Yemen’in Husi kontrolündeki bölgelerinde eczacılık mesleği artık sadece bu alanda yetkin kişilerle sınırlı değil. Sana sokaklarında gıda ve deterjanların yanı sıra ilaçlar da marketlerde satılıyor. Özellikle sakinleştiriciler, cinsel uyarıcılar, anti-anksiyete ve antidepresanlar gibi yaygın olarak kullanılan ilaçlar marketlerde bulunabiliyor. Bu arada kaçak, sahte ve son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar da oldukça yaygın olup, denetimsiz ve tehlikeleri bilinmeden dolaşıma sokulmakta.
Yemen’in başkenti Sana'daki doktorlar, Husi yetkililerinin sağlık ve yüksek öğrenim sektörlerini kontrol etmesiyle, eczacılık öğrencilerinin araştırmalarının tartışıldığı bir konferans düzenlemesiyle ve ilaç üretimine yönelik yaptıkları bir ilaç sergisiyle alay ediyor. Çünkü aynı yetkililer çocuk aşılarına karşı savaş yürütüyor ve ilaç pazarındaki kurcalamaları kasıtlı olarak görmezden geliyor, hatta bunlara katılıyor.
Husi yetkililerinin sağlık alanında uyguladığı söz konusu bu iki faaliyet, Kuveyt Üniversitesi Hastanesi'ndeki kanser hastası çocukların, bir yıl önce başka 21 çocuğu etkileyen semptomlara benzer ciddi semptomlardan mustarip olduklarının ve bunlardan 11'inin bir doz kontamine ilaç nedeniyle öldüğünün keşfedilmesinden haftalar sonra gerçekleşti. Bu, bir Husi mahkemesinin birkaç gün önce olayın sorumlularını beraat ettirdiği dava.
Geçerliliğin bitmesi
Fatıma Gaylan, çeşitli eczanelerde uzun süre arama yaptıktan sonra annesinin yüksek tansiyonunu tedavi etmek için kullanılan "Combipress" ilacını buldu ve paketindeki son kullanma tarihi hala geçerliydi. Parasını ödedi ve eve döndü, ancak kız kardeşi ilaç şeridinin üzerindeki son kullanma tarihinin bir süre önce dolduğunu fark etti.
Fatıma Gaylan ilacı ararken, son kullanma tarihi geçmiş veya anlaşılmaz son kullanma tarihi olan birden fazla paket buldu ve bazı eczacılar ona aradığı ilaca göre daha ucuz ve daha az etkili alternatifler sundu. Ancak, yüzlerce sahte ve son kullanma tarihi geçmiş ilacın yayılmasından sonra, annesinin ilaçlarından birinin bir süpermarkette satıldığını fark edene kadar, doktorun söylediği ilacı arama tavsiyesine uymakta ısrar etti.
Son kullanma tarihi geçmiş ilacı Fatıma'ya satan eczacı özür diledi, ödediği tutarı iade etti ve ilacı Husi kontrolündeki bölgeler dışındaki akrabalarından veya tanıdıklarından ya da ülke dışından sipariş etmesini tavsiye etti.
Kontrolün olmaması
Yemen’in başkenti Sana'da çalışan eczacılar sahte ilaçların piyasaya sürülmesine katılmayı reddediyor, ancak bazıları son kullanma tarihi geçmiş ilaçların satıldığından haberdar olduklarını itiraf ediyor. Bu yaptıklarını, son kullanma tarihi geçmiş ilacın hastaya zarar vermediğini ve en kötü durumlarda, çok sayıda ilacın tedariğinin kesilmesi nedeniyle bu ilaçların yalnızca etkinliğinin azaldığını söyleyerek savunmaya çalışıyorlar. Son kullanma tarihi geçmiş ürünleri satmayı zorunluluk olarak görüyorlar.
Ancak Eczacı Asım Hazza bu iddiaları yalanlayarak, son kullanma tarihi geçmiş ilaçların en tehlikeli zehirler arasında yer alabileceği, pek çok rahatsızlık ve hastalığa yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar nedeniyle sağlık durumları kötüleşen veya başka semptomlar geliştiren hastaların yanı sıra, bunların kaçırıldığı veya kötü koşullarda saklandığına dair pek çok kanıt ve tanık da var.
