İsrail’in gündemi Gazze sürgünü... 'Fırsat projesi: Gazzelileri Mısır'a dağıtmak'

Netanyahu'nun partisi Likud’un önde gelen ismi Gazzelilerin sürgününü öngören bir proje önerdi

İsrail’in Gazze’deki bir binaya düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir kız çocuğunu taşıyan Filistinli bir adam (DPA)
İsrail’in Gazze’deki bir binaya düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir kız çocuğunu taşıyan Filistinli bir adam (DPA)
TT

İsrail’in gündemi Gazze sürgünü... 'Fırsat projesi: Gazzelileri Mısır'a dağıtmak'

İsrail’in Gazze’deki bir binaya düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir kız çocuğunu taşıyan Filistinli bir adam (DPA)
İsrail’in Gazze’deki bir binaya düzenlediği hava saldırısında yaralanan bir kız çocuğunu taşıyan Filistinli bir adam (DPA)

İsrail'de koalisyon ortaklarından Likud Partisi'nin önde gelen isimlerinden Amir Weitmann, yüz binlerce Filistinliyi topraklarından sürmek için gelecekte patlak verecek bir savaştan yararlanma planının ortaya atılmasından 50 yıl sonra, Gazze halkını İsrail’den çok uzak bölgelere tehcir etmeyi önerdi.

Weitmann, Gazzelileri Sina'daki bir çadır kente değil, Mısır'ın başkenti Kahire ve diğer Mısır şehirlerine yerleştirilmeleri için şu an yaşanan savaştan yararlanmaya yönelik bir proje geliştirdi.

Likud Partili isim, “tıpkı 1967 savaşından sonra aptal İsrailli liderlerin kaçırdığı fırsat gibi Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetinin de bu fırsatı kaçırmaması” konusunda uyardı.

Likud’un liberal kanadının lideri Amir Weitmann, projeyi İtalyan ekonomist Marcello De Monte ile birlikte hazırladı. Proje, Misgav Ulusal Güvenlik ve Siyonist Strateji Enstitüsü tarafından yayınlandı. Enstitünün başında ise Binyamin Netanyahu hükümetinde Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanlığı görevini yürüten ve özel görevlerde Netanyahu’nun özel temsilciliğini yapan Dr. Meir Ben-Shabbat yer alıyor.

İsrail tehdidinin ardından Gazze Şeridi'nin kuzeyine yerinden edilen Filistinliler (AFP)
İsrail tehdidinin ardından Gazze Şeridi'nin kuzeyine yerinden edilen Filistinliler (AFP)

Öneriyi İsrail Kanal 12 televizyonuna verdiği bir röportaj sırasında ortaya atan Weitmann, tüm Gazze Şeridi sakinlerini Mısır’a sınır dışı edilmeleri için Gazze Şeridi'nde devam eden acımasız savaştan yararlanılabilineceğini söyledi. Weitmann, Gazze Şeridi’ndeki tüm binaları bombalayıp yerle bir etmek, ardından Knesset'te Gazze Şeridi’ni İsrail'e ilhak eden bir yasa çıkarmak, buradaki yerleşim bölgelerini yeniden inşa etmek ve burayı modern, gelişmiş bir turizm alanına dönüştürmek fikrinden bahsetti.

“Böyle bir proje nasıl hayata geçirilebilir?” diye soran Weitmann, Mısır’ın buna şiddetle karşı çıktığını, Ürdün’ün ise bu durumun kendisine yansımaları olmasından korktuğu için bu fikre baştan karşı koyduğunu belirterek, kendi sorusuna “Projeler bir fikirle başlar” yanıtını verdi. Şarku’l Avsat’ın Kanal 12’den aktardığına göre Weitmann, “Büyük General Carl von Clausewitz, ‘Savaş, siyasetin farklı şekillerde devamından başka bir şey değildir’ der. Bu yüzden İsrail hükümetinin şu an devam eden savaş için siyasi bir hedef belirlemesi ve ona doğru ilerlemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

13 Ekim'de İsrail'in saldırı uyarısı üzerine Gazze'nin kuzeyine yerinden edilen siviller (AFP)
13 Ekim'de İsrail'in saldırı uyarısı üzerine Gazze'nin kuzeyine yerinden edilen siviller (AFP)

Weitmann, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gazzeliler, onlara asgari düzeyde dahi hizmet sağlanmandan Gazze'nin güneyindeki bir bölgeye itilmeliler. Mısır'ın görmezden gelemeyeceği ağır bir insani kriz ortaya çıktığında Mısır gibi bir ülkenin böyle bir projeye destek vermesi mümkün olmayacağı için prosedürlerimizi bu durum sanki Mısırlı yetkililere dayatılmış gibi gösterecek şekilde sürdürmeliyiz. Ancak bunu yaparken de çok kârlı bir proje önerdiğimizi açıkça belirtmeliyiz.”

