Suriyelilerin kış soğuğuna karşı geleneksel kıyafeti: El-Faravati

Koyun derisinden yapılan geleneksel bir giysi olan el-Faravati, genellikle kış aylarında kullanılır

Doğal derilerden yapılan bu abayalar, uzun kış günlerine, zemheri soğuklara karşı hazırlık olarak yaz boyunca uzman eller tarafından dokunuyor / Fotoğraf: Independent Arabia
Doğal derilerden yapılan bu abayalar, uzun kış günlerine, zemheri soğuklara karşı hazırlık olarak yaz boyunca uzman eller tarafından dokunuyor / Fotoğraf: Independent Arabia
TT

Suriyelilerin kış soğuğuna karşı geleneksel kıyafeti: El-Faravati

Doğal derilerden yapılan bu abayalar, uzun kış günlerine, zemheri soğuklara karşı hazırlık olarak yaz boyunca uzman eller tarafından dokunuyor / Fotoğraf: Independent Arabia
Doğal derilerden yapılan bu abayalar, uzun kış günlerine, zemheri soğuklara karşı hazırlık olarak yaz boyunca uzman eller tarafından dokunuyor / Fotoğraf: Independent Arabia

Mustafa Rüstem

Suriye'de bir dükkanın iç kısmında koyun derisinden yapılmış çok sayıda abaya üst üste yığılmış duruyor.

Bu abayalar, soğuk kış günlerinin geleneksel giysisi ve modern moda trendlerinin Suriye'de tekstil piyasasının kontrolünü ele geçirmesinden önce nesillerin hafızasında yer alan sert bir kışlık kıyafet.

Doğal derilerden yapılan bu abayalar, uzun kış günlerine, zemheri soğuklara karşı hazırlık olarak yaz boyunca uzman eller tarafından dokunuyor.

Mobil ısıtıcılar

Faravati, abayaların içindeki deri yününü, giyenin vücuduna olabildiğince fazla sıcaklık yayan portatif ısıtıcılara dönüştürüyor.

Silahlı çatışmalar ve işverenlerin ülke dışına göçü de dahil olmak üzere, Suriye şehirlerindeki üreticilerinin az sayıda olmasına ve dağılmış olmasına rağmen zanaatkâr Muhammed Hayr Faravati, babasının ve büyükbabasının atölyesine dönüp, savaş nedeniyle yıllarca kapalı olan dükkânı yeniden açtı.

Halep Kalesi'nin yanındaki Zerb Pazarı'nın en ünlü abaya imalatçısı, doğal deriden yapılmış abaya giymeye olan talebin her geçen yıl arttığını söylüyor ve bunu, insanların bu sıcak geleneksel giysinin değerini bilmelerine bağlıyor.

Çünkü bu abayalar doğal yünden ustalıkla el işçiliğiyle üretiliyor.

Doğal deri abaya giymeye olan talep her geçen yıl artıyor / Fotoğraf: Independent Arabia
Doğal deri abaya giymeye olan talep her geçen yıl artıyor / Fotoğraf: Independent Arabia

Buna karşılık, Ebu İbrahim olarak bilinen el-Faravati, yaz aylarında müşteri eksikliği nedeniyle sakin olan dükkânında bu tür kışlık giysileri arayan müşterileri ağırlamak için hazırlık yapıyor.  

Abaya yapımında uzmanlaşmış olan firma, kışın gelmesiyle birlikte önümüzdeki birkaç gün içinde satışların iyi başlayacağını öngörüyor.

Zanaatın yayılması

Faravati, türleri ve şekillerini geliştirmeye devam ediyor. Bu tür giysiler için birçok farklı isim bulunsa da, "gül abaya" olarak adlandırılan türün en iyisi olduğu söyleniyor.

Farklı türler hakkında konuşan Ebu İbrahim, Independent Arabia'ya verdiği röportajda şu bilgileri verdi:

En-Nasiyye adı verilen bir tür var. Bu tür, insan vücudunun üst yarısını kapladığı için bu isimle anılıyor ve şu sıralar çok talep görüyor. Şu anda gençler arasında geniş bir talep gören bu türün yanı sıra, sentetik kürk ceketlerin yeni türleri de mevcut. Sentetik kürk, doğal derinin kalitesiyle karşılaştırılamayacak olsa da, maliyetinin düşük olması, temininin kolay olması ve uzman tesislerde üretilmesi nedeniyle doğal deriye karşı bir rakip oluyor.

Ülkenin merkezindeki Hama ve kuzeydeki Halep ve Maara en-Numan gibi Suriye şehirleri, bu zanaatı diğer illere aktarabilen yetenekli ustaları ile öne çıkıyordu.

Bu zanaat sonunda Şam'a ulaştı ve başkentte Bab el-Cabiya bölgesinde yoğunlaştı ve daha sonra Sennaniya Çarşısı adı verilen bir pazar ortaya çıktı.

