İsrail'in ‘Hamas sonrası’ için üç aşamalı planı

Abbas, Filistin Devleti’nin barışa giden yol olduğunu vurguladı.

İsrail dün Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı düzenledi. (AFP)
İsrail dün Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı düzenledi. (AFP)
TT

İsrail'in ‘Hamas sonrası’ için üç aşamalı planı

İsrail dün Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı düzenledi. (AFP)
İsrail dün Gazze Şeridi'nin güneyine saldırı düzenledi. (AFP)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, güvenliğin ve barışın ancak iki devletli çözümle sağlanabileceğini söylerken, İsrail ise saldırının 14’üncü gününde Gazze Şeridi'ne daha fazla bombardıman düzenledi. İsrail, savaşın üç aşamadan oluştuğunu ve bu aşamaların Gazze'de yeni bir güvenlik gerçeğiyle sonuçlanacağını duyurdu.

Abbas dün Kahire'de İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ile yaptığı görüşmede gerilimi artırmanın anlamsızlığına dikkat çekerek bir Filistin devleti kurulmadıkça veya başka planlar yapılmadıkça bölgede barışın sağlanamayacağını vurguladı. Filistin Devlet Başkanı sözleirni şöyle sürdürdü:

“Filistin Devleti, sivilleri savaş belasından kurtarmak için İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığının derhal durdurulmasını istiyor. Filistinlileri Gazze Şeridi'nden, Batı Şeria'dan veya Kudüs'ten çıkarmaya yönelik her türlü planı kategorik olarak reddediyor.”

Abbas dün Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin çağrısı ile bugün gerçekleştirilecek olan Kahire Zirvesi'ne katılmak üzere Mısır’a gitti. Zirvede savaşı durdurma ve Gazze'deki yerinden edilme planlarıyla yüzleşme çabalarını desteklemeye ve koordine etmeye odaklanılması bekleniyor.

Fotoğraf Altı: İsrail'in cuma günü Gazze şehrinin eteklerindeki ez-Zehra bölgesine düzenlediği baskınlar büyük bir yıkıma neden oldu. (AFP)
İsrail'in cuma günü Gazze şehrinin eteklerindeki ez-Zehra bölgesine düzenlediği baskınlar büyük bir yıkıma neden oldu. (AFP)

Ancak İsrail siyasi adımların dışında dün, olası bir kara harekâtı öncesinde Gazze Şeridi'ni vurmaya devam etti. Gazze Şeridi'ndeki Zehra şehrinin kulelerini, evleri, apartmanları ve tarihi Ömer Camii'ni bombaladı. Bu, dünyanın en eski kiliselerinden biri olan ‘Aziz Porphyrius Rum Ortodoks Kilisesi’nin bombalanmasından saatler sonra gerçekleşti.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 24 saat içinde yaklaşık 350 Filistinliyi öldürdü. Gazze Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun ‘son 24 saat içinde 352 şehit ve 669 yaralıya neden olan 37 katliam’ gerçekleştirdiğini bildirdi. Söz konusu katliamlardan birinde, 16 Filistinli Hristiyan'ın ölümüne neden olan Rum Ortodoks Kilisesi bombalandı.

İsrail, 7 Ekim 2023'ten dün öğle saatlerine kadar Gazze Şeridi'nde 4 bin 137 Filistinliyi öldürdü, 13 binden fazlası kişi de saldırılarda yaraladı.

Fotoğraf Altı: İsrail saldırılarının Zehra bölgesinde neden olduğu yıkım. (AP)
İsrail saldırılarının Zehra bölgesinde neden olduğu yıkım. (AP)

İsrailli yetkililer, Gazze'ye yönelik kara harekatının yakın olduğunu teyit ettiler. Askerlerini Gazze yakınlarında konuşlandırdılar ve savaşın ‘zor, uzun ve yoğun’ olacağı öngörüsünde bulundular. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant askerlerine Gazze'yi içeriden göreceklerine dair söz verdi. Galant, bakanlığının Knesset'teki Dışişleri ve Güvenlik Komitesi genel merkezinde yaptığı toplantıda askerlerine Gazze'yi içeriden görecekleri sözünü vererek Hamas'ın ortadan kaldırılması, askeri ve idari yeteneklerinin yok edilmesi, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sorumluluğunun tamamen ortadan kaldırılması ve yeni bir güvenlik sisteminin kurulması olmak üzere savaşa yönelik üç hedef belirledi.

