Sosyal medya Aksa Tufanı karşısında nasıl taraf tutuyor?

Londra’da Filistin’e destek yürüyüşü sırasında yüzünde Filistin bayrağı olan küçük bir çocuk (AFP)
Londra’da Filistin’e destek yürüyüşü sırasında yüzünde Filistin bayrağı olan küçük bir çocuk (AFP)
TT

Sosyal medya Aksa Tufanı karşısında nasıl taraf tutuyor?

Londra’da Filistin’e destek yürüyüşü sırasında yüzünde Filistin bayrağı olan küçük bir çocuk (AFP)
Londra’da Filistin’e destek yürüyüşü sırasında yüzünde Filistin bayrağı olan küçük bir çocuk (AFP)

Filistinli gazeteci Nesrin er-Razayine ‘Yazdıklarımız ulaşmıyor’ ifadeleri ile yaşadıklarını anlattı. Hamas’ın Aksa Tufanı olarak adlandırılan saldırısına tepki olarak İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırı başlatmasından bu yana Razayine memleketinde olup bitenleri aktarmaya başlamasının ardından Facebook sayfasında yazdıklarının silindiğini belirtti.

Razayine Şarku’l Avsat’a, Filistinlilerle ilgili içeriklerin silindiğini ve takipçilerinin gönderilerine ve özellikle de İsrail ordusunun şiddetine maruz kalan çocukların fotoğraflarına ‘erişim eksikliği’ olarak belirtilen bir nedenle ulaşmadığını söyledi. Ayrıca siteden kısıtlamaya ilişkin mesajlar aldığını da anlattı.

Geçen hafta Facebook ve Instagram’daki kullanıcılar, Meta’nın sahibi olduğu bu platformların, kamuoyunu şekillendirme arenası haline gelerek, Filistin davasını destekleyen içeriklerin silinmesine yönelik eleştirilerini yayınlamıştı. Geçtiğimiz iki gün içinde bazı kullanıcılar, birçok arkadaşının gönderilerinin kaybolduğunu belirterek, Facebook’un algoritmalarının değiştirilmesini talep eden bir mesajı paylaştı. Söz konusu mesajda “Facebook, uygulamada yalnızca seçtiği arkadaşlarımı gösteriyor. Bizim arkadaşlarımızı seçmek için Facebook’a ihtiyacımız yok uygulamanın kontrol politikası olmadan kullanabiliriz” ifadelerine yer verildi.

Hamas Hareketi’ne bağlı Sağlık Bakanlığı’nın cumartesi sabahı açıkladığı son verilere göre, Gazze Şeridi’nde İsrail bombardımanı sonucu ölenlerin sayısının 724’ü çocuk olmak üzere 2 bin 215’e yükselirken, basında çıkan haberlerde Hamas ve Aksa Tufanı ile ilgili hashtaglerin gizlendiği belirtiliyor.

Uluslararası ilişkiler, strateji ve uluslararası çatışma konularında uzman olan Enes el-Kassas, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırganlığına ilişkin sahte haberlere örnek olarak Politico dergisindeki bir haberin bağlantısını yayınladıktan sonra son günlerde Facebook hesabında kısıtlamalarla karşı karşıya kaldı. Kassas, Şarku’l Avsat’a “İki gün boyunca bir kısıtlama uyarısı aldım. Bu algoritmalar çılgınlık” ifadelerini kullandı.

Buna rağmen araştırmacı, Facebook platformunda hesabının askıya alınmasını önlemek için, doğru olsa bile, davayı destekleyecek herhangi bir bilgi veya gönderi yayınlamaktan kaçınmaya çalıştı. Bununla ilgili olarak “Facebook resmi verileri bile kısıtlamaya çalışıyor. Ayrıca yalnızca iki beğeni alan gönderilerim var ve bu normal değil” ifadelerini kullandı.