Birçok kişi, mekâna güzellik kattığı ve daha fazla sıcaklık verdiği için ev salonlarına dekorasyon olarak yerleştirilmek veya araçlar için halı olarak kullanılmak üzere sıcak koyun kürkünün kullanım alanlarını geliştirmeye başladı.

Faravati unvanını dedelerinin bu mesleği yapmalarından beri taşıdığını belirten Faravati Muhammed Hayr, derilerin işlenme sürecini şöyle anlattı:

Koyun derileri kesildikten sonra, onları kullanılabilir hale getirmek için yeniden düzenleme işlemlerine başlarız. İlk olarak, koyun derilerini kasaplardan aldıktan sonra, onları iyi bir şekilde yıkarız ve çürümelerini önlemek için tuz ekleriz. Ardından, derilere şabbe adı verilen bir madde eklenir ve güneş altında yaklaşık iki hafta kurumaları için serilirler. Ardından tekrar su ile ıslatılırlar, sonra yerde ikinci kez kurumaları için serilirler. Bu süreç, tarama aşamasına ve ardından dokuma ve detay işlemine kadar devam eder, sonunda kumaş yüzeyi eklenir ve giymeye hazır hale gelirler.

Miras hikayesi

Bu arada doğal kürkün fiyatının yüksek olması nedeniyle birçok kişi son yıllarda rakip haline gelen suni kürkten yapılan kışlık abayalara yöneliyor.

Ancak 70 yaşındaki Ebu Kerim, bu konudaki farklı görüşünü şöyle savunuyor:

Bu kışlık giysi sonuçta silinemeyecek bir mirastır ve abaya da kışın vazgeçilemeyecek geleneksel kıyafetlerden biridir.

Faravati, abayaların içindeki derilerin yünlerini portatif ısıtıcılara dönüştürdü / Fotoğraf: Independent Arabia
Faravati, abayaların içindeki derilerin yünlerini portatif ısıtıcılara dönüştürdü / Fotoğraf: Independent Arabia

Ebu Kerim sözlerine şöyle devam etti:

Hayatımda hiç palto giymedim. Sadece kendine özgü doğal kürklü bir nasiyye veya abaya giyiyorum. Bu bana sadece sıcaklık vermekle kalmıyor, aynı zamanda giydiğimde tarif edilemeyecek güven ve pozitif enerji de sağlıyor.

Moda tasarımcısı Rabab Muhammed ise abayanın kırsal kesimde yaşayanların alışkın olduğu bir kıyafetle sınırlı kalması ve şehirlerde yeterince yaygın olmaması nedeniyle artık kullanımında azalma olduğuna dikkat çekerek şunları dile getirdi:

Gelenek ve moderniteyi bir araya getiren dokunuşlar eklemek mümkün olabilir, ancak gerçek şu ki, hiçbir modacı bu adımı atmaya cesaret edemedi. Giyim sektörü olarak, kürkü aksesuar ve süs olarak giysilere ekledik, ama bu giysilere dokunmadık.

Bunu göz önünde bulundurarak, Muhammed Hayr, ağır abayaların tozunu alıp yoldan geçenlerin gözü önünde dükkânın duvarlarına asıyor, dikkatlerin eninde sonunda soğuktan korunmak için bu kıyafetlere yöneleceğinden emin bir şekilde ürünlerini sergiliyor.

Ayrıca, bu abayaların sahipleri, bu geleneksel kıyafetleri toplantılarda tüm zarafet ve güzellikleriyle aynı kalmasını sağlamak için bakımını yapıyorlar.

 

Independent Arabia - Independent Türkçe



Bankalar, petrol ve izolasyon: Washington'un Bağdat'taki İran kilidini açma anahtarları

Görsel: Sarah Padavan
Görsel: Sarah Padavan
TT

Bankalar, petrol ve izolasyon: Washington'un Bağdat'taki İran kilidini açma anahtarları

Görsel: Sarah Padavan
Görsel: Sarah Padavan

Tarihin kritik bir anında, Tahran destekli Iraklı milisler yakın geçmişlerinden bir hayalet gibi göründüler. Bir yanda İran, diğer yanda ABD ve İsrail arasındaki son savaşta kenarda kaldılar. Çatışmadaki bu belirgin yoklukları yalnızca taktiksel bir karar değildi; İran'ın Irak içindeki nüfuz yapısındaki derin bir çatırdamayı, banka kasalarından Bağdat'taki siyasi ve güvenlik karar alma merkezlerine kadar uzanan ince ipler üzerinden uygulanan Amerikan baskısının artan etkinliğini yansıtıyordu.

