Bathiliy'nin müzakereleri Libya'daki seçim krizini "çözebilir" mi?

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye (Abdullah) Bathiliy geçen Ağustos ayında BMGK’ye verdiği son brifinginde (UNSMIL)
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye (Abdullah) Bathiliy geçen Ağustos ayında BMGK’ye verdiği son brifinginde (UNSMIL)
TT

Bathiliy'nin müzakereleri Libya'daki seçim krizini "çözebilir" mi?

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye (Abdullah) Bathiliy geçen Ağustos ayında BMGK’ye verdiği son brifinginde (UNSMIL)
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye (Abdullah) Bathiliy geçen Ağustos ayında BMGK’ye verdiği son brifinginde (UNSMIL)

Libya’da Temsilciler Meclisi ile Yüksek Devlet Konseyi arasında Libya seçim yasaları konusunda yeniden ortaya çıkan anlaşmazlıklarla bağlantılı olarak, Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdoulaye (Abdullah) Bathiliy'nin seçim krizini “çözmek” için yapacağı müzakerelerin başarı şansı ile ilgili sorular gündeme geldi.

ABD’nin Libya Özel Temsilcisi Richard Norland geçtiğimiz günlerde Bathiliy’nin Libyalı liderler veya onların temsilcileriyle seçim yasaları konusundaki anlaşmazlığı çözmek ve ülkeyi seçimlere götürecek teknokratik bir hükümetin kurulmasına yönelik hazırlıkları görüşmek üzere toplantı yapma niyetini duyurdu. Uzmanların görüşleri, Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi’nin “Bathiliy’nin himayesinde yeni bir müzakere yoluna girmeyi” kabul etme olasılığı konusunda farklılaştı.

Libya Yüksek Devlet Konseyi İkinci Başkan Yardımcısı Ömer Halid el-Ubeydi, seçim yasalarını belirleme görevini üstlenecek yeni bir oluşumun kurulmasını reddetti. Ubeydi, Şarku’l Avsat’a şunları söyledi: “Şu ana kadar Yüksek Devlet Konseyi’nden herhangi bir yeni oluşum veya müzakereye başlaması resmi olarak talep edilmedi. Ancak BM elçisi ile daha önce yaptığımız görüşmelerde, Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi’nin temsil ettiği meşru organların dışına çıkmaya yönelik her türlü girişimi ve diğer güçlerin veya tarafların katılımını reddettiğimizi sıklıkla vurgulamıştık.” 

Görsel kaldırıldı.
Temsilciler Meclisi'nin oturumundan bir kare (Temsilciler Meclisi)

Libya Parlamentosu, geçtiğimiz Pazartesi günü cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için kanun çıkardı ve bu kanunun Yüksek Ulusal Seçim Komisyonu’na gönderilmesi talimatını verdi. Kanun Hazırlama Komisyonu'ndaki (6+6) ortağı Yüksek Devlet Konseyi ise bu adımı reddetti. Konsey, parlamentonun geçen Haziran ayında Fas'ta komitenin onayladığı “ilk nüshada değişiklikler” yapmasından dolayı bu yönde karar aldığını açıkladı. Konseye göre söz konusu değişiklikler Anayasa Bildirgesi'nin 13. Değişikliğinin ihlali anlamına geliyor.

Ubeydi, BM misyonunun gayri resmi de olsa önerdiği şeyin "Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi temsilcilerinin katılım oranının yüzde 50'yi geçmeyeceği genişletilmiş bir müzakere komitesi oluşturulması" olduğunu açıkladı. Libya Yüksek Devlet Konseyi İkinci Başkan Yardımcısına göre bu, tam mutabakat halinde dahi, seçilmemiş diğer tarafların yasama görevine katılacağı anlamına geliyor. Ubeydi, "Başkanlık Konseyi ve Abdülhamid Dibeybe başkanlığındaki Geçici Ulusal Birlik Hükümeti'nin yanı sıra parti ve kuruluş temsilcilerinin de müzakerelere katılımından bahsedildiğini" söyledi.

