İsrail ile çatışmalarını sürdüren Hizbullah'ın lideri Nasrallah "sessiz"

Daha önce neredeyse her hafta kameralar karşısına geçip açıklamalarda bulunan Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın 7 Ekim'den bu yana tek bir konuşma veya açıklama dahi yapmaması dikkati çekiyor

Hasan Nasrallah (AA)
Hasan Nasrallah (AA)
TT

İsrail ile çatışmalarını sürdüren Hizbullah'ın lideri Nasrallah "sessiz"

Hasan Nasrallah (AA)
Hasan Nasrallah (AA)

Lübnan'daki Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında şiddeti giderek artan çatışmalara rağmen herhangi bir açıklama yapmayarak sessizliğini koruyor.

İran destekli Hizbullah, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın 7 Ekim sabahı İsrail'e karşı "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmasının ardından bir açıklama yaparak "tarafsız olmadıklarını, Filistin direniş gruplarını destekleyeceklerini" duyurdu.

İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim'den bu yana Hizbullah ile İsrail ordusu arasında karşılıklı çatışmalar yaşanıyor. Bu çatışmalarda Hizbullah şu ana kadar 26 mensubunu kaybetti.

Ancak tüm yaşananlara rağmen daha önce neredeyse her hafta kameralar karşısına geçip açıklamalarda bulunan Hizbullah lideri Nasrallah'ın 7 Ekim'den bu yana tek bir konuşma veya açıklama dahi yapmaması dikkati çekiyor.

Nasrallah'ın 2006'daki konuşması ile savaş başlamıştı

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 12 Temmuz - 14 Ağustos 2006'da yaşanan ve binlerce kişinin hayatını kaybetmesine yol açan savaş resmen başlamadan önce Nasrallah kameraların karşısına geçerek açık bir şekilde savaşı başlattıklarını duyurmuştu.

O dönem Hizbullah tarafından Beyrut açıklarında İsrail'e ait bir savaş gemisinin hedef alınmasından sonra Nasrallah, "Direniş ateşi altında batan İsrail gemisine bakın." demiş ve sonrasında 33 gün süren savaş resmen başlamıştı.

Hizbullah lideri, 2006'daki gelişmelerin aynısının 8 Ekim'den bu yana yaşanmasına rağmen kamuoyuna yönelik Hizbullah'ın topyekûn savaşa katılıp katılmayacağına dair net bir mesaj vermedi.

"Tüm seçenekler masada"

İsrail ile çatışmaların başladığı tarihten bu yana Nasrallah'ın, üst düzey seviyede gerçekleştirdiği ve toplantının içeriğine dair açıklamanın yapıldığı tek görüşmesi 13 Ekim'de Beyrut'ta İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile oldu.

Abdullahiyan-Nasrallah görüşmesine ilişkin yapılan açıklamada öne çıkan ifade "İsrail ile savaşa girip girilmemesi hususunda tüm senaryoların hazır olduğu" şeklinde idi.

Ayrıca Abdullahiyan, Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna verdiği bir demeçte, Nasrallah'a işaret ederek "Tüm senaryoların masada olduğunu bana bildirdi." ifadesini kullanmıştı.

"Vakti geldiği zaman konuşacak"

AA, Hizbullah'n Basın Sorumlusu Rana Sahili'ye, "Nasrallah'ın neden sessiz kaldığı ve bir açıklama yapmadığı?" sorusunu sordu.

Bu soruya Sahili, "Vakti geldiği zaman konuşacak. Şu anda, ne zaman konuşacağı tam olarak belli değil." yanıtını verdi.



İsrail medyası: İsrail'in askerlerini çekme konusunda taviz vermesinin ardından Gazze görüşmelerinde ilerleme kaydedildi

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
TT

İsrail medyası: İsrail'in askerlerini çekme konusunda taviz vermesinin ardından Gazze görüşmelerinde ilerleme kaydedildi

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)
İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme planına ilişkin yeni haritalar sundu. (AFP)

Jerusalem Post gazetesi, İsrail'in ek tavizler içeren yeni çekilme haritaları sunmasının ardından Gazze Şeridi'ndeki ateşkes görüşmelerinde önemli bir ilerleme kaydedildiğini bildirdi.

