Kahire’nin ev sahipliğinde düzenlenen Gazze konulu barış zirvesine Filistinlilerin zorla yerinden edilmeleri dosyası ve İsrail-Filistin çatışmasının bölgesel bir savaşa dönüşmesine karşı yapılan uyarılar damgasını vurdu. Zirveye katılanlar tarafından yapılan açıklamalar, tutumlarındaki farklılıkları gözler önüne serdi. Arap liderler, açıklamalarında daha çok Filistinlilerin yerinden edilmesine karşı olduklarını vurguladı. Avrupalı yetkililer, ‘savaşın derhal durdurulması ve insani yardımların Gazze’ye girişi için güvenli bir koridor açılması’ çağrısında bulundu.
Zirve sonunda ortak bir bildiri yayınlanmazken Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Kahire, zorluklar ne olursa olsun ve çatışma ne kadar sürerse sürsün, zirve çağrısında belirtilen hedeflere ulaşma amacıyla tüm ortaklarla birlikte çalışmak için tüm imkanlarını seferber edecektir” denildi. Filistin meselesinin, bölge ülkelerinin herhangi biri pahasına tasfiyesinin asla kabul edilmeyeceği belirtilen açıklamada, “Bölge ülkeleri, giderek daha riskli ve tehditkar hale gelen mevcut durum ve koşullar altında egemenliklerini ve ulusal güvenliklerini korumaktan bir an bile geri durmayacaktır” ifadeleri yer aldı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı, Kahire’nin barış zirvesiyle ‘kültürler, ırklar, dinler ve siyasi görüşler arasında şiddeti ve terörizmi reddeden, kolektif vicdanı barındıran uluslararası bir konsensüs oluşturmaya çalıştığı, savaşa son verilmesi çağrısında bulunduğu, insani yardımların Gazze Şeridi'ne ulaştırılmasına özel öncelik verdiği ve çatışmanın bölgede yayılması tehlikesine karşı uyardığını’ vurguladı. Açıklamada, “Mısır, katılımcıların küresel bir barış çağrısında bulunmasını sabırsızlıkla bekliyordu” denildi.
Gazze’ye yönelik devam eden savaşın uluslararası toplumun değerlerinde bir kusuru ortaya çıkardığı belirtilen açıklamada, “Bir yerde masum insanların öldürülmesini hızla kınama telaşı ve yarışı görürken, başka bir yerde sanki Filistinlilerin hayatı diğer insanların hayatından daha az önemliymiş gibi aynı eylemi kınama konusunda akıl almaz bir tereddüt, hatta bu cinayeti meşrulaştırma girişimleri olduğunu görüyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Mısır'ın 15 Ekim'de yaptığı davet üzerine düzenlenen Kahire Barış Zirvesi’ne, bölgeden ve dünyadan çok sayıda lider ve temsilci katıldı. Zirvede, savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde kötüleşen krizi kontrol altına alma çabalarını ilerletme konusunda görüş alışverişinde bulunuldu.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, zirvenin açılışın yaptığı konuşmada, katılımcılara ‘şu an yaşanan insanlık trajedisini sona erdirmeyi ve barış yolunu birkaç yönden yeniden canlandırmayı amaçlayan bir yol haritası üzerinde anlaşmaya varılması’ çağrıda bulundu.
Sisi, yol haritasının aşamalarıyla ilgili şunları söyledi:
Öncelikle Gazzelilere insani yardımların tam, güvenli, hızlı ve sürdürülebilir bir şekilde yapılmasıyla başlayacak ve hemen ardından ateşkes müzakerelerine geçilecek. Bundan sonra uluslararası kararlar temelinde iki devletli çözüme ulaşmak amacıyla barış sürecini canlandırmak için acil müzakereler başlatılacak.
Gazze’ye gönderilen ilk yardım konvoyları cumartesi günü Refah Sınır Kapısı’ndan geçti. İlaç ve gıda yüklü 20 kamyonluk konvoyun geçişinin ardından sınır kapısı yeniden kapatıldı. Diğer yardım konvoyları ise Gazze’ye geçmek için izin bekliyor.
