Sapiens'in yazarı Harari: "Hamas savaşı kazanıyor mu?"

"Nükleer savaş 24 saatte başlayabilir"

İsrail ordusu, gece gündüz bombaladığı Gazze'ye kara harekatı için hazırlanıyor (AFP)
İsrail ordusu, gece gündüz bombaladığı Gazze'ye kara harekatı için hazırlanıyor (AFP)
TT

Sapiens'in yazarı Harari: "Hamas savaşı kazanıyor mu?"

İsrail ordusu, gece gündüz bombaladığı Gazze'ye kara harekatı için hazırlanıyor (AFP)
İsrail ordusu, gece gündüz bombaladığı Gazze'ye kara harekatı için hazırlanıyor (AFP)

İsrailli tarihçi ve yazar Yuval Noah Harari, ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post'ta  (WP) "Hamas savaşı kazanıyor mu?" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

"Sapiens" kitabıyla ünlenen Harari, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı operasyonunu, kısa vadede bölgedeki barış görüşmelerini bozmak için başlattığını savundu.

İsrail'in ABD arabuluculuğunda Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'le imzaladığı barış anlaşmalarını hatırlatan Harari, benzer bir sürecin son dönemde Suudi Arabistan'la da yürütüldüğüne dikkat çekti. 

"Bu anlaşma, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kariyerindeki en büyük başarı olacaktı" ifadelerini kullanan 47 yaşındaki tarihçi, şöyle devam etti: 

Barış ve normalleşme ihtimali Hamas için ölümcül bir tehditti. Bu radikal İslamcı örgüt, 1987'deki kuruluşundan beri İsrail'in var olma hakkını asla tanımadı ve kendisini tavizsiz silahlı mücadeleye adadı. Hamas, 1990'larda Oslo barış sürecini ve sonraki tüm barış çabalarını sekteye uğratmak için elinden gelen her şeyi yaptı.

Harari, Hamas'ın uzun vadede "İsrail'deki ve Müslüman camiasındaki milyonlarca kişinin zihnine nefret tohumları ekmeyi, böylece İsrail'le barışı nesiller boyu engellemeyi" amaçladığını savundu.

Tarihçi, Hamas'ın normalleşme sürecini bozma amacına ulaşarak "savaşı nakavtla kazandığını" yazarken, Netanyahu hükümetinin net siyasi hedefler ortaya koyamadığı için de Hamas'ın işini kolaylaştırdığına dikkat çekti.

Netanyahu'nun radikal sağcı koalisyonundaki bazı isimlerin barışçıl tavizler vermekle ilgilenmediğini belirten Harari, yazısında şu ifadelere yer verdi: 

Hamas'ın silahsızlandırılması gelecekteki herhangi bir barış ihtimali için hayati önem taşıyor çünkü Hamas, silahı olduğu sürece bu tür çabaları engellemeye devam edecek. Ancak İsrail, Hamas'ı silahsızlandırsa bile bu sadece askeri bir başarı olur. Ortada siyasi bir plan yok. Kısa vadede İsrail'in Suudi Arabistan'la barış anlaşmasını kurtarmak için herhangi bir planı var mı? Uzun vadede İsrail'in Filistinlilerle kapsamlı bir barışa ulaşmak ve Arap dünyasıyla ilişkilerini normalleştirmek için herhangi bir planı var mı?

"Nükleer savaş teorik olarak belki de 24 saat içinde başlayabilir" diye yazan tarihçi, Hizbullah ve İran'ın onbinlerce füzeyle İsrail'i vurması durumunda, Tel Aviv'in nükleer silah kullanabileceğine işaret etti.

Gerginliğin azaltılması için üç seçenek

Harari, savaşta tansiyonun düşürülmesi için üç seçeneğin olduğunu yazdı. 

İlk seçenek, İsrail'in hapiste tuttuğu Filistinli kadınları ve gençleri serbest bırakması karşılığında, Hamas'ın da rehin aldığı tüm kadınları, çocukları ve bebekleri İsrail'e geri göndermesi. İsrail ordusunun paylaştığı son rakamlara göre Hamas militanları, en az 203 kişiyi rehin aldı.