200'den fazla İsrail savaş uçağı ve yaklaşık 300 balistik füze, İran içindeki hedeflerini vurmak için Irak semalarından geçti, ancak Iraklı milisler yine de müttefiklerini savunmak için karşılık vermediler. Buna karşılık küçük Yemenli Husi milis grubu, kimsenin beklemediği garip bir sahneyle gemilere saldırmaya ve İsrail'e füze fırlatmaya devam etti.

Onlarca yıldır milisler, İran'ın bölgedeki en önemli kollarından birini oluşturdu. Bu gruplar, 2003'ten sonra ABD'nin Irak işgali altında kuruldular ve finansman, eğitim ve danışmanlık yoluyla gelişerek bölgesel çatışmalarda ileri roller oynadılar. Suriye, Yemen ve Irak'taki çatışmalar, bu grupların Velayet-i Fakih’e mutlak sadakatlerini gösterdikleri ve “direniş ekseni"nin merkezi bir unsuru haline geldikleri arenalardı.

Ancak dönüm noktası, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e düzenlediği saldırı sonrasında yaşandı. O dönemde, Hizbullah Tugayları ve Asaib Ehli’l Hak da dahil olmak üzere Iraklı milis gruplar, ABD'nin İsrail'in yanında savaşa girmesi halinde askeri müdahalede bulunacaklarını duyurdular. Washington'un fiilen dahil olmasıyla birlikte de bu milisler, insansız hava araçlarıyla Amerikan ve İsrail üslerini hedef almaya başladılar. Ancak, çok geçmeden liderlerini ve silah depolarını hedef alan yoğun ve ölümcül Amerikan saldırılarına maruz kaldılar ve bu da onların net bir şekilde gerilemelerine ve Mart 2024'te saldırılarını durdurmalarına neden oldu.

İran'ın bölgesel nüfuzundaki azalmaya rağmen, Irak'taki grupların etkisi “kolayca azalmayacak”, dahası önümüzdeki yıllarda etkili bir rolleri olmaya devam edecektir

Sessizlik konuşuyor

Son savaşta, tüm beklentilerin aksine, Iraklı milisler harekete geçmediler. Füze fırlatmadılar veya misilleme eylemleri düzenlemediler, bunun yerine kendilerini kelimelerden ibaret ateşli açıklamalarla sınırladılar. Bu geri adım, askeri güç eksikliğinin değil, başta akıllı Amerikan baskısının yoğunlaşması olmak üzere iç ve dış değişikliklerin dayattığı zorunlu bir yeniden konumlandırmanın sonucuydu.

Nitekim Temsilciler Meclisi Başkanvekili Muhsin el-Mendelavi, “İran nüfuzunun azalmasının Irak'a zarar vermeyeceğini” vurguladı. Bağdat’ın, İran ile tarihi ve coğrafi bağlarını korurken, bağımsız bir dış politika oluşturmayı ve İran yanlısı silahlı grupların gücünü sınırlamayı hedeflediğini belirtti. Ayrıca, gücün sadece devletin kontrolünde olmasının önemine dikkat çekti ve devlet dışı silahların ortadan kaldırılması için uzun vadeli bir adımın atılmasını beklediğini ifade etti.

Milislere sempati duyan bir analist olan Kazım el-Fartuşi ise “çocukların artık büyüdüğünü” ve İran yanlısı grupların artık yerel ağlara sahip olduğunu, artık Tahran'a körü körüne itaat etmek zorunda olmadıklarını belirtti. Öte yandan, siyaset bilimi profesörü Anmar el-Saray, İran'ın bölgesel nüfuzundaki azalmaya rağmen, Irak'taki milis grupların etkisinin “kolayca azalmayacağına”, dahası önümüzdeki yıllarda etkili bir rolleri olmaya devam edeceğine inanıyor.

İran, Irak içinde hâlâ nüfuz ağlarına sahip olsa da, askeri ve siyasi araçlarını kullanma gücü açık bir ivmeyle azalıyor.

Amerikan baskı araçları

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Washington'un Irak'taki kara gücü küçük olsa da, yeni stratejisi etkili ve can yakıcı araçların bir karışımına dayanıyor. Bu araçlar, milis grupları finanse eden petrol kaçakçısı şebekeleri hedef alan mali yaptırımlar, silah satın almak için kullanılan banka havalelerine getirilen kısıtlamalar ve bu milislerin birinci kademe liderlerine yönelik can yakıcı nokta saldırılardır.

Baskılar askeri boyutla sınırlı kalmadı; Irak devletinin tüm kılcal damarlarına kadar uzandı. Nitekim 29 Haziran 2025'te, İran destekli Federal Mahkeme Başyargıcı Casim Muhammed Abbud, ulusal bir yargı komitesinin kararıyla emekliye ayrıldı. Bu eşi benzeri görülmemiş adım, İran'ın geçmişteki hegemonyası altında tamamen başarısız olurdu, ancak sessizce gerçekleşti ve bu İran'ın Irak devlet kurumları içindeki etkisinin zayıfladığının açık bir göstergesi.

