Heniyye'nin Hamas'ının kamuoyuna açıkladığı "Graham tahminleri"

Körfez ülkeleri ve Araplar, Tel Aviv'e yönelik sürpriz saldırının zamanlaması, nedenleri ve destekçileri hakkında tartışıyor

Hamas saldırısının zamanlamasına ilişkin Graham'ın şüphesinden etkilenen Arap ve Körfez sesleri var (Reuters)
Hamas saldırısının zamanlamasına ilişkin Graham'ın şüphesinden etkilenen Arap ve Körfez sesleri var (Reuters)
TT

Heniyye'nin Hamas'ının kamuoyuna açıkladığı "Graham tahminleri"

Hamas saldırısının zamanlamasına ilişkin Graham'ın şüphesinden etkilenen Arap ve Körfez sesleri var (Reuters)
Hamas saldırısının zamanlamasına ilişkin Graham'ın şüphesinden etkilenen Arap ve Körfez sesleri var (Reuters)

Eymen el-Gabivi 

ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Hamas hareketinin İsrail'de gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin kendi açıklamalarına sahipken Körfez aktivistlerinin de yorumları var.

Kimileri saldırının zamanlamasının 'şüpheli' olduğu ve hedeflerinin Kudüs'ün özgürleştirilmesinin ötesinde olduğu konusunda onlarla aynı fikirdeyken, diğerleri bunu "fatihlerin ayaklanması" olarak görüyor.

Gerçekleşen üç savaştan sonra Ortadoğu'nun koridorlarını ve sırlarını bilen senatör, "Hamas'ın İsrail'e yönelik başlattığı bu vahşi, benzeri görülmemiş saldırının yalnızca İran tarafından desteklenmediğine, daha ziyade Suudi Arabistan Krallığı ile İsrail arasındaki barış çabalarını engellemeyi amaçladığına inanıyorum" diyor.

68 yaşındaki Graham, İkinci Körfez Savaşı, Irak Savaşı ve Afganistan Savaşı'na katılmış, daha sonra Temsilciler Meclisi ve Senato üyeliği kademelerinde yükselmişti.

Bu görüş Körfez ülkelerindeki bir grup resmi olmayan sesi temsil ediyor, ancak ülkelerindeki resmi ses Filistinliler lehine ve "iki devletli çözüme giden barış sürecini" harekete geçirmenin gerekliliği yönünde.

Tüm Arapları kucaklayan Birlik (Arap Birliği), barış sürecini ileriye taşıma gereğini vurgulayarak "kendini sınırlama" çağrısında bulunuyor.

Suudi yazar Halid el Dahil, Hamas'ın "Aksa Tufanı" olarak tanımladığı operasyonun, yakında "İsrail liderliğinin, Filistin'deki Avrupa Holokostunun intikamını almakla işlediği günahın boyutunun farkına varmasını sağlayacağına" dikkat çekiyor.

Halid, "Ne kadar uzun sürerse sürsün, kendini, toprağını, haklarını savunmanın zaferden başka sınırı olmadığını gözden kaçırdılar" diyor.

Halid, X platformunda yaptığı paylaşımda şunları belirtti:

Yahudiler yüzyıllardır Avrupa'nın zulmünün kurbanı oldular ve Filistinlileri kurban ettikleri Holokost'un üzerinden sadece 75 yıl geçti. Çatışma henüz emekleme aşamasında.

Suudi gazeteci Davud el Şeryan, "İsrail'in sorunu, hâlâ değişen stratejik koşullara göre hareket etmesi" diyerek yanıt verdi.

Şeryan, ülkesinin açıklamasına ilişkin başka bir paylaşımda bulunmadan önce şunları söyledi:

Suudi Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında Aksa Tufanı olaylarına ilişkin Suudi tutumu, Riyad'ın Filistin meselesine ilişkin dilinin değişmediğini açıkça gösteriyor.

