Irak’ta Arap Sosyalist Baas Partisi lideri Saddam Hüseyin’in 2003 yılında ABD işgal güçleri tarafından iktidardan indirilmesinin üzerinden 20 yıl geçti. Saddam, 2006’da da Bağdat’ta idam edildi.
Buna ek olarak, partiye üyeliği suç sayan yasalara, tüm ‘Baasçıların’ kökünü kazımaya ve onların ülkedeki liderlik ve karar alma merkezlerine erişimlerini engellemeye odaklanan çalışmalara ve üst düzey ‘Baasçı’ liderlerin çoğunun tutuklanıp idam edilmesine veya birçoğunun ülke dışına kaçmasına rağmen, Baas Partisi’nin ‘hayaletleri’, hala Irak siyasetinde dolaşıyor.
İster federal parlamento seçimleri düzeyinde, ister yerel meclis seçimleri düzeyinde olsun, her yeni seçim döngüsünde, ‘Baas ve eski üyeleri’ meselesi, Hesap Verebilirlik ve Adalet Komisyonu’nun haklarında çıkardığı ‘red’ kararlarıyla güçlü bir şekilde vurgulanıyor.
Aralık ortasında yapılması planlanan yerel seçim yarışı yaklaşırken, Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, adayların isimlerinin nihai onayı öncesinde 274 adayın seçim dışı bırakılmasına karar verdi.
Bunlardan yüzde 70’ini kapatılan Baas Partisi ile bağlantıları nedeniyle dışlananların oluşturuyor.
Şarku’l Avsat’a özel açıklama yapan Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu Medya Ekibi Başkanı İmad Cemil, “Adaylığı reddedilenler, kapatılan Baas Partisi’nin üyeleri veya eski rejimin baskı kurumunun üyeleri olabilir” dedi.
Cemil açıklamasında ayrıca şu bilgileri verdi;
“Seçim yarışında adaylığı reddedilenlerin sayısı 274’e ulaştı. Bunlardan 197’si Sorumluluk ve Adalet Komisyonu kararıyla reddedildi. 56 aday ceza davaları nedeniyle, bir aday ise terörle ilgili bir dava, bir diğer kişi ise yolsuzluk davası nedeniyle reddedildi. Ayrıca adaylık koşulları karşılanmadığı için adaylığı reddedilen edilen 19 kişi daha var.”
Ninova Valisi’nin adaylığı da reddedildi
Ninova Valisi Necm el-Cuburi, Baas Partisi’ne yakınlığı bahanesiyle aday listesinden çıkarılan isimler arasında yer alıyor.
Cuburi, yaklaşık 3 yıl boyunca valilik görevinin yanı sıra, DEAŞ’a karşı savaş sırasında valilikteki Askeri Harekat Komutanlığı pozisyonu da dahil olmak üzere, yaklaşık 10 yıl boyunca üst düzey görevlerde bulunmasına rağmen seçimlerde aday olamadı.
Bu da, birçok kişinin son zamanlarda adaylığa kabul edilmeme gerekçelerini sorgulamasına yol açıyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Vali Cuburi’nin oğlunun, ‘adaylığı reddetme’ kararının ardından yerel seçimlerde babasının yerine geçeceğini söyledi.
‘Hesap verebilirlik ve adalet’ konusunda bölünme
Hesap Verebilirlik ve Adalet Komisyonu’na dayandırılan adaylığı reddetme kararlarından yararlanan bazı partiler, bu durumu kullanmaya çalışıyor.
Bugünlerde, Hesap Verebilirlik ve Adalet Komisyonu’nun kaldırılması ya da komisyonun 10 yılı aşkın bir süre önce kurulan ‘geçiş dönemi adaleti’ dosyaları çözülene kadar sürdürülmesinin gerektiği tartışılıyor.
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Muhammed el-Halbusi, Hesap Verebilirlik ve Adalet Komisyonu’na bir mektup yazarak, çalışanların verilerini tamamlayarak, mümkün olan en kısa sürede Temsilciler Meclisi’ne ve ilgili makamlara göndermesini ve ardından komisyonun çalışmalarına son verilmesini talep etti.
Hesap Verebilirlik ve Adalet Komisyonu tüzüğünün 25. maddesi, Temsilciler Meclisi’nin, komisyonun görev süresinin bitiminden sonra, üyelerinin salt çoğunluğuyla feshedilmesi konusunda oy kullanma hakkına sahip olduğunu öngörüyor.
Ancak tasfiye meselesindeki tartışma, komisyonun çalışmalarını tamamlayıp tamamlamaması etrafında dönüyor.
Pek çok Sünni güç ve parti, komisyonun kapatılması gerektiğini savunurken, birçok Şii güç ve parti de buna karşı çıkıyor.
Şii parti, grup ve güçleri içeren Şii Fetih Koalisyonu liderlerinden Ali Zubeydi ise yerel medyaya yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Hesap Verebilirlik ve Adalet Komisyonu’nun feshedilmesine yönelik herhangi bir eğilim siyasi ve halk açısından kabul edilemez. Zira Baasçıların siyasi hayata dönme niyetine ilişkin bir korku var. Önemli ve hassas makamlara dönmek, hatta seçim sürecine katılmak isteyen herhangi bir Baasçının kökünü kazımak için Hesap Verebilirlik ve Adalet Komisyonu’nun varlığına hala ihtiyaç var.”