Siyasi araştırmacı Hamza Mustafa, İran yanlısı milislerin son çatışma sırasındaki sessizliğinin güç dengesinde bir değişimi yansıttığı ve belki de Tahran'ın gerilimi azaltma sinyali verdiği değerlendirmesinde bulundu. Hükümetin “kriz yönetiminin tüm iplerini elinde tuttuğunu kanıtladığını” ve kendisini uzak tutma politikasını benimsediğini, bunun da  kriz yönetimi için eşi benzeri görülmemiş bir alan sağladığını belirtti.

Irak halkının ruh halinin değişmesi

Irak'ı saran siyasi ve mezhepsel bölünmelere rağmen, birçok Iraklı tek bir temel talepte birleşiyor; Irak'ın, İran'ın uluslararası rakipleriyle hesaplaşacağı bir arenaya dönüştürülmesini reddetmek. Bu eğilim artık yalnızca popüler bir görüş değil; giderek daha dengeli dış politikalara ve bağımsız ulusal egemenliğe yönelen Bağdat'taki karar vericilerin yönelimlerine de yansıyor.

İran, Irak içinde hâlâ nüfuz ağlarına sahip olsa da, askeri ve siyasi araçlarını harekete geçirme kabiliyeti açıkça azalıyor. Washington'un milis grupların hareketini kısıtlamadaki başarısıyla birlikte, bir sonraki aşamada, özellikle petrol sektörü ile yönetimde İran nüfuzunun kalan kısmını zayıflatmaya yönelik Amerikan çabalarının daha da artması muhtemel.

Amerikan varlığının meşruiyet kaynağı, ABD'nin resmen varlığını sürdürmesine ve askeri ve istihbarat faaliyetlerini meşrulaştırmasına olanak tanıyan uluslararası koalisyondur

Latif el-Mahdavi ise “İran desteğinin yokluğunun, Irak'taki müttefiklerinin siyasi ve güvenlik nüfuzunun azalmasına yol açacağını, çünkü bunların Tahran'ın eseri olduğunu” düşünüyor. Ancak, bu olasılığın İran nüfuzunun tamamen sona ermesi anlamına gelmediğini, aksine mekanizmalarında niteliksel bir değişim anlamına geldiğini de sözlerine ekliyor.

Bugün tanık olduğumuz yalnızca “geçici bir sakinlik” değil, belki de Bağdat ve Tahran arasındaki ilişkinin yeniden tanımlandığı ve etki sınırlarının Irak'ın yüksek çıkarlarıyla uyumlu bir şekilde silahlar, egemenlik ve parayla çizildiği yeni bir dönemin başlangıcıdır.

ABD'nin etki araçları

Dolar, bankalar ve para transferleri:

En büyük silah, petrol satış gelirlerinin dolar cinsinden yatırıldığı New York Federal Rezerv Bankası'dır. Washington, Bağdat'a para transferini geciktirme veya engelleme yetkisine sahip ve bu da ona hükümet üzerinde güçlü bir baskı aracı sağlamaktadır

ABD Yabancı Hesaplar Vergi Uyum Yasası (FATCA)

Uluslararası finansal transferleri kontrol eden ve dolarla bağlantılı Irak bankalarının faaliyetlerini etkileyen bir yasadır.

SWIFT aracılığıyla para transferlerini kontrol etme silahı

ABD, dolar transferlerini izleyerek İran bağlantılı milislere fon akışının önlenmesine yardımcı olmuştur.

İran ile iş birliği yapan bankaların yasaklanması

Washington, 2023-2024 yıllarında 14 Irak bankasına, İran ve Suriye'ye dolar kaçakçılığı yapmakla suçlayarak kısıtlamalar getirmiştir.

Askeri silahlar: Silahlar ve üsler

Ayn el-Esed Hava Üssü (Anbar), ABD kuvvetleri için bir operasyon ve kalıcı bir mevcudiyet merkezidir. ABD tarafından İran yanlısı grupların hareketlerini izlemek için kullanılmaktadır.

ABD üslerinde konuşlandırılmış ve İran veya milislerinden gelebilecek herhangi bir tehdide karşı caydırıcılık görevi gören hava savunma sistemleri (Patriot/THAAD) bulunmaktadır.

Milislere karşı nokta saldırılar

Washington, Tahran tarafından desteklenen Şii grupların önde gelen liderlerini hedef alan birkaç hassas hava saldırısı (2020-2021-2023-2024) gerçekleştirmiştir.

Irak, Amerikalıları sınır dışı edebilir mi?

ABD varlığının meşruiyet kaynağı, ABD'nin resmen varlığını sürdürmesine ve askeri ve istihbarat faaliyetlerini meşrulaştırmasına olanak tanıyan uluslararası koalisyondur.