Refah sınır kapısında Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere insani yardım götüren Mısırlı gönüllüler (EPA)
Refah sınır kapısında Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere insani yardım götüren Mısırlı gönüllüler (EPA)

Weitmann, şöyle devam etti:

“Projemizde yeni mülteci kampları kurmayı değil, Gazzelilerin Mısır geneline yayılmalarını ve onlara Mısır vatandaşlığı verilmesini hedefliyoruz. Mısır bugün ekonomik sıkıntı çekiyor. Mısır hazinesine ilk etapta 8 milyar dolar sağlamayı öneriyoruz. Gazzeli her aileye Mısır'da harcamaları ve evlerini kaybetmeleri karşılığında 20 ile 25 bin dolar arasında değişen bir tazminat verilecek.”

Projenin maliyetinin 40 ila 50 milyar dolar arasında olacağını düşünen Weitmann, İsrail’in koronavirüs salgını döneminde 200 milyar şekel yani yaklaşık 50 milyar dolar harcadığını ve bu masrafı da karşılayabileceğini, bunun için uluslararası destek alabileceğini söyledi.

Gazze Şeridi'ne giden bir insani yardım konvoyu dün Refah Sınır Kapısı’nın önünde içeriye girmek için bekleyişe geçti (EPA)
Gazze Şeridi'ne giden bir insani yardım konvoyu dün Refah Sınır Kapısı’nın önünde içeriye girmek için bekleyişe geçti (EPA)

İsraillilere projenin uluslararası toplumdan büyük bir muhalefetle karşılaşmayacağına dair güvence veren Weitmann, “Dünya artık umursamıyor. Şu savaşa bakın. İsrail, geçmişte dünyanın dört bir yanından yabancı gazetecileri çeken bir mıknatıs gibiydi. Ancak son on yılda böyle bir durum görmüyoruz. Başka hesaplar yapanlar geçmişte yaşarlar. Burada olup bitenlerin dışarıdaki kimse için bir önemi yok. Bir itiraz dalgası ortaya çıkacaksa da çok sürmeden hızla kaybolacaktır” şeklinde konuştu.

Hazırladığı önerinin, Likud Partili Knesset (İsrail parlamentosu) üyelerinin önüne konulduğunu, ancak kimsenin bu konuda yorum yapmadığını söyleyen Weitmann, “Yorum yapsalar bile görüşlerini yayınlamıyoruz” dedi.

Weitmann, son olarak şunları söyledi:

“Tarihi bir fırsatla karşı karşıyayız. Gazze'nin boşaltılması için böyle bir fırsat ancak 1967 savaşında ortaya çıkmıştı. Fakat o dönem iktidardaki aptal yöneticilerimiz bu fırsatı kaçırdı. Bu tür projeler, ancak büyük krizlerin ortasında önerilir.”

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun 2019 yılında bizzat ‘Gazze halkını gönüllü olarak ayrılmaya teşvik edecek bir plandan’ bahsettiği biliniyor. Dönemin Ulaştırma Bakanı Bezalel Smotrich (şu anda Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığında İkinci Bakan), Gazze'nin İsrail'e ilhak edilmesini, İsrail’in Gazze’nin idaresini devralmasını ve Gazzelilerin gönüllü olarak ayrılmaya teşvik edilmesini desteklediğini açıklamıştı. Smotrich, o dönem yaptığı açıklamada, "Gazzeliler, İsrail ya da abluka nedeniyle değil, toprakların küçüklüğü nedeniyle Gazze Şeridi'nde yaşamanın mümkün olmadığının farkındalar” ifadelerini kullanmıştı.



Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
TT

Kuşatma altındaki el-Faşir, savaş ve açlıkla mücadele ediyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından kuşatılan el-Faşir kentinden göç (Arşiv – Şarku’l Avsat)

Sudan'ın batısında bulunan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki sivillerin durumu, gıda, su ve tıbbi tedaviye erişimin giderek zorlaşmasıyla daha da kötüleşiyor. Açlık ve devam eden çatışmalar, Nisan 2024'ten bu yana şehirde mahsur kalan on binlerce insanın kaderini tehdit ediyor. Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) her geçen gün kötüleşen insani durumun ortasında, gıda maddelerinin şehre girdiği tüm geçitleri ve yolları kapatıyor; temel gıda maddeleri ve yakıt tedarik etme girişimlerini engelliyor.