Dahil, askeri güç dengesinin İsrail lehine döndüğüne inansa da BAE'li akademisyen Abdulhalık Abdullah, ilk coşkulu saldırının "kahramanca" olduğuna inanarak şunları söyledi:

İsrail hapishanelerinde 8 bin Filistinli mahkumun bulunması da dahil olmak üzere Aksa Tufanı Operasyonu'nun birçok kazanımı var. Çünkü büyük ihtimalle, bugün yakalanan askerler ve yerleşimcilerle yapılan takas anlaşması kapsamında hepsi hızlı bir şekilde serbest bırakılacak.

Abdullah, X platformunda dile getirdiği görüşünü, "8 bin Filistinli esirin özgürleştirilmesi açık bir zaferdir" diyerek tamamladı.

Şiddetin tırmanmasından "endişe duyan" BAE, 2020 yılında Amerikan himayesinde Tel Aviv ile barış anlaşmaları imzalayan dört Arap başkenti arasında yer alıyor.

Sosyal medya platformlarında devam eden diyalog, İran destekli Hamas hareketinin İsrail'e roket fırlattığı sabah 06.30'dan bu yana sakinleşmedi.

Aktivistlerin terörist olarak sınıflandırılan hareketle (Hamas hareketi ülkeler ve uluslararası kuruluşlar tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılmakta) ilgili tartışmaları sırasında Samir adlı Filistinli aktivist, Suudi Dışişleri Bakanlığı'nın ülkesine destek veren açıklamasına yanıt verdi.

Samir açıklamasında, "Bu Suudi Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasıdır. Ülkelerinizin istikametinin dışına çıkmayın" ifadelerini kullandı.

Bir diğeri ise şunları söyledi:

Suudi açıklaması İsrail'i 'işgal güçleri' olarak tanımlıyor. Bu, davaya ve Filistinlilere destektir.

Graham'ın saldırının zamanlamasına ilişkin "şüphesinden" ve Lübnan Hizbullahı ve Husi grubu gibi saldırıyı kınayan kesimlerden etkilenen sesler var.

Söz konusu gruplar ABD'nin, Körfez ülkelerinin ve dünyanın birçok ülkesinin terörist listelerinde yer alıyorlar.

Akademisyen ve aktivist Mansur el Malik, "Hamas saldırısının İran'ın barış sürecini bozma talimatıyla geldiğine" dikkat çekerek, şunları söyledi:

Tiyatrolar anlaşmayı ne erkene alacak ne de geciktirecek. Anlaşma, Suudi şartlarına göre zamanında yapılacak.

Washington Enstitüsü'nden Dennis Ross'un bir raporunda yazdığı ve Wall Street Journal'ın söylediği buydu.

Raporda, Ali Hamaney'in bu konudaki son açıklamalarına dayanarak "İran, ABD, Suudi Arabistan ve İsrail arasında bir anlaşma yapılmasını engellemeye kararlı" dendi.

Belki de sadece İran'ın bölgedeki silahları oldukları için değil, aynı zamanda Heniyye'nin Hamas'ının da doğrudan Devrim Muhafızları tarafından desteklenmesi nedeniyle şüpheler arttı.

Operasyon ve zamanlamasına ilişkin "Graham'ın öngörüleri" olarak adlandırılabilecek tahminlere rağmen İslami Direniş Hareketi Hamas'ın siyasi büro başkanı İsmail Heniyye, "imzalanan hiçbir normalleşme anlaşmasının bu çatışmayı çözemeyeceğini" açıkça ifade etti.

Heniyye, "Bu direnişçiler karşısında kendini koruyamayan bu varlığın size hiçbir koruma sağlayamayacağını Arap kardeşlerimiz dahil tüm ülkelere söylüyoruz" dedi.

Heniyye, Devrim Muhafızları'nın dış kolu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'yi "Kudüs şehidi" olarak tanımlaması nedeniyle Araplar ve Körfez ülkeleri tarafından "çifte standartçı" olarak değerlendiriliyor.