Ülkesinin ‘sivillerin hedef alınmasını, öldürülmesini ve korkutulmasını kınadığını’ bir kez daha dile getiren Mısır Cumhurbaşkanı, Kahire’nin, dünyanın Gazze’deki toplu cezalandırmaya, ablukaya, açlığa, zorla yerinden edilmeye ve bunun için büyük baskılara maruz kalan iki buçuk milyon Filistinlinin etkilendiği felaket niteliğindeki insani krize seyirci kalmasından duyduğu büyük şaşkınlığı dile getirdi.
İsrail, Gazze Şeridi'ni bombalamaya başlamasından bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik ablukayı sıkılaştırdı. Su, elektrik ve yakıt kaynaklarını kesti.
Zorla yerinden edilmeye itiraz
Mısır’ın Filistinlilerin zorla yerinden edilmeleri ve Sina'ya göç ettirilmelerine karşı olduğunu bir kez daha ifade eden Sisi, “Bunu Filistin davasının sonsuza kadar tasfiyesi ve bağımsız bir Filistin devleti hayalinin sonu olarak görüyoruz. Filistinlilerin işgal altında olsalar da bombalansalar da topraklarını terk etmek istediğini düşünenler, yanılıyor” şeklinde konuştu. Mısır Cumhurbaşkanı, çatışmaların bölgenin istikrarını, uluslararası barışı ve güvenliğini tehdit edecek şekilde genişleyebileceği konusunda uyardı.
İsrailli eski yetkililer ve Batılı politikacılar, Gazze savaşının başlamasıyla Gazzelilerin Sina'ya ittirilmesi önerisini ortaya attı, ancak Kahire bunu defalarca reddetti.
Arap ülkelerinin liderleri, açıklamalarındaki ortak bir unsur olarak yerinden edilmeye karşı olduklarını defalarca kez dile getirdi.
Öte yandan Ürdün Kralı 2. Abdullah, ‘Filistinlilerin zorla, ülke içinde ya da dışına yerinden edilmelerinin savaş suçu sayılacağını’ söyledi. Ülkesinin, ‘bölgeyi uçuruma sürükleyen bu insani felaketi durdurmak için çalışacağının’ altını çizen Ürdün Kralı, İsrailli yetkililere ‘güvenlik endişelerinin giderilmesinde askeri çözüme yer olmadığını ve işgal altında yaşayan 5 milyon Filistinliyi ötekileştirmeye devam edemeyeceklerini anlamaları’ çağrısında bulundu.
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa el-Halife ise konuşmasında, ‘Filistin halkının meşru haklarını güvence altına almadan Ortadoğu'da istikrarın tesis edilemeyeceğini’ vurguladı. Bahreyn Kralı, ülkesinin ‘Gazze halkının kendi topraklarından ve atalarının topraklarından sürülmesinin kategorik olarak reddettiğini’ vurguladı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin, Filistinlileri zorla yerinden etme girişimlerine karşı olduğunu açıkladı. Suudi Bakan, zirvedeki konuşmasında, “Sivillerin ne şekilde olursa olsun hedef alınmasını reddediyoruz. Uluslararası topluma, İsrail'i uluslararası hukuka saygı göstermeye zorlama çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
Kuveyt Veliaht Prensi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah da Filistin halkının zorla yerinden edilmesine itiraz ettiklerini belirtti. Çatışmanın hem bölge hem de tüm dünya için tehlikeli sonuçlar doğurmasına karşı uyardı.
Zirvenin katılımcılarından Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita, Gazze Şeridi’nde gerginliğin azaltılması, akan kanın durdurulması ve askeri saldırıların sona ermesi çağrısında bulunarak, ‘ülkesinin yerinden edilmeyi içeren tüm çözümleri reddettiğini’ vurguladı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise konuşmasında, “Ayrılmayacağız ve topraklarımızda kalacağız" diyerek, yerinden edilme önerisine karşı tutumunu ortaya koydu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK) ‘Filistin halkını koruma sorumluluğunu yerine getirmeye’ çağırdıklarını söyleyen Abbas, Filistinlilerin Kudüs'ten ya da Batı Şeria'dan sınır dışı edilmesine yahut yerinden edilmesine karşı uyardı.
