Tunus, Avrupa'dan gelecek mali yardımı reddettiğini yineledihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4588361-tunus-avrupadan-gelecek-mali-yard%C4%B1m%C4%B1-reddetti%C4%9Fini-yineledi
Tunus, Avrupa'dan gelecek mali yardımı reddettiğini yineledi
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile yasadışı göç krizini görüştü. (DPA)
Tunuslu yetkililer, 60 milyon euro (yaklaşık 63 milyon dolar) değerindeki Avrupa mali yardımını almayı reddettiklerini yineledi. Tunus Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Birliği'nin (AB) Tunus bütçesini desteklemek için ayırdığı bu miktarın kullanımına yönelik herhangi bir onay verilmediğini açıkladı. Söz konusu açıklama, Tunus'un bu miktarı aldığına dair haberlerin yayılmasının ardından ve Avrupa’nın zorlu göç sorununa bir çözüm bulacağını duyurmasıyla aynı zamanda gerçekleşti.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Avrupa'nın Tunus kaynaklı yasadışı göçü durdurmak için yaptığı yardımın zayıflığını eleştirdi. (AFP)
Tunus Dışişleri Bakanlığı tarafından dün (perşembe) yapılan açıklamada, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in Dışişleri Bakanı Nebil Ammar'ı kabulüne atıfta bulunularak, 2 Ekim'de Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan bildiride belirtilenlerin doğrulandığına, Avrupa mali yardımının reddedildiğine işaret edildi.
Söz konusu toplantıda Tunus'un AB ile ilişkilerine, özellikle AB’nin yasadışı göçle mücadele amacıyla ülke bütçesini destekleme yönünde yaptığı son teklife değinildi. Said, “İş birliğini kabul eden Tunus, lütuf ve hayırseverliğe benzer hiçbir şeyi kabul etmiyor. Ülkemiz ve milletimiz sempati istemez, saygısızlık olursa da kabul etmez. Tunus, AB'nin son birkaç günde açıkladığı rakamı miktar az olduğu için değil, tüm dünyanın kasası halkımızın egemenliğinin zerresine bile değmediği için reddediyor” ifadelerini kullandı.
Said, Avrupa'nın Tunus ekonomisini desteklemek için yaklaşık bir milyar avro sağlama sözüne atıfta bulunarak söz konusu teklifin, Tunus – İtalya girişimi olan Tunus'ta imzalanan mutabakat zaptı ve geçen Temmuz ayında Roma Konferansı’nda hâkim olan ruhla çeliştiğini ifade etti.
Tunus ile AB ülkeleri arasındaki ilişkilerde gelişmeleri izleyen gözlemciler, bu ilişkinin ‘çıkar çatışmasına varan bir çekişmeye’ maruz kaldığına inanıyor. Bunun nedeni, Almanya'nın başını çektiği bazı Avrupa ülkelerinin artık Tunuslu yetkililere destek vermeyi kabul etmemeleri ve çoğu zaman insan hakları durumunu özgürlükler, ihlaller ve siyasi tutuklamalarla ilişkilendirmeleri ve bunu Avrupa parlamenter kurumlarına müdahaleler aracılığıyla ifade etmeleridir. Ancak diğer yandan, İtalya ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu bazı ülkeler, Tunus kıyılarından gelen yasadışı göç dalgalarıyla mücadeleye yardım etmek karşılığında, Tunus'un bütçesini destekleyerek ve ekonomik çöküşünü önleyerek iki taraf arasında yapıcı bir iş birliği yaratmaya çalışıyor.
