İsrail Ordusu: 300’üncü Tugay Komutan Yardımcısı, Lübnan’dan sızan silahlı kişilerle çıkan çatışmada öldürüldü

Hizbullah, çatışmaların yayılmasıyla birlikte üç üyesinin öldürüldüğünü duyurdu.

Lübnan sınırı yakınlarındaki İsrail askerleri (Reuters)
Lübnan sınırı yakınlarındaki İsrail askerleri (Reuters)
TT

İsrail Ordusu: 300’üncü Tugay Komutan Yardımcısı, Lübnan’dan sızan silahlı kişilerle çıkan çatışmada öldürüldü

Lübnan sınırı yakınlarındaki İsrail askerleri (Reuters)
Lübnan sınırı yakınlarındaki İsrail askerleri (Reuters)

İsrail Ordu Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, Celile Tümeni 300’üncü Tugay Komutan Yardımcısı Yarbay Alim Saad Abdullah’ın öldürüldüğünü duyurdu.

Avichay Adraee, X platformunda (eski adıyla Twitter) yaptığı paylaşımda, Abdullah’ın Lübnan topraklarından İsrail’in kuzeyindeki Batı Celile bölgesine saldıran silahlı kişilerle çıkan çatışmada öldürüldüğünü belirtti. Ordu daha fazla ayrıntı vermedi.

Öte yandan Lübnan Hizbullahı da İsrail ile Filistinli gruplar arasındaki çatışmanın İsrail-Lübnan sınırına yayılmasıyla birlikte dün (Pazartesi), Lübnan’ın güneyinde İsrail tarafından yapılan bir bombalama sonucu üç üyesini kaybettiğini açıkladı.

ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) bir yetkili, Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki saldırılarına yanıt veren İsrail’e karşı Hizbullah’ın ikinci bir cephe açarak “yanlış bir karar” vermesinin sonuçları konusunda uyardı. Yetkili medyaya yaptığı açıklamada, “Hizbullah’ın bu çatışmada ikinci bir cephe açmayı seçerek yanlış karar vermesi olasılığından derin endişe duyduğunu” ifade etti.

İsrail ordusu ise X platformundan yaptığı açıklamada, Hamas Hareketi’nin Gazze Şeridi’ni çevreleyen yerleşimlere yönelik saldırısının başlangıcından bu yana 900’den fazla İsraillinin öldürüldüğünü, 2 bin 616’sının da yaralandığını doğruladı. Açıklamada, Hamas’ın saldırının başlangıcından bu yana Gazze’den İsrail’e 4 bin 500 roket attığı belirtilirken, İsrail ordusunun operasyonun başlangıcından bu yana harekete ait bin 290 hedefi bombaladığı vurgulandı.

İsrail dün yaptığı açıklamada, daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde, 300 bin yedek askeri göreve çağırdığını ve Gazze Şeridi’ni tamamen kuşatma altına aldığını açıkladı. Bu, İsrail’in Hamas savaşçılarının cumartesi günü yaptığı yıkıcı saldırıya yanıt olarak kara saldırısı başlatma niyetinin en son sinyallerinden biri sayılıyor.



Nasrallah suikastına ilişkin yeni detaylar

Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)
Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)
TT

Nasrallah suikastına ilişkin yeni detaylar

Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)
Hizbullah destekçileri, geçtiğimiz kasım ayında eski Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın öldürüldüğü yerde toplandı (Reuters)

İsrail basını, geçtiğimiz eylül ayında eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'a düzenlenen suikastla ilgili yeni bilgiler yayınladı. Söz konusu bilgilere göre Amerikalılar operasyondan haberdar olduklarında çok öfkelenirken ‘İsrail'in kendilerini aptal yerine koyduğunu’ söylediler, fakat operasyonu engellemeye çalışmadılar. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uzun süre tereddüt ettiği, ancak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki konuşmasını bitirdiği anda gerçekleşen operasyonu onayladığı aktarıldı.

Bu haberlerin sonuncusu pazar akşamı yayınlandı. Habere göre İsrail'in eski Washington Büyükelçisi Mike Herzog, Nasrallah'a suikast düzenleme kararının medyada duyulup krize yol açmaması için İsrail hükümetinin ABD yönetimini bilgilendirmesini tavsiye etti. Ancak İsrail'in İbranice yayın yapan resmi televizyonu Kan 11 haberinde, Netanyahu'nun önce Amerikalıları bilgilendirmeye karşı çıktığı, ancak ardından ordu komutanları ile dönemin Savunma Bakanı Yoav Galant'ın ısrarı üzerine geri adım attığı belirtildi.