İkinci seçenekse Filistinli sivillerin Gazze'den tahliye edilmesi. Gazze Şeridi'ne sınırı olan Mısır'ın burada başı çekmesi gerektiğini yazan tarihçi, Kahire yönetiminin adım atmaması durumunda Tel Aviv'in söz konusu sivillere İsrail toprağında koruma sağlayabileceğini ifade etti.

Hiçbir ülkenin Filistinli sivilleri kabul etmemesi durumunda Harari, üçüncü bir seçeneğin daha değerlendirilebileceğini yazdı.

Bu seçenekte Hamas, Kızılhaç başta olmak üzere uluslararası insani yardım örgütlerine rehinelerin sağlık durumunu kontrol etmeleri için izin verebilir. Bunun karşılığındaysa Tel Aviv yönetimi, yerlerinden edilen Filistinlilerin korunması için yardım kuruluşlarının İsrail toprağında özel bölgeler oluşturmasına müsaade edebilir.

Harari, bu seçenekte İsrail toprağında koruma altına alınan Filistinli sivillerin, Hamas'la savaş sona erdiğinde tekrar Gazze Şeridi'ne yerleştirilebileceğini belirtti.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna, İsrail de Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt verdi.

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın paylaştığı rakamlara göre, İsrail ordusunun bombardımanlarında Gazze'de 1524'ü çocuk 3 bin 785 kişi ölürken, yaralı sayısı da 12 bini geçti.  

İsrail ise Gazze'den düzenlenen saldırılarda da 306'sı asker en az 1400 kişinin öldüğünü, 3 bin 968 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Independent Türkçe



Libya’nın Beni Velid kenti ‘paralı askerlere’ ve Dibeybe hükümetine karşı ayaklandı

 Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Libya'ya komşu ülkelerin askeri istihbarat komutanlarının katıldığı ilk konferansın açılış oturumunda (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Libya'ya komşu ülkelerin askeri istihbarat komutanlarının katıldığı ilk konferansın açılış oturumunda (UBH)
TT

Libya’nın Beni Velid kenti ‘paralı askerlere’ ve Dibeybe hükümetine karşı ayaklandı

 Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Libya'ya komşu ülkelerin askeri istihbarat komutanlarının katıldığı ilk konferansın açılış oturumunda (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Libya'ya komşu ülkelerin askeri istihbarat komutanlarının katıldığı ilk konferansın açılış oturumunda (UBH)

Libya'nın kuzeybatısındaki Beni Velid kenti, güvenlik güçlerinin ‘paralı askerler’ ile yabancı güç ve üslerin ülkeden çıkarılmasını talep eden siyasi bir etkinliği engellemesi ve ardından aşiret liderleri ve aktivistlerin gözaltına alınmasıyla gerildi ve geceyi ayaklanma halinde geçiren kentte atmosfer ısındı.

Halen merhum Devlet Başkanı Muammer Kaddafi rejimine bağlı olan Beni Velid'de cumartesi akşamı Dış Müdahaleye Hayır hareketinin katılımcılarının ağırlanması planlanırken, güvenlik güçlerinin toplantıyı basması ve bazı liderleri güvenlik merkezine götürmesi öfkenin artmasına neden oldu.

Cumartesi gecesi erken saatlerde, çoğunluğu Warfalla kabilesinden gelen ve bazıları Kaddafi'nin oğlu Seyfulislam'a da sadık olan yüzlerce protestocu, Beni Velid Emniyet Müdürlüğü önünde toplanarak, hareketin bazı liderlerinin gözaltına alınmasını kınadı. ‘Allah, Muammer, sadece Libya’ sloganı atan göstericiler aynı zamanda Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe aleyhinde de slogan attılar.

Beni Velid'deki yetkililere gözaltındakileri serbest bırakmaları için baskı yapan protestocular, Dibeybe ve hükümetine karşı slogan atmaya devam ettiler.

