Gazze… Kuşatma, cehennem ve yaklaşan bir işgal

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’la “tehlikeli” durumu Görüştü... Netanyahu “Ortadoğu’yu değiştirecek” bir savaştan söz etti… Lübnan sınırlarında

 Dün Gazze Şeridi sınırındaki askeri hazırlıkların ortasında ekipmanlarını kontrol eden İsrail askerleri (EPA)
Dün Gazze Şeridi sınırındaki askeri hazırlıkların ortasında ekipmanlarını kontrol eden İsrail askerleri (EPA)
TT

Gazze… Kuşatma, cehennem ve yaklaşan bir işgal

 Dün Gazze Şeridi sınırındaki askeri hazırlıkların ortasında ekipmanlarını kontrol eden İsrail askerleri (EPA)
Dün Gazze Şeridi sınırındaki askeri hazırlıkların ortasında ekipmanlarını kontrol eden İsrail askerleri (EPA)

Savaşın üçüncü gününde İsrail, ordusunun yaklaşık yüzde 70’ini oluşturan 300 bin yedek kuvvetin göreve alınmasını tamamladı ve bunların bir kısmını Gazze Şeridi’ni kuşatmak için çevresine konuşlandırdı. Özellikle kuşatmaya yoğun bir hava bombardımanının eşlik etmesi ve kapıda bir işgalin olduğuna dair sinyallerin gelmesiyle birlikte Gazze Şeridi sakinleri bu adımı “cehennem gibi” ifadeleriyle tanımladı. İsrail ayrıca kuvvetlerini Lübnan sınırındaki kuzey bölgesine ve Golan’a konuşlandırdı.

Öte yandan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Ürdün Kralı 2. Abdullah ile temaslarda bulunurken, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’tan da bir telefon aldı. Söz konusu görüşmelerde Gazze ve çevresindeki tehlikeli durum ele aldı.

Gerginliği ortadan kaldırmak ve yüksek tansiyonun tüm bölge üzerindeki yansımalarını önlemek için Arap koordinasyonunu yoğunlaştırma ve çabaları birleştirme ihtiyacı vurgulandı. Ayrıca “güvenlik ve insani durumun kötüleşip kontrolden çıkmasını önlemek için bu hassas aşamada itidalli olmanın, aklın sesine kulak vermenin ve sükunet yoluna öncelik vermenin önemine” dikkat çekildi. Öte yandan Abbas, Prens Muhammed bin Selman’a “işgal altındaki Filistin topraklarındaki son gelişmeler” hakkında bilgi vererek, Suudi Arabistan’a, Kral’a ve Veliaht Prens’e içten teşekkürlerini sundu. Krallığın sağlam duruşunu ve Filistin halkının yanında olup onların haklı davasını desteklemek için gösterdiği çabaları son derece takdir ettiğini belirtti. Abbas daha önce Birleşmiş Milletler’e (BM) Gazze Şeridi’ndeki gerilime son verilmesi için yardım çağrısında bulunmuştu.

Bu arada Kudüs Tugayları dün Telegram aracılığıyla, Lübnan-İsrail sınırındaki sızma eyleminden sorumlu olduğunu duyurdu.

Yapılan sızmanın ‘Aksa Tufanı’ operasyonunun bir parçası olduğunu belirtti. Bu, Hizbullah üyelerinin İsrail’in hava saldırılarıyla öldürülmesi ve Hizbullah’ın buna askeri tesisleri bombalayarak karşılık vermesi üzerine geldi.

Bundan önce İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze Şeridi’nde su, elektrik ve yiyecek de dahil olmak üzere tam bir kuşatmaya geçildiğini duyurarak “Gazze Şeridi’nde tam bir kuşatma uygulanması emrini verdim. Elektrik olmayacak, yiyecek olmayacak, yakıt olmayacak. Her şey kapalı” dedi. Ayrıca İsrail hükümet sözcüleri, Hamas Hareketi’nin Gazze Sorumlusu Yahya es-Sinvar başta olmak üzere tüm Hamas liderlerinin suikast tehdidi altında olduklarını belirtti.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, şu andaki kararın savaşı amansız bir şekilde sürdürmek olduğunu söyledi ve şöyle ekledi:

“Gereken şekilde hazır olmadığımız bir saldırıyla bizi şaşırttılar ancak şimdi düşmanı bozguna uğratmak üzere ölümcül bir karşı saldırıya geçiyoruz. Yüzlerce ton patlayıcı mühimmatın atıldığı geniş bir hava taarruz düzeni içerisinde güçlü saldırı dalgaları gerçekleştirdik. Binlerce hedefe ulaşacağız.”

