Felakete uğrayan Gazze’de her yerde ölüm var

Uçaklar aralıksız bombalıyor... Bölge sakinleri elektrikten, sudan, ilaçtan yoksunken, sevdiklerine doğru dürüst veda edemiyor

Filistinliler dün İsrai’in Gazze Şeridinin güneyindeki Refah’a düzenlediği baskınların ardından enkaz altında kurbanları ararken (AFP)
Filistinliler dün İsrai’in Gazze Şeridinin güneyindeki Refah’a düzenlediği baskınların ardından enkaz altında kurbanları ararken (AFP)
TT

Felakete uğrayan Gazze’de her yerde ölüm var

Filistinliler dün İsrai’in Gazze Şeridinin güneyindeki Refah’a düzenlediği baskınların ardından enkaz altında kurbanları ararken (AFP)
Filistinliler dün İsrai’in Gazze Şeridinin güneyindeki Refah’a düzenlediği baskınların ardından enkaz altında kurbanları ararken (AFP)

36 yaşındaki Fatıma Şahin, Gazze Şeridi’ndeki Cibaliye yakınındaki Tel el-Zaatar mahallesinde bulunan evlerinin enkazının önünde saatlerce kurtarma ekiplerinin çalışmalarının aile fertlerinin canlı olarak çıkarılmasıyla sonuçlanmasını bekledi. 6 gündür dinmeyen bombardımanlarla hedef alınan bölge, İsrail uçakları tarafından yerle bir edilirken, sakinlerinin çoğu öldürülüyor veya yerinden ediliyor.

Kurtarma ekipleri evin enkazından 8 ceset çıkardıktan sonra Şahin umudunu korumaya çalışırken, tamamen yere yığılana kadar Allah’a dua etmeye devam etti. Kadın hemen Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahya kasabasındaki Endonezya Hastanesine nakledildi.

Sevdiklerinin bedenlerinin enkazdan çıkarılmasını izlerken hiçbir şey söyleyen kadın, bunun hayatının en kötü kabusu olmasını ve uyunmayı dilese de kısa bir süre sonra kendini geldi ancak bu uyanabileceği bir kabus değildi.

Kadın “Annem, kardeşlerim, kız kardeşlerim... Ya Allah” diyerek ağıt yaktı. Sonrasında küçük kardeşinin evin enkazı altında hala hayatta olduğunu öğrenince evinin enkazına geri döndü ve ağır yaralı halde çıkarılan kardeşi için 12 saat daha bekledi. Ancak kardeşi daha sonra hayatını kaybetti.

FOTOĞRAF ALTI: Dün İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’a düzenlediği baskında öldürülen Ebu er-Riş ailesinin cesetleri (AFP)
Dün İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus’a düzenlediği baskında öldürülen Ebu er-Riş ailesinin cesetleri (AFP)

Fatima Şahin, Hamas hareketinin cumartesi günü İsrail’e karadan, denizden ve havadan saldırı başlatmasının ve en az bin 300 İsrailliyi öldürmesinin ardından, İsrail’in Gazze Şeridi’nde amansızca sürdürdüğü savaşın 6. gününde tüm ailesini kaybetti.

Fatıma’nın kocası Muhammed Şahin, Şarku’l Avsat’a “Hiçbir uyarıda bulunmadan bombaladılar. Bu sivillere karşı açık bir intikamdır” dedi. Sonrasında “Burada her saat başı çocuklar, kadınlar ve yaşlılar ölüyor. Cibaliye kampındaki Oşkian ailesinden 50 kişi bir füze ile öldürüldü” ifadelerini de sözlerine ekledi.

Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, ‘şehit sayısının bin 417’ye ulaştığını ve yaralı sayısının 6 bin 268’e ulaştığını, bunların yüzde 50’sinin çocuk ve kadınlardan oluştuğunu’ belirtti.

Ardından “İsrail işgal güçleri 30 katliam gerçekleştirdi... Aileler tamamen yok edildi” ifadelerine de yer verildi.

Hastanelerden çekilen pek çok fotoğrafta kurbanlar yerde ve morglarda yığılmış halde görülüyor. Hayatının kaybedenler hemen gömülüyor zira onları tutacak yer yok, bekleyecek zaman yok. Herkes ölümle karşı karşıya ya da ölümü bekliyor.

