Libya’da iktidar için yarışan iki hükümet arasındaki çatışma devam ederken, Usame Hammad başkanlığındaki Bingazi merkezli İstikrar Hükümeti’nin Sağlık Bakanı Osman Abdulcelil, ilaç krizi vesilesiyle hastaları, ‘ilaç sağlayamamaları’ nedeniyle Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) dava açmaya çağırdı.
Düzenlediği basın toplantısında Osman, Trablus Başsavcısı Sıddık es-Sur’u Tıbbi Tedarik Birimi yönetimi ile masrafları ve genel ilaç krizi ile ilgili kapsamlı bir soruşturma başlatmaya çağırdı. Osman, Temsilciler Meclisi tarafından atanan ve uluslararası alanda tanınmayan İstikrar Hükümeti’nin bunun için yeterli fon ayırmış olduğunu hatırlattı. Birimin resmi olarak ilaç sağlamaya yetkili tek kurum olduğu göz önüne alındığında Osman, bu durumu Libya halkının kasıtlı öldürülmesi olarak nitelendirdi. Sağlık Bakanı, krizle ciddi olarak ilgilenmeyen tarafların yaptıkları nedeniyle onkoloji hastalarının büyük sıkıntı yaşadığına dikkat çekti.
Osman, hükümetinin ihmalkâr olanlara tolerans göstermeyeceğini vurgularken, devletin vatandaşlar için ücretsiz ilaç ve tedaviyi garanti etmesini öngören Libya Sağlık Yasası da dahil olmak üzere, Libya yasalarına ve geleneklerine uygun olarak onları caydıracağı sözü verdi. Özel eczanelerde satılan ilaçların yüzde 80’inin ülkeye gayri resmi olarak girdiğini ve resmi spesifikasyonlara tabi olmadığını belirten Osman Abdulcelil, Temsilciler Meclisi’ne, Avrupa ülkelerinden petrol karşılığında ilaç satın alınmasına ilişkin yasa çıkarma çağrısında bulundu. Sağlık Bakanı ayrıca, tüm hastalara ilaç ulaştıramadığı için Libya devletine dava açma çağrısı yaptı.
Öte yandan Hollanda’nın Trablus Büyükelçisi Joost Klarenbeek, dün başkentte gerçekleşen toplantıda Hollanda’nın Libya’daki konumunu ve hukukun üstünlüğüne verdiği desteği gösteren tabloya dikkati çekerken, insan haklarını korumanın önemli olduğunu vurguladı. Görüşmede ayrıca, yakın zamanda doğu Libya şehirlerini kasıp kavuran Daniel Kasırgası’nın ardından Libya hukuk sisteminin güçlendirilmesi ve adil yargılanma ve hesap verebilirlik standartlarının korunması gibi konularda işbirliği yapmanın yolları ele alındı.
Öte yandan UBH Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, hükümetinin insanları birleştiren sabitler inşa etme konusundaki kararlılığına vurgu yaptı. Geçen salı akşamı Trablus’ta İtalyan işgaline karşı dikilen Büyük el-Hani Muharebesi anıtının açılışında konuşan Dibeybe, hükümetin ecdadın mücadelesine tanıklık eden tüm sembollere önem vermeye devam ettiğini söyledi.
Diğer taraftan Denetim Bürosu, Birlik ve İstikrar hükümetleri arasındaki bölünmenin devam ettiğine ve Temsilciler Meclisi’nin bütçe yasasını kabul edemediğine dikkat çekti. Denetim Bürosu, dünkü raporunda Dibeybe hükümetini siyasi anlaşmaya uygun olarak acil mali düzenlemeleri onaylama taahhüdünde bulunmamakla suçladı. Ayrıca 2021 yılında olduğu gibi 2022 yılı için de kesin hesabı kapatmamaya devam ettiklerini belirtti.
Büro ayrıca, Dibeybe hükümetini devletin yakıt ihtiyacını karşılamak için yeterli fon ayırmayı ihmal etmekle ve bunun yerine ham petrol takası yoluyla yakıt sağlamakla suçladı. Dibeybe hükümetinin destek harcamalarını 25 milyar dinara çıkararak tüketici harcamaları politikasına doğru ilerlediğini ve 2021 yılında destek harcamalarının borsa tarafından sağlanan yakıtın değeri de dahil olmak üzere yaklaşık 37,3 milyar dinara ulaştığını, 2022’de ise bu sayının 37,3 milyar dinar olduğunu açıkladı. Denetim Bürosu, hükümet harcamalarıyla ilgili verilen çok sayıda kararın, Dibeybe hükümetinin kararlarında önceki planlara dayanmadığını ve devlet fonlarını koşullara ve ortaya çıkan konulara göre yönettiğini gösterdiğini belirtti.
Aynı şekilde Trablus Başsavcılığı, Karar İzleme Birimi’nin 8 bin 676 hükümlünün mahkûmiyetine ilişkin kararların uygulanmasını sağlamak amacıyla adli ve idari tedbirler aldığını duyurdu. Bunların arasında savcılığın daha önce Birlik Hükümeti’ndeki İçişleri Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlardaki görevlerinin yolsuzluk suçları nedeniyle askıya alınmasını talep ettiği bin 632 hükümlü de bulunuyor. Geçen salı akşamı yapılan kısa bir açıklamada, bu birimin özellikle yetkili makamların performansındaki eksiklikler sonucu cezaların uygulanmasına ilişkin prosedürlerdeki kusur nedeniyle ceza kararlarını uygulamaya başladığı açıklandı.