Ubeydi sözlerini şöyle sürdürdü: “Temelde hiç kimse bu müzakerelerin yapılacağı tarihi, hatta yaklaşık bir tarihi ya da katılımcıların seçileceği mekanizmayı bile bilmiyor. Bu yaklaşan müzakereleri Batıli’den ziyade Norland destekledi. Öte yandan Konsey ile Meclis arasında hâlâ uzlaşma şansı var. Eğer meclis yeni çıkardığı kanunların resmi bir nüshasını, incelenmek ve ilk nüshaya uygun hale getirilmek üzere Yüksek Devlet Konseyi’ne göndermek için acele ederse uzlaşı sağlanabilir. Bazı milletvekillerinin Konseyin bağlı kaldığı ilk nüshada herhangi bir değişiklik yapılmadığı yönündeki açıklamalar doğruysa kriz yaşanmaz.”

Libya Yüksek Devlet Konseyi İkinci Başkan Yardımcısı Ömer Halid el-Ubeydi, Temsilciler Meclisi ile Yüksek Devlet Konseyi arasındaki anlaşmazlığın tırmanması tehlikesine ve Batıli'nin hazırlamakta olduğu ve ülkenin yeni bir geçiş aşamasına girmesinin önünü açabilecek müzakere yoluna fiili geçiş tehlikesine karşı uyardı.

Görsel kaldırıldı.
Yüksek Devlet Konseyi toplantılarından bir kare (Yüksek Devlet Konseyi)

Ubeydi sözlerini şöyle sonlandırdı: “Müzakereler döneminde, Dibeybe hükümetinin iktidarda kalmaya devam etmesi bekleniyor. Tüm uluslararası müzakereler, seçimle değil yalnızca yeni bir hükümetin ve yeni bir başkanlık konseyinin kurulmasıyla sonuçlandı. Yasama kısmını biz yürütsek bile, iki konseyin yasalar ve ülkeyi seçimlere yönlendirecek bir mini hükümet konusunda anlaşmaya varması Libyalılar için en iyisi olacaktır.”

Libya Ulusal Koalisyon Güçleri Yüksek Otoritesi Başkanı Tevfik eş-Şehibi ise Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi’nin "bu uluslararası müzakerelere katılma davetini" ilk etapta reddedeceğini, ardından hızla pozisyonlarını geri çekerek katılmayı kabul edeceğini düşünüyor. Şehibi meclis ve konseyin “askeri personelin ve çift uyrukluların cumhurbaşkanlığına adaylığıyla ilgili aynı tartışmalı noktalarda” çözüme ulaşamadan kendi içindeki görüş ayrılıklarını yenileyeceklerini söyledi.

Şehibi, Norland'ın Temsilciler Meclisi, Yüksek Devlet Konseyi ve Başkanlık Konseyi'ne paralel olarak Dibeybe’nin ana taraflardan biri olarak müzakerelere katılmasını sağlama konusundaki istekliliğini eleştirdi. Şehibi Şarku'l-Avsat'a şu açıklamayı yaptı: “Dibeybe, yasalar ve hükümetle ilgili siyasi müzakerelere davet edilecek bir siyasi hareketi temsil etmiyor.”

Libyalı siyasi analist Abdullah el-Kebir, Batıli'nin "müzakerelere katılım tabanını Libya'daki çeşitli kurumları temsil edecek şekilde genişleteceğini" öngörüyor. Kebir, “Batıli, Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi’nin seçilmemiş tarafların müzakerelere katılımına tepkilerini dindirmek için BM Güvenlik Konseyi'ne başvurarak destek talep edecektir” dedi.

Libyalı siyasi analist Şarku'l Avsat'a şunları söyledi:

Katılımın genişletilmesi, Libya meselesine dahil olan uluslararası ve bölgesel güçlerin, başka yerlerdeki çatışmalara rağmen, fikir birliğine varmalarına olanak tanıyacak. Her partinin tanınmış temsilcileri olacak. Ama elbette Libya güçlerinin ulusal çıkarları ilerletmek için kendi aralarında taviz verme durumu ortadan kalkmayacak, bu da müdahalelerin sınırlanmasını sağlayacaktır.