FOTOĞRAF ALTI: Han Yunus'ta dün İsrail saldırılarında ölenlerin cenaze töreni sırasında (AFP)
Han Yunus'ta dün İsrail saldırılarında ölenlerin cenaze töreni sırasında (AFP)

Şarku’l Avsat’ın görüştüğü Şahin ve diğerleri, ailelerini, akrabalarını küçük gruplar halinde nasıl defnettiklerini anlattı. Gazze Şeridi’nin her yanını etkisi altına alan yoğun İsrail bombardımanı nedeniyle aileler ve Filistinli örgütler, önceden olduğu gibi yüzlerce, binlerce kişinin katılımıyla toplu cenaze törenleri düzenleyemiyor.

İsrail kasıtlı olarak evleri, apartmanları ve binaları bombalıyor ve yerleşim yerlerinin tamamını yok ederek insanların hayatlarını altüst ediyor.

Gazze Şeridi’nin en zengin mahalle olan Rimal mahallesinin İsrail tarafından yol edildiğinden bu yana ailesiyle birlikte yaşadığı binanın İsrail tarafından yıkılmasının ardından Muhammed Abu el-Kass, uyum sağlamak zorunda kalacağını hiç düşünmediği bir hayat yaşıyor.

Muhammed, Şarku’l Avsat’a, İsrail’in apartmanların bombalanacağı yönündeki uyarısının ardından aceleyle evinden çıkmadan önce kimlik belgelerini yanına aldığını, şu anda sonu olmayan bir cehennemde yaşadığını söyledi.

Muhammed ve ailesi, Tel el-Hava semtinde hükümetin ‘Ensar Kompleksi’ yakınındaki bir devlet okuluna sığındı sonrasında hızla akrabalarından birinin evine doğru oradan ayrılırken, güvenli bir alan arayışı hala devam ediyor.

Muhammed “Burada tek bir metrelik alan bile güvenli değil. Ölüm her yerde” ifadelerini kullandı.

Bu haberin hazırlanması sırasında, Şarku’l Avsat’ın bir muhabiri Gazze şehrinin kuzeybatısında ‘İstihbarat Binaları’ olarak bilinen 8 yüksek binanın yıkımı ve bombalanmasına şahit oldu. Bu binalar 1997 yılında Filistin Yönetimi tarafından masrafları karşılanmak üzere inşa edilmiş edildi ve yaklaşık 352 konutu içeriyordu.  Burada Filistin Yönetimi’nin güvenlik hizmetlerinde görev yapan çalışanlar yaşıyordu.

Gazze’deki hükümet medya ofisi, İsrail güçlerinin 752 binayı tahrip ettiğini, 2 bin 835 konutun tamamen yıkıldığını, 3 bin 200 konutun ağır hasar gördüğünü, bin 791 konutun ise yaşanmaz hale geldiğini ayrıca 42 hükümet merkezinin ve düzinelerce kamu tesisi ve dairesinin yıkıldığını bildirdi. Bunlar 350 bin Filistinlinin yerinden edilmesine neden oldu ve insanlar 110 farklı barınma merkezine dağıtıldı.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) çarşamba günü yakıt, gıda ve diğer malzeme sıkıntısı nedeniyle acil insani yardım getirilmediği takdirde yerinden edilenlere sağladığı hizmetlerin duracağı konusunda uyarıda bulundu.

Sadece yerinden edilenler değil, evlerinde kalanlar da elektrik, su, yiyecek gibi temel hizmetlerin tamamını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Gazze Şeridi’ndeki tek elektrik santrali çarşamba günü durdu, Gazzeliler dünden beri elektrik hizmeti almazken su kesintisi ile yüzleşiyor.

Gazze Şehri sakinlerinden Nail Cemil, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Bombardıman, ölüm, kan, yıkım, karanlık ve susuzluk var. Eskiden 30 saatte bir 4 saat elektrik alıyorduk ama iki gün önce elektrik kesildi ve geçen pazar gününden beri de sular kesildi. Bu tarif edilemez bir durum, sadece bir savaş değil. Bu sadece ilkel bir yaşam bile değil.”

Şarku’l Avsat muhabirinin ifadelerine göre bazı vatandaşlar, az miktarda yiyecek ve su temin etmek amacıyla binlerce yerinden edilmiş kişinin bulunduğu UNRWA okullarına gitmek zorunda kaldı.