Gallant'a göre ilk aşamada ‘Hamas hareketini yenilgiye uğratmak, aktivistleri ve altyapıyı yok etmek amacıyla önce ateşle, sonra da ani bir manevrayla askeri bir harekât gerçekleştirilecek. İkinci aşamada, gelecekte çatışmaların daha az oranda azalması ve Gazze Şeridi’nde kalacak direniş odaklarının ortadan kaldırılmasına odaklanılması bekleniyor. Üçüncü aşama, Gazze Şeridi'nde yeni bir güvenlik sisteminin oluşturulması, İsrail'in Şeridi'ndeki yaşamın ortadan kaldırması ve İsrail vatandaşları ve Şeridi çevreleyen bölgede yaşayanlar için yeni bir güvenlik gerçekliği yaratılması olacak.

Fotoğraf Altı: Zehra bölgesinde eşyalarını taşıyan Filistinliler. (AP)
Zehra bölgesinde eşyalarını taşıyan Filistinliler. (AP)

İsrail, Gazze'ye yönelik kara harekâtı için hazırlıklarını sürdürüyor. bu kapsamda, İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı. İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari şu açıklamayı yaptı:

"Son iki haftadır İsrail Hava Kuvvetleri, Gazze'ye yönelik saldırılarını 30 yıldır görülmemiş bir şekilde sürdürüyor. İsrail ordusu, operasyonun bir sonraki aşaması için hazırlanıyor."

Cuma günü planlandığı gibi kapıların yardım taşımak için açılmaması nedeniyle Gazze’de insanların acısı devam etti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres dün Mısır'ın Refah Sınır Kapısı’na gitti. Guterres, Mısır tarafında bulunan yardım kamyonlarının Gazze Şeridi'ne mümkün olan en kısa sürede girmesinin gerekli olduğunu vurguladı. Gazze Şeridi'nde artık su, yiyecek, ilaç ve yakıt olmadığını, saldırıya maruz kaldıklarını ve hayatta kalabilmek için bu yardıma ihtiyaçları olduğunun altını çizdi. Buna rağmen dün bölgeye yardım giremedi.

Fotoğraf Altı: Gazze'ye yardım taşıyan kamyonlar Refah Sınır Kapısı’nda bölgeye giriş için beklemeye başladı. (EPA)
Gazze'ye yardım taşıyan kamyonlar Refah Sınır Kapısı’nda bölgeye giriş için beklemeye başladı. (EPA)

Su, yiyecek, ilaç ve temel malzeme taşıyan çok sayıda kamyon, geçişin Mısır tarafında yığılmış halde kaldı.

Guterres, "Bunlar sadece kamyon değil, aynı zamanda bir can kurtarma halatı. Gazze'deki birçok insan için yaşamla ölüm arasındaki farkı yaratan bunlar" dedi.

Gazze'de insanlar yoğun bombardıman altında elektrik, su, ilaç ve yakıt olmadan yaşarken, daha fazla mağdur nedeniyle hastaneler de çalışmayı durdurmaya başladı.

Gazzeliler, dün sevdiklerini toplu mezarlara defnettiler.

Ölülerin kefenlenmesi ve gömülmesinde gönüllü olarak çalışan Ahmed el-Havli açıklamasında "Her gün yaklaşık 120 şehit defnediyoruz. İsrail'in sürekli bombardımanı ve mezarlıklara erişim yasağı söz konusu" dedi. "Bugün Şifa Tıp Kompleksi'nde gömmek için yer bulamadığımız yaklaşık 250 cesedimiz var" ifadelerini kullanan Havli’nin açıklamalarına göre Hamas, İsrail'in bombardımanına misilleme olarak roket fırlatmaya devam etti. Hamas'ın saldırılarının dün sınırlı olduğu ancak Kudüs'ü etkilediğine dikkat çekti.