Eş Şara, 16 yıl aradan sonra Şam'a yaptığı ilk ziyaretinde Abbas'ı kabul etti

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Eş Şara, 16 yıl aradan sonra Şam'a yaptığı ilk ziyaretinde Abbas'ı kabul etti

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Filistinli mevkidaşını Şam'da kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara Filistinli mevkidaşını dün Şam'da karşıladı ve bu Mahmud Abbas'ın yaklaşık 16 yıl sonra Suriye başkentine yaptığı ilk ziyaret oldu.

AFP’nin haberine göre eş Şara Abbas'ı Halk Sarayı'nın girişinde karşıladı ve ardından kırmızı halı üzerinde birlikte yürüdüler.

 Suriye Devlet Başkanı Ahmed ş-Şara Şam'da Filistinli mevkidaşı ile yan yana yürüdü (Suriye Devlet Başkanlığı)Suriye Devlet Başkanı Ahmed ş-Şara Şam'da Filistinli mevkidaşı ile yan yana yürüdü (Suriye Devlet Başkanlığı)

Suriye Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Eş Şara, Abbas ve beraberindeki heyetle Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin de hazır bulunduğu bir toplantı gerçekleştirdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre bir hükümet kaynağı, Abbas'ın Haziran 2009'dan beri Şam'a yaptığı ilk ziyaretin amacının “Suriye-Filistin ilişkilerini ele almak, Filistinlilerin Suriye'deki işlemlerini kolaylaştırmak ve ortak tehditleri müzakere etmek” olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) tahminlerine göre, 2011 yılında çatışmalar başlamadan önce Suriye'deki Filistinlilerin sayısı 560 bin civarındaydı. BM ajansı şu anda bu sayının 438 bin olduğunu tahmin ediyor ve bunların yüzde 40'ından fazlası ülke içinde yerinden edilmiş durumda.

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, Filistinli mevkidaşı ile Şam'daki Halk Sarayı'nda görüştü (Suriye Cumhurbaşkanlığı)Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, Filistinli mevkidaşı ile Şam'daki Halk Sarayı'nda görüştü (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) Şam'daki gözlemcilere dayandırdığı haberine göre Abbas'ın ziyareti, eski rejime sadık olan ve ofisleri ile askeri karargahları kapatılan Filistinli grupların varlığı ve Suriye'deki Filistin dosyasının karmaşıklığı nedeniyle istisnai bir öneme sahip.

Gözlemciler Abbas'ın ikili ilişkiler, Suriye'de sayıları yarım milyonu aştığı tahmin edilen Filistinlilerin varlığı ve Filistin diasporasının başkenti olan Yermuk kampının yeniden inşası konularını ele alacağını belirtti.

Devlet Başkanı Beşşar Esed'in Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana Suriye'ye ilk ziyaretini gerçekleştiren Abbas'a FKÖ Yürütme Kurulu Sekreteri Hüseyin eş Şeyh ve Yürütme Kurulu üyesi Ahmed Mecdelani de eşlik ediyor.

Abbas Şam'ı en son 2009 yılında ziyaret etmiş ve bu ziyaret sırasında Suriye ve Suudi Arabistan'ı kapsayan bir tur kapsamında Beşşar Esed ile görüşmüştü.

Suriye'deki çatışmaların başlamasını takip eden yıllarda Abbas, en son Haziran 2024'te olmak üzere Şam'ı ziyaret eden Filistinli yetkililer aracılığıyla Esed'e mesajlar gönderdi.

 Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, 16 yıl aradan sonra ilk Şam ziyaretinde Filistinli mevkidaşını kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş Şara, 16 yıl aradan sonra ilk Şam ziyaretinde Filistinli mevkidaşını kabul etti (Suriye Cumhurbaşkanlığı)

Abbas, Esed'in devrilmesinin ardından Suriye'deki geçiş döneminde cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen eş Şara'yı tebrik eden liderler arasındaydı.

İki cumhurbaşkanı ilk kez mart ayında Kahire'de düzenlenen acil Arap zirvesi çerçevesinde bir araya gelmişti. Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı Wafa'dan aktardığına göre Abbas “iki ülke ve halk arasındaki köklü tarihi ve kardeşlik ilişkilerinden büyük gurur duyduğunu” ifade etti.