Gazete, Mısırlı ve Katarlı arabuluculara sunulan yeni haritalara göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Refah arasındaki Morag Koridoru’nun kontrolünü fiilen bıraktığını belirtti.

Gazeteye konuşan bir kaynak, “Şu anda odak noktası Morag Koridoru değil, Refah bölgesindeki İsrail varlığıdır. Bu, mevcut tartışmalarda odak noktası olan konu” ifadelerini kullandı.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı dün erken saatlerde, Mısır ve Katar'ın arabuluculuk çabaları ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkes müzakerelerinde anlaşmazlık konusu olan maddeler üzerinde bir çözüme yaklaşıldığı konusunda iyimserlik olduğunu duyurdu.

İsrail, şu anda tartışılan 60 günlük ateşkes süresince Gazze Şeridi'ndeki varlığını önemli ölçüde azaltmayı kabul etti. Arap bir diplomat ve arabuluculuk çabalarına katılan bir kaynak, Times of Israel gazetesine verdikleri demeçte, bu tavır değişikliğinin önümüzdeki günlerde bir anlaşmaya varılmasına kapı açtığını ifade etti.

Kaynaklar, ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un baskısı üzerine İsrail'in, ateşkes süresince Gazze Şeridi'nden kısmi çekilme konusunda en katı taleplerinden vazgeçmeyi kabul ettiğini belirtti. Kaynaklar, Witkoff'un baskısı sayesinde İsrail'in sunduğu yeni haritalarda, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus şehirlerini ayıran Morag Koridoru’nda kalmasının öngörülmediğini de bildirdi.

İsrail ayrıca, Gazze Şeridi sakinlerinin bir araya getirilip güvenlik taramasından geçirileceği ve bölgeden ayrılmalarının engelleneceği tartışmalı bir ‘insani yardım şehri’ kurmayı umduğu Refah'taki varlığını azaltmayı da kabul etti.

Arap diplomat, İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilme konusundaki güncellenmiş önerisinin, İsrail'in ‘insani yardım şehri’ planını uygulama yeteneğini engelleyeceğini söylüyor.

Müzakerelere katılan kaynağa göre, arabulucular şu anda Doha'da Hamas müzakerecileriyle bir araya gelerek İsrail'in en son haritalarını inceliyorlar. Kaynak, bu haritaların Hamas'ın İsrail ordusunun 2 Mart'ta önceki ateşkesin çökmesinden önce işgal ettiği konumlara çekilmesi talebiyle büyük ölçüde uyumlu olduğunu belirtti.

Bu arada Hamas, İsrail'in kalıcı ateşkes taahhüdü talebinden vazgeçmeye hazır olduğunu; bunun karşılığında ABD Başkanı Donald Trump'ın, taraflar kalıcı ateşkes konusunda anlaşmaya varana kadar ateşkesin devam edeceğini kişisel olarak garanti etmesini istedi.

Hamas'ın kalıcı ateşkes talebinden vazgeçmesi ve İsrail'in geri çekilme kapsamından taviz vermesi ile arabulucular, Doha'da devam eden görüşmelerdeki en zorlu engellerin aşıldığına inanıyor. Bununla birlikte, Arap diplomat, tarafların insani yardım dağıtım mekanizmaları ve iki aylık ateşkes süresince serbest bırakılacak Filistinli mahkûmların sayısı ve kimlikleri konusunda anlaşmaya varmaları gerektiğini belirtiyor. Buna karşılık, on İsrailli esir canlı olarak serbest bırakılacak ve öldürülen on sekiz esirin cesetleri teslim edilecek.