Libya’da artarak devam eden yolsuzluk yöntemi: Kara para aklama

Yerel bir havayolu şirketindeki bir yetkili, altın ve döviz kaçakçılığı yapmakla suçlandı.

Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık Medya Bürosu)
Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık Medya Bürosu)
TT

Libya’da artarak devam eden yolsuzluk yöntemi: Kara para aklama

Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık Medya Bürosu)
Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık Medya Bürosu)

Libya’nın başkenti Trablus’taki Mitiga Uluslararası Havalimanı’nda yakalanan çok miktardaki altın ve dövize el konulması olayı, 2011 yılında yaşanan güvenlik kaosundan bu yana ülkenin maruz kaldığı kara para aklama suçlarını yeniden gündeme getirdi.

Geçen çarşamba akşamı başkentteki Terörizm ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi, yerel bir havayolu şirketinin kabin ekibi şefinin Mısır’a para ve altın taşımayı planlamakla suçlandığı kaçakçılık operasyonunun başarısız olduğunu duyurdu. Daire, açıklamasında ele geçirilen fonların 3 milyon euronun yanı sıra farklı ağırlıklarda 12 altın külçesinden oluşan 25 kilo altın olduğunu ve bunların Trablus’tan Kahire Uluslararası Havalimanı’na giden 430 numaralı uçuşta ele geçirildiğini belirtti.

Libyalı araştırmacı İdris İhmid, yolsuzluk ve kara para aklama faaliyetlerinin, önceki rejimin devrilmesini takip eden yıllardan bu yana Libya’daki baskın bir durum olduğunu söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan İhmid, bunun devletin yokluğundan ve bazı tarafların ülkenin zenginliklerinin çalarak servet biriktirme çabalarından kaynaklandığını belirtti.

Libya Denetim Bürosu (ülkedeki en büyük denetim organı), daha önce bakanlar ve yetkililerin dahil olduğu yolsuzluk olaylarından söz eden ve aynı zamanda kamu fonlarının yaygın bir şekilde suiistimal edildiğine dikkat çeken çok sayıda rapor yayınlamıştı.

Aynı şekilde Terörizm ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi, yaptığı açıklamada, Libya’da son dönemde kara para aklama suçunun yaygınlaştığını belirtti. Birim, “Bu olay, döviz ve değerli maden kaçakçılığıyla başlıyor ve terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığı da dahil olmak üzere organize suçlarla bağlantılı” dedi.

Başsavcı Sıddık es-Sur, zaman zaman üst düzey yetkililer ve büyükelçilerin dahil olduğu çok sayıda yolsuzluk vakasını ortaya çıkarıyor. Yolsuzluğa adı karışan yetkililerin bazıları hapsedildi ve görevden alındı. Bazı vakalar ise halen soruşturuluyor.

Bu bağlamda son aylarda Libya, Mısır, Tunus ve diğer ülkeler arasındaki sınırlarda çok sayıda kaçakçılık operasyonunun tespit edildiğini söyleyen İhmid, çözümün devletin yeniden tesis edilmesinde yattığını belirtti. İdris İhmid, ülkede meydana gelen kara para aklama davalarını kontrol etmeye yönelik faaliyetleri ‘Başsavcının gösterdiği çabalara rağmen utangaç’ olarak nitelendirirken, bu durumla mücadele etmek için gerçek bir güvenlik kurumuna sahip olmanın gerekliliğine dikkati çekti.

Daire, “Ülke limanları üzerinden kara ve hava yoluyla kaçakçılık operasyonlarının etkinleşmesi ve önemli ölçüde gelişmesi nedeniyle suçlular, işletmelerinin başarısını garanti altına almak için giderek daha fazla yasa dışı yol kullanıyor” dedi.

Çetelerin kaçakçılık operasyonlarında kullandıkları yöntemlerle ilgili olarak ise daire, “Kaçakçılar borç satın almaktan, rüşvet vermekten, işlerini kötüye kullanmaktan ve böylece toplum önünde kendilerine zarar vermekten çekinmediler. Kendilerini yozlaştırmanın ötesine geçerek başkalarını yozlaştırmaya başladılar. Hatta kadınları kaçak para veya külçe altın taşıyıcısı olarak kullanma noktasına varıldı” açıklamasında bulundu.

Ülkenin doğusundaki Adalet Bakanlığı’nda adli uzman olarak çalışan Vissam el-Varfali, “Ülkenin zenginliğinin israfını artıran kara para aklama operasyonları, denetim organının zayıflığından ve çoğu devlet kurumundaki yaygın yolsuzluktan kaynaklanmaktadır” dedi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Varfali, Libya’daki siyasi bölünmenin kötü etkileri ve hükümetlerin zayıflığına dikkati çekerek, “Ülkeyi yöneten tüm hükümetler, seçimler yapılıncaya kadar geçici ve idari niteliktedir” dedi. Varfali, “Her hükümetin kısa vadeli olması, devlet hazinesinin yağmalanmasını ve kamu fonlarının tüketilmesini kolaylaştırdı” ifadelerini kullandı.

