İsrail, Osmanlı'ya karşı savaşan casus ağını diriltiyor

New York Times'a göre şu ana kadar en az 13 Hamas yetkilisi öldürüldü

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde 40 bin kişilik bir askeri gücü olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Hamas'ın Gazze Şeridi'nde 40 bin kişilik bir askeri gücü olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
TT

İsrail, Osmanlı'ya karşı savaşan casus ağını diriltiyor

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde 40 bin kişilik bir askeri gücü olduğu tahmin ediliyor (Reuters)
Hamas'ın Gazze Şeridi'nde 40 bin kişilik bir askeri gücü olduğu tahmin ediliyor (Reuters)

İsrail dış istihbarat servisi Mossad ve iç istihbarat servisi Şin Bet'in, 7 Ekim'deki saldırılara öncülük eden Hamas komando birliklerini yakalamak için yeni bir operasyon birimi oluşturduğu iddia edildi.

Operasyon birimine, I. Dünya Savaşı sırasında Filistin'de Osmanlı İmparatorluğu'na karşı verilen savaşta Britanyalılara destek olan Yahudi casus ağı Nili'nin isminin verildiği bildirildi.

Mossad ve Şin Bet bünyesinde oluşturulan yeni operasyon biriminin, 1400 İsraillinin öldüğü saldırılara öncülük eden Hamas özel kuvvet askerlerinin oluşturduğu Nukbha isimli komando birliğinin peşine düşeceği aktarıldı.

İsrail ordusu geçen hafta düzenlenen hava saldırılarında Nukhba'nın Han Yunus tabur komutanı Bilal el-Kedra ve bölük komutanı Ali Kadhi'nin öldürüldüğünü açıklamıştı.

İsrail güçleri çarşamba günü 10 Hamas komandosunun daha öldürüldüğünü öne sürmüştü. 

Tel Aviv'in arananlar listesinin başındaysa, Hamas askeri güçlerinin lideri Muhammed Deif ve örgütün Gazze'deki siyasi lideri Yahya Sinvar yer alıyor.

New York Times: En az 13 Hamas yetkilisi öldürüldü

ABD merkezli New York Times gazetesi, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında şu ana kadar en az 13 Hamas yetkilisinin bulunduğunu yazdı.

İsrail ordusu ve Hamas'tan yapılan açıklamaları derleyen gazete öldürülen isimler arasında örgütün siyasi bürosunun üst düzey iki ismi Zekeriya Muammer ve Cevad Ebu Şamala'nın da olduğunu aktardı.

Ebu Şamala, İsrail tarafından Hamas yönetiminin maliye bakanı olarak tanımlanıyordu. Zekariya Muammer ise örgütün iç ilişkiler biriminin şefliğini yürütüyordu.

İsrail ordusu ayrıca, Gazze'deki hava sistemlerinin komutanlığını yürüten Merad Ebu Merad'ın da bir hava saldırısında öldürüldüğünü öne sürdü. Ancak Hamas'tan bu iddiayı doğrulayan bir açıklama gelmedi.

Hamas'ın ölümünü duyurduğu tek askeri yetkiliyse, Kassam Tugayları'nın üst düzey komutanı Ayman Nofal oldu. Nofal, 17 Ekim'de Bureyc mülteci kampına gerçekleştirilen hava saldırısında hayatını kaybetti.

Hamas'tan yapılan açıklamada Nofal'ın birinci ve ikinci intifadada da komutanlık yaptığı belirtildi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları

İsrail, 7 Ekim'de başlatılan Aksa Tufanı operasyonuna Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt verdi.

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın paylaştığı rakamlara göre, İsrail ordusunun bombardımanlarında Gazze'de 2 bin 55'i çocuk, 1119'u kadın, 217'si yaşlı olmak üzere 5 bin 87 kişi ölürken, yaralı sayısı da 15 bin 273'e yükseldi.