(Fotoğraf)
Hazza, pek çok kullanıcısının kötüleşen koşullar ve ciddi semptomlardan şikayetçi olduğu "CellCept" ilacını örnek veriyor. Bu ilaç, organ nakli yapılan hastalar için büyük öneme sahip olmasına rağmen Yemen'e kaçakçılık yoluyla giriyor. İlaç, kaçakçılık sırasında kötü depolama ve taşıma koşullarına maruz kalmakta, son kullanma tarihi yaklaşan büyük miktardaki mallar birçok ülkeden kaçırılmakta.
Tıp ve eczacılık kaynakları, Husi grubunu kaçak, sahte ve son kullanma tarihi geçmiş ilaçların yayılmasına neden olmakla suçluyor. Eczacı Cihad Abdu’l-Varis’e göre (takma adı) bu gruba iyi niyetle yaklaşılacak olursa, kontrol altındaki sağlık sektörünün hayat kurtaran ilaçları sağlamadaki başarısızlığı, ilaç kaçakçılığının tartışmasız ana nedeni.
Cihad, Husi grubunun kaçakçılıkla mücadele için yeterli çabayı gösterdiğini reddediyor, aksi takdirde Yemen ilaç pazarında kaçak, sahte ve son kullanma tarihi geçmiş ilaçların yayılmasına izin verilmezdi. Eczacı, sakinleştirici, hipnotik, kalp ve mide ilaçları gibi yaygın olarak kullanılan çok sayıda ürünün çeşitli mağazalarda, hatta bazı sokak satıcıları tarafından satıldığını belirtti.
Eczacı Abdu’l-Varis, çok sayıda ilacın reçetesiz alındığına veya yanlış reçeteler ve tıbbi teşhisler nedeniyle alındığına dikkat çekiyor. Bu da insan vücudunda ciddi zararlara ve yan etkilere yol açar. Eczacı, “Bu durumun hastalık riskini artırdığı veya başka hastalıklara neden olduğu, birçoğunun bağımlılığa yol açtığı ve bunun da onları almayı bırakmayı zorlaştırdığı konusunda” uyarıda bulundu.
Husi grubunun kontrolü altındaki bölgelerde kaçak ve sahte ilaç ticaretine ilişkin herhangi bir veri veya istatistik bulunmuyor. Husi grubunun kontrolü altındaki Yüksek İlaç Kurumu’nun çalışmaları da durduruldu. İçeriden kaynaklar da ilaç piyasası üzerinde herhangi bir izleme veya denetleme çalışması yapılmadığını, vergi toplamak amacıyla Husi yöneticileri tarafından yönetilen bir kuruluşa dönüştüğünü doğruluyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Eczacı Nazım el-Akhali, cinsel uyarıcıların her yerde satıldığını, kalp ve böbrek sağlığı açısından büyük risk oluşturmasına rağmen birçok erkeğin bunları denetimsiz kullandığını söylüyor. Bu arada doğum kontrol hapları kadınların çalıştığı mağazalarda ya da eve teslimat yoluyla satılıyor.
Nazım el-Akhali, doğum kontrol haplarının, Husi grubu üyelerinin bunları teşvik etmenin amacının ahlaki çöküşü yaymak olduğu yönündeki yorum ve suçlamalarından korktuğu için gizlice dağıtıldığını, grubun kendisinin ise nüfusu artırmaya istekli olduğunu ve bunun için politikalar benimsemeye çalıştığını belirtiyor.
Aşılarla savaş
Başkent Sana'daki eczacılar, Husi grubu tarafından kontrol edilen düzenleyici otoritelerin görevlerinin, kendilerine uygulanan vergileri ödemeyen veya ödemeyi reddedenlere şantaj yapmakla sınırlı olmasından duydukları öfkeyi dile getiriyor. Bu kuruluşlar, mağazalarını denetlememek karşılığında eczanelerden yüklü miktarda para toplamakla yetiniyor.
Husilerin, Kuveyt'teki bir hastanede kanser hastalarına verilen ve çocukların ölümüne yol açan kanser ilaçlarının kaçakçılığına karıştıkları zaten kanıtlanmış durumda. İlgili kişiler için bir duruşma yapıldı, ancak Husi grubunun bu konuda çekinceleri olması nedeniyle hükümetin sağlık yetkilileri bilgiyi doğrulayamıyor.
Bekri, Husilerin çocuk aşılarını önlemesine odaklanılması çağrısında bulundu. Çünkü aşılamayla önlenebilecek hastalık vaka sayıları Yemenlileri, komşu ülkeleri ve dünyayı ilgilendiren bilgi, veri ve istatistikler sağlayabilir.