Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adayları

Başvurular sona ererken Tantavi ve Cemile İsmail adaylıktan çekildi

Cumhurbaşkanı Sisi cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylığını açıkladı. (EPA)
Cumhurbaşkanı Sisi cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylığını açıkladı. (EPA)
TT

Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin adayları

Cumhurbaşkanı Sisi cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylığını açıkladı. (EPA)
Cumhurbaşkanı Sisi cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylığını açıkladı. (EPA)

Mısır’da önümüzdeki aralık ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylık başvuruları sona erdi. Adaylık başvuruları için son tarih dündü. Mısır Ulusal Seçim Kurumu, üçüncü dönem için adaylığını açıklayan mevcut Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi başta olmak üzere dört adayın belgelerini teslim aldığını duyurdu.

Ferid Zahran (Mısır Sosyal Demokrat Partisi)
Ferid Zahran (Mısır Sosyal Demokrat Partisi)

Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçimleri 10 Aralık'ta başlayacak ve toplam üç gün sürecek. Seçimlere Sisi'nin yanı sıra Vefd Partisi Genel Başkanı Abdussened Yemame, Sosyal Demokrat Partisi Genel Başkanı Ferid Zahran ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Hazeim Ömer de katılıyor.

Ulusal Seçim Kurumu Yürütme Organı Direktörü ve Adaylık Başvurularını Alma Komitesi Başkanı Müsteşar Ahmed Bendari, komitenin 5 Ekim'de başlayan adaylık başvurularına 10 günün ardından kapıyı kapattığını söyledi. Zaman çizelgesine göre başvuruların dün öğleden sonra saat ikiye kadar alınmasına izin verildi.

Abdussened Yemame (Vefd Partisi)
Abdussened Yemame (Vefd Partisi)

Potansiyel adaylar, Temsilciler Meclisi üyelerinin onaylarının veya çeşitli vilayetlerde vatandaşlardan toplanan imzaların yer aldığı belgelerin yanı sıra yasal olarak şart koşulan evraklar ve sağlık raporu sonuçlarını komiteye sundular.

Bendari'ye göre, komitenin önümüzdeki pazartesi ilk aday listesini, sponsor ve destekçi sayısını duyurmak ve bunu geniş tirajlı iki gazetede yayınlamak için sayısal envanter ve belgelerin incelenmesi sürecini başlatması planlanıyor.

Mısır’da bir ismin cumhurbaşkanlığına aday olabilmesi için Mısır Temsilciler Meclisi’nin en az 20 üyesinin onayı ve en az 15 valilikte, oy kullanma hakkına sahip olan 25 bin vatandaşın imzası gerekiyor. Ayrıca her valilikte asgari bin imza şartı var.

Hazim Ömer (resmi kampanya)
Hazim Ömer (resmi kampanya)

Eski milletvekili Ahmed Tantavi'nin önceki gün adaylıktan çekildiğini açıklamasının ardından adayların sayısı dörde düştü. Tantavi, Adalet Bakanlığı'nın evrak ofislerinde (Emlak Kayıt Bürosu) vatandaşlara imza verme yetkisinin verilmesiyle ilgili ‘ihlaller ve kısıtlamalar’ olması nedeniyle seçim yarışına devam etmeyeceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Facebook'ta iki milyon takipçisi bulunan Tantavi'nin seçim kampanyasında, yalnızca 54'ü memleketi Kafrü’ş Şeyh'te olmak üzere toplam 14 bin 116 imza topladığı belirtildi.

Tantavi'nin adaylıktan çekilmesinden iki gün önce Anayasa Partisi Genel Başkanı Cemile İsmail, partinin Genel Kurulunun cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmama kararı aldığını açıkladı. Anayasa Partisi Genel Başkanı da destekçilerinin imza sürecinde karşılaştığı ‘engellerden’ şikayet etti.

Bu yılın sonunda yapılması planlanan seçim tarihi yaklaşık dört ay öne çekildi. Mısır Anayasası'na göre başkanlık süresi dört yılla sınırlıydı. Ancak 2019'da onaylanan anayasa değişikliğiyle bu süre altı yıla çıkarıldı ve Sisi'nin ikinci başkanlık süresini Nisan 2024'ün başına kadar uzattı. Ayrıca Sisi’nin 2030'a kadar sürecek olan üçüncü dönem için aday olmasının önü açıldı.

Yerel basında çıkan haberlere göre Sisi'nin adaylık belgelerinde parlamentonun 596 üyesinden 424’ünün onayı ve vatandaşların 1,1 milyondan fazla imzası yer alıyor.