El-Faşir'deki kaynaklar, HDK’nin her gün pazarları ve hayati tesisleri ağır topçu ateşine tutması nedeniyle büyük marketlerin kapılarını kapatmasının ardından sivillerin büyük zorluklarla gıda temin ettiğini söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Siviller, mısır unu, şeker, yağ ve sabun gibi temel gıda maddelerini satın almak için meskûn mahallelerdeki küçük marketlere güveniyor” dedi.

Devam eden kuşatmanın bir sonucu olarak, bölge sakinlerinin alım gücü azaldı ve yüksek fiyatlar nedeniyle az miktarda yiyecek bile alamaz hale geldiler.

Bir bölge sakini, banka yoluyla ödeme yapıldığında fiyatların iki katına çıktığını, nakit ödeme yapıldığında ise fiyatların düştüğünü ve çok sayıda bölge sakininin yüksek fiyatlar nedeniyle el-Faşir'den kaçtığını belirtti. Birçok sebze ve meyve türü bir yılı aşkın süredir şehrin pazarlarında bulunmuyor.

Gıda kaçakçılığı

Bazı kent sakinlerine göre, el-Faşir'e mal ve eşya sokmanın tek yolu eşek ve deve gibi hayvanları kullanarak kaçakçılık yapmak, ancak bu da riskli. Çünkü HDK militanları tarafından durduruluyorlar ve çoğu zaman mallara el konuluyor.

VFGHY
Sudanlılar savaştan kaçmak için Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir’in eteklerinde bulunan Ebu Şuk Mülteci Kampı’na sığınıyor. (AP)

Şehir sakinlerinin çoğunluğu, günde darı unu ve mısırdan yapılan tek bir ana öğünle yetiniyor ve ellerinde başka bir şey olmayabiliyor.

Geleneksel yeraltı kuyularından yeterli miktarda içme suyu temin edilse de, bir varilin fiyatının 8 bin Sudan cüneyhini aşması vatandaşların sıkıntılarını artırıyor.

Günde bir öğün ücretsiz yemek sağlayan aşevlerine bağımlı hale gelen ailelerin sayısı her geçen gün artıyor; bazen bu yemekler ihtiyaç sahibi ailelerin sayısına yetmiyor. El-Faşir'deki bazı vatandaşlar, kuşatma altında bulunan kentteki insani durumun özellikle çocuklar, kadınlar ve yaşlılar için ciddi bir zorluk derecesine ulaştığını, yetersiz beslenme nedeniyle zayıf vücutlarının bunu kanıtladığını bildirdi.

Yerlerinden edilen insanlar HDK ve müttefikleri tarafından öldürmeye varan ciddi ihlallere maruz kaldıkları için el-Faşir'den kaçmak da güvenli değil. Bölge sakinleri, kuşatmanın devam etmesi ve el-Faşir'e insani erişimin açılmaması halinde, sonbahar mevsimine girilmesi ve vatandaşların tarım yapamaması nedeniyle durumun daha da kötüleşeceğinden korkuyor.

Saha durumu

El-Faşir'deki geniş alanlar, son birkaç gün içinde siviller arasında onlarca ölüm ve yaralanmaya neden olan, bazıları konutları hedef alan yoğun topçu bombardımanına ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarına tanık oluyor.

Yerel kaynaklar, ordunun geçtiğimiz aylarda HDK tarafından el-Faşir'e düzenlenen onlarca saldırıyı püskürtmeyi başardığını bildirdi. El-Faşir sakinleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarının insani yardımın ihtiyaç sahibi sivillere ulaşmasına izin vermesi için HDK üzerinde daha fazla baskı kurmasını bekliyor.

Yerel bir gönüllü grubu olan el-Faşir Direniş Komiteleri Koordinasyonu, çatışmaların ortasında kalan on binlerce masum insanın çektiği acılara son vermek için orduyu şehir üzerindeki kuşatmayı kaldırmaya çağırıyor.

CDFG
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki Hızlı Destek Kuvvetleri mensupları (Arşiv - Telegram)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan kısa bir süre önce BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in talebi üzerine kentte bir hafta süreyle insani ateşkes yapılmasını kabul etti, ancak HDK bu konuda kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını belirtti.

HDK'ye göre el-Faşir kentinde şu anda siviller bulunmuyor; kentte bulunanlar ordu ve müttefik silahlı gruplara mensup savaşçılar.

Geçtiğimiz haziran ayında BM Güvenlik Konseyi, bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatma altında tutulan ve ordunun geniş ve yoğun nüfuslu Darfur bölgesindeki son kalesi olan el-Faşir üzerindeki kuşatmanın kaldırılması için bir karar almıştı.