Suriye, Lübnan'a kaçak olarak sokulmak üzere olan mayın sevkiyatının ele geçirilmesi sırasında bir kişinin öldüğünü duyurdu

Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)
Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)
TT

Suriye, Lübnan'a kaçak olarak sokulmak üzere olan mayın sevkiyatının ele geçirilmesi sırasında bir kişinin öldüğünü duyurdu

Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)
Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)

Suriye İçişleri Bakanlığı bugün X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Lübnan’a gönderilmek üzere olduğu belirtilen büyük miktarda harp mayınının sevkiyatını engelleyen operasyonda bir kişinin öldüğünü, dört kişinin ise gözaltına alındığını duyurdu.

Açıklamaya göre operasyon, Şam’ın kuzey kırsalındaki Cebbe bölgesinde yürütülen ‘titiz takip ve detaylı soruşturma’ sonrası gerçekleştirildi. Şüpheli bir grubun hareketlerinin tespit edilmesinin ardından düzenlenen baskında dört kişi yakalandı, beşinci bir şüpheli ise devriyelerle yaşanan çatışma sırasında öldürüldü.

Lübnan sınırına yakın Yabrud bölgesinin iç güvenlik müdürü Halid Abbas Taktuk, uzman birimlerin ‘fitilleri takılı bin 250 harp mayınını’ ele geçirdiğini, mayınların Şam kırsalındaki Cebbe bölgesinde bir noktada depolandığını aktardı. Bakanlık, ele geçirilen mühimmatın Lübnan’daki Hizbullah’a kaçırılmak üzere hazırlandığını bildirdi.

Suriye İçişleri Bakanlığı, harp mayınlarının bulunduğu onlarca ahşap sandık ve çantanın yanı sıra bir binanın avlusunda istiflenmiş yüzlerce mayını gösteren fotoğraflar yayımladı.

Suriye-Lübnan sınırı boyunca uzanan 300 kilometrelik hat, özellikle Kalamun, Zebedani ve Humus kırsalındaki sarp dağlık bölgelerde faaliyet gösteren kaçakçılık şebekelerinin yoğun hareketliliğine sahne oluyor. Bu şebekeler, bölgenin coğrafi yapısından ve kontrolsüz geçiş noktalarının fazlalığından yararlanarak uyuşturucu, akaryakıt ve silah kaçakçılığı yapıyor. Bu durum, AFP’nin aktardığı bilgilerle de destekleniyor.

Hizbullah’a yönelik saldırılarını artıran İsrail ise Tahran destekli örgütün yeniden silahlanmaya çalıştığını öne sürüyor. Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre11 Eylül’de Suriye, Şam yakınlarında Hizbullah bağlantılı bir hücrenin çökertildiğini açıkladı, ancak Hizbullah yayımladığı açıklamada Suriye topraklarında ‘varlık göstermediğini’ belirtti.

Beşşar Esed’in devrilmesinin ardından göreve gelen yeni yönetim, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera liderliğinde sınır güvenliğini artırmaya yönelik adımlar atıldığını duyurmuştu. Zaman zaman çatışmalar yaşansa da kaçakçılık faaliyetleri durmadı. Komşu ülkeler, özellikle büyük miktarlarda captagon hapı ele geçirildiğini açıklamayı sürdürüyor.


Hafter, AFRICOM ile güvenlik ve askeri iş birliğini görüştü

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, AFRICOM ile güvenlik ve askeri iş birliğini görüştü

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)

Kahire: Halid MahmudABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) Komutanı General Dagvin Anderson, Libya ziyaretine devam ederek ülkenin doğusuna geçip Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ile bir araya geldi. Anderson, başkent Trablus’ta Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde Washington’un askeri kurumların birleştirilmesi ve iki tarafın katılımıyla ilk kez düzenlenecek ortak askeri tatbikatların önemine vurgu yaptığını belirtmişti.