Fırınlar düşük kapasiteyle çalışırken, pazarlar neredeyse boş görünüyor ve gıda fiyatları ikiye, üçe katlanıyor.



İsrail Gazze’de savaşı sürdürürken Hamas elindeki kozu kaybedebilir

İsrail ordusu Gazze'de rehinelerin sekizinin cesedini teslim aldı (AFP)
İsrail ordusu Gazze'de rehinelerin sekizinin cesedini teslim aldı (AFP)
TT

İsrail Gazze’de savaşı sürdürürken Hamas elindeki kozu kaybedebilir

İsrail ordusu Gazze'de rehinelerin sekizinin cesedini teslim aldı (AFP)
İsrail ordusu Gazze'de rehinelerin sekizinin cesedini teslim aldı (AFP)

İzzettin Ebu Ayşe

İsrail ordusu, son 20 gün içinde Gazze Şeridi’nde Hamas tarafından alıkonulan sekiz rehinenin cesedini geri almayı başardı. Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden bu yana eşi ve benzeri görülmemiş bir sayı bu. Peki bu gelişme, arabulucuların Gazze'de ateşkes anlaşması imzalanması için yürüttüğü görüşmelere olumlu mu yoksa olumsuz mu yansıyacak?

İsrail ordusu bu ay, İsrail iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet’in (Şabak) desteğiyle Gazze Şeridi'nde üç özel operasyon düzenleyerek Tel Aviv ile Hamas arasında süren savaşta öldürülen sekiz rehinenin cesedini geri aldı.

50 rehine

Bir ay içinde sekiz rehinenin cesedinin geri alınması büyük bir sayı, çünkü 21 aydır devam eden savaş boyunca ordu özel operasyonlarla sadece 11 rehineyi kurtarabilmiş, geri kalanlar ise Hamas tarafından takas anlaşmaları kapsamında iade edilmişti.

Rehinelerin cesetleri geri getirildikten sonra, Hamas'ın elinde 50 rehine kaldı ve bunların 20'sinin halen hayatta olduğu düşünülüyor. Siyasi gözlemciler bu gelişmeyi, Hamas'ın savaştaki gücünü kaybetmeye başladığının işareti olarak yorumladı.

hyuı8
Netanyahu'nun açıklaması anlaşılmaz ve birçok yoruma açık (AFP)

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sekiz rehinenin cesedinin kısa bir süre içinde geri alınmasını büyük bir başarı olarak nitelendirdi. Netanyahu yaptığı açıklamada, “Bu operasyonlar, aylar süren karmaşık saha istihbarat çalışmalarının ardından gerçekleştirildi ve cesetler İsrail'e getirildi” dedi.

İsrail Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kaçırılan tüm vatandaşlarımızı, hayatta olanları ve ölenleri, evlerine geri getirene kadar durmayacağız ve susmayacağız. Bu operasyonlar Tel Aviv'in Hamas'a karşı savaşında yardımcı olacak ve rehineleri geri getirmemizi sağlayacak, ancak bu biraz zaman alacak.”

Gazze'yi ne bekliyor: Anlaşma mı, yoksa daha fazla çatışma mı?

Ne var ki Netanyahu'nun sözleri anlaşılmaz ve birçok yoruma açık. Özel operasyonlar ve askeri baskı ile rehineleri kurtarmak istediğini mi kastediyor yoksa Hamas ile rehinelerin salıverilmesini öngören bir anlaşma yaparak onları geri getirmek istediğini mi net değil.

Ancak Netanyahu'nun açıklaması, Gazze'de ateşkesle ilgili müzakerelerde kaydedilen önemli ilerlemeyle aynı zamana denk geldi. Hamas heyeti, bir anlaşmaya varmak amacıyla müzakereleri yeniden başlatmak üzere Mısır'a gitti. Netanyahu da İsrail heyetini Şarm eş-Şeyh'teki görüşmelere göndermeyi kabul etti ve heyete müzakereler sırasında kullanabilecekleri geniş yetkiler verdi.

fgthy
Hamas'ın elinde 50 rehine bulunuyor ve bunların 20'sinin hayatta olduğu düşünülüyor (AFP)

İsrail ordusunun Gazze'de tutulan cesetleri serbest bırakmayı başarmasının Mısır'daki görüşmeler üzerinde etkisi olacağına şüphe yok. Hamas, Gazze'deki savaşın sona ermesi ve ordunun bölgeden çekilmesi karşılığında tüm rehinelerin bir kerede serbest bırakılmasında ısrar ederken, kısmi anlaşmaları tercih eden Netanyahu, askeri baskı ve Gazze'deki özel operasyonların sonuç vereceğini düşünüyor.