Vefd Partisi Genel Başkanı Abdusened Yemame’nin adaylık belgelerinde Temsilciler Meclisi'nin 27 üyesinin onayı yer aldı. Böylece Yemame adaylık için gereken yeter sayı olan 20’yi aşmış oldu. Menufiye Üniversitesi Hukuk Fakültesi Profesörü Yemame, rakibi Danışman Baha Ebu Şakka'yı az bir farkla mağlup ettikten sonra geçen Mart ayında Vefd Partisi'nin başkanlığını devralmıştı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Mühendis Hazim Ömer ise Temsilciler Meclisi’nin 46 üyesinin onayının yanı sıra vatandaşlardan topladığı 68 bin 71 imzanın yer aldığı adaylık belgelerini komiteye sundu. Hazim Ömer, Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi tarafından Aralık 2020'de Senato'ya (Meclis'in ikinci kanadı) atanan üyelerden biri. Ancak Ömer cumhurbaşkanlığına aday olmak üzere senatodan istifa etti.

Ömer ve Yemame’nin yanı sıra, sosyalist siyasetçi ve ‘Sivil Demokratik Cephe’ liderlerinden Ferid Zahran da adaylar arasında yer alıyor. Zahran, Mısır Demokrat Partisi, Adalet Partisi ve diğer partiler ve bağımsızlardan olmak üzere toplam 30 Temsilciler Meclisi üyesinden cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylık için destek aldı.



Kürt heyeti başkanı Şarku’l Avsat'a konuştu: Şam’daki toplantıda parlamentoya katılım sağlamayı teklif ettik… Ayrıca anayasal bildirgeye yönelik çekincemizi gündeme getirdik

Şam’a giden Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi heyetinin baş müzakerecisi Fevze Yusuf (Şarku’l Avsat)
Şam’a giden Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi heyetinin baş müzakerecisi Fevze Yusuf (Şarku’l Avsat)
TT

Kürt heyeti başkanı Şarku’l Avsat'a konuştu: Şam’daki toplantıda parlamentoya katılım sağlamayı teklif ettik… Ayrıca anayasal bildirgeye yönelik çekincemizi gündeme getirdik

Şam’a giden Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi heyetinin baş müzakerecisi Fevze Yusuf (Şarku’l Avsat)
Şam’a giden Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi heyetinin baş müzakerecisi Fevze Yusuf (Şarku’l Avsat)

Suriye'nin başkenti Şam'da bu ayın başında uzun zamandır beklenen ve tarihi olarak nitelenen bir toplantı yapıldı. Bu toplantı, Suriye hükümetinden yetkililer ile Fevze Yusuf başkanlığındaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi heyetini bir araya getirdi. Toplantıda, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi arasında, Amerikan himayesinde imzalanan anlaşmanın uygulanması için alt komitelerin oluşturulması ve ihtilaflı meselelerin çözümüne yönelik müzakereler için ortak bir zemin bulunması konuları ele alındı.

Fevze Yusuf Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, görüşmelerin olumlu geçtiğini ve DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK), ABD ve bölgesel güçlerin bilgisi ve desteğiyle yapıldığını belirtti. Ayrıca Kurban Bayramı tatilinden sonra alt komitelerin kurulmasına karar verildiğini ifade etti.

Yusuf, “Her iki taraf arasında, merkezi komite denetiminde tüm alanlarda uzmanlaşmış komitelerin oluşturulması konusunda bir uzlaşı sağlandı. Zira birçok konu ve dosya, her iki tarafın uzmanlarına ihtiyaç duyuyor. Böylece Özerk Yönetim’in Suriye devlet yapılarıyla bütünleştirilmesi için ortak bir vizyona ulaşmak hedefleniyor” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, geçtiğimiz mart ayında Şam’da hükümet ile SDG arasında yapılan anlaşmayı imzalarken (Arşiv – SANA)Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, geçtiğimiz mart ayında Şam’da hükümet ile SDG arasında yapılan anlaşmayı imzalarken (Arşiv – SANA)

Birleşmeye dair farklı yaklaşımlar

Geçtiğimiz mart ayında Şara ile Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşma, kuzeydoğu Suriye’deki tüm sivil ve askerî kurumların yeni devlet yapısına dâhil edilmesini öngörüyor. Bu kurumlar arasında sınır kapıları, havaalanları, petrol ve gaz sahaları da yer alıyor. Anlaşma kapsamında kurulması planlanan komitelerden biri, Özerk Yönetim’deki kurumların ve bu kurumlarda çalışan personelin devletin resmî kurum ve dairelerine nasıl entegre edileceğini ele alacak ‘idari komite’ olacak. Bir diğer komite, öğrencilerin, okulların ve eğitim kurumlarının Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlanması ile diplomalarının ve eğitim kademelerinin tanınmasını sağlayacak. Ayrıca güvenlik ve askerî güçlerle ilgili bir komite de oluşturulacak ve bu komite, söz konusu güçlerin Savunma ve İçişleri Bakanlığı yapısına nasıl entegre edileceğini belirleyecek. İhtiyaca göre daha sonra başka komiteler de kurulacak.