Siyasi araştırmacı, bu kısıtlamanın Facebook platformunun takipçilerine olan saygısını azalttığını düşünüyor. İsrail’in bakış açısını destekleyen içeriklerin yayınlanmasına izin verilmesinin çifte standartların kanıtı olduğunu vurgulayarak “16 yıldır Facebook hesabım var ve daha önce bu yasak hiç yaşanmamıştı” ifadelerini sözlerine ekledi.

Kitaplarla ilgili içerikleri ‘Kitap Kurdu’ kanalı adı altında çeşitli platformlarda yayınlayan Nida eş-Şebravi Şarku’l Avsat’a Instagram platformuna Filistin meselesini ele alan bir video yüklediğini ancak videonun 3 kez silindiğini ve sesin kapatıldığını söylüyor. Videoyu yayınlamayı tekrar denediğini de sözlerine ekledi.

Aynı bağlamda Şarku’l Avsat, Instagram platformunda savaştaki çocuklarla ilgili bir konunun bağlantısını yayınlamaya çalıştı. Ancak “Topluluğumuzu korumak için bazı faaliyetleri yasaklıyoruz” uyarısı aldı.

cdfvg
Instagram’da Gazze ile ilgili basında çıkan bir haberi yayınlamanın yasak olduğunu belirten bir uyarı (Şarku’l Avsat)

* Önlem mi engelleme mi?

Sosyal paylaşım sitesi Facebook’un sahibi ABD merkezli teknoloji devi Meta, Gazze’de çatışmaların başlamasının ardından internette yasa dışı ve yanıltıcı içeriklerin yayınlanmasına karşı ek önlemler alacağını açıkladı.

Alman haber ajansı DPA’ya göre Meta dün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, Hamas savaşçılarının saldırısını takip eden ilk üç gün ile ilgili olarak ‘Şirket, politikalarını ve yönergelerini ihlal ettiği için İbranice ve Arapça 795 bin içeriği sildi veya spam olarak sınıflandırdı” ifadelerine yer verdi. Ayrıca “7 Ekim’i takip eden üç günde önceki iki ayla karşılaştırıldığında, Tehlikeli Kuruluşlar ve Bireyler politikamızı ihlal ettiği için her gün 7 kat daha fazla İbranice ve Arapça içeriği siliyoruz” ifadeleri de açıklamada yer aldı.

Hamas’ın rehineleri Facebook ve Instagram’da sergilemekle tehdit etmesi nedeniyle bu platformlarda özellikle dikkatli olduklarını belirten şirket, daha önce platformun politikalarını ihlal eden bazı kullanıcılara kısıtlamalar getirdiğini söyledi.

Elon Musk’ın sahibi olduğu X platformu, Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısını takip eden günlerde ‘onbinlerce’ paylaşımı kaldırdığını veya sınıflandırdığını duyurdu. X CEO’su Linda Yaccarino çarşamba günü yaptığı açıklamada Avrupa Birliği’nin bu konudaki bir eleştirisine yanıt olarak “İsrail’e düzenlenen terör saldırısından bu yana on binlerce paylaşımın kaldırılması veya etiketlenmesi için harekete geçtik” ifadelerini kullandı. Söz konusu açıklama, salı günü sosyal medyada Musk’ı eleştiren Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun İç Pazar ve Sanayiden Sorumlu Üyesi Thierry Breton’a yönelikti.

Fransız haber ajansı AFP’ye göre, Breton salı günü Musk’a ve Facebook ve Instagram platformlarını da içeren Meta grubundan Mark Zuckerberg’e gönderdiği mektuplarda, Avrupa Birliği’nin yeni dijital hizmetler yasasına uygun olarak ‘yasadışı içerik ve yanlış bilgilerin’ platformlarından nasıl kaldırılacağına ilişkin 24 saat içinde ayrıntılı bilgi vermelerini talep etmişti.

