Muammer Kaddafi’nin ölümüyle dağılan Kaddafi ailesi bir araya gelemiyor

Kaddafi, eşi Safiye ve oğulları Seyfül  Arab, Hamis ve Mutasım  ile birlikte ( Arşiv- Getty)
Kaddafi, eşi Safiye ve oğulları Seyfül  Arab, Hamis ve Mutasım  ile birlikte ( Arşiv- Getty)
TT

Muammer Kaddafi’nin ölümüyle dağılan Kaddafi ailesi bir araya gelemiyor

Kaddafi, eşi Safiye ve oğulları Seyfül  Arab, Hamis ve Mutasım  ile birlikte ( Arşiv- Getty)
Kaddafi, eşi Safiye ve oğulları Seyfül  Arab, Hamis ve Mutasım  ile birlikte ( Arşiv- Getty)

Libya'yı 40 yıldan fazla bir süre boyunca ‘demir yumrukla’ yöneten Muammer Kaddafi’nin ailesi zor durumda kaldı. Muammer Kaddafi rejiminin 2011 yılında devrilmesinin üzerinden geçen 12 yılın ardından aile bir kez bile bir araya gelemedi. Kaddafi’nin yedi çocuğu da ya idam cezası ya hapis ya da sürgün yoluyla çeşitli şekillerde dağıldı.

Kaddafi, ‘devrim’ sırasında öldürülürken, oğulları Seyfullah ve Sadi yargılandı. Bazı haberlere göre ise Sadi Türkiye’ye gitti. Zliten kentindeki 32. Tugay komutanı Hamis Kaddafi ise 5 Ağustos 2011'de NATO'nun düzenlediği hava saldırısında öldürülmüştü. Aynı yılın başında Muammer Kaddafi'nin en küçük oğlu Seyfül Arab Kaddafi başkent Trablus’taki evinin hedef alınmasının ardından 29 yaşında hayatını kaybetti. Kızı Ayşe ise, Kaddafi'nin en büyük oğlu olan ağabeyi Muhammed ve Umman Sultanlığı'ndaki ilk eşinden olan oğluyla birlikte gözden kayboldu. Kaddafi'nin eşi ise Kahire'de yaşıyor.

Libya’dan kaçan Hannibal Kaddafi ise Lübnan’a nakledilmeden önce Suriye’ye gitmişti. Hali hazırda serbest bırakılmasına yönelik kampanya ve diplomatik çabalara rağmen Lübnan’da tutuklu bulunuyor.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre, Seyfülislam'ın avukatı, Hannibal'in Suriye topraklarından kaçırılması ve ardından Lübnan'a nakledilmesiyle ilgili soruşturmanın yeniden başlatılması için Suriye Başsavcılığı'na talepte bulundu. Seyfülislam, avukatından bu konuyla ilgili olarak Suriyeli yetkililere kendi adına resmi bir tutanak sunmasını istedi ancak yakın zamanda Daniel Kasırgası nedeniyle ülkenin doğusundaki şehirleri vuran şiddetli fırtına nedeniyle bu konuya ilişkin medyanın ilgisi giderek azaldı.

Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan ve yakın zamanda Suriye’yi ziyaret eden Seyfülislam’ın avukatı Halid ez Zeydi, Hannibal'ı 2018 yılında Suriye'den kaçırmakla suçlanan Hasan Yakub hakkında, ‘siyasi mülteci olduğu ve Suriyeli yetkililerin koruması altında olduğu’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Zeydi, “Suriye'den zorla kaçırılarak, kendi isteği dışında her türlü işkenceye tabi tutularak Lübnan'a nakledildi ve yanında kimlik belgelerinin bulunmadığı da kanıtlandı” dedi.



BM raporu: Suriye kıyılarındaki ihlallerin arkasında hükümet talimatı yok

Suriye Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu Başkanı Paulo Sérgio Pinheiro (Birleşmiş Milletler)
Suriye Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu Başkanı Paulo Sérgio Pinheiro (Birleşmiş Milletler)
TT

BM raporu: Suriye kıyılarındaki ihlallerin arkasında hükümet talimatı yok

Suriye Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu Başkanı Paulo Sérgio Pinheiro (Birleşmiş Milletler)
Suriye Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu Başkanı Paulo Sérgio Pinheiro (Birleşmiş Milletler)

BM Suriye Soruşturma Komisyonu'nun dün yayınladığı bir raporda, Suriye'nin kıyı bölgesinde başlayan ve mart ayında bir dizi cinayetle sonuçlanan mezhep çatışmaları sırasında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed'e bağlı militanlar ile Suriye hükümet güçleri tarafından savaş suçlarının işlenmiş olabileceği belirtildi. Ancak komisyon, "bu tür saldırıları gerçekleştirmek için bir hükümet politikası veya talimatı olduğuna dair herhangi bir kanıt bulamadığını" ifade etti.

Raporda, çoğunluğu sivillerden oluşan yaklaşık bin 400 kişinin, öncelikli olarak Alevi toplumunu hedef alan şiddet olaylarında öldürüldüğü belirtildi. Komisyon Başkanı Paulo Sérgio Pinheiro, "Raporumuzda belgelenen şiddetin boyutu ve vahşeti son derece rahatsız edici" ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre rapor, 200'den fazla mağdur ve görgü tanığıyla yapılan görüşmelere ve üç toplu mezara yapılan ziyaretlere dayanılarak hazırlandı.

ABD Özel Temsilcisi Tom Brake, raporu memnuniyetle karşılayarak, ihlallerin sorumlularının belirlenmesi yolunda “ciddi bir adım” olarak nitelendirdi ve birleşik bir Suriye için adaletin sağlanmasının önemini vurguladı.