Kararı dönemin ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jack Sullivan'a bildirmek istediğini, ancak Sullivan’ın telefonuna geri dönmediğini belirten Herzog, Sullivan’ın bunu dakikalar sonra öğrendiğinde ise çok öfkelenerek, “Nasrallah'a suikast düzenlemeye hazırlandığınız bir dönemde Lübnan'la ateşkes girişimi ilan etmemize izin vererek bizi garip ve küçük düşürücü bir duruma soktunuz, hatta bizi aptal yerine koydunuz” dediğini aktardı.

Ancak bu açıklama operasyon gerçekleştirildikten sonra yapıldığı için çok geç kalmış gibi görünüyor. Operasyon gerçekleşmeden önce operasyondan haberdar olan ilk ABD'li yetkili dönemin Savunma Bakanı Lloyd Austin idi. Gallant, bunu ona söylemiş ve o da çok öfkelenmişti.

O dönemde Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan Dan Shapiro'ya göre bu görüşmeyi diplomatik kelimelerle anlatmak zor.

Gallant ise İsrail'in Kanal 13 televizyonuna olayı şu şekilde anlattı:

“Austin'i aradım ve ona ‘Nasrallah'a suikast düzenleyeceğiz’ dedim. O da bana ‘Ne zaman?’ diye sordu. Ona 15 dakika sonra olacağını söyledim. Bundan hoşlanmadı ve öfkeyle, ‘Bu suikastla bölgesel bir savaş başlatabilirsiniz’ dedi. Ben de ona ‘Sayın Savunma Bakanı, bu adam binlerce İsrailliyi ve yüzlerce Amerikalıyı öldürdü’ dedim. Sonra bana ‘Nasrallah’ın orada olacağından emin misiniz?’ diye sordu. Ben de onun orada olacağına dair çok ama çok yüksek derecede inancımız olduğunu söyledim.”

Kanal 13 televizyonuna göre Hizbullah'ın karargâhı yerin 14 katında bulunuyordu. Kanal, İsrail istihbaratının 2006 yılındaki İkinci Lübnan Savaşı'ndan bu yana Nasrallah'a suikast planı hazırladığı, ancak daha büyük bir savaşın fitilini tetiklememek için bunu ertelediği önceki haberleri hatırlattı.

9op00
Netanyahu BM Genel Kurul’da konuşurken (Reuters)

Ancak geçtiğimiz eylül ayı sonlarında Nasrallah'ın diğer yetkililerle birlikte karargâhtaki bir toplantıya katılma niyetinde olduğuna dair istihbarat alındı. Şarku’l Avsat’ın Fransız Le Parisien gazetesinden aktardığına göre, bu istihbaratın kaynakları arasında yer alan İranlı bir casusun Nasrallah'ın Lübnan'daki Kudüs Gücü Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan ile Beyrut banliyölerine ulaştığı ve Hizbullah'ın Hava Birlik Komutanı Muhammed Hüseyin Sarur’un cenazesine katıldıktan sonra banliyölere, özellikle de Haret Hareyk'e gittikleri bilgisini İsrail'e ilettiğini yazdı.

Gazete İsrail ordusunun toplantıdan sadece dört saat önce haberdar olduğunu söylese de İsrail merkezli Kan 11 televizyonu istihbaratın günler öncesinden alındığını, dolayısıyla suikast emrinin İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Mossad Şefi Dudi Barnea, Şin Bet Şefi Ronen Bar ve Savunma Bakanı Galant da dahil olmak üzere dönemin tüm güvenlik birimleri başkanları tarafından müzakere edilmiş ve karara bağlanmış olduğunu bildirdi.

Ancak Netanyahu, bunu düşünme süresi istedi. Gallant, Netanyahu'ya birkaç kez yaklaşarak bunun hayatta bir kez ele geçecek bir fırsat olduğunu söylediğini, fakat Netanyahu’nun suikasta izin vermeyi reddettiğini anlattı. Konuşmak için New York uçağına binene kadar Netanyahu’nun peşinden gittiğini belirten Gallant, uçağa vardığında Netanyahu'nun suikasta onay verdiğini, ancak suikastın BM Genel Kurul konuşmasını bitirdikten sonra yapılmasını şart koştuğunu aktardı.

Konuşma New York saatiyle akşam 18.00’da yapılacaktı. Bu yüzden Netanyahu, suikastın saat 18.30'da gerçekleşmesini istedi, Gallant'la dakikalar konusunda pazarlık yaptı. Sonunda 18.20'de tam da Netanyahu’nun kürsüden indiği dakika üzerinde anlaştılar. Askeri sekreteri, Netanyahu’ya üzerinde tek bir kelime, ‘tamamlandı’ yazılı bir kâğıt uzattı.