Özerk Yönetim bölgeleri, Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan dört vilayete dağılmış durumda: Halep’in doğu kırsalı, Deyrizor’un kuzey ve doğu kırsalı, Rakka şehir merkezi ve Tabka. Bunlara ilave olarak Haseke vilayeti ve Kamışlı şehri. Bu bölgeler, yedi sivil yerel meclis tarafından yönetiliyor.

Suriye hükümetinden resmî bir heyet ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ni bir araya getiren tarihi toplantıdan (sosyal medyada paylaşıldı)Suriye hükümetinden resmî bir heyet ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ni bir araya getiren tarihi toplantıdan (sosyal medyada paylaşıldı)

Söz konusu kurumların ve çalışanlarının geleceği hakkında konuşan Fevze Yusuf, bu yapıların birleşme süreci boyunca geçiş dönemini yöneteceğini açıkladı. Yusuf, “Anlaşılan o ki, bizim birleşme ve bütünleşme anlayışımız Şam’ın bakış açısından farklılık gösteriyor. Hükümet, birleşme meselesini Özerk Yönetim’in lağvedilmesi ve askerî güçlerinin tasfiyesi olarak anlıyor. Oysa biz, bütünleşmeyi mevcut kurumlarımızın bu aşamayı yönetmeye devam etmesi ve ileride devletin bir parçası hâline gelmesi olarak görüyoruz” şeklinde konuştu.

Yerel yönetimlerin, onları yöneten halkın bir parçası olan kişiler aracılığıyla yürütülen bir yönetişim sistemi olduğunu vurgulayan Yusuf, bu kişilerin bölgenin sorunlarını çok iyi bildiklerini belirtti. Yusuf, “Başka bir ifadeyle, bu yönetimlerin gelişme ve Şam’la anayasal düzenlemelere dayalı olarak koordinasyon kurma hakkını korumak ve varlıklarını hukuken ve meşru biçimde sürdürmelerini teminat altına almak istiyoruz” dedi.

Askerî ve güvenlik güçlerinin, Savunma Bakanlığı bünyesinde tek bir yapı olarak birleştirilmesi, ancak özgünlüklerinin ve coğrafi dağılımlarının korunması hakkında ise Yusuf şu yorumu yaptı: “SDG’yi diğer silahlı gruplarla sayı, nitelik, silah ve savaş tecrübesi bakımından karşılaştırmak mümkün değil. SDG güçleri, ABD öncülüğündeki DMUK güçleri tarafından eğitildi. Bu güçler, geleceğin Suriye ordusunun çekirdeğini oluşturacak. Çünkü bu güçler disiplinli, örgütlü ve yıllar boyunca bölgelerini ve Suriye sınırlarını koruma noktasında yeterliliklerini ispatladılar.”

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerini gösteren bir trafik levhası (Şarku’l Avsat)Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgelerini gösteren bir trafik levhası (Şarku’l Avsat)

Yusuf, hükümet tarafının anlaşma maddelerini uygulama konusunda ciddiyet gösterdiğini ve askerî seçenekler ile güvenlikçi çözümleri dışladığını belirtti. Her iki taraf da Savunma Bakanlığı’na bağlı güçlerle SDG arasında askerî bir çatışma yaşanmamasının, uzlaşıların ve tüm Suriye topraklarında egemen ve güçlü bir devlet inşasının önünü açacak stratejik bir tercih olduğunu ve bu tercihin korunması gerektiğini vurguladı.

Zaman çizelgesine dair anlaşmazlık noktası

Ancak Şara ile Abdi arasında imzalanan anlaşma, yıl sonuna kadar uygulanması gereken bir takvim öngörüyor. Peki, bu takvim hakkında durum ne? Yusuf, birçok mesele ve dosyanın hâlâ karmaşık olduğunu ve daha fazla zamana ihtiyaç duyulduğunu, örneğin, askerî ve güvenlik güçlerinin nasıl entegre edileceği meselesinin zamana yayıldığını kaydetti. Yusuf'a göre bu güçler, Suriye topraklarının üçte biri büyüklüğündeki bir alana dağılmış durumda. Hapishanelerin boşaltılması ve kampların tasfiye edilmesi meseleleri ise daha da uzun bir zamana ihtiyaç duyuyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan Yusuf, Şara ile Abdi’nin anlaşmayı ilan etmesinin ardından Özerk Yönetim’in hükümet heyetiyle ilk toplantısını Haseke’de gerçekleştirdiğini, burada görüş alışverişinde bulunulduğunu aktardı. En acil çözüm gerektiren meselelerden birinin ortaokul ve lise diplomalarına ilişkin bitirme sınavları meselesi olduğunu ve hükümet heyetinin bunu çözmeye istekli olduğunu, ancak bugüne kadar, yani üç ay geçmesine rağmen, sınav sürecinin Özerk Yönetim bölgelerinde nasıl yürütüleceğine dair hiçbir resmî kararın çıkmadığını ve binlerce öğrencinin geleceğinin tehlikede olduğunu söyledi.

