Mısır hükümeti emtia fiyatlarında düşüş olduğunu duyurdu

Hükümet, fiyat artışlarını azaltmak için önlemler alıyor (Facebook Tarım ve Arazi Islahı Bakanlığı)
Hükümet, fiyat artışlarını azaltmak için önlemler alıyor (Facebook Tarım ve Arazi Islahı Bakanlığı)
TT

Mısır hükümeti emtia fiyatlarında düşüş olduğunu duyurdu

Hükümet, fiyat artışlarını azaltmak için önlemler alıyor (Facebook Tarım ve Arazi Islahı Bakanlığı)
Hükümet, fiyat artışlarını azaltmak için önlemler alıyor (Facebook Tarım ve Arazi Islahı Bakanlığı)

Mısır hükümeti, ülkedeki fiyat artışı ile mücadelede yedi temel ürünün fiyatlarını yüzde 15 ile 25 arasında değişen oranlarda düşürmeyi planlıyor. Bu durum, Minufiye Valiliği'nde (Mısır Deltası) özel bir otoparkta güvenlik görevlisi olarak çalışan İsmail el-Cebari’nin (50) piyasaların kontrol edilemeyeceği endişesini dile getirmesine engel olmadı.

İhtiyaçlarını almak için çarşıda dolaşırken Şarku’l Avsat’a konuşan Cebari, “Bir kilo şeker fiyatı ciddi bir şekilde artarak 40 Mısır lirasına ulaştı. İki ay önce bu fiyat yarısı kadardı, yani fiyatı iki katına çıktı. Yetkililer yüzde 25 indirim açıkladığında fiyatı 30 lira olacak, bu da yüksek bir fiyat anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, 7 temel ürün fasulye, mercimek, süt ürünleri, makarna, şeker, yağ ve pirinç fiyatlarında yüzde 15 ile 25 arasında değişen oranlarda indirime gidileceğini açıkladı. Ürünlerin üzerinde fiyatların yazılacağını, kümes hayvanı ve sofralık yumurta fiyatlarının yüzde 15 oranında düşeceğini vurguladı.

Pazartesi akşamı düzenlediği basın toplantısında konuşan Medbuli, “Hükümetin en önemli sorunu ve temel kaygısı enflasyonla mücadele etmek, başta gıda olmak üzere fiyatlardaki artışları kontrol altına almaktır. Bu, dünyadaki çoğu ülkenin karşı karşıya olduğu bir sorundur. Bunun her şeye yansıması küresel bir olgudur” ifadelerini kullandı.

Mısır Kamu Seferberliği ve İstatistik Merkezi Ajansı, Salı günü, “Ülkede yıllık tüketici fiyatları enflasyon oranı Ağustos ayındaki yüzde 37,4'ten Eylül ayında rekor bir seviyeye yükselerek yüzde 38'e yükseldi. Bu, analistlerin beklentilerini aşıyor. Gıda ve içecek fiyatları eylülde yıllık bazda ve aylık bazda yüzde 73,6 oranında artış gösterdi. Ağustos ayında yüzde 1,6 olan oran yüzde 2'ye yükseldi. Bazı gıda fiyatlarında geçtiğimiz Eylül ayında önemli artışlar kaydedildi. Böylece enflasyon hızı arttı” ifadelerine başvurdu.

FOTO: Mısır Başbakanı, temel emtia fiyatlarında indirim yapılacağını duyurdu (Tedarik Bakanlığı Facebook sayfası)
Mısır Başbakanı, temel emtia fiyatlarında indirim yapılacağını duyurdu (Tedarik Bakanlığı Facebook sayfası)

Mısır Başbakanı, Hükümetin Ticaret Odaları Federasyonu ile ilgili temel kaygısının temel ürünleri hedeflemek ve bu ürünlerin fiyatlarında gerçek bir düşüş sağlamak olduğunu açıkladı. Ticaret Odaları Federasyonu Genel Sekreteri Ala Az, indirimli 7 ürünün fiyatlandırılan ve ambalaj üzerinde fiyat yazan üründen olacağını, bunun fiyatları manipüle etme girişimlerini engelleyeceğini doğruladı. Aynı zamanda “Mısır devleti, kararın uygulanmasını denetlemek için tüm ticari mekanizmalarını harekete geçirecek, valiliklerdeki ticaret odaları da denetleyici rol oynayacak” ifadelerini kullandı.