Çünkü Süleymani, "Binlerce Suriyeli ve Iraklıyı öldürmesiyle" ve Arap topraklarını kasıp kavuran her milletten milisleri desteklemesiyle tanınıyordu.

X platformu kullanıcıları operasyonu kınayan ve kınamayan ülkelerin açıklamalarını analiz etmeye ve gruplandırmaya devam ediyor.

İsrail ordusunun Hamas saldırısı sonucunda "250'den fazla kişinin" öldürüldüğünü açıkladı.

Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı'na göre Filistin tarafında yüzlerce kişi öldü, binlerce kişi de yaralandı.

Hamas'ın gerçekleştirdiği sürpriz saldırı, Mısırlıların 1973 yılındaki "Ekim Savaşı"nı kutlamalarının yıl dönümüne denk geliyor.

Arapların İsrail'e karşı kazandığı ilk savaş olan bu savaşın sonuçları "bölgenin çehresini değiştirdi."

Independent Arabia - Independent Türkçe



Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından ... İsrail tarafından öldürülen önde gelen Hizbullah ve Hamas liderleri kimler?

İsrail'in Hizbullah karargahına düzenlediği hava saldırısında yıkılan bir binanın yanan enkazının yakınında toplanan insanlar ve kurtarma ekipleri (AFP)
İsrail'in Hizbullah karargahına düzenlediği hava saldırısında yıkılan bir binanın yanan enkazının yakınında toplanan insanlar ve kurtarma ekipleri (AFP)
TT

Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından ... İsrail tarafından öldürülen önde gelen Hizbullah ve Hamas liderleri kimler?

İsrail'in Hizbullah karargahına düzenlediği hava saldırısında yıkılan bir binanın yanan enkazının yakınında toplanan insanlar ve kurtarma ekipleri (AFP)
İsrail'in Hizbullah karargahına düzenlediği hava saldırısında yıkılan bir binanın yanan enkazının yakınında toplanan insanlar ve kurtarma ekipleri (AFP)

Hizbullah bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamayla lideri Hasan Nasrallah'ın İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü doğruladı.

Açıklamada “Hizbullah Genel Sekreteri Muhterem Seyyid Hasan Nasrallah, yaklaşık otuz yıldır yürüyüşüne liderlik ettiği büyük ve ölümsüz şehit yoldaşlarının arasına katıldı” denildi.

Nasrallah suikastı, Gazze savaşının başladığı 7 Ekim'den bu yana önde gelen liderlerine ağır darbeler indirilen Hizbullah'a vurulan en büyük darbe oldu.

Şarku’l Avsat, Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail tarafından suikasta uğrayan Hizbullah ve Hamas'ın önde gelen liderlerini sizler için sıraladı:

Hasan Nasrallah

İsrail ve Hizbullah, Hasan Nasrallah'ın 27 Eylül Cuma günü öldüğünü duyurdu. Şubat 1992'de henüz 35 yaşındayken Hizbullah'ın genel sekreteri olan Nasrallah, bir zamanlar İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından 1982'de İsrail işgal güçlerine karşı savaşmak üzere kurulmuş silik bir oluşum olan örgütün tanınmış sembolü haline gelmişti.

Nasrallah, savaşçıları 2000 yılında İsrail güçlerini Güney Lübnan'dan çıkarmayı başararak 18 yıllık işgali sona erdirdiğinde Hizbullah'ın lideriydi.

sdvfb
Hasan Nasrallah (AFP)

İsrail'le çatışma Nasrallah'ın liderliğinin ana gayesiydi. 2006'da Hizbullah'ın İsrail'le 34 gün süren savaşının ardından zafer ilan etti ve İsrail'in Arap ordularını yenmesini izleyerek büyüyen pek çok Arap vatandaşının saygısını kazandı.

