Gazze'de bir parça ekmek alabilmek için saatlerce beklemek gerekiyor

Gazze'deki fırınlarda un ve gaz bulunmuyor. İsrail kalabalığın olduğu fırınları hedef alıyor

(Mohammed Abed/AFP)
(Mohammed Abed/AFP)
TT

Gazze'de bir parça ekmek alabilmek için saatlerce beklemek gerekiyor

(Mohammed Abed/AFP)
(Mohammed Abed/AFP)

İzzeddin Ebu Ayşe 

Neriman, Filistinli bir çocuk.

Gazze'de evinin içinde açlıktan ve şaşkınlıktan yüksek sesli çığlıklar atarak dolaşıyor.

Annesinden bir parça ekmek isteğine yanıt alamayınca, babasının yanına giderek "Açım baba" diyor.

Neriman yoruluncaya kadar bu böyle devam ediyor.

Aç bitap hâldeyatağa uzanan Neriman'ın nihayet gözleri kapanıyor.

Baba, aç bir şekilde uyuyan küçük Neriman'a üzüntüyle bakıp ellerini birbirine vurarak dövünüyor.

Zira, dün sabahtan beri bir lokma ekmek yiyemeyen kızını doyurmak için yapabileceği hiçbir şeyi yok.

Tek kelime edemeden "of" çeken babanın yüz ifadesi içinde bulunduğu durumu anlatıyordu.

Anne ise, un ve ocak gazı bittiği için evindeki durum karşısında kederle ağlıyor.

Çocuklarına paylaştırabileceği bir ekmek için yalnızca bir avuç un ile yakacak odun/gaz istediğini söyleyen anne, çocuklarının boş karınlarını doyurmak istiyor.

Gazze Şeridi'ndeki fırınlar ailelerin ekmek ihtiyacını karşılamakta zorlanıyor (AFP)
Gazze Şeridi'ndeki fırınlar ailelerin ekmek ihtiyacını karşılamakta zorlanıyor (AFP)

Buğday unu elde etmenin çok nadir bir durum haline geldiği Gazze'de, un stoku olanlar şanslılar arasında sayılıyor.

Zira elektrik kesintisi ve gazın olmayışı nedeniyle bölge sakinlerinin çoğu ekmek almak için fırınlara bağımlı hale geldi.

Bir adet ekmek için mücadele eden siviller, İsrail'in Gazze'de başlattığı askeri operasyonu "açlık savaşı" olarak değerlendiriyor.

Gazzeliler, sınırlı sayıda sıcak ekmek alabilmek için fırınların önünde uzun kuyruklar halinde sıraya giriyorlar. 

Neriman'ın babası da fırınların önündeki kuyruklarda bekleyenler arasındaydı.

Ancak ona sıra geldiğinde satıcı, "unun bittiğini ve o gün ekmek alamayacağını" haber verince, evine ekmeksiz eli boş döndü.

Gazze'de fırınların önündeki ekmek kuyrukları artık sıradan bir görüntü haline geldi (AFP)
Gazze'de fırınların önündeki ekmek kuyrukları artık sıradan bir görüntü haline geldi (AFP)

Neriman'ın babası ekmek alabilmek için ertesi gün tekrar fırına gelmekte ısrarcı. 

Sabah 06.00'da Gazzeliler fırınların kapısına akın etmeye başlıyor.

Yüzlerce kişi ekmek almak için uzunluğu 500 metreyi bulan kuyruklarda sıraya giriyor.

Günümüzde pahalı hale gelen bir somun ekmek için çok uzun süre, belki de 5 saatten fazla beklemek zorunda kalıyorlar.

Şanslı olanlar, fırına gelip sadece 1,50 dolara bir kilo ağırlığında 30 yarım ekmek satın alanlar.

Bununla yetinmeleri gerekiyor. Fırınlar, daha fazla sayıda ailenin ekmek almasını sağlamak için bu miktardan fazlasını vermeyi reddediyor.

Gazze'deki hiçbir aile için 30 somun ekmek yeterli değil, zira çoğu aile, yerinden edilmiş kişileri barındırmadıkları sürece en az 5 kişiden oluşuyor.