Yusuf ayrıca, Özerk Yönetim’in adem-i merkeziyet talebinin ayrılıkçılık ve bölünme anlamına geldiği yönündeki suçlamalara yanıt vererek, ‘Özerk Yönetim’in Şam’da bulunmasının ve Özerk Yönetim heyetinin orada yer almasının, Suriye devletine bağlılığın en büyük kanıtı ve delili olduğunu’ belirtti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim liderleri, Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde yer alan yönetim binası önünde düzenlenen basın açıklaması sırasında (Şarku’l Avsat)Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim liderleri, Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kentinde yer alan yönetim binası önünde düzenlenen basın açıklaması sırasında (Şarku’l Avsat)

Yusuf, “Biz Suriye’nin bir parçasıyız ve bu bizim için ilkesel bir duruş. Adem-i merkeziyetçilik birlikle çelişmez. Hepimiz Suriyeliyiz. Ancak her bölgenin kendine has etnik ve dini çeşitliliğe dayalı özellikleri var” dedi. Yusuf, bu farklılıkların göz önünde bulundurulması gerektiğini, birçok gelişmiş ülkede adem-i merkeziyetçi sistemlerin uygulandığını ve bu ülkelerin güçlü devletler olduğunu söyledi. Adem-i merkeziyetçilik kavramının, sanki bölünme ve ayrılık anlamına geliyormuş gibi çarpıtıldığını ifade etti.

Askerî ve idarî dosyaların yanı sıra bu komiteler, ekonomik meseleleri ve petrol ile enerji sahalarının devrini de ele alacak. SDG, ülkenin petrol zenginliğinin yaklaşık yüzde 85’ini, ayrıca doğal gaz sahalarının ve üretiminin yüzde 45’ini kontrol ediyor. Bu sahalar arasında doğu Suriye’de Deyrizor kırsalında yer alan el-Ömer ve et-Tank sahaları da bulunuyor.

Yusuf, hükümet tarafıyla, hazırlanmakta olan Suriye parlamentosunun yapısına katılımları konusunu görüştüklerini açıkladı. Görüşmelerin, Kurban Bayramı tatilinden sonra başlamasının muhtemel olduğunu belirten Yusuf, Özerk Yönetim heyetinin anayasal bildiri konusundaki çekincelerini hükümet tarafına ilettiğini söyledi.

Yusuf, “Adem-i merkeziyetçilik, parlamentoya katılım ve anayasal bildiri meselelerine bazı satırlarda değindik. Ancak bu toplantı türünün ilkiydi. Bu nedenle genel çerçeveyi ele aldık. Bu oturum bir hazırlık niteliğindeydi. Sonraki toplantılarda daha derin tartışmalara gireceğiz” ifadelerini kullandı.

 Özerk Yönetim ve askeri güçlerinin kontrolü altındaki başlıca kentlerden biri olan Kamışlı'nın girişi (Şarku’l Avsat)Özerk Yönetim ve askeri güçlerinin kontrolü altındaki başlıca kentlerden biri olan Kamışlı'nın girişi (Şarku’l Avsat)

Fevze Yusuf, Özerk Yönetim’in, sunulan anayasal bildiri taslağından memnun olmadığını ve bu konuda itirazları olduğunu söyledi. Zira Özerk Yönetim bu bildirinin, merkeziyetçi bir yönetimi dayattığını düşünüyor. Onlara göre anayasa, yetki ve sorumlulukların adil biçimde paylaşılmasını sağlamalı, farklı siyasi görüşlerin özgürce ifade edilmesine izin vermeli, Suriye’deki tüm etnik ve dini toplulukların haklarını tanımalı ve demokratik, adem-i merkeziyetçi bir yönetim sistemini benimsemeli.

Yusuf sözlerini şöyle tamamladı: “Biz diyaloğa hazırız. Hükümet tarafının müzakerelerin yeniden başlatılması için yeni bir tarih belirlemesini ve komitelerin çalışmalara başlamasını bekliyoruz.”