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas’la savaşın “Ortadoğu’yu değiştireceğini” söyledi ve ABD Başkanı Joe Biden’a, İsrail’in Gazze Şeridi’ne büyük bir kara operasyonu yapmaktan başka seçeneği olmadığını bildirdi.



İki taraf arasındaki gerginliğin ardından Kürt heyeti Şam'da yetkililerle bir araya geldi

Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
TT

İki taraf arasındaki gerginliğin ardından Kürt heyeti Şam'da yetkililerle bir araya geldi

Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) ve Suriye hükümeti temsilcileri, taraflar arasında devam eden müzakereleri tamamlamak üzere Şam'da bir toplantı düzenledi. Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir kaynak bugün AFP’ye verdiği demeçte, söz konusu adımın hükümetin Paris'te yapılması planlanan toplantıları boykot etme kararının ardından geldiğini belirtti.

Toplantı, KDSÖY’nin cuma günü Haseke vilayetinde, mezhepsel şiddet olaylarından etkilenen Dürzi ve Alevi azınlıkların temsilcilerini ilk kez bir araya getiren, benzeri görülmemiş geniş kapsamlı bir toplantı düzenlemesinin ardından gerçekleşti. Toplantı katılımcıları, kapanış bildirisinde ‘adem-i merkeziyetçi bir devletin kurulmasını’ öngören bir anayasa talep etti.

Şam, toplantıyı ‘diyalog sürecini baltalayan bir adım’ olarak eleştirdi ve Washington ile birlikte taraflar arasında arabuluculuk çabalarını yöneten Paris'te ‘planlanan tüm toplantıları’ boykot edeceğini açıkladı.

Adını açıklamak istemeyen kaynak, toplantının ‘Suriye hükümetinin talebi üzerine pazartesi akşamı’ KDSÖY’nin önde gelen yetkilisi İlham Ahmed ile Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani arasında yapıldığını söyledi. Kaynak, görüşmelerin ‘uygulama takvimi belirtilmeden, uygun bir adem-i merkeziyetçilik formülü bulmaya odaklandığını’ belirtti.

Aynı kaynağa göre, görüşmelerin amacı ‘Suriye-Suriye komiteleri aracılığıyla ve uluslararası gözetim altında müzakere sürecinin devamını’ vurgulamaktı. Her iki taraf da ‘askeri bir seçeneğe yer olmadığı’ konusunda hemfikirdi.

Suriye hükümetinden bir kaynak, Ahmed ile Şeybani arasında bir görüşme yapıldığını doğruladı, ancak başka ayrıntı vermedi.

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi, geçen ayın sonunda Paris'te yaptıkları görüşmenin ardından bu ayın ortasında Paris'te bir araya gelmeyi planlıyordu. Bu görüşme, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi'nin 10 Mart'ta ABD'nin himayesinde imzaladıkları ikili anlaşmanın maddelerini uygulamak amacıyla yapılacaktı.

Ancak Suriye hükümeti cumartesi günü, Şam'ın devam eden müzakere çabalarına ‘darbe’ olarak nitelendirdiği genişletilmiş özerk yönetim konferansının ardından Paris'te planlanan hiçbir toplantıya katılmayacağını açıkladı.

Konferans, pratikte, iktidarın yönelimlerine ve yönetim vizyonuna muhalif birçok Suriye bileşeninin temsilcilerini bir araya getiren ilk toplantı oldu.

Abdi'nin geçen ay bir televizyon röportajında açıkladığı gibi, Paris toplantısında, iç güvenlik güçleriyle birlikte yaklaşık 100 bin kişiden oluşan güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı bünyesine dahil edilmesi mekanizması ele alınacaktı.

Şera ile Abdi arasında imzalanan anlaşmanın en önemli maddesi, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin yönetimi altında birleştirilmesini’ öngörüyordu.

Birçok müzakere oturumu düzenlenmesine rağmen herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.

KDSÖY, anayasal bildirinin ardından, çeşitliliği yansıtmadığını ve merkeziyetçiliğin uygulanmasında ısrar ettiğini söylediği hükümetin kurulmasını eleştirdi. Şam ise adem-i merkeziyetçiliği kesinlikle reddediyor.