Dijital platformların aldığı bu ‘önlemlere’ rağmen, AFP tarafından hazırlanan bir haberde, bir haftadır süren çatışmanın ardından yanlış bilgi hacminin ve bunların internette yayılma hızının eşi benzeri görülmemiş olduğu belirtildi. AFP, uzmanlara göre İsrail ile Hamas arasındaki bu çatışmanın, Facebook ve X gibi önde gelen platformların yanlış bilgilerle mücadele etme becerisinin azaldığına dair korkunç bir örnek olduğunu bildirdi.

* Önyargılı algoritmalar

Kahire’deki Amerikan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Kamu Politikası Bölümünde öğretim üyesi olan Amr el-Iraki Filistin meselesiyle ilgili içeriğe getirilen kısıtlamanın bu platformlar açısından açık bir ideolojik önyargıyı ifade ettiğini söyleyerek, Hamas hareketini düzenli bir ordu olan İsrail ordusuyla karşı karşıya olan bir terörist hareket olarak tanımladıklarını belirtti. Iraki, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, söz konusu kısıtlamanın bu platformların özellikle kriz ve çatışma zamanlarında iyi bir bilgi kaynağı olmadığını ve siyasi kutuplaşmadan da etkilendiğini doğruladığını belirtti.

Iraki, algoritmaların bir matematik denklemi gibi olduğunu, girdileri giren ve şartlarını belirleyen kişinin önyargılarına uygun davrandığını söyledi. Facebook gibi platformların tarafsız platformlar olmadığını, asıl krizin bu algoritmaların ilişkilerimize, arkadaş çevremize, önyargılarımıza göre çalışmaması olduğunu dolayısıyla bunların artık gerçek anlamda sosyal medya platformları değil, devam eden çatışmada sahiplerinin önyargılarını ifade eden platformlar olduğunu sözlerine ekledi.

Son günlerde Iraki, ‘keşfetinde’ İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırganlığa ilişkin söylemini destekleyen Kürtçe içerikler olduğunu gözlemlediğini bunun, İsrail’in son dönemde askerlerinin moralini yükseltmek için yürüttüğü psikolojik savaşın bir parçası olduğunu belirtti.

Peki çözüm nedir? Başka platformlar mı? Iraki bu soruya her topluluğun kendi platformunu oluşturma hakkına sahip olduğunu söyleyerek yanıt verdi. Bununla birlikte Facebook’un büyük bir piyasa değeri olduğunu ve 20 yıl önce oluşturulmuş bir kâr modeli olması nedeniyle yayılma ve etki alanını olduğunu belirtti. Son dönemde ortaya çıkan ve kaybolan ancak Facebook ve Instagram’ın sahip olduğu devamlılığı sağlayamayan yeni platformların bulunduğunu sözlerine ekledi.



Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
TT

Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Sudan'ın batısında bulunan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki sivillerin durumu, gıda, su ve tıbbi tedaviye erişimin giderek zorlaşmasıyla daha da kötüleşiyor. Açlık ve devam eden çatışmalar, Nisan 2024'ten bu yana şehirde mahsur kalan on binlerce insanın kaderini tehdit ediyor. Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) her geçen gün kötüleşen insani durumun ortasında, gıda maddelerinin şehre girdiği tüm geçitleri ve yolları kapatıyor; temel gıda maddeleri ve yakıt tedarik etme girişimlerini engelliyor.

El-Faşir'deki kaynaklar, HDK’nin her gün pazarları ve hayati tesisleri ağır topçu ateşine tutması nedeniyle büyük marketlerin kapılarını kapatmasının ardından sivillerin büyük zorluklarla gıda temin ettiğini söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Siviller, mısır unu, şeker, yağ ve sabun gibi temel gıda maddelerini satın almak için meskûn mahallelerdeki küçük marketlere güveniyor” dedi.

Devam eden kuşatmanın bir sonucu olarak, bölge sakinlerinin alım gücü azaldı ve yüksek fiyatlar nedeniyle az miktarda yiyecek bile alamaz hale geldiler.

