Lerison'dan Gazze Şeridi'ndeki rehinelere gıda ve tıbbi bakım sağlanmasına katılmasını istedi. Kızıl Haç, rehinelere ve Gazze Şeridi sakinlerine ilaç ve gıda ulaştırmak için tüm taraflarla temas halinde olduğunu doğruladı.

Hamas ve İslami Cihad'ın kısa bir süre önce Gazze Şeridi'ni kasıp kavuran kıtlık koşulları nedeniyle sağlık durumlarının kötü olduğu görülen iki İsrailli rehinenin görüntülerini yayınlamasının ardından bu adım geldi.