Ancak Kahire'nin merkezindeki bir devlet kurumunda çalışan Dea Abdu (40), vaatlerin yerine getirilip getirilmeyeceğini sorgulayarak “Geçtiğimiz aylarda fiyatlarda ciddi artışlar gördük, peki hükümet piyasayı kontrol etmek ve bu kararları uygulamak için nasıl çalışacak? Piyasayı kontrol etmesine yardımcı olacak yeni mevzuat olacak mı?” ifadelerini kullanıyor.

Mısır'daki Uluslararası Ekonomik Danışma ve Fizibilite Çalışmaları Merkezi Direktörü Hüda el-Mellah, “Özellikle bazı tüketicilerin fiyat kontrolünün sağlanmasına yönelik şüpheleri nedeniyle, hükümetin önümüzdeki dönemde indirim kararının uygulanmasını izlemek için gözetim mekanizmalarını etkinleştirmesi gerekiyor. Tekelci tüccarların varlığı nedeniyle piyasaları kontrol etmekte zorluk yaşanıyor. Piyasaları kontrol etmenin bir yolu olduğu için, cari dönemde artan fiyatların ele alınması amacıyla malların zorunlu fiyatlandırılmasına yönelik önceki parlamento taleplerine katılıyorum” ifadelerine başvuruyor.

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısır Senatosu üyesi Muhammed er-Reşidi ise “Zorunlu fiyatlandırma şu anda yarardan çok zarar getiriyor. Bu konu milletvekilleri tarafından çok konuşuldu. Ancak günümüzde, küresel ekonomik koşullar ve temel malların sınırlı arzı nedeniyle büyük bir talep hacmi söz konusu. Bu durum piyasadan mal sızmasına ya da tüccarın bunları depolamaya yönelmesine neden olabilir. Bu da vatandaşı olumsuz etkileyecektir” ifadelerini kullanıyor.

Reşidi, hükümetin 7 ürünün fiyatlarını düşürme girişimi ışığında, düzenleyici kurumların bu girişimin uygulanmasını takip etme konusunda kendilerine düşen görevleri yerine getirmesi gerektiğine inanıyor. Fiyatların manipüle edilmemesini sağlamak ve hükümetin kararına uymayan tüccar ve satıcıları cezalandırmak için sürekli ve düzenli piyasa turlarının düzenlenmesi gerektiğini düşünen Reşidi, fiyat manipülasyonunu önleme yönünde yeni mevzuatın çıkarılması ve piyasanın kontrol altına alınması için diğer kanunların gözden geçirilip yeniden yapılandırılmasının önemine de dikkat çekti.

Hükümetin bu girişiminin vatandaşların üzerindeki yükün hafifletilmesine ve fiyat manipülasyonundan korunmasına olumlu katkı sağlayacağını dile getiren Mellah, piyasaları kontrol edecek başka bir mekanizmaya dikkat çekti. Bu yönde, “Açgözlü tüccarlarla rekabet edebilmek için devletin üretimin her aşamasına daha fazla müdahale etmesi gerekiyor. Bazıları bunu eleştirse ve hükümetin bu rolünü sorgulasa da, gıda imalatına girişi bir tür rekabet yaratıyor, piyasa kontrolüne yol açıyor ve tüketiciyi tüccarlardan koruyor” vurgusunda bulundu.



İran, UAEA toplantısında çatışma uyarısında bulundu

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi
TT

İran, UAEA toplantısında çatışma uyarısında bulundu

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Batılı güçleri bugün başlayacak olan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) üç aylık toplantısında çatışmaya karşı uyardı.

Tahran cuma günü, Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık'ı toplantıda ‘stratejik bir hata’ yapmamaları konusunda uyarırken, diplomatik kaynaklar bu ülkelerin ve ABD'nin toplantıda İran’a karşı bir karar tasarısı sunmayı planladıklarını doğruladı.

UAEA Yönetim Kurulu'nun yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez İran'ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması yükümlülüklerine uymadığını ilan etmesi ve Batılı güçlerin İran dosyasını Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne götürmesinin önünü açması bekleniyor.

Bekayi, “Çatışmaya verilecek yanıt daha fazla iş birliği olmayacak. İran bir dizi önlem hazırladı ve karşı taraflar kapasitemizin farkında. Bir sonraki aşamadaki gelişmelere bağlı olarak ve UAEA ile iş birliği içinde bir dizi adım atacağız” ifadelerini kullandı.

