Haaretz: Netanyahu, İsrail ordusu aleyhine kanıt topluyor

"Bir ordu muhabirinden onun subayları karaladığını duydum"

İsrail'de yapılan anketlere göre, halkın yüzde 80'i Hamas saldırılarından Netanyahu'yu sorumlu tutuyor (Reuters)
İsrail'de yapılan anketlere göre, halkın yüzde 80'i Hamas saldırılarından Netanyahu'yu sorumlu tutuyor (Reuters)
TT

Haaretz: Netanyahu, İsrail ordusu aleyhine kanıt topluyor

İsrail'de yapılan anketlere göre, halkın yüzde 80'i Hamas saldırılarından Netanyahu'yu sorumlu tutuyor (Reuters)
İsrail'de yapılan anketlere göre, halkın yüzde 80'i Hamas saldırılarından Netanyahu'yu sorumlu tutuyor (Reuters)

İsrail'de sol ve demokrat çizgide yayın yapan Haaretz gazetesi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun 7 Ekim'deki Hamas saldırılarının sorumluluğundan kurtulmak için ordu aleyhinde kanıt topladığını öne sürdü.

Gazete, haberini ismini paylaşmak istemeyen savunma kaynaklarına dayandırdı.

Netanyahu'nun Hamas saldırılarından sadece 4 gün sonra, ordu muhabirleriyle işbirliği yapmak için yeni bir sözcü atadığına dikkat çeken bir kaynak, "Netanyahu kampanya yürütüyor. Ordu aleyhinde kanıt topluyor ve özel konuşmalarda neden kendisinin suçlanamayacağı, istihbaratın kendisine ulaşmadığını anlatıyor" ifadelerini kullandı.

Gazeteye konuşan bir diğer kaynaksa, "Netanyahu'nun ne yaptığı çok açık. Bir ordu muhabirinden onun subayları karaladığını duydum. Bu utanç verici" dedi.

Netanyahu'nun atadığı yeni sözcü Eli Feldstein daha önce İsrail ordusunun bir tümeninin sözcülüğünü yapmış ve ardından Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in sözcülüğüne getirilmişti.

Ordu muhabirlerinin savaş döneminde Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'yla yakın iletişim kurduğuna dikkat çeken kaynaklar, bu atamanın sıradışı olduğunu vurguladı.

Bir savunma kaynağı konuyla ilgili, "Genelkurmay henüz tek bir muhabirle bile bir araya gelmemişken, başbakan onlardan birkaçını iki kez ağırladı bile" ifadelerini kullandı.

Netanyahu'nun saldırılarla ilgili herhangi bir sorumluluk kabul etmediğini belirten bir diğer kaynak, "Üst düzey askeri yetkililer sorumluluk taşıdıklarını kabul ettikten sonra kendisi hesap vermeden bu işten sıyrılabileceğine inanarak hata yapıyor. Başbakan, kendisinin de sorumlu olduğunu unuttu" dedi.

7 Ekim'deki saldırıların ardından Netanyahu, İsrail'deki birçok haber kuruluşunun başındaki kişilerle yıllar sonra ilk kez bir araya gelmişti. İsrail lideri, ordu muhabirleri ve güvenlik analistleriyle de bazı toplantılar gerçekleştirmişti.

Walla isimli internet sitesi de cuma günü yayımladığı haberde, Netanyahu'nun orduya karşı bir dosya oluşturmak için çabaladığını yazmıştı. Başbakan'a yakın kaynaklara dayandırılan haberde, eşi Sara Netanyahu'nun İsrail liderine savunma konularındaki tüm açıklamaları, kabine toplantısındaki gizli konuşmaları ve tartışmaları toplamasını önerdiği iddia edilmişti.

Sara Netanyahu'nun eşine ayrıca, üst düzey savunma yetkililerinin Hamas'a yönelik değerlendirmelerinin yanlış olduğunu gösteren tüm konuşmalarını toplamasını tavsiye ettiği öne sürülmüştü. 

Independent Türkçe



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.