Bir bölge sakini, banka yoluyla ödeme yapıldığında fiyatların iki katına çıktığını, nakit ödeme yapıldığında ise fiyatların düştüğünü ve çok sayıda bölge sakininin yüksek fiyatlar nedeniyle el-Faşir'den kaçtığını belirtti. Birçok sebze ve meyve türü bir yılı aşkın süredir şehrin pazarlarında bulunmuyor.

Gıda kaçakçılığı

Bazı kent sakinlerine göre, el-Faşir'e mal ve eşya sokmanın tek yolu eşek ve deve gibi hayvanları kullanarak kaçakçılık yapmak, ancak bu da riskli. Çünkü HDK militanları tarafından durduruluyorlar ve çoğu zaman mallara el konuluyor.

VFGHY
Sudanlılar savaştan kaçmak için Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’in eteklerinde bulunan Ebu Şuk Mülteci Kampı’na sığınıyor. (AP)

Şehir sakinlerinin çoğunluğu, günde darı unu ve mısırdan yapılan tek bir ana öğünle yetiniyor ve ellerinde başka bir şey olmayabiliyor.

Geleneksel yeraltı kuyularından yeterli miktarda içme suyu temin edilse de, bir varilin fiyatının 8 bin Sudan cüneyhini aşması vatandaşların sıkıntılarını artırıyor.

Günde bir öğün ücretsiz yemek sağlayan aşevlerine bağımlı hale gelen ailelerin sayısı her geçen gün artıyor; bazen bu yemekler ihtiyaç sahibi ailelerin sayısına yetmiyor. El-Faşir'deki bazı vatandaşlar, kuşatma altında bulunan kentteki insani durumun özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için ciddi bir zorluk derecesine ulaştığını, yetersiz beslenme nedeniyle zayıf vücutlarının bunu kanıtladığını bildirdi.

Yerlerinden edilen insanlar HDK ve müttefikleri tarafından öldürmeye varan ciddi ihlallere maruz kaldıkları için el-Faşir'den kaçmak da güvenli değil. Bölge sakinleri, kuşatmanın devam etmesi ve el-Faşir'e insani erişimin açılmaması halinde, sonbahar mevsimine girilmesi ve vatandaşların tarım yapamaması nedeniyle durumun daha da kötüleşeceğinden korkuyor.

Saha durumu

El-Faşir'deki geniş alanlar, son birkaç gün içinde siviller arasında onlarca ölüm ve yaralanmaya neden olan, bazıları konutları hedef alan yoğun topçu bombardımanına ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına tanık oluyor.

Yerel kaynaklar, ordunun geçtiğimiz aylarda HDK tarafından el-Faşir'e düzenlenen onlarca saldırıyı püskürtmeyi başardığını bildirdi. El-Faşir sakinleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarının insani yardımın ihtiyaç sahibi sivillere ulaşmasına izin vermesi için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmasını bekliyor.

Yerel bir gönüllü grubu olan el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, çatışmaların ortasında kalan on binlerce masum insanın çektiği acılara son vermek için orduyu şehir üzerindeki kuşatmayı kaldırmaya çağırıyor.

CDFG
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri mensupları (Arşiv - Telegram)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan kısa bir süre önce BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in talebi üzerine kentte bir hafta süreyle insani ateşkes yapılmasını kabul etti, ancak HDK bu konuda kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını belirtti.

HDK'ye göre el-Faşir kentinde şu anda siviller bulunmuyor; kentte bulunanlar ordu ve müttefik silahlı gruplara mensup savaşçılar.

Geçtiğimiz haziran ayında BM Güvenlik Konseyi, bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatma altında tutulan ve ordunun geniş ve yoğun nüfuslu Darfur bölgesindeki son kalesi olan el-Faşir üzerindeki kuşatmanın kaldırılması için bir karar almıştı.