Çocuklar bu kadar ekmeği sadece bir öğünde yerken, diğer öğünlerde yiyecek ekmekleri kalmıyor. 

Bölge sakinleri birkaç somun ekmek bulmak için çabalarken, fırınlar buğday ve gaz sıkıntısı çekiyor.

Gazze Ekonomi Bakanlığı Genel Müdürü Üsame Nevfel'in açıklamasına göre Gazze Şeridi'nde normal zamanlarda günde yaklaşık 400 ton un (bir ton bin kg) tüketiliyor. Bu unların 150 tonu fırınlarda kullanılıyor.

Nevfel, "Abluka kaynaklı tedarik zincirlerinin durması nedeniyle Gazze'de bu miktarlar artık mevcut değil. Sektör, İsrail'den un ithalatına bağımlı. 18 gün süren savaşın ardından depolardaki tüm unların bitmesi, iki gün içerisinde fırınların stoklarının tükenmesi ve vatandaşlara ekmek ulaştıramayacak duruma gelinmesi kıtlığın habercisidir" dedi.

Krizi daha da kötüleştiren ise pişirme gazı stoklarının tükenmesi ve bunun sonucunda çok sayıda fırının kapanması oldu.

Şu anda Gazze'de sınırlı sayıda fırın faaliyet gösteriyor; 130 fırından en fazla 20'si aktif durumda.

(Reuters)
(Reuters)

Ayrıca, Refah kentindeki fırıncılar gazla çalışan fırınlarını odun ateşiyle yanan fırınlara dönüştürmek zorunda kaldı.

Tahliye tehdidi altındaki Gazze Şeridi'nin kuzeyinde ise ekmek stokları tamamen tükendi ve burada vatandaşlar açlıktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya.

Binlerce kişi, benzeri görülmemiş bir kıtlık ortamında bir parça ekmek alabilmek için fırınların önünde 10 saatten fazla uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalıyor.

Tüm fırınlarda un kıtlığı yaşanırken UNRWA müdahale ederek stoklarını ücretsiz dağıtma kararı aldı. Birleşmiş Milletler de fırınlara yakıt sağlamak için İsrail ile görüşmelerde bulunuyor.

Bu içler acısı insani duruma rağmen İsrail, Gazze'de yaklaşık 7 fırını bombaladı ve tamamen yok etti.

Gazze Şeridi'ndeki Fırın Sahipleri Derneği Başkanı Abdunnasır el-Acrami, "Onlarca vatandaş fırınların önünde sıraya girerken İsrail ordusu fırınlara veya çevresine hava saldırısı düzenleyerek onlarca can kaybına neden oldu. İsrail, Gazzelilerin ekmek almasını engellemek ve kıtlığa neden olmak istiyor. İnsanlar bir araya toplanmışken fırınları bombalamak, İsrail ordusunun mümkün olan en fazla sayıda can kaybına neden olmayı amaçladığı ve bir miktar ekmek elde etmenin tehlikeli bir yolculuk haline geldiği anlamına geliyor" dedi.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichai Adraee ise "Askeri operasyonlar sırasında sivil nesneleri dikkate alıyoruz ve askeri sebepler dışında hedefleri bombalamayacağız. Ayrıca Gazze'ye insani yardım gönderilmesine de izin verdik" şeklinde konuştu.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Binyamina’daki İHA’lı saldırının ardından Hizbullah İsrail'i yeni saldırılarla tehdit etti

Lübnan'ın güneyindeki bir askeri tabikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku’l Avsat arşivi)
Lübnan'ın güneyindeki bir askeri tabikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku’l Avsat arşivi)
TT

Binyamina’daki İHA’lı saldırının ardından Hizbullah İsrail'i yeni saldırılarla tehdit etti

Lübnan'ın güneyindeki bir askeri tabikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku’l Avsat arşivi)
Lübnan'ın güneyindeki bir askeri tabikat sırasında Hizbullah roketatarları (Şarku’l Avsat arşivi)

Hizbullah, Hayfa'nın güneyindeki Binyamina'da bulunan bir askeri üsse insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği ve dört İsrail askerinin ölümüne neden olan saldırının ardından, İsrail'i Lübnan'a saldırmaya devam etmesi halinde daha fazla saldırı düzenlemekle tehdit etti.