Vissam el-Varfali, tüm bu koşulların Libya toplumu için kötü yaşam koşullarına yol açtığını ve dolayısıyla rüşvetin bazıları tarafından kabul edilebilir hale geldiğini dile getirdi.

Terörizm ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nin tüm şüpheli operasyonlarla mücadele etmeye devam edeceğini ve bunları sürekli olarak kontrol edip tespit etmeye çalışacağını söyleyen Varfali, kaçakçıları caydırmak ve takip etmekten bir an bile çekinmeyecekleri uyarısında bulundu.

Öte yandan Başsavcılık, dün es-Sahara Bank’ın iki eski genel müdürü ile bankanın belgesel krediler departmanı başkanının geçici olarak gözaltına alındığını duyurdu. Söz konusu yetkililer, ticaret siciline kayıtlı olmayan şirketlere 70 milyon dinar karşılığı dövizle vesikalı kredi vermekle suçlandı.

Yapılan incelemelerde, banka yetkililerinin, 2015 yılı ve sonrasında ticari sicile kayıtlı olmayan, mal tedarik etmeyen ve paralel piyasada döviz ticareti yapan şirketlere kasıtlı olarak vesikalı kredi uygulaması yaparak 13 firmaya 70 milyon dinar tutarında döviz kazandırmayı amaçladığı ortaya çıktı.



İran-İsrail çatışmalarının sonuçlarını izlemek üzere Mısır'da bir "kriz komitesi" kuruldu

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli (Kabine)
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli (Kabine)
TT

İran-İsrail çatışmalarının sonuçlarını izlemek üzere Mısır'da bir "kriz komitesi" kuruldu

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli (Kabine)
Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli (Kabine)

Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli, bugün, İran-İsrail askeri operasyonlarının etkilerini takip etmek ve “farklı sektörlerdeki her türlü gelişmeye hazırlıklı olmak” amacıyla başkanlığını üstleneceği bir “kriz komitesi” kurulmasına karar verdi.

Komite üyeleri arasında Merkez Bankası Başkanı, Sanayi, Planlama ve Ekonomik Kalkınma, Uluslararası İşbirliği, Elektrik ve Yenilenebilir Enerji, Maliye, Tedarik ve İç Ticaret, Petrol ve Maden Zenginlikleri Bakanları ile Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Genel İstihbarat Teşkilatı ve İdari Denetim Kurumu temsilcileri yer alıyor.

 Mısır Başbakanlık Sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre, Mısır Başbakanlık Konseyi, son olayların çeşitli sektörler üzerindeki etkilerini ve sonuçlarını değerlendirmek üzere, komite üyeleri ve çeşitli danışma komiteleriyle düzenli olarak toplanacak.

İsrail ve İran'ın saldırıları, özellikle dolar ve altın fiyatlarının yükselmesi, borsa endekslerinin düşmesi ve piyasalardaki karışıklıkla birlikte Mısır'ın “yeni bir pahalılık dalgası” endişelerini artırdı.

Medbuli, geçen cumartesi günü yaptığı açıklamada, “Çoğu gösterge, şu anda devam eden çatışmanın daha uzun süre devam edeceğini ve birkaç gün içinde sona ermesinin beklenmediğini gösteriyor. Bu durum, tüm bölge için ciddi sonuçlar doğuracak” ifadelerini kullandı.

Medbuli, 3 Temmuz'da açılması planlanan Büyük Mısır Müzesi'nin açılışının ertelendiğini duyurdu.

Mısır Petrol Bakanlığı da doğudan (İsrail'den) gelen gaz arzının kesilmesinin ardından “acil durum planını” devreye soktu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre plan, “bazı endüstriyel faaliyetlere doğal gaz arzının kesilmesini” içeriyor.

Bu adımlar kapsamında, “piyasaların istikrarını sağlamak, gıda güvenliğini sağlamak ve vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak” amacıyla, Mısır İthalat ve Ticaret Bakanı Şerif Faruk dün, “Gıda Endüstrileri Holding Şirketi”nin yöneticileriyle bir toplantı düzenledi. Toplantıda, “temel gıda maddelerinin stratejik stoklarının mevcut durumu” ele alındı.

Bakan, “yüksek hazırlık seviyesinin korunmasının ve günlük tedarik oranlarının düzenli olarak takip edilmesinin önemini vurguladı ve özellikle mevcut küresel ve bölgesel zorluklar ile ekonomik dalgalanmalar ışığında, güvenli bir stratejik rezervin yeterli süreler için sağlanması konusunda gerekli önlemlerin alınması gerektiğini” belirtti.

Ekonomik baskılar ve bölgesel karışıklıklar, Mısır'da zaman zaman yeni bir enflasyon dalgası ve fiyat artışları konusunda endişelere yol açıyor. Geçtiğimiz nisan ayında “karışık tablo, her ülkenin küresel ekonomik durumun olumsuz etkilerinden kaçınmak için harekete geçmesini gerektiriyor” diyerek, birçok uzmanın “önümüzdeki dönemde enflasyon dalgası ve küresel ekonomik durgunluk olasılığı” uyarısı dikkat çekti.