Mısır: İskenderiye’deki terör saldırısının ardından turizm toparlanıyor

Mısırlı yetkililer Şarku’l Avsat’a yabancıların ünlü turistik alanlara akın etmeye devam ettiğini belirtti

Bir turist kafilesi İskenderiye’deki Amud Sevari arkeolojik alanını ziyaret ederken (İskenderiye Tarihi Eserler Bölgesi)
Bir turist kafilesi İskenderiye’deki Amud Sevari arkeolojik alanını ziyaret ederken (İskenderiye Tarihi Eserler Bölgesi)
TT

Mısır: İskenderiye’deki terör saldırısının ardından turizm toparlanıyor

Bir turist kafilesi İskenderiye’deki Amud Sevari arkeolojik alanını ziyaret ederken (İskenderiye Tarihi Eserler Bölgesi)
Bir turist kafilesi İskenderiye’deki Amud Sevari arkeolojik alanını ziyaret ederken (İskenderiye Tarihi Eserler Bölgesi)

Mısır’daki geçen pazar günü Amud Sevari arkeolojik bölgesinde iki İsrail vatandaşının ve Mısırlı bir tur rehberinin bir polis memuru tarafından öldürüldüğü İskenderiye şehri de dahil olmak üzere çeşitli şehirlerde arkeolojik bölgelerin çoğunda turizm yoğunluğu eski durumuna geri döndü.

İskenderiye Tarihi Eserler Bölge Müdürü Halid Ebu el-Hamad, “Turizm hareketi, birkaç gün önce meydana gelen olaydan olumsuz yönde etkilenmedi” dedi. Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Olayın yaşandığı Amud Sevari de dahil olmak üzere şehrin simge yapılarını ziyaret eden dünyanın çeşitli ülkelerinden turist grupları var” ifadelerini kullandı.

Hamad ‘İskenderiye Kom es-Shoqafa Yeraltı Mezarları, Kayıtbay Kalesi, Mücevher Müzesi, Mısır Müzesi, el-Enfuşi ve eş-Şatibi bölgelerinin yabancı turistlerden büyük bir talep gördüğüne’ dikkat çekti.

Ebu el-Hamad, “Çarşamba günü Başbakan Dr. Mustafa Medbuli’nin katılımıyla Greko-Romen Müzesi’nin açılmasının sahil şehrine gelen turistlerin artması üzerinde olumlu bir etkisi olacağını’ vurguladı.

Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Ahmed İsa Eylül ayında yaptığı açıklamada, bu yılın ilk 8 ayında Mısır’ı 10 milyon turist ziyaret etti ve yıl sonuna kadar turist sayısının 15 milyona ulaşması bekleniyor. İsa, “Mısır 2028 yılına kadar 30 milyon turiste ulaşmayı hedefliyor” dedi.

Fotoğraf altı: İskenderiye’deki turistik mekanlar yaşanan olaya rağmen turistlerle buluştu (İskenderiye Tarihi Eserler Bölgesi)
 İskenderiye’deki turistik mekanlar yaşanan olaya rağmen turistlerle buluştu (İskenderiye Tarihi Eserler Bölgesi)

İskenderiye’de turizm sektöründen kaynaklar Şarku’l Avsat’a ‘durumun, Amus Sevari olayının ardından beklentileri aştığını’ söyledi. Ayrıca “Pek çok kişi olayın ardından şehre yönelik turizm talebinde düşüşe neden olacağından korkarken, tam tersi oldu zira bölge alan şu anda yabancıların ve Mısırlıların yoğun ziyaretlerine tanık oluyor” ifadelerine de yer verdi.

Piramitler Tarihi Eser Bölgesi Direktörü Dr. Eşref Muhiddin belirttiğine göre, Piramitler bölgesi gibi ünlü turistik alanlar, her milletten turist kafilelerinden ‘büyük bir talep’ görüyor. Turizm ve Tarihi Eserler Polisi ile İdari Güvenliğin ‘ziyaretleri kolaylaştırmak ve güvenlik altına almak’ için gösterdiği çabaları da vurguladı.

Muhiddin Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, bu talebi ‘Gize Piramitlerinin uluslararası bir turizm destinasyonu ve Mısır’ın turizm düzeyinde bir sembolü olarak önemine’ bağladı.

Fotoğraf altı: İskenderiye Amud Sevari arkeolojik alanına yapılan turist ziyaretlerinden bir kare (İskenderiye Tarihi Eserler Bölgesi)
İskenderiye Amud Sevari arkeolojik alanına yapılan turist ziyaretlerinden bir kare (İskenderiye Tarihi Eserler Bölgesi)

Mısırlı yetkililer, İskenderiye’nin el-Menşiye bölgesindeki Amud Sevari turistik bölgesinde iki İsrailli turistin ve bir Mısırlı tur rehberinin öldürülmesi ve bir başka İsrailli turistin yaralanmasıyla ilgili soruşturmalarını sürdürüyor. Mısır resmi haber ajansı MENA'da yer alan habere göre, bir güvenlik kaynağı, olayın bölgenin güvenliğini sağlamakla görevli polis memurunun şahsi silahıyla rastgele ateş açması sonucu meydana geldiğini ve söz konusu polis memurunun derhal tutuklanarak hakkında yasal işlem başlatıldığını belirtti.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.