Hizbullah tarafından yazılı olarak yapılan açıklamada, direniş güçlerinin düşman İsrail’e, Hayfa'nın güneyinde yaşananların Lübnan halkına karşı saldırganlığını sürdürmesi halinde onu bekleyenlerin buzdağının sadece görünen kısmı olacağına dair söz verdiği belirtildi. İran destekli Hizbullah, dün Hayfa'ya düzenlenen saldırıyı ‘nitelikli ve karmaşık bir operasyon’ olarak nitelendirdi.

İsrail hava savunma sistemlerini meşgul etmek için Nahariya ve Akka bölgelerindeki çeşitli hedeflere onlarca roket attığını açıklayan Hizbullah, İslami Direniş’e bağlı hava kuvvetlerinin ise eş zamanlı olarak bazıları ilk kez kullanılan çeşitli modellerde İHA’lardan oluşan filolarıyla Akka ve Hayfa'daki çeşitli bölgelere saldırılar düzenlediğini belirtti.

Hizbullah, İHA’ların İsrail hava savunma sistemleri tarafından fark edilmeden İsrail’in hava sahasına geçmeyi başardığını ve Filistin’in işgal altındaki Hayfa kentinin güneyindeki Binyamina bölgesinde Golani Tugayı tarafından kullanılan hedefteki askeri üsse ulaştığını ekledi. Açıklamada İHA'ların, aralarında üst düzey subayların da bulunduğu onlarca İsrailli düşman askerinin Lübnan'a yönelik saldırıya katılmaya hazırlandığı sırada saldırıya uğradıkları belirtildi.

Öte yandan İsrail ordusu, Yahudi devletinin Lübnan’da Hizbullah'a karşı saldırılarını artırdığı 23 Eylül’den bu yana bir İsrail askeri üssüne düzenlenen en ölümcül saldırı olan saldırıda dört askerinin öldüğü, yedi askerinin de ağır yaralandığını açıkladı. Dünkü saldırı, iki İHA’nın Lübnan'dan ülkeye girmesinin ardından İsrail'in merkezinde sirenlerin çalmasından iki gün sonra gerçekleşti.

Hizbullah tarafından daha önce yapılan bir açıklamada İHA’lı saldırının Siyonistlerin özellikle perşembe günü Beyrut'un merkezindeki Nuveyri ve Basta mahallelerine düzenlediği ve en az 22 kişinin öldüğü saldırılara ve Lübnan'ın diğer bölgelerine düzenlenen saldırılara misilleme olduğunu vurgulandı. Hizbullah ve İsrail arasındaki gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana Lübnan’da en az bin 300 kişi öldürüldü.

Hizbullah, son saldırısını 27 Eylül'de İsrail tarafından düzenlenen bir hava saldırısında öldürülen Genel Sekreteri Hasan Nasrallah için ‘Lebbeyk Ya Nasrallah’ sloganıyla gerçekleştirildiğini açıkladı. Binyamina'daki İHA saldırısından kısa bir süre sonra Hizbullah yine Hayfa'nın güneyinde bulunan 7200 Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'ni ‘kaliteli füzelerle’ hedef aldığını duyurdu.

Gazze'de devam eden savaşın ardından Hizbullah ve İsrail arasında neredeyse bir yıl süren sınır ötesi karşılıklı saldırılardan sonra İsrail, 23 Eylül'den bu yana Lübnan'daki hava saldırılarını yoğunlaştırarak Beyrut'un güney banliyölerini ve Lübnan'ın güneyinde ve doğusunda Hizbullah'ın kalesi olarak kabul edilen bölgeleri hedef alıyor. İsrail, hava saldırılarının başlamasından bir hafta sonra Lübnan'ın güneyinde kara harekatı başlattı.