Libya’da İsrail’i destekleyen ülkelere petrol ihracatı konusunda anlaşmazlık yaşanıyor

Politikacılardan ile Birlik Hükümeti arasında tartışmalar yaşandı.

Libya Temsilciler Meclisi. (Meclisin medya ofisi)
Libya Temsilciler Meclisi. (Meclisin medya ofisi)
TT

Libya’da İsrail’i destekleyen ülkelere petrol ihracatı konusunda anlaşmazlık yaşanıyor

Libya Temsilciler Meclisi. (Meclisin medya ofisi)
Libya Temsilciler Meclisi. (Meclisin medya ofisi)

Libya Temsilciler Meclisi’nin gündeminde Filistinlilere yönelik saldırıların devam etmesi halinde Gazze savaşında İsrail’i destekleyen ülkelere petrol ve gaz ihracatının durdurulması talebi var. Konuya dair yaşana görüş farklılıkları tartışmalara neden oldu. Bazı politikacılar söz konusu çağrıya destek vererek bunu Gazze ile dayanışma olarak tanımladı. Ancak Temsilciler Meclisi tarafından yayınlanan açıklamanın, Gazze’deki olayları Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki geçici Birlik hükümeti ile siyasi çekişmeler çerçevesinde istismar etme girişimi olduğunu düşünenler var.

Libya Temsilciler Meclisi üyesi Ali es-Sul, meclisin açıklamasının İsrail işgal güçlerinin Filistinlilere karşı işlediği ihlalleri ve insanlık dