Hamas’tan Tahran ve Hizbullah'a, İsrail'e karşı aylarca direnme garantisi

Güney Lübnan'daki durumun istikrarı Gazze'deki askeri operasyonların sonucuna bağlı.

Lübnan Cumhurbaşkanı Nebih Berri, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ı kabul etti. (EPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Nebih Berri, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ı kabul etti. (EPA)
TT

Hamas’tan Tahran ve Hizbullah'a, İsrail'e karşı aylarca direnme garantisi

Lübnan Cumhurbaşkanı Nebih Berri, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ı kabul etti. (EPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Nebih Berri, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ı kabul etti. (EPA)

İsrail-Hamas çatışmasında son söz, Tel Aviv'in işgale hazırlık amacıyla askeri birlikler konuşlandırması ve Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı durdurmaya yönelik uluslararası arabuluculuğun olumsuz sonuçlanması durumunda sahada söylenecek. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, görüştüğü Lübnanlı liderlere, Hamas liderliğinin, savaşçılarının askeri çatışmayı birkaç ay boyunca sürdürebileceği konusunda Tahran'a güvence verdiğini bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın Beyrut'taki toplantılara eşlik eden Lübnanlı kaynaklardan edindiği bilgilere göre Abdullahiyan, İran liderliğinin, Hamas'ın Gazze çevresindeki yerleşimleri işgal ederek başlatacağı askeri harekatın zamanlamasından önceden haberdar olmadığını söyledi. Kaynaklara göre Tahran, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yönelik katliamlara devam eden ve Gazze Şeridi'ni her türlü kuşatma altına alan İsrail ile çatışmanın devam ettiği konusunda Hamas liderliğiyle temasa geçip bilgi aldı. 

Beyrut'taki toplantılara eşlik eden Lübnanlı kaynaklar, Abdullahiyan'ın, ‘İsrail’in, Hamas'ın yerleşim yerlerini işgaliyle zarar gören askeri yapının prestijini yeniden sağlamak için Gazze'yi işgal etmekte ısrar etmesi halinde, Hamas'ın, İsrail ordusuna benzeri görülmemiş bir sürpriz hazırladığına’ dair bilgi aldığını ortaya koydu.
Kaynaklar şu açıklamayı yaptı:

Abdullahiyan, İsrail'in Gazze'yi işgal etmek için güçlerini seferber etmeye devam etmesi halinde Gazze'de devam eden savaşın kapsamının genişletilebileceğini göz ardı etmedi. Çatışmanın kapsamının Gazze Şeridi ile sınırlı kalmayacak şekilde genişletilmesine yönelik birden fazla senaryonun bulunduğu uyarısını yaptı. Bu uyarılar, çatışmanın bölgedeki diğer yerlere de yayılabileceğine işaret ediyor.

Kaynaklara göre Abdullahiyan, İsrail'i Gazze işgaline karşı sadece uyarsa da halihazırda Beyrut'ta bulunması, Tahran'ın arenayı rakiplerine terk etmeyeceği anlamına geliyor. Tahran tüm olasılıklarla yüzleşmek için orada olacak. İran, İsrail'in Gazze'ye yönelik katliam ısrarına son verecek çözüm arayışlarına ortak olduğu mesajını vermek istiyor.

Güney Lübnan'daki durumun istikrarının, Gazze'deki askeri operasyonların sonuçlarına bağlı olduğu görüşünde olan kaynaklar, İsrail'in Gazze'yi işgal etmekte ısrar etmesi halinde Hizbullah'ın çatışmaya girmeye hazır olduğunu aktardı. Söz konusu kaynaklar, Hizbullah’ın, çatışmadan kaynaklanacak gelişmelere göre tutumunu belirlemek için durumu izlediğini söyledi. Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım’ın, "Biz hazırız ve tam anlamıyla hazırlıklıyız. Herhangi bir eylemin zamanı geldiğinde onu gerçekleştirerek çatışmaya katkıda bulunacağız. Net bir planımız ve vizyonumuz var" açıklamasında da bu konuya vurgu yapıldı.

Aynı kaynaklar, Hizbullah'ın sahanın getireceği gelişmeleri dikkatle okuyarak tüm olasılıklarla yüzleşmeye hazırlandığını öne sürüyor. Angajman kurallarını aşan yüksek düzeydeki gerilimin ışığında Hizbullah şu ana kadar Güney Lübnan'da İsrail'e hararetli mesajlar vermekle yetindi. 
 
Kaynaklar, Abdullahiyan'ın, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile varılan mutabakata dayalı olarak, İsrail ile çatışmanın başlaması için ‘sıfır saati’ belirlemek üzere kuzey cephesini harekete geçirmeye yönelik bir operasyonel emri Beyrut'a getirmediğini bildirdi. Abdullahiyan'ın Beyrut ziyareti ile ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'ın İsrail ziyareti aynı zamana denk geldi. Kaynaklara göre bu ziyaretin zamanlamasıyla Tahran, arenayı ABD'ye bırakmayacağını ve Gazze'deki savaşı durdurmak için devam eden müzakerelere dahil olacağını teyit etti.