İsrail ise Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 kişinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Independent Türkçe



Zincire bağlı 1500 yıllık iskelet, kadınlardaki aşırı çileciliği gösterdi

Bizans dönemi Kudüsü'ndeki bir mezarda, zincirlenmiş bir kadın bulundu (Matan Chocron/İsrail Eski Eserler Kurumu)
Bizans dönemi Kudüsü'ndeki bir mezarda, zincirlenmiş bir kadın bulundu (Matan Chocron/İsrail Eski Eserler Kurumu)
TT

Zincire bağlı 1500 yıllık iskelet, kadınlardaki aşırı çileciliği gösterdi

Bizans dönemi Kudüsü'ndeki bir mezarda, zincirlenmiş bir kadın bulundu (Matan Chocron/İsrail Eski Eserler Kurumu)
Bizans dönemi Kudüsü'ndeki bir mezarda, zincirlenmiş bir kadın bulundu (Matan Chocron/İsrail Eski Eserler Kurumu)

Kudüs yakınlarında keşfedilen 1500 yıllık zincirlenmiş insan kalıntılarının, bir erkeğe değil kadına ait olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar bulguların, dini çileciliğin daha aşırı biçimlerinin kadınlar tarafından da sergilendiğine kanıt sunduğunu söylüyor.

Kudüs'teki Eski Şehir'e yaklaşık 3 kilometre mesafedeki bir Bizans manastırında yapılan kazılarda çok sayıda erkek, kadın ve çocuğa ait iskeletler bulunmuştu. Mezarlardan birinde zincirlere bağlanmış birine ait kemikler ortaya çıkarken, İsrail Eski Eserler Kurumu iki yıl önce bu kişinin erkek olduğunu açıklamıştı.

Ancak hakemli dergi Journal of Archaeological Science: Reports'ta yayımlanan yeni bir makale aksini söylüyor. 

Hıristiyanlığın, MS 380'de Roma İmparatorluğu'nun resmi dini haline gelmesiyle birlikte, her türlü fiziksel zevkten kaçınmayı amaçlayan çilecilik de Avrupa ve Ortadoğu'da yayıldı. Daha aşırı biçimlerinde kişiler kendilerini zincirliyor ve cezalandırıyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Zubair 'Adawi ve Kfir Arbiv, "Keşişler vücutlarına zarar veriyordu" diyerek ekliyor: 

Tanımlanan eziyet biçimleri arasında uzun süreli oruçlar, vücudun etrafına demir zincirler ve çeşitli aksesuarlar sarmak, vücudu kayalara bağlamak, ağır yükler yüklemek, kendini ayakta durmaya ve uyanık kalmaya zorlayan bir düzeneğe yerleştirmek, kendini dar bir alana hapsetmek vardı.

Kadınların da çilecilik eylemleri gerçekleştirdiği bilinse de oruç tutmak ve meditasyon gibi daha hafif yöntemler benimsedikleri düşünülüyordu.

Eski Şehir'deki mezarda bulunan kişinin kalıntılarını inceleyen bilim insanları, durumun böyle olmayabileceğini gösterdi.

Araştırmacılar, MS 5. yüzyıla ait kemikler pek iyi korunmadığı için diş kalıntılarını kullanarak cinsiyetini saptamaya çalıştı. 

Ekip bu örneklerde, mine gelişimiyle ilgili bir X kromozomu genini tespit ederken, aynı görevi üstlenen Y kromozomu genini bulamadı. Bu durum mezardaki kişinin sadece X kromozomuna sahip bir kadın olduğuna işaret ediyor.

Bilim insanları makalede "Bu, Bizans'ın kendine eziyet etme ritüelini yalnızca erkeklerin değil, kadınların da gerçekleştirdiğini gösteren ilk kanıt" diye yazıyor.

Weizmann Bilim Enstitüsü'nden çalışmanın bir diğer yazarı Elisabetta Boaretto, "Zincirler muhtemelen kadının çileci kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak görülüyordu" diyerek gömülmesinin, "onun çileci yaşamını onurlandırmaya ve ruhani bağlılığının ölümünden sonra bile tanınmaya devam etmesi amacı taşımış olabileceğini" ekliyor.

Araştırmacılar, kadının kilise sunağının altında kendisine ayrılmış bir mezara gömüldüğünü belirtiyor.

İsrail Eski Eserler Kurumu'ndan Dr. Amit Re'em, erkeklerin baskın olduğu bu tür eylemleri gerçekleştirmek isteyen kadınların, zaman zaman erkek kılığına girebildiğini söylüyor.

Independent Türkçe, Live Science, IFLScience, Journal of Archaeological Science: Reports