Zirveye katılan Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Gazze'ye uygulanan ablukayı ve uluslararası hukuku ihlal ederek Gazzelileri zorla yerinden etmeye yönelik girişimleri reddettiğini söyledi.
Arap liderler konuşmalarında, uluslararası topluma ve büyük güçlere İsrail tarafından sürdürülen gerilime son verilmesi için müdahalede bulunulması çağrısı yaptı. Avrupalı yetkililer, yardımların ulaştırılması için insani koridor açılması gerektiğini vurguladı.
İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, zirvede yaptığı konuşmada, İsrail hükümetiyle Gazze'deki sivilleri korumak için uluslararası hukuk çerçevesinde ne yapması gerektiği ve ordusunun itidal, profesyonellik ve disiplin göstermesi gerektiği konusunda görüştüğünü söyledi.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Filistinlileri temsil etmeyen Hamas'a karşı mücadelenin, Gazze'deki insani durum mümkün olan en üst düzeyde dikkate alınarak yürütülmesi gerektiğini söyledi. Baerbock, “Hamas'a karşı mücadele, Gazze'deki masum erkek, kadın ve çocukların insani durumu mümkün olan en üst düzeyde dikkate alınarak yürütülmeli, aksi takdirde durumun Hamas lehine dönme riski var” ifadelerini kullandı.
Fransa Dışişleri Bakan Catherine Colonna ise Gazze Şeridi'ndeki sivillere yardımların ulaştırılması için insani koridor açılması gerektiğini ve bunun ateşkesin önünü açabileceğini belirtti.
Colonna, zirvedeki konuşmasında, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Filistinlilere 10 milyon euro (10,59 milyon dolar) değerinde insani yardım sağlanacağını açıkladığını söyledi. Fransız Bakan, bu paranın, geçtiğimiz pazar günü Kahire'ye yaptığı ziyarette açıkladığı 10 milyon euroya ek olduğunu kaydetti.
Afrika Birliği (AfB) Komisyonu Başkanı Musa Faki de konuşmasında Gazze'ye yönelik acımasız savaşı ve daha önce eşi benzeri görülmemiş yıkımı reddettiğini vurguladı. Faki, Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini ve sivillere yönelik her türlü şiddeti durdurmak için küresel bir cephe oluşturulması çağrısında bulundu.
Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, çatışmanın durdurulması ve sivillerin hayatlarının korunması için tüm arabuluculuk çabalarının seferber edilmesi çağrısında bulundu. Michel, Gazzelilerin suya, ilaca ve gıdaya ulaşma haklarının garanti altına alınması ve Mısır'ın Gazze Şeridi’ne insani yardımları ulaştırma çabalarının desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Bölgesel savaş
Öte yandan Arap Birliği (AL) Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, ‘derhal ateşkese ulaşılması ve insani yardımların Gazze Şeridi'nin tamamına ulaştırılması için acilen güvenli bir koridor açılması’ çağrısını yineledi.
Konuşmasında “Hiçbir ayrım gözetmeksizin sivillere yönelik her türlü şiddeti ve hedef göstermeyi reddediyoruz” diyen Ebu Gayt, krizin uzun süreli insani bir felakete neden olacak dini bir çatışmaya dönüşmesine karşı duyduğu endişeyi de dile getirdi. Bölge halklarını barbar, diğer halkları ise medeni olarak nitelendiren açıklamaları şiddetle kınayan AL Genel Sekreteri, sivillerin çektiği acıların hafifletilmesi ve bedelini herkesin ödeyeceği bölgesel bir savaşa sürüklenmekten kaçınılması çağrısında bulundu.
Zirvede konuşan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, savaşın sona ermesi ve barışın tesis edilmesi için iki devletli çözümün hayata geçirilmesini istedi.
Guterres, konuşmasında şunları söyledi:
Artık bu korkunç kabusa son verip, Filistinli ve İsrailli çocukların hayallerine yakışır bir gelecek inşa etmek için çalışmanın zamanı geldi.
BM Genel Sekreteri, daha önce de insani yardımların Gazze Şeridi'ne sürdürülebilir ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması çağrısında bulunmuştu.