Kuzey cephesinde çatışma çıkmasının şu ana kadar mümkün olmadığını ifade eden kaynaklar, aksi takdirde, ‘Hizbullah’ın, İran'ın isteği üzerine çatışmaya girmeye karar verdiğine dair söylentilerden kaçınmak için’ Abdullahiyan Beyrut'a hızla gitmek zorunda kalmayacaktı. Kaynaklar, Abdullahiyan’ın Beyrut ziyaretinin, Tahran'ın sükunet arayışında ve İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını durdurmada rol oynamaya hazır olduğunu vurgulayan önemli bir misyonu olduğunu kaydetti. 

Bu bağlamda Washington'ın neden İran'ı temize çıkarma girişiminde bulunduğu ve Hamas'a karşı yürüttüğü kampanyalara şimdiye kadar Tahran’ı dahil etmemesini yorumlayan kaynaklar, Tahran'ın, Hamas'ın askeri harekâtın zamanlamasından önceden haberdar olmadığı konusunda ABD yönetimine bilgi verdiğini söyledi. Washington ile Tahran arasındaki dolaylı müzakerelere sponsor olan Umman Sultanlığı'ndan gelen bilgiler de bu yönde.

Her ne kadar Lübnan hükümetinin geçici başbakanı Necib Mikati Hizbullah Genel Sekreteri'nin politika danışmanı Hüseyin Halil aracılığıyla Hizbullah liderleriyle iletişim kursa ve Meclis Başkanı Nebih Berri, düzenli olarak görüşmeler yapsa da kuzey cephesinin hareketlenmeyeceğine dair garanti alınamadı.

Her ne kadar Hizbullah, Güney Lübnan'daki gerginlik konusunda angajman kurallarından taviz vermeden gerçekçi hareket ediyor olsa da diğer yandan Lübnan hükümetine, İsrail'le karşılıklı bombalamaların kontrolden çıkmayacağına dair garanti vermekten uzak duruyor. Zira Hizbullah’ın nihai pozisyonu Gazze cephesindeki askeri durumun sonucuna bağlı.

Hizbullah liderliği, Gazze ve çevresindeki açık savaşla mücadelesinde bir dizi seçenekle karşı karşıya. Hizbullah, Hamas üzerindeki askeri baskıyı azaltmak için İsrail'i meşgul etmeye çalışsa da durumun kontrolden çıkması halinde kuzey cephesinin hareketlenmesi beklentisiyle, ordusunun temel birimlerini seferber etmek zorunda kalacak.



İsrail Gazze kulelerini hedef alıyor... Hamas tutuklu kartını açıyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
TT

İsrail Gazze kulelerini hedef alıyor... Hamas tutuklu kartını açıyor

Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)
Filistinliler, dün Gazze Şehri'nin batısındaki Maştaha Kulesi'ni hedef alan İsrail hava saldırısının ardından yükselen dumanı izliyor (EPA)

İsrail, Hamas'a esirlerini serbest bırakması için baskı yapma çabalarının bir parçası olarak dün Gazze Şehri'ndeki kuleleri yıkma politikasına yeniden başladı. Bu gelişme, Hamas'ın Gazze Şehri'ndeki iki rehinenin videosunu yayınlayarak esir sorununu gündeme getirmesinden birkaç saat sonra gerçekleşti. Bu hamle, şehri işgal planını bozma girişimi olarak yorumlandı.

Uçaklar, yüzlerce dairenin bulunduğu ve Gazze şehrinin batısındaki en yüksek binalarından biri olarak kabul edilen Maştaha Kulesi'ni iki aşamalı olarak füzelerle bombaladı. İsrail ordusu, Hamas'ın kulenin içinde “terörist” altyapı kurduğu gerekçesiyle saldırdığını iddia etti, ancak kule yönetimi bunu yalanlayarak yalnızca yerinden edilmiş sivillerin kuleye girmesine izin verildiğini vurguladı.

Bu arada Kassam Tugayları, iki tutuklunun görüntülerini yayınladı. Tutuklulardan biri, esir alanların kendisine Gazze'de kalacağını söylediğini, bunun da İsrail ordusunun kente saldırısı sırasında hayatının tehlikede olacağı anlamına geldiğini belirtti.

Öte yandan, Mossad eski başkanı Yossi Cohen, muhalefet liderleri Avigdor Lieberman ve Gadi Eizenkot'un Binyamin Netanyahu'ya karşı muhalefet partilerini birleştirmek için açıkladığı girişimi desteklediğini söyledi.

Bu arada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Filistin devletini tanıma kararının arkasında durduğunu belirterek, İsrail'in tehditlerinin kendisini caydırmayacağını ifade etti.


Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Filistinlilerin yerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını kınadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
TT

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Filistinlilerin yerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını kınadı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

Suudi Arabistan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Filistinlilerin Refah Sınır Kapısı da dahil olmak üzere topraklarından zorla çıkarılması ve zorla yerinden etme amacıyla abluka ve açlığa devam edilmesiyle ilgili tekrarlanan açıklamalarını en sert şekilde kınadı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, söz konusu uygulamaların uluslararası hukuk ve ilkelerin yanı sıra, en temel insani standartların da açıkça ihlali olduğu belirtilerek, Krallığın bu konuda Mısır'a tam desteğinin sağlandığı ifade edildi.

Suudi Arabistan, başta Güvenlik Konseyi daimi üyeleri olmak üzere uluslararası toplumun, İsrail'in Filistin halkına ve topraklarına yönelik saldırgan politikalarını durdurmak için müdahale etmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, gerekçesi ne olursa olsun her türlü yerinden etme eylemini reddetti ve işgalci yetkililerin soykırım ve sivillere yönelik ağır ihlallerden sorumlu tutulması çağrısını yineledi.

Bu suç ve ihlallere derhal son verilmesi, Filistin halkına koruma sağlanması ve 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma yönündeki meşru haklarının yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan bakanlık, bölgenin güvenlik ve istikrarının ancak bu şekilde sağlanabileceğini kaydetti.

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi ise bu tehlikeli ve sorumsuz açıklamaları en şiddetli şekilde kınayarak, bunların etnik temizlik suçunu işlemeyi açıkça teşvik eden ve tüm uluslararası sözleşmeler, normlar ve yasaları açıkça ihlal eden beyanlar olduğunu ifade etti.

El- Budeyvi, bölgesel ve uluslararası düzeyde reddedilen bu tür tehlikeli açıklamaların ve uygulamaların, işgal güçlerinin adil ve kapsamlı bir barışa ulaşma çabalarını engellemek ve başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devleti kurma şansını baltalamak için izledikleri saldırgan tutumu bir kez daha kanıtladığını vurguladı.

Uluslararası toplumu, tüm taraflarıyla birlikte, hukuki ve insani sorumluluklarını acilen üstlenmeye, bu tehlikeli uygulama ve açıklamaları durdurmak için kararlı ve acil önlemler almaya, bölge ve dünya istikrarını tehdit eden durumun tırmanmasını önlemeye ve başta Arap Barış Girişimi ve uluslararası meşruiyet kararları temelinde, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı ve bağımsız devletini kurma hakkı olmak üzere meşru haklarını desteklemek için çalışmaya çağırdı.


Yemen’de el Kaide güvenlik güçlerine saldırdı 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
TT

Yemen’de el Kaide güvenlik güçlerine saldırdı 3 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)
Yemen'deki Arap Yarımadası El Kaidesi unsurları (yerel medya)

Bir askeri sözcü ve bölge sakinleri, dün Yemen'in güneyindeki Abyan eyaletinde El Kaide tarafından gerçekleştirildiği sanılan saldırıda 3 askerin öldüğünü, 15 askerin yaralandığını bildirdi. Bu saldırı, dağlık bir bölgede militanları takip etmek için düzenlenen güvenlik operasyonu sırasında meydana geldi ve eyalette beş aydan uzun süredir meydana gelen ilk saldırı oldu.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Güney Geçiş Konseyi güçlerinin askeri sözcüsü Muhammed el-Nakib yaptığı açıklamada, saldırının iki aşamalı olduğunu ve Loder şehrinin doğusunda, Üçüncü Destek ve Takviye Tugayına ait bir askeri aracı insansız hava aracıyla (İHA) hedef aldığını söyledi. Tek bir silahlı kişi tarafından gerçekleştirilen doğrudan saldırıda ise iki asker öldü ve 10 asker yaralandı. Yaralılardan bazılarının durumu ciddi.

Sözcü, güvenlik güçlerinin militan unsurların aktif olduğu Abyan'ın doğusundaki Mudiyah bölgesinde düzenlediği operasyonda bir askerin öldürüldüğünü ve 5 askerin de yaralandığını belirtti. Sözcü, silahlı kişilerin Abyan eyaleti ile ülkenin merkezindeki komşu el-Bayda eyaletini birbirine bağlayan dağlık bölgelere kaçtıklarını ifade etti.

El Kaide'nin küresel çapta en aktif kollarından biri olan Yemen kolu, İran destekli Husi grubu ile Yemen hükümeti arasında on yıldır süren savaşı, ülkenin güneyindeki varlığını güçlendirmek için kullanıyor.

Güney Geçiş Konseyi, "Doğu Okları" adını verdiği operasyon kapsamında, iki buçuk yıldan uzun süredir Abyan Valiliği'ndeki grup unsurlarına yönelik askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.