Arap sanatçılar çizimleriyle Gazze dramını anlatıyor

Naci el-Ali'nin "Hanzala" isimli çizgi karakteri Arap sanatçıların ilham kaynağı

Kolaj: Independent Türkçe
Kolaj: Independent Türkçe
TT

Arap sanatçılar çizimleriyle Gazze dramını anlatıyor

Kolaj: Independent Türkçe
Kolaj: Independent Türkçe

Yaser Sultan 

Pek çok Arap sanatçı Filistin davasını anlatan geniş yelpazede eserler ortaya koydu.

Bu eserler bir dizi önemli sembolle temayüz etti.

Filistinlilerin hayatında bu sembollerin birçoğu var.

Kefiye, Filistinli kadınların geleneksel kıyafetleri, bayrak, zeytin ağaçları, ev anahtarı ve Filistin haritası bu sembollerdendir.

Bunların hepsi sadece görünce bile nostalji duygusu ve protesto eylemi uyandıran semboller.

Filistin davasını anlatan etkili semboller arasında merhum karikatürist Naci el-Ali'nin ortaya koyduğu "Hanzala" karakteri de yer alıyor.

Naci el-Ali'nin "Hanzala" isimli eseri ilham kaynağı (Sosyal Medya)
Naci el-Ali'nin "Hanzala" isimli eseri ilham kaynağı (Sosyal Medya)

Hanzala ilk kez 1969 yılında Kuveyt Siyaseti gazetesinin sayfalarında yer aldı.

Naci el-Ali'nin ifadesine göre Hanzala 10 yaşında bir çocuğu temsil ediyor.

Ali, Filistin'i terk ettiğinde 10 yaşındaydı. Hanzala Filistin'e döndüğünde de 10 yaşında olacak ve daha sonra büyümeye başlayacak.

Hanzala'nın yüz hatlarını göremiyoruz. Her zaman sırtını bize çeviriyor. Ellerinin arkada olması protestoya ve barış anlaşmalarını reddetmesine işaret ediyor.

Naci el-Ali'nin dediği gibi, "o bir devrimci, normalleştirici değil."

Naci el-Ali, 1987 yılında Londra'da suikasta kurban gitti ama onun "küçük çocuğuna" yani Hanzala'ya dokunamadılar.

Naci el-Ali, İsrail işgali altındaki Filistin'in dramını yansıttı / Görsel: AA - Düzenleme Independent Türkçe
Naci el-Ali, İsrail işgali altındaki Filistin'in dramını yansıttı (Görsel: AA - Düzenleme Independent Türkçe)

Hanzala bize olanları ve olacakları hatırlatmak için kaldı. Güncel olayların başlangıcından bu yana Filistin direnişini destekleyen pek çok çizimde "Hanzala" karikatürü yer alırken, bazıları da bu karikatürü sosyal paylaşım sitelerindeki sayfalarında ikon olarak kullandı.

Hanzala karikatürüne ek olarak güncel olayları anlatan grafiti, grafik tasarım veya çizim şeklinde başka semboller de ortaya kondu, ancak Hanzala tüm bu çizimler arasında en yaygın tema olarak kaldı.

Hanzala duvara tırmanıyor, tüfek tutuyor ya da bayrak taşıyor. Bazen de onu direnişçilerin kullandığı şemsiyelerden birine asılı halde görebiliyoruz.

Şemsiyenin kendisi de bir sembole dönüştü. Kuşlar gibi gruplar halinde uçarak düşmanın üzerine atlayan bir sembol.

BAE’li Fatıma Lootah'ın çizimi (Sanatçının Facebook sayfası)
BAE’li Fatıma Lootah'ın çizimi (Sanatçının Facebook sayfası)

Bir resmin bin kelimeye bedel olduğu söylenir, belki de aynı şey karikatür için de geçerlidir, tıpkı birkaç çizginin binlerce kelimeye bedel olabileceği gibi.

Bu sembollerin hepsi görsel bir dilin sözlüğüdür. Son birkaç günde pek çok sanatçı, grafik tasarımcı ve karikatürist bu sembolleri Filistin halkının haklı davası uğruna verdiği mücadelede destek ve yoldaşlığın işareti olarak kullanmıştır.

Bu sanatçılar arasında, işgal altındaki bölgelerden gelen resim seline doğrudan dahil olan çalışmalarıyla BAE'li sanatçı Fatuma Lootah yer alıyor.

Lootah bu resimleri kendi yöntemiyle ve fotoğraf işleme programlarından biri aracılığıyla işliyor. Elindeki resim o belirleyici anı anlatan bir sanat eserine dönüşüyor.

Lootah'ın eserlerindeki tahribat ve yıkım sahneleri yüksek bir çığlık gibi kendini gösteriyor.

