Tunus, Avrupa'dan gelecek mali yardımı reddettiğini yineledi

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, açlık grevi başlatan el-Gannuşi'ye muhalefetin destek vermesini kınadı.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile yasadışı göç krizini görüştü. (DPA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile yasadışı göç krizini görüştü. (DPA)
TT

Tunus, Avrupa'dan gelecek mali yardımı reddettiğini yineledi

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile yasadışı göç krizini görüştü. (DPA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile yasadışı göç krizini görüştü. (DPA)

Tunuslu yetkililer, 60 milyon euro (yaklaşık 63 milyon dolar) değerindeki Avrupa mali yardımını almayı reddettiklerini yineledi. Tunus Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği'nin (AB) Tunus bütçesini desteklemek için ayırdığı bu miktarın kullanımına yönelik herhangi bir onay verilmediğini açıkladı. Söz konusu açıklama, Tunus'un bu miktarı aldığına dair haberlerin yayılmasının ardından ve Avrupa’nın zorlu göç sorununa bir çözüm bulacağını duyurmasıyla aynı zamanda gerçekleşti.

FOTO: Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Avrupa'nın Tunus kaynaklı yasadışı göçü durdurmak için yaptığı yardımın zayıflığını eleştirdi. (AFP)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Avrupa'nın Tunus kaynaklı yasadışı göçü durdurmak için yaptığı yardımın zayıflığını eleştirdi. (AFP)

Tunus Dışişleri Bakanlığı tarafından dün (perşembe) yapılan açıklamada, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in Dışişleri Bakanı Nebil Ammar'ı kabulüne atıfta bulunularak, 2 Ekim'de Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan bildiride belirtilenlerin doğrulandığına, Avrupa mali yardımının reddedildiğine işaret edildi.

Söz konusu toplantıda Tunus'un AB ile ilişkilerine, özellikle AB’nin yasadışı göçle mücadele amacıyla ülke bütçesini destekleme yönünde yaptığı son teklife değinildi. Said, “İş birliğini kabul eden Tunus, lütuf ve hayırseverliğe benzer hiçbir şeyi kabul etmiyor. Ülkemiz ve milletimiz sempati istemez, saygısızlık olursa da kabul etmez. Tunus, AB'nin son birkaç günde açıkladığı rakamı miktar az olduğu için değil, tüm dünyanın kasası halkımızın egemenliğinin zerresine bile değmediği için reddediyor” ifadelerini kullandı.

Said, Avrupa'nın Tunus ekonomisini desteklemek için yaklaşık bir milyar avro sağlama sözüne atıfta bulunarak söz konusu teklifin, Tunus – İtalya girişimi olan Tunus'ta imzalanan mutabakat zaptı ve geçen Temmuz ayında Roma Konferansı’nda hâkim olan ruhla çeliştiğini ifade etti.

Tunus ile AB ülkeleri arasındaki ilişkilerde gelişmeleri izleyen gözlemciler, bu ilişkinin ‘çıkar çatışmasına varan bir çekişmeye’ maruz kaldığına inanıyor. Bunun nedeni, Almanya'nın başını çektiği bazı Avrupa ülkelerinin artık Tunuslu yetkililere destek vermeyi kabul etmemeleri ve çoğu zaman insan hakları durumunu özgürlükler, ihlaller ve siyasi tutuklamalarla ilişkilendirmeleri ve bunu Avrupa parlamenter kurumlarına müdahaleler aracılığıyla ifade etmeleridir. Ancak diğer yandan, İtalya ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu bazı ülkeler, Tunus kıyılarından gelen yasadışı göç dalgalarıyla mücadeleye yardım etmek karşılığında, Tunus'un bütçesini destekleyerek ve ekonomik çöküşünü önleyerek iki taraf arasında yapıcı bir iş birliği yaratmaya çalışıyor.

FOTO ALTI: Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, muhalefetteki siyasi partilerin, açlık grevine başladıktan sonra Raşid el-Gannuşi'ye sempati duymasını kınadı. (EPA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, muhalefetteki siyasi partilerin, açlık grevine başladıktan sonra Raşid el-Gannuşi'ye sempati duymasını kınadı. (EPA)

Öte yandan Said, siyasi meselelerle ilgilenenleri eleştirdi ve muhalefetteki siyasi partilerin Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi'ye sempati duymasını kınadı. Muhalif isim Cevher bin Mübarek el-Gannuşi’yi desteklemek için üç günlük açlık grevi yapacağını duyurdu. Said, başkentin Cebel el-Celud banliyösüne yaptığı saha ziyaretinde, “Eskiden ona (el-Gannuşi) ‘cani’ diyenler, şimdi onu açlık grevinde destekliyor” dedi.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.