Hamas'ın şartlarına boyun eğmeyiz

Siyaset uzmanı Remzi Asfur, Gazze'de tutulan rehinelerin cesetlerinin bulunduğu yere ulaşılmasının ardından Netanyahu'nun kapsamlı bir anlaşma yapmak veya Hamas'ın taleplerine boyun eğmek için aceleci davranmadığını ve bunun da bir anlaşmaya varılmasını engelleyebileceğini söyledi.

Asfur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Netanyahu, kendisinin başarılar elde ettiğini, askeri baskıların Hamas'ın bölgedeki kontrolünü kaybettiğini ve Gazze'ye yönelik kara harekatının devam etmesinin rehinelerin serbest bırakılması konusunda sonuçlar verdiğini düşünüyor. Bu yüzden kendini güçlü hissediyor ve şartlarını dayatabileceğini düşünüyor, bu yüzden Hamas'ın şartlarına boyun eğmeyecek. Rehinelerin cesetlerine ulaşılması, İsrail'in Hamas'ın takas anlaşması kapsamında rehineleri serbest bırakması karşılığında ödeyeceği bedeli azaltıyor. Bu da Hamas'ın müzakerelerdeki konumunu büyük ölçüde zayıflatıyor ve İsrail'in konumunu güçlendiriyor.”

Netanyahu'nun sürekli olarak rehinelerin cesetlerine ulaşmasının rehine anlaşmasının gidişatını etkilediğini belirten Asfur, Tel Aviv'in bu operasyonları müzakereleri zorlaştırmak veya engellemek için kullanabileceğini, çünkü bunu bir başarı olarak gördüğünü ve Hamas'ın bölgedeki kontrolünü sağlamakta zorlandığını vurguladı.

Hamas'ın halen hayatta olan rehineler olduğunu ve bunun müzakere kurallarını değiştirebileceğini söyleyen Asfur, ancak her halükarda, İsrail'in bugün ödeyeceği bedel çok düşük ve rehineler ceset olarak geri dönse bile İsrail rehinelerini geri almaya devam ettiği sürece, Hamas olumlu sonuçlar elde edemeyecek.

Hamas Netanyahu'yu anlıyor ve ateşkes yolunda ilerliyor

Güvenlik analisti Salih Hamada ise Netanyahu'nun İsrail içinde ve müzakerelerde itibarının artabileceğini düşünüyor. Ancak Hamas’ın bunu anladığını ve manevra yapmaya çalışıyor gibi göründüğünü ifade eden Hamad, “Hamas, dersini almış ve askeri baskının sonuç verebileceğini anlamış olabilir” yorumunda bulundu.

Hamada, değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Hamas, İsrail ordusunun bazı cesetleri ele geçirmesinin ardından Netanyahu'nun taleplerine ve baskılarına yanıt verebilir ve uzlaşmayı kabul edebilir, çünkü uzlaşmamak, elindeki koz olan rehineleri kaybetmek anlamına gelir.”

Hamas'ın bedelin düştüğünü anladığını ve bu yüzden anlaşma şansını azaltmayacağını söyleyen Hamada, aksine daha fazla taviz vererek bunu güçlendireceğini, çünkü Gazze halkının savaştan yorgun düştüğünü ve daha fazla direnemeyeceğini düşünüyor.

Netanyahu, ‘cesetlerin geri alınmasının rehinelerin askeri güçle eve geri getirebileceklerinin açık bir kanıtı olduğunu ve şu anda anlaşma yolunu tercih etmediklerini’ söyleyen İç Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in teşvikiyle önerilen anlaşmaya karşı çıkmayı düşünürken, hükümeti içinde ateşkes yapması için baskı görüyor.

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, halen Gazze'de tutulan rehinelerin derhal serbest bırakılmasını istedi. Herzog, “Gazze'de alıkonulanların derhal serbest bırakılması için adım atılmalı. Bu cesur adım, dünyanın güvenliği ve barışına hizmet edecek, aynı zamanda savaşın sona ermesine yol açabilir” dedi.