LUO Komutanlığı dün yaptığı açıklamada, Hafter’in Bingazi’de Anderson ile yaptığı görüşmede, ikili bağların güçlendirilmesi ve askeri iş birliği konularının ele alındığını bildirdi. Görüşmede özellikle terör ve aşırılık, insan kaçakçılığı ve yasadışı göçle mücadele alanlarında koordinasyon sağlanması, ayrıca ordu birliklerinin kapasitelerini artırmaya yönelik ortak eğitim programlarının geliştirilmesi konuları değerlendirildi. Bunun yanı sıra ekonomik ve ticari alanlardaki iş birliği fırsatları da görüşüldü.

Toplantıda Hafter, Libya ile ABD arasında çeşitli alanlardaki özel ortaklık ilişkilerini övdü.

Hafter’in ofisi, Anderson’un görüşmede taraflar arasındaki ilişkilerin derinliğine vurgu yaptığını ve ordunun, Libya’da güvenlik ve istikrarı artırmadaki başlıca rolünün bölge üzerinde olumlu etkileri olduğunu ifade ettiğini aktardı.

acdfgt
AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson, pazartesi günü Trablus'ta Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ile bir araya geldi. (ABD Büyükelçiliği)

Anderson, Trablus’ta UBH Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile yaptığı görüşmede, ikili güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesi, bölgesel istikrarın sağlanması ve ABD’nin Libya ordusunun birleştirilmesine yönelik çabalarının desteklenmesi konularını ele aldı. Anderson, birleşik, egemen ve istikrarlı bir Libya’nın ABD ve diğer ortaklarla ekonomik iş birliğini artıracağını ve bunun Libya halkının yararına olacağını vurguladı.

ABD Büyükelçiliği, resmi X hesabından yaptığı açıklamada, Anderson’un Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ve Savunma Bakan Vekili Tuğgeneral Abdusselam ez-Zubi ile ayrı ayrı toplantılar yaptığını bildirdi. Toplantılarda, ortak askeri iş birliğinin genişletilmesi, Libya güvenlik güçlerinin profesyonelliğinin artırılması ve Libya’nın askeri kurumları birleştirme çabaları ele alındı. Anderson ayrıca, AFRICOM tarafından nisan ayında Sirte’de düzenlenecek Flintlock 26 tatbikatının, ülke genelindeki Libya güçlerini Afrika ve Avrupa’daki ortaklarla bir araya getirerek terör ve diğer tehditlere karşı kapasitelerini güçlendireceğini belirtti. Anderson, ABD’nin, Libya’nın bölünmüşlükleri aşarak güvenlik güçlerini birleştirme çabalarını desteklemeye devam edeceğini de taahhüt etti.

gty
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, belediye başkanlarıyla bir araya geldi. (UBH)

Diğer yandan Dibeybe, pazartesi akşamı belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıda, yürütülen projelerde belirlenen takvimlere uyulmasının ve uygulamaların yüksek verimlilikle takip edilmesinin önemine vurgu yaptı. Dibeybe, bunun vatandaşların yaşamına olumlu yansıyacağını ve hükümetin kalkınma hedeflerine ulaşmasını sağlayacağını belirtti.

Dibeybe, toplantıda ayrıca yeni projelerin uygulanması talimatını verdi; bunların başında okul inşaatları yer alıyor. Yürütme birimlerinin başkanlarına, salı günü itibarıyla belediyelerle doğrudan toplantılar yaparak projelerin ilerleyişini takip etmeleri ve planlanan şekilde uygulanmasını sağlamaları talimatı verildi.