Ancak Hizbullah'ın operasyon alanı Suriye ve ötesine doğru genişledikçe Lübnan ve Arap dünyasında giderek daha bölücü bir figür haline geldi.

İbrahim Akil... Kellesi 7 milyon dolar değerinde

İsrail'in 20 Eylül'de Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırıda Hizbullah'ın elit birliği Rıdvan Gücü Komutanı İbrahim Akil öldürüldü.

Tahsin ve Abdulkadir gibi takma isimler de kullanan Akil, Hizbullah'ın en üst düzey askeri organı olan Cihat Konseyi'nin bir üyesiydi.

ABD onu Nisan 1983'te Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği’ne düzenlenen ve 63 kişinin ölümüne yol açan bombalı saldırıya ve altı ay sonra 241 kişinin ölümüne yol açan ABD Deniz Piyadeleri kışlasına düzenlenen saldırıya karışmakla suçladı.

ABD, Akil hakkında bilgi sunanlara 7 milyon dolara kadar ödül verileceğini duyurmuştu.

Hizbullah Füze Kuvvetleri Komutanı İbrahim Kubeysi

İbrahim Kubeysi diğer birimlerle birlikte güdümlü füze biriminin komutanıydı ve 25 Eylül'de İsrail'in düzenlediği bir hava saldırısında öldürüldü.

İsrailli askeri yetkililer Kubeysi'nin İsrail'e yapılan saldırılardan sorumlu olduğunu ve 2000 yılında üç İsrail askerinin kaçırılıp öldürüldüğü saldırıyı planladığını söyledi.

İsrailli kaynaklara göre Kubeysi füze alanında önemli bir isimdi. 1982'de örgüte katılan Kubeysi’nin Hizbullah'ın üst düzey liderleriyle güçlü bağları vardı.

Muhammed Surur

Takma adı Ebu Salih olan Surur, 26 Eylül'de İsrail hava saldırısında öldürülmeden önce 2020'den beri Hizbullah'ın insansız hava aracı (İHA) birimini yönetiyordu.

Surur, Hizbullah tarafından Yemen'deki Husileri eğitmek üzere gönderilen komutanlardan ve kıdemli danışmanlardan biriydi. Aynı zamanda Lübnan'da İHA üretme projesini de yürütüyordu.

dvfbgnht
Muhammed Surur (Hizbullah medyası)

Yemen'deki hava birliğinden sorumlu olan ve buradan İHA saldırıları düzenleyen Surur, suikasttan sadece üç gün önce Yemen'den Lübnan'a dönmüştü.

Ahmed Vehbi

Hizbullah komutanlarında Ahmed Vehbi 21 Eylül'de Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail tarafından düzenlenen bir hava saldırısında öldürüldü.

csdvfbgn
Ahmed Vehbi (Hizbullah medyası)

60 yaşındaki Vehbi, kuruluşundan bu yana Hizbullah'ın içindeydi ve Hizbullah Güney Lübnan'ın kontrolünü ele geçirdiğinden beri İsrail işgaline karşı çok sayıda askeri operasyona katıldı.

2012'den bu yana Rıdvan Gücü’ndeki savaşçıların eğitiminden sorumlu olan Vehbi, İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısından bu yana da bu birimin komutanı.

Fuad Şükür... Nasrallah'ın sağ kolu

İsrail'in 30 Temmuz'da Lübnan başkentinin güney banliyölerine düzenlediği saldırıda, İsrail ordusunun ‘Nasrallah'ın sağ kolu’ olarak tanımladığı Hizbullah'ın üst düzey komutanı Fuad Şükür öldürüldü.

Şükür, 40 yılı aşkın bir süre önce kurulduğu günden bu yana Hizbullah'ın en önde gelen askeri isimlerinden biri olarak görülüyor. ABD, 1983 yılında Beyrut'taki ABD Deniz Piyadeleri kışlasının bombalanmasında önemli bir rol oynamakla suçladığı Şükür'e 2015 yılında yaptırım uyguladı.

Muhammed Nasır... İsrail'e güneyden ateş açılmasından sorumlu

Muhammed Nasır 3 Temmuz'da İsrail'in düzenlediği hava saldırısında öldürüldü. İsrail olayın sorumluluğunu üstlendi ve Nasır'ın Lübnan'ın güneybatısından İsrail'e ateş açan bir birliğin başında olduğunu söyledi.

Üst düzey bir Hizbullah komutanı olan Nasır, Hizbullah'ın sınırdaki operasyonlarının bir kısmından sorumluydu.

Talib Abdullah

Hizbullah'ın üst düzey saha komutanlarından Abdullah, 12 Haziran'da İsrail'in üstlendiği ve Lübnan'ın güneyindeki bir komuta ve kontrol merkezini vuran saldırıda öldürüldü. Lübnan'daki güvenlik kaynakları Abdullah'ın Hizbullah'ın güney sınır şeridindeki merkez bölgenin komutanı olduğunu ve Nasır ile aynı rütbede olduğunu söyledi.

Visam et-Tavil

Hizbullah'ın önde gelen liderlerinden biri olan Visam et-Tavil, 8 Ocak'ta İsrail saldırısında öldürüldü. Gazze Şeridi'ne yönelik savaşın başlamasından bu yana suikasta uğrayan liderler listesinin başında yer alan en önemli isimdi.

ABD medyasına göre Rıdvan Gücü'nün bir parçası olarak Güney Lübnan'daki operasyonları yönetiyordu ve Hasan Nasrallah ile yakın bir ilişkisi vardı.

İsrail tarafından öldürülen en önemli Hamas liderleri ise şunlar:

Muhammed ed-Dayf... Kaderi gizemle örtülü

İsrail ordusu ed-Dayf'ın savaş uçaklarının istihbarat değerlendirmesinin ardından 13 Temmuz'da Gazze Şeridi'nin Han Yunus bölgesine düzenlediği saldırıda öldürüldüğünü açıkladı. Ed-Dayf daha önce İsrail'in yedi suikast girişiminden kurtulmuştu.

Ed-Dayf'ın 7 Ekim'deki Hamas saldırısının planlayıcılarından biri olduğuna inanılıyor. Diğer yandan İsrail suikastı doğrulamasına rağmen Hamas onun hayatta olduğu konusunda net.

İsmail Heniyye

İsmail Heniyye 31 Temmuz sabahı erken saatlerde İran'da bir suikasta kurban gitti. Anlatılanlara göre Heniyye kaldığı misafirhanede kendisine isabet eden bir füze ile öldürüldü. İsrail saldırının sorumluluğunu üstlenmedi.

Hem İran hem de Hizbullah, Heniyye suikastının ardından intikam sözü verdi.

Salih el-Aruri

Hamas’ın üst düzey liderlerden Salih el-Aruri, İsrail'in 2 Ocak 2024 tarihinde Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği İHA saldırısında öldürüldü. El-Aruri aynı zamanda Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın da kurucusuydu.

Tulkerim Taburu Komutanı Ebu Şucaa

İslami Cihad Hareketi’nin silahlı kanadı Kudüs Seriyyeleri'nin Tulkerim Taburu Komutanı ‘Ebu Şucaa’ lakaplı Muhammed Cabir 29 Ağustos'ta bir suikast sonucu öldürüldü.

İlk olarak 17 yaşında tutuklanan Ebu Şucaa, İsrail'in en çok aradığı isimlerden biriydi. Ebu Şucaa kendisine yönelik birçok suikast girişiminden sağ kurtulmayı başardı.

26 Temmuz 2024'te Tulkerim'deki Sabit Sabit Devlet Hastanesi'ne akın eden Filistinli kalabalıklar, Filistin Yönetimi yetkililerinin gözaltına almaya çalıştığı Ebu Şucaa'yı hastaneden çıkarmayı başardı.