Geçen hafta başında yayınlanan gizli bir UAEA raporunda İran'ın yüzde 60'a kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğu ve bunun daha yüksek bir seviyede zenginleştirilmesi halinde 10 nükleer silah yapımında kullanılabileceği belirtilmişti.

Bekayi sözlerini şöyle sürdürdü: “UAEA raporu, üç Avrupa ülkesi ve ABD'den gelen siyasi bir talimata dayanıyor ve gerçeği yansıtmıyor. Raporda taahhütlerden sapma yönünde bir husus yer almıyor, aksine Ortak Eylem Planı (nükleer anlaşma) çerçevesinde çözüme kavuşturulan eski suçlamalar yeniden gündeme getiriliyor. Ne yazık ki Siyonist varlığın sunduğu sahte belgeler ve bazı ülkelerin siyasi tutumları UAEA'nın bu konuları yeniden gündeme getirmesine yol açtı.”

Bekayi, İsrail'in 2018 yılı başlarında İran'ın nükleer arşivini karmaşık bir operasyonla ele geçirmesinin ardından UAEA’nın araştırılmasını talep ettiği gizli tesislerle ilgili soruşturmaya atıfta bulundu.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi, “Raporun içeriği tamamen siyasi. UAEA'nın davranışlarını Yönetim Kurulu'nun daha önce verdiği bir yetkiye dayandırarak meşrulaştırmasını kabul etmiyoruz. Bu tür raporlar bazı tarafların kendi pozisyonlarına sadık kalmaları için siyasi zemin sağlamaktadır” şeklinde konuştu.

Bekayi, “UAEA Genel Direktörü'nün son açıklamaları teknik yetkilerinin ötesine geçiyor. Barışçıl nükleer tesislere yönelik her türlü tehdidi barışa yönelik bir tehdit olarak değerlendiren 533 sayılı karar uyarınca, İran'ın nükleer tesislerine yönelik her türlü tehdide karşı net bir tavır alınmalı” dedi.

Bekayi, “Uluslararası bir kuruma başkanlık eden ve BM'de yüksek mevkilere talip olan her kim olursa olsun, tehdit ve gerginliği artırma aracı değil, barışın sesi olmalıdır” ifadesini kullandı.

UAEA şu anda ‘İran'ın nükleer programının tamamen barışçıl olduğuna dair güvence veremeyeceğini’ söylüyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre UAEA’nın Viyana'daki toplantısı öncesinde İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi devlet televizyonuna açıklamalarda bulundu. Kemalvendi, “Elbette UAEA, İran İslam Cumhuriyeti'nin kapsamlı ve dostane iş birliğini sürdürmesini beklememelidir” dedi.

Diplomatik kaynaklar perşembe günü, Tahran'ın nükleer programına ilişkin 2015 anlaşmasına taraf olan üç Avrupa ülkesi ve ABD'nin, Tahran'ın dört gizli sahadaki nükleer faaliyetlerine ilişkin yıllardır süren soruşturmada ‘tam iş birliği yapmaması’ nedeniyle BM Güvenlik Konseyi'ne bir karar tasarısı sunmayı planladıklarını söyledi.

UAEA bir raporunda İran'ın nükleer programı konusunda ‘tatmin edici olmayan’ iş birliğini kınayarak, İslam Cumhuriyeti'nin yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum üretimini hızlandırdığına dikkat çekti.

İran'ın önerisi

Bu gelişme Tahran ile Washington'un İran'ın nükleer programı konusunda yeni bir anlaşma arayışı için görüşmeler yürüttüğü bir dönemde yaşandı.

Bekayi, ABD'li yetkililere İran'ın nükleer müzakereler kapsamında Umman üzerinden yakında ABD'ye sunacağı öneriyi değerlendirmeleri tavsiyesinde bulundu.

Bekayi, “İran halkının çıkarlarını ve haklarını dikkate almayan hiçbir öneri kabul edilemez. Ayrıntılara girmeyeceğim ama yakında Umman aracılığıyla teklifimizi sunacağız. ABD'ye bu fırsatı ciddiye almasını tavsiye ediyoruz” dedi. Bekayi, teklifin içeriğiyle ilgili ayrıntı vermedi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Tesnim haber ajansının kaynaklara dayandırdığı haberine göre İran, ABD'nin önerisine yanıtını önümüzdeki iki gün içinde diplomatik kanallar aracılığıyla yazılı olarak gönderecek.