Toplantıya katılanların, hükümetin kalkınma ve hizmet dosyalarını yönetme çabalarını tam olarak desteklediğini, hükümet yaklaşımına bağlı kalacaklarını ve projelere desteğin süreceğini ilettikleri aktarıldı. Bu tutumun, vatandaşlara sunulan hizmetlerin iyileştirilmesine ve tüm sektörlerde yerel kalkınmanın güçlendirilmesine katkı sağlayacağı vurgulandı.

rtt
Önceki belediye seçim kampanyasından (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)

Öte yandan Libya Yüksek Seçim Komisyonu, belediye meclisi seçimlerinin üçüncü aşamasının oylamasını bu ayın 13’ünde gerçekleştirme tarihini açıkladı. Bu aşama, ağırlıklı olarak ülkenin doğu ve güney bölgelerinde yer alan dokuz belediyeyi kapsıyor.

Yüksek Seçim Komisyonu, şu ana kadar 120 belediye meclisinden 60’ının seçimlerini tamamladı. Kalan belediyelerdeki seçimleri ise önümüzdeki yıl içinde tamamlamayı planlıyor.


Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

TT

Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

Amerikan yönetimi Sudan’daki çatışmanın taraflarına ülkedeki savaşı durdurmaya yönelik bir yol haritasını kabul ettirmeye çalışırken, ABD ve Sudanlı kaynaklar, Port Sudan yönetiminin Rusya’dan silah desteği almak için Moskova ile temas kurduğunu bildirdi. Kaynaklara göre Port Sudan, gelişmiş silahlar karşılığında Rusya’ya Kızıldeniz kıyısında deniz üssü kurma imkânı ve maden ile altın yatırımları teklif etti. Bu durum, Sudan’daki savaşın, küresel ölçekte kritik öneme sahip deniz geçişlerinden birinde, ABD baskıları ile Rusya’nın cazip teklifleri arasında daha geniş bir güç mücadelesine dönüşmesi riskini artırıyor.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak, ABD’nin Sudan’da ateşkes için hazırladığı yeni öneriye ilişkin daha fazla ayrıntı ortaya çıktı. Teklifin, İslamcı akım ve Müslüman Kardeşler’i dışarıda bırakan, askeri, insani ve siyasi alanları kapsayan üç paralel yol haritası içerdiği belirtildi.

Rusya için deniz üssü ve altın

ABD’nin yoğun diplomatik girişimleri sürerken, Wall Street Journal dün yayımladığı haberinde, geçici başkent olarak Port Sudan’ı kullanan hükümetin Rusya’ya Kızıldeniz kıyısında deniz üssü kurma ve maden ile altın alanlarında yatırım yapma teklifinde bulunduğunu aktardı. Habere göre bu teklif, Sudan ordusunun Rusya’dan gelişmiş silahlarla yeniden donatılması karşılığında yapıldı.

fvbg
Kızıldeniz'deki Port Sudan limanı (Getty Images)

Gazetenin adını vermediği Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Sudan’ın Rusya’ya ilettiği teklif, 25 yıllık bir anlaşmayı kapsıyor. Buna göre Rusya, Port Sudan Limanı’nda veya Kızıldeniz kıyısındaki başka bir deniz tesisinde, aralarında nükleer güçle çalışan savaş gemilerinin de bulunduğu dört deniz unsurunu ve en fazla 300 askeri konuşlandırabilecek.

Amerikan gazetesi, böyle bir üssün Rusya’ya Süveyş Kanalı üzerinden geçen ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan deniz hattını izleme imkânı vereceğine dikkat çekti.

ABD uyarısı

Gazete ayrıca, üst düzey bir ABD yetkilisinin, Port Sudan ya da Libya’da kurulacak bir Rus askeri üssünün Moskova’nın güç kullanma kapasitesini artırabileceği ve daha az kısıtlamayla hareket etmesine yol açabileceği uyarısında bulunduğunu aktardı. Emekli Tümgeneral Mark Hicks’in değerlendirmesine göre ise böyle bir deniz üssü, Rusya’nın uluslararası konumunu güçlendirecek ve bölgedeki nüfuz alanını genişletecek.

fv
Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Bu gelişme, Port Sudan’daki askeri yönetimin yeni silah kaynakları arayışını sürdürdüğü bir dönemde ortaya çıktı. Gazetenin adını açıklamadığı bir Sudanlı yetkili, ülkenin gelişmiş silah sistemlerine ve hava savunma kapasitesine ihtiyaç duyduğunu, ancak bu tür bir anlaşmanın ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile sorun yaratabileceğini belirtti.