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, muhalefetteki siyasi partilerin, açlık grevine başladıktan sonra Raşid el-Gannuşi'ye sempati duymasını kınadı. (EPA)
Öte yandan Said, siyasi meselelerle ilgilenenleri eleştirdi ve muhalefetteki siyasi partilerin Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi'ye sempati duymasını kınadı. Muhalif isim Cevher bin Mübarek el-Gannuşi’yi desteklemek için üç günlük açlık grevi yapacağını duyurdu. Said, başkentin Cebel el-Celud banliyösüne yaptığı saha ziyaretinde, “Eskiden ona (el-Gannuşi) ‘cani’ diyenler, şimdi onu açlık grevinde destekliyor” dedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep ettihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5161876-%C5%9Farku%E2%80%99l-avsat%E2%80%99-konu%C5%9Fan-filistinli-kaynak-hamas-60-g%C3%BCnl%C3%BCk-ate%C5%9Fkes-%C3%B6nerisinde-3
Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli kaynak: Hamas 60 günlük ateşkes önerisinde 3 değişiklik talep etti
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırısının ardından küçük bir çocuğu kucağında taşıyan bir adam (AFP)
Hamas Hareketi’nin 60 günlük ateşkes önerisini kabul etmesi ve dolaylı müzakerelere hazır olduğunu duyurmasıyla Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmeleri yeni bir aşamaya girdi. Öte yandan İsrail'in, şimdiye kadar Gazze Şeridi'nin yüzde 65'ini kontrol altına aldığı bölgelerden çekilme konusunda engeller çıkaracağına dair bazı endişeler hakim.
Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar, ABD’nin Gazze’deki savaş konusunda gösterdiği gayret ve krizin iki tarafının da olumlu tepkisinin ‘olası engelleri aşabileceğini, bunların en önemlilerinin ise geri çekilme ve savaşın sona erdirilmesine dair garantiler olduğunu’ düşünüyor. Uzmanlar, ateşkes anlaşmasının yakında, belki de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü Beyaz Saray'ı ziyaret edip Başkan Donald Trump ile görüşmesinden sonra veya kısa bir süre sonra sonuçlanacağını tahmin ediyorlar.
AlQahera News haber kanalının cuma akşamı kimliğini açıklamadığı Mısırlı kaynaklardan aktardığı bilgilere göre Mısır, tüm taraflar arasında mutabakat sağlayacak nihai bir formüle ulaşmak için çeşitli taraflarla yoğun temaslara başlarken taraflar arasında dolaylı müzakereler yeniden başladı. Hamas arabuluculara son tekliflerine cevabını iletti ve cevabında, kabul edilmesi halinde 60 günlük ateşkes sağlanması için dolaylı müzakerelere kapıyı aralayacağını belirtti.
Müzakerelerin gidişatını yakından takip eden Filistinli bir kaynak, dün Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Hamas'ın öneriyi kabul ettiğini, ancak bazı değişiklikler talep ettiğini söyledi. Bu değişikliklerin başında savaşın sona erdirilmesi, insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişiyle ilgili mekanizmanın yeniden düzenlenmesi ve İsrail'in 2 Mart öncesindeki mevzilerine geri çekilmesi geldiğini söyleyen kaynağa göre bu değişikliklerin sebebi ocak ayında varılan ateşkes anlaşmanın çökmesinin ardından İsrail’in daha fazla bölgeye genişlemesi. Kaynak, yeni müzakerelerin Doha ve Kahire arasında yapılacağını, çünkü iki ülke arasında anlaşma maddelerinin uygulanmasına ilişkin ortak dosyalar olduğunu belirtti.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyine düzenlediği hava saldırılarında öldürülen Filistinliler (AFP)
Hamas tarafından cuma günü yapılan açıklamada, arabuluculara öneriye ilişkin ‘olumlu’ yanıt verildiği ifade edildi. Önerinin içeriğine değinilmeyen açıklamada, ‘önerinin uygulama mekanizması hakkında müzakerelere derhal başlamaya ciddiyetle hazır olduğu’ vurgulandı.
İsrail gazetesi Hayom, müzakerelerin devam etmesindeki en büyük zorluğun İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilme haritası olacağını bildirdi. Hamas tam çekilme talep ederken, İsrail ‘Morag Koridoru’ adı verilen hattı ve onun güneyindeki tüm bölgeleri elinde tutmak istiyor.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee cuma günü X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ordunun Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 65'ini operasyonel olarak kontrol altına aldığını söyledi.
İsrail Yayın Kurumu’nun kaynaklardan aktardığına göre ‘Hamas’ın yanıtında önerilen değişikliklerin İsrail karar vericileri için bir zorluk oluşturacağı’ düşünülüyor. İsrail hükümeti Bakanlar Kurulu, anlaşmayı görüşmek üzere cumartesi akşamı toplanacağını açıkladı.
