'Ölü ya da diri'... Hamas, İsrail askerlerini Gazze'ye taşıyor

Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki yerleşim birimlerine füze saldırısı sonrasında dumanlar yükseliyor ( Reuters)
Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki yerleşim birimlerine füze saldırısı sonrasında dumanlar yükseliyor ( Reuters)
TT

'Ölü ya da diri'... Hamas, İsrail askerlerini Gazze'ye taşıyor

Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki yerleşim birimlerine füze saldırısı sonrasında dumanlar yükseliyor ( Reuters)
Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki yerleşim birimlerine füze saldırısı sonrasında dumanlar yükseliyor ( Reuters)

Hamas, Aksa Tufanı Harekatı kapsamında üç İsrail askerini daha yakaladığını duyurdu.

DPA’nın haberine göre, Filistinli yerel kaynaklar günün erken saatlerinde çok sayıda İsrail askerinin yakalandığını ve öldürülenler de dahil olmak üzere bir kısmının Gazze Şeridi'ne nakledildiğini bildirdi.

Sosyal medyada dolaşan bir video klipte, bir Filistin vatandaşının, sayısı belirtilmeyen İsrail askerlerinin, Hamas hareketinin askeri kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları üyeleri tarafından İsrail tankından alınarak kaçırıldığını bildirdiği görülüyor.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu, bir dizi askerin Gazze Şeridi'ne kaçırıldığı yönündeki raporları doğrularken, İsrail ordusu sözcüsü, Hamas'ın İsraillileri yakaladığı haberi hakkında yorum yapmaktan kaçındı.

Hamas bugün, İsrail'e yönelik binlerce roketin atılmasını da içeren, Aksa Tufanı adı altında benzeri görülmemiş bir saldırı başlattı. Yerel kaynaklar, çok sayıda İsrail askerinin yakalanıp Gazze Şeridi'ne nakledildiğini bildirdi.

İsrail ordusu, Filistinlilerin İsrail'e, ülkenin güneyi ve merkezine yüzlerce roket atmayı da içeren geniş çaplı bir saldırı başlattığını ve Gazze sınırına yakın güney şehirlerine savaşçılar gönderdiğini açıkladı.

Ordu, Hamas'ın ‘roket fırlatmayı ve teröristlerin İsrail topraklarına sızmasını içeren bir terör operasyonu başlattığını’ belirterek ‘savaş durumuna’ geçti.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf, bugün yaptığı açıklamada, İsrail'e karşı Aksa Tufanı Operasyonu’nun başlatıldığını duyurdu. Gönderdiği sesli mesajda, “İsrail'in ihlallerine bir sınır çekme kararı aldık. Aksa Tufanı Operasyonu’nun ilk aşamasında, düşman İsrail'i hedef alan 5 bin füzeyi aşıldı” açıklamalarında bulundu.

Hamas’ın elindeki İsrailli esirler

Hali hazırda Hamas’ın 2014 yazında çıkan savaşta Hamas tarafından esir alınan Oron Şaul ve Hadar Goldin isimli askerler dahil 4 esir var. İsrail ise Şaul ve Goldin’in öldüğünü iddia ediyor. Diğer esirlerden biri Etiyopya asıllı (Avera Mengistu) diğeri ise Arap Hişam es-Seyyid.

Hamas'ın 2014 yılında "Yıkıcı Fırtına Savaşı" olarak adlandırdığı çatışmalarda bin 500'den fazla Filistinli öldü. O dönem Kassam Tugayları, işgal ordusunun Gazze şehrinin doğusundaki Shujaiya mahallesine düzenlediği kara saldırısıyla karşı karşıya kalırken Şaul ve Goldin adlı iki İsrail askerini yakaladığını duyurdu.

Geçtiğimiz yıl, Kassam Tugayları'nın sözcüsü, Gazze Şeridi'nde ele geçirilen iki İsrail askerinden birinin hayatta olduğunu belirtti.



Bir çağrı cihazı nasıl ölümcül bir bombaya dönüştü?

Çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanan birkaç kişiyi taşıdıktan sonra Beyrut'taki bir hastanenin yanında duran Lübnanlı iki askeri (AFP)
Çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanan birkaç kişiyi taşıdıktan sonra Beyrut'taki bir hastanenin yanında duran Lübnanlı iki askeri (AFP)
TT

Bir çağrı cihazı nasıl ölümcül bir bombaya dönüştü?

Çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanan birkaç kişiyi taşıdıktan sonra Beyrut'taki bir hastanenin yanında duran Lübnanlı iki askeri (AFP)
Çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanan birkaç kişiyi taşıdıktan sonra Beyrut'taki bir hastanenin yanında duran Lübnanlı iki askeri (AFP)

Marco Mossad

Hizbullah bugün, şifreli mesajlar göndermek ve almak için kullandığı çağrı cihazlarının kendiliğinden infilak ettiğini duyurdu. Çağrı (pager) cihazlarının tek tek patlaması sonucunda şimdiye kadar yüzlerce kişinin yaralandığı ve çok sayıda ölü olduğu bildirildi.

Akıllı telefonlar ve tabletler için kendi kendini imha teknolojisi, bu cihazların kaybolması ya da çalınması halinde sahiplerinin, içlerindeki gizli bilgileri korumak amacıyla uzaktan imha edebilmelerini sağlamak üzere geliştirilmiş bir teknolojidir. Birçok teknolojik uygulamada olduğu gibi bu teknoloji de olumlu amaçlar için kullanılabilse de bugün Lübnan'da olduğu gibi Hizbullah üyelerini hedef almak gibi olumsuz amaçlar için de kullanılabilir.

Peki, cihazlar uzaktan nasıl imha edilebilir? Bu Hizbullah'ın gizli iletişim sisteminin açık bir ihlali mi yoksa sadece bir kaza mı?