Libya Ulusal İnsan Hakları Kurumu, ‘Libya topraklarındaki yabancı güçlerin ve üslerin kaldırılması talebiyle Beni Velid'de toplanan bir dizi vatandaşın keyfi olarak gözaltına alınmasından’ duyduğu ‘ciddi endişeyi’ dile getirerek, gözaltına alınanlar arasında yaşlı vatandaşların da bulunduğuna dikkat çekti.

Kurumun dün (Pazar) yaptığı açıklamada, “UBH’nin İçişleri Bakanlığı'na bağlı güvenlik personeli, emniyet müdürlüğü önündeki protestocuları dağıtmak için gerçek mermilerle ateş açtı” denildi.

Öfkeli Beni Velid gençleri, kentteki Warfalla aşiretinden dört şeyhin gözaltına alınmasını protesto etmek için molotof kokteyllerini ateşe verdi ve kentin Cezayir Meydanı'ndaki kitlesel gösterinin ardından bazı yolları kapattı.

Beni Velid Emniyet Müdürlüğü, üyelerine ‘herhangi bir siyasi eyleme müdahale etmelerini engelleyen ve onları vatandaşların barışçıl ifadelerini korumakla yükümlü kılan talimat ve yönetmeliklere uymalarını’ vurguladığını belirterek kendini savundu.

Emniyet Müdürlüğü, ‘Libya'nın birliği ve egemenliği ile vatandaşlarının korunmasına ilişkin ulusal sabitelerin Libya için daimî bir sorumluluk olduğunu ve sorgulanmaya ya da ihanete tabi olmadığını’ hatırlattı.

Kaddafi rejimine sadık aşiretler birkaç aydır ülkedeki ‘paralı askerler’ ile yabancı güçler ve üslerin varlığına karşı harekete geçerek bunların uzaklaştırılmasını ve ‘mümkün olan en kısa sürede’ parlamento ve başkanlık seçimlerinin yapılmasını talep ediyor.

Ebu Bekir es-Sıddık Taburu’nun eski komutanı el-Acmi el-Atiri, Meşaşiye kabilesi tarafından ‘Yeniden Birleşme Forumu’ başlığı altında düzenlenen kabileler hazırlık toplantısında, halka açık forum için koordinasyon komitesinin seçimi konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu ve yabancı üslerin Libya'dan çıkarılması ve ‘paralı askerlerin’ sınır dışı edilmesi talebini yineledi.

Ulusal İnsan Hakları Kurumu, Libya'nın birçok kentinde ve bölgesinde düzenlenen barışçıl gösterilerin ‘Libya'daki yabancı güçlerin, üslerin ve paralı askerlerin varlığına yönelik şikâyet ve hoşnutsuzluğun doğal bir ifadesi’ olduğuna inanıyor. Kurum, UBH İçişleri Bakanı ile Beni Velid Emniyet Müdürü'nü ‘güvenlik personelinin barışçıl göstericileri bastırma ve bazılarını gözaltına alma konusunda yaptıklarından yasal olarak sorumlu’ tutuyor.

Kurum, ‘protestocuların yaşamlarına halel getirmeye ve onları yasalara aykırı olarak gözdağı, silahlı terörizm ve hapis cezasına maruz bırakmaya yönelik girişimlerin devam etmesine’ karşı uyarıda bulunarak, ‘her durumda, barışçıl protestocuları dağıtmak için ateşli silahların gelişigüzel kullanılmaması gerektiğini’ ifade etti.

Amerika Birleşik Devletleri Barış Enstitüsü'ne (USIP) göre, Haziran 2020'de başkent Trablus'taki savaşın sona ermesinden bu yana, Türkiye yanlısı binlerce ‘Suriyeli paralı asker’ ve Rusya tarafından desteklenen diğerleri, 10 yabancı askeri üsle birlikte doğu ve batı cephelerinde konuşlandırıldı.

Daha önce Libyalı futbol taraftarları, takımın Afrika Uluslar Kupası elemelerinde Benin’e yenilmesinin ardından Trablus Uluslararası Stadyumu’nda Kaddafi lehine tezahüratlarda bulunmuştu.