Gazetenin değerlendirmesine göre Washington, savaşı durduracak ve sivil yönetime geçiş sürecini başlatacak bir yol haritasına odaklanırken, Port Sudan yönetimi ise Rusya ile yakınlaşmanın getireceği askeri ve ekonomik kazanımları önceliklendiriyor.

Ateşkes ve uluslararası mekanizma

Bu çerçevede, ABD’nin Sudan’da ateşkese yönelik yeni önerisine ilişkin ayrıntılar da ortaya çıkmaya devam ediyor. Al Arabiya’ya konuşan kaynaklar, teklifin askeri, insani ve siyasi başlıklardan oluşan üç paralel süreci kapsadığını ve İslamcı akım ile Müslüman Kardeşler’in bu süreç dışında tutulduğunu aktardı.

Mısır kaynaklarına dayandırılan habere göre, askeri başlık, ülke genelinde kapsamlı bir ateşkesi öngörüyor. Buna göre ateşkesten sonra geniş ölçekli bir insani operasyon başlatılacak, yardım kuruluşlarının erişimi sağlanacak ve temel hizmetler yeniden tesis edilecek. Ayrıca ateşkesi denetlemek üzere, sahada gözetim mekanizmalarına sahip bir uluslararası komite kurulması planlanıyor. Bu komite, insani koridorların güvenliğini sağlamak, sivilleri korumak ve olası ihlalleri takip etmekle görevlendirilecek.

cdfrgt
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Başdanışmanı Massad Boulos (AFP)

İnsani sürecin başarısı, ateşkesin kalıcılığına ve yardımın ülke geneline etkin biçimde ulaşmasına bağlanıyor. Buna göre sağlam bir ateşkes, insani operasyonların başlaması için temel koşul olacak; bu da yardım ekiplerinin erişimini kolaylaştırarak yerinden edilmiş kişiler ile mültecilerin güvenli dönüşü için gerekli ortamın hazırlanmasına katkı sağlayacak.

Siyasi sürece ilişkin öneri ise eski rejim mensupları ve İslamcılar hariç, sivil güçlerin öncülüğünde bir geçiş süreci öngörüyor. Bu süreç, ordunun ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) ateşkese onay vermesiyle eş zamanlı olarak başlayacak ve savaşın sonlandırılmasına giden yolun ilk adımını oluşturacak.

Askeri alanda kapsamlı reform

Yol haritası ayrıca kapsamlı bir askeri reform sürecini de içeriyor. Buna göre Sudan İslami Hareketi ve Müslüman Kardeşler çizgisine yakın isimlerin ordu ve güvenlik kurumlarından çıkarılması, silahlı grupların entegrasyonu ve iki tarafla birlikte savaşan milis yapılanmalarının tasfiyesi planlanıyor. Amaç, sivil otoriteye tabi, birleşik ve profesyonel bir ordu ile yeniden yapılandırılmış güvenlik kurumları oluşturmak. Bu süreçte karar merciinin ordu veya HDK olmayacağı özellikle vurgulanıyor.

Öte yandan, eylül ayında ABD’li arabulucu Massad Boulos tarafından sunulan planın, Sudan hükümeti ile HDK temsilcilerine ateşkes ve kapsamlı bir insani süreç önerdiği biliniyor. Ancak Boulos 25 Kasım’da her iki tarafın da plana henüz onay vermediğini açıklamıştı.

Boulos o dönemde yaptığı açıklamada, tarafların ateşkesi ‘ön koşul olmadan’ kabul etmesinin önemine dikkat çekmiş; bunun can kayıplarını azaltmak, siyasi sürecin yeniden başlamasını sağlamak ve ülkenin sivil yönetime geçişi için gerekli koşulları oluşturmak açısından kritik olduğunu ifade etmişti.