Ajansa göre, Tahran'ın yanıtı, yaptırımların etkin bir şekilde kaldırılması karşılığında Washington'un endişelerini giderecek önlemler sunarken, kendi topraklarında zenginleştirme ilkesini koruyan bir öneri içerecek. İran ayrıca kırmızı çizgilerine saygı gösterilmesi koşuluyla yeni bir müzakere turuna hazır olduğunu ifade edecek.

Bekayi, Batı medyasında altıncı turun planlandığına ve ABD'nin İran'a uranyum zenginleştirmeyi yüzde 3'e düşürme önerisinde bulunduğuna dair çıkan haberleri yalanladı. “Toplantı planlanmıştı ancak gerçekleşmedi. Bu medya haberlerinin çoğu doğrulanabilir değil ve genellikle psikolojik baskı yaratmayı amaçlıyor” dedi.

Bekayi şöyle devam etti: “Eğer taviz alışverişine dayalı gerçek müzakerelerden bahsediyorsak, ABD'nin önerisi bu anlayışı yansıtmıyor.”

Bu açıklama, Tahran'ın ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdiği ABD önerisine yanıt olarak geldi.

Bekayi gazetecilere yaptığı açıklamada, Washington ile Tahran arasındaki dolaylı müzakerelerin bir sonraki turuna ilişkin belirli bir noktasının olmadığını söyledi. Bekayi gazetecilere şunları söyledi: “Bu konuda bir karar alınırsa derhal duyurulacaktır.”

İki ülke, yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran'ın nükleer programını engellemeyi amaçlayan 2015 anlaşmasına bir alternatif bulmak için nisan ayından bu yana beş tur müzakere gerçekleştirdi.

ABD Başkanı Donald Trump, 2018'deki ilk döneminde bu anlaşmadan vazgeçerek Tahran'a yeniden sert yaptırımlar uygulamaya başladı.

İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf’ın dün devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında, “ABD'nin önerisi yaptırımların kaldırılmasından bile bahsetmiyor. Hayalperest ABD Başkanı gerçekten İran'la bir anlaşma istiyorsa yaklaşımını değiştirmelidir” ifadeleri yer aldı.

Bekayi ise “Yaptırımların kaldırılmasının temel bir gereklilik olduğunu defalarca vurguladık. Başta nükleer kazanımların korunması ve yaptırımların etkin bir şekilde kaldırılması olmak üzere İran'ın meşru hakları dahil edilmeden hiçbir anlaşmaya varılamaz. Bu talepleri içermeyen herhangi bir metin kabul edilemez” değerlendirmesinde bulundu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio 20 Mayıs'ta Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki oturumda yaptığı açıklamada, “İran'ın herhangi bir şekilde uranyum zenginleştirmesine izin vermeyeceğiz. Olası bir anlaşmadan sonra bile füze ve terörizmle ilgili yaptırımları uygulamaya devam edeceğiz. Zenginleştirmenin bir ulusal haysiyet meselesi olduğunu iddia ediyorlar ama gerçek şu ki bunu caydırıcı bir unsur olarak kullanmak istiyorlar. Çünkü gelişmiş zenginleştirme kapasitesine sahip olmanın onları nükleer silahın eşiğinde bir devlet haline getirdiğine ve dolayısıyla tehditlere karşı bağışıklık kazandırdığına inanıyorlar” ifadelerini kullandı.

Buna karşılık Bekayi şunları söyledi: “Bu doğru değil. Zenginleştirme yapan herkesin bir silah programı yok. ABD'nin müttefikleri de dahil olmak üzere, silahlanma amacı gütmeden zenginleştirme yapan ülkeler var. Bu anlamda, İran'ın baskılar karşısındaki direncinin kendisi bir tür caydırıcılıktır. Zenginleştirme, nükleer yakıt döngüsünün ve ulusal endüstrimizin önemli bir parçasıdır; müzakere edilemez ya da taviz verilemez.”

Bekayi, İranlı milletvekillerinin ülkelerinin silahların teknik yönlerine sahip olması konusunda ne söylediklerine ilişkin bir soruya şu yanıtı verdi: “Ülke içinde çeşitli görüşler var, ancak bizim tarafımızdan defalarca teyit edilen şey İran'ın nükleer programının tamamen barışçıl olduğudur. Siyasi nedenlerle hazırlanan son rapor, programımızın barışçıl doğasını kanıtladı. Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na bağlı bir devlet olarak İran, barışçıl yaklaşıma olan bağlılığını sürdürecektir.”