Çağrı cihazları genellikle İsrail'in dinleme tekniklerinden uzakta, sahadaki komutanlar ve üyeler arasındaki iletişimi sağlıyor. Bu cihazların ele geçirilmesi halinde Hizbullah'ın bunları terk edip başka bir teknolojiye başvurması gerekiyor. Ancak alternatif bir iletişim teknolojisinin ne kadar güvenli ve gizli olduğunu bilmedikleri için bu büyük bir risk taşıyor. Eğer patlamaların arkasında İsrail'in olduğu kanıtlanırsa, Tel Aviv Hizbullah'ın gizli iletişim ağını çökertme yönündeki stratejik hedefine ulaşmış olacak. Bu da tüm sistemin daha büyük ve daha net bir şekilde ihlal edilebileceği anlamına geliyor.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre çağrı cihazı, acil ya da hızlı arama yapılması gereken durumlarda metin mesajları yahut sesli sinyaller almak için kullanılan küçük bir elektronik cihazdır. Cep telefonlarının henüz yaygın olarak kullanılmaya başlanmadığı 1980'li ve 1990'lı yıllarda popülerdi. Küçük boyutlu ve taşınabilir olması, güvenilir bir şekilde acil durum bildirisi almaya ihtiyaç duyan doktorlar, iş adamları ve acil durum çalışanları arasında yaygın olarak kullanılmasını sağladı. Çağrı cihazı, alıcının sinyali aldığı ve mesajı ya da uyarıyı görüntülediği baz istasyonları aracılığıyla kısa radyo sinyalleri göndererek çalışır.

“Akıllı telefonlar ve tabletler için kendini imha teknolojisi, bu cihazların kaybolması yahut çalınması durumunda sahiplerinin cihazları uzaktan imha etmelerini sağlamak için geliştirilmiş bir teknolojidir.

Çağrı cihazının en önemli özelliklerinden biri, daha çok yerel iletişim ağlarına bağlı olmasıdır. Bu da onu hücresel verinin kesilmesi durumunda ya da kapsama alanının zayıf olduğu alanlarda güvenilir kılıyor. Cihaz ayrıca modern cihazlara kıyasla nispeten uzun bir pil ömrüne sahip. Pili sık sık şarj etmeye gerek kalmadan günlerce hatta haftalarca dayanabilir.

Güvenlik ve koruma açısından Hizbullah'ın askeri iletişim ağı gibi kritik alanlar için güvenilir bir seçim olmasını sağlayan çeşitli benzersiz özelliklere sahip olan çağrı cihazı, internete bağlanmadığı ve akıllı telefonlar gibi karmaşık iletişim teknolojileri barındırmadığı için hacklenme ya da kötü amaçlı yazılım gibi siber saldırılara karşı daha az savunmasızdır. Cihaz kısa radyo sinyalleri ile gönderilir. Böylece gizli dinleme ya da veri hırsızlığı olasılığını en aza indirir. Bu durum çağrı cihazı aracılığıyla gönderilen bilgileri internet üzerinden gönderilen e-postalara kıyasla daha güvenli hale getirir.

Peki bu cihazlar tüm bu iyi özelliklerine rağmen nasıl hacklenebilir ve kendiliğinden infilak edebilir?

Akıllı cihazların kendi kendini imha etme özelliği, kayıp ya da hırsızlık durumunda ek bir koruma katmanı olarak geliştirildi ve sahibi tarafından uzaktan etkinleştirilebiliyor. Çağrı cihazı, 80 santigrat dereceyi aşan sıcaklıklara ulaştığında birkaç saniye içinde yedi kata kadar genişleyen bir polimer tabakasının infilak etmesiyle kendini imha eder.

Çağrı cihazının en önemli özelliklerinden biri, daha çok yerel iletişim ağlarına bağlı olmasıdır. Bu da onu hücresel verinin kesilmesi durumunda ya da kapsama alanının zayıf olduğu alanlarda güvenilir kılıyor.

Polimer tabakası elektrotları ısıtmak için yaklaşık 500 ila 600 MW güce ihtiyaç duyar. Bu da polimerin genişlemesine ve en sonunda patlamasına neden olur.

Hizbullah üyelerine bu cihazlardan yeni bir sevkiyat yapıldığı haberleri basında yer aldı. Çağrı cihazlarında kullanılan bu polimer malzeme katmanı, yukarıda bahsedilen işlemi uzaktan gerçekleştiren kötü niyetli bir yazılımın indirilmesiyle ya da GPS sensörleri gibi, cihazın orijinal konumundan 50 ya da 100 metreden fazla uzaklaşması halinde bu özelliği devreye sokan sensörler kullanılarak yahut Hizbullah'a teslim edilen cihazlardaki ışık sensörleri aracılığıyla yapılabilir. Işık sensörleri kullanılarak yapıldığı yöntemde cihazın karanlık bir kutudan çıkarıldıktan sonra belirli bir miktarda ışığa maruz bırakılması halinde kendini imha teknolojisi devreye giriyor.

Patlamalar sonucunda çok sayıda yaralının ve onlarca ölünün olduğundan bahsedilse de  İsrail'in bu saldırıdaki öncelikli hedefi bu değildi. İsrail’in ilk stratejik hedefi, çağrı cihazlarını hackleyerek Hizbullah'ın gizli iletişim sistemini çökertmekti. Şimdi Hizbullah bu cihazları kullanmaktan vazgeçmek zorunda. Çünkü bu cihazlar üyeleri için patlama ya da gizli dinleme açısından tehlike oluşturmaya başladı. Bu yüzden Hizbullah’ın ne kadar güvenli ve özel olduklarını bilmediği başka cihazlar kullanmaya yönelmesi gerekiyor.