BAE'li Fatıma Lootah'ın çizimi (Sanatçının Facebook sayfası)
BAE'li Fatıma Lootah'ın çizimi (Sanatçının Facebook sayfası)

Çığlık kelimelere, cafcaflı sözlere veya açıklamalara ihtiyaç duymaz. Resim tek başına yeterlidir. Sanatçı ortadan kaldırılabilecek her türlü öğeyi kaldırır, düşüncesini çerçevelemek için ise başka öğeleri vurgular.

Bu resimlerde yüzü kan içinde yalnız bir çocuk, Filistin bayrağı taşıyan bir genç ya da evinin yıkıntıları üzerinde oturan bir anne görüyoruz.

Bunların hepsi Lootah'ın kendi deyimiyle sosyal paylaşım sitelerinden elde ettiği görüntülerdir ve o bu görüntüler üzerinde doğrudan telefonda çalıştı. Olaylar peş peşe geliyor ve uygun bir aracı gerekiyor.

Maya Fidavi, etkileyici illüstrasyonlar ve çocuk kitapları konusunda uzmanlaşmış Lübnanlı bir sanatçı.

Lübnanlı Maya Fidavi'nin çizimi (Sanatçının Facebook sayfası)
Lübnanlı Maya Fidavi'nin çizimi (Sanatçının Facebook sayfası)

Etkileyici çizimleriyle son yaşanan gelişmelere doğrudan müdahil olan sanatçılar arasında yer alır.

Fidavi'nin çizimleri, düşünceyi basit çizgilere ve etkileyici renklere indirgediği için sosyal medyada dikkate değer bir popülerlik kazandı.

Fidavi, sade ve anlamlı bir yorumla annesiyle birlikte gökyüzüne doğru uçan bir çocuğu çiziyor.

Bombalama sonucu hayatını kaybeden çocuklar Fidavi'nin eserlerinde yeni bir hayata kavuşuyor, daha iyi ve güvenli bir yere doğru uçuyorlar.

Nasıl ki ev anahtarı direnişin sembolüne dönüştüyse uçmak da bir direniş sembolüne dönüştü.

Filistinli Selman Mansur'un çizimi (Sanatçının Facebook sayfası)
Filistinli Selman Mansur'un çizimi (Sanatçının Facebook sayfası)

Mısırlı sanatçı Esra Zeydan, Filistin'i Kudüs üzerinde uçan genç bir kız şeklinde çiziyor.

Kız, üzerinde Filistin elbisesi gözleri kapalı ve evin anahtarını elinde tutarak uçuyor.

Kızın vücudu resmin üst kısmında yer alırken, alt kısımda Kudüs evleri görünüyor.

Geri dönüş, diasporadaki birçok Filistinlinin hayallerini süslüyor.

Güncel olaylara ayak uyduran bu eserlerin yanı sıra, sanatçıların Filistin mücadelesi yıllarında ortaya koyduğu başka eserler de hatırlanıyor.

Bu eserler arasında Filistinli sanatçı Süleyman Mansur'un eserleri öne çıkıyor.

Mansur, Filistin Nekbe'sini anlatan geniş bir eser koleksiyonuna sahip.

Olaylar ve felaketler birbirine benzediğinden Mansur'un eserleri sanki bugün ortaya konmuş gibi.

Süleyman Mansur, üzerlerine mermiler yağan bir grup çocuğun, başlarının üzerinde yemek kabı tuttukları bir görsel çiziyor.

Bu onların bu dünyaya gelmelerinden bu yana sürekli öğünleridir, başka hiçbir öğün tanımadılar.

Maya Fidavi'nin çizimi (Sanatçının Facebook sayfası)
Maya Fidavi'nin çizimi (Sanatçının Facebook sayfası)

"Nehirden Denize" isimli bir başka çizim ise devasa bir boşluğun ortasında geleneksel Filistin kıyafeti giymiş yalnız bir kadını gösteriyor.

Kadın etrafındaki ıssız atmosfere rağmen meyve veren bir portakal ağacına tutunmuş görünüyor.

Mansur'un etkileyici eserleri arasında Filistinli şehit Lina Nabulsi'nin ruhuna adadığı bir tablosu da yer alıyor.

Mansur'un bu tablosunda işgalci askerler tarafından öldürülen genç kızın kendi kanlarıyla kaplı halde olduğu görülüyor.

Lina Nabulsi, 1976'da okuldan döndükten sonra işgal karşıtı bir gösteriye katıldığı sırada öldürüldü. Mansur'un çizimi ise bir ikon haline geldi.

Bugün İsmail Mansur'un yanı sıra eserlerinin büyük bölümünün odak noktası Filistin mücadelesi olan önde gelen Filistinli sanatçılar ve onların birçok sanat eseri de anılıyor.

Bunların arasında İsmail Şammut, Temmam el-Akhal, Halid Nassar ve başka Filistinli ve Arap sanatçılar var.

Sanki bu sanatçıların ortaya koyduğu bu eserler, Filistin mücadelesinin her zaman yenilenen bir görsel hafızası olarak kalmak üzere doğmuştur.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.