İsrail ve Filistin meselelerinde uzman olan siyaset bilimi profesörü Dr. Tarık Fehmi, İsraillilerin geri çekilme konusunda biraz oyalanacağını, ancak Hamas'ın anlaşmaya varmaya yönelik esnek tutumunu göz önünde bulunduracağını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmeden önce bir miktar uzlaşma göstermeye mecbur kalacağını ve savaşan tarafların ABD Başkanı’nı kazanmak ve ona olumlu mesajlar vermek için çaba göstereceğini tahmin ediyor.
Her iki tarafın da çekinceleri nedeniyle Kahire ve Doha'da düzenlenen müzakerelerde tam çekilme konusunun gündeme gelmeyeceğini düşünen Dr. Fehmi’ye göre buna karşın İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve nüfuslu bölgelerin dışına ve bazı koridorlardan çekilmesi söz konusu olabilir.
Ana çekilme noktalarının mevcut müzakereleri engellemesini beklemeyen Dr. Fehmi, savaşan tarafların önerilen çerçeve anlaşmasına onay verdiğini ve ayrıntıların taktiksel noktalar içerdiğini, gerçek anlamda radikal olmadığını, özellikle de Hamas'ın insani yardımların girişini öncelikli gördüğünü ve ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı (GHF) dışında uluslararası kuruluşların da insani yardım çalışmalarına dahil edilmesi için baskı yapacağını belirtti.
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye’ye düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
Filistinli siyasi analist Dr. Eymen er-Rakab, anlaşmanın şu anki en önemli engelinin Hamas'ın işgalcilerin 2 Mart öncesindeki durumuna geri dönmesini talep etmesi olduğunu düşünüyor. İsrail, bu konudaki anlaşmayı kabul ederse, özellikle de Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 20'sini oluşturan Refah'ta kalma niyetinde olduğu için, büyük bir taviz vermiş olacak. Nihai durum ve tam çekilme konusundaki tartışmaların, yaklaşan ateşkes dönemine ertelenmesi bekleniyor. Bu ateşkes, ilerleyen aşamalarda İsrail'in uluslararası ve Arap güçlerinin varlığı karşılığında tam çekilmeyi kabul etmesini içerebilir.
İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, kimliği açıklanmayan İsrailli yetkililere dayandırdığı haberinde Trump'ın Netanyahu ile görüşmesi sırasında Gazze'de ateşkes anlaşması yapıldığını açıklayabileceğini yazdı.
ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz cuma günü, Hamas'ın Gazze'deki ateşkes önerisine ‘olumlu’ yanıt vermesinin ‘iyi’ olduğunu söyledi. Başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere açıklamalarda bulunan Trump, Gazze konusunda ‘birkaç gün içinde’ bir anlaşma sağlanabileceğini belirtti.
ABD merkezli televizyon ağı CNN’nin cuma günü aktardığına göre İsrailli 10 rehine canlı olarak, 18 rehine ise ölü olarak tam zamanında serbest bırakılacak ve herhangi bir tören veya kutlama yapılmayacak. Ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte Gazze'ye insani yardım akışı hemen başlayacak.
Dr. Fehmi’ye göre Beyaz Saray’a gitmek isteyen Netanyahu, Trump’ı ziyaret etmeden önce ateşkes anlaşmasının ilan edilmesini engelleyen ve formalitede kalan tüm anlaşmazlıkları, tüm sorunları ve önemli fikir ayrılıklarını bir kenara bırakarak siyasi çıkarlarına, İran dosyasına ve yeni Ortadoğu düzenlemelerine odaklanıyor.
Dr. Rakab ise önümüzdeki günlerde özellikle Netanyahu’nun Beyaz Saray ziyareti sırasında, 60 günlük ateşkesin yakında yürürlüğe girmesinden sonra ABD'nin savaşı kesin olarak durdurma arzusunun gerçek olup olmadığının daha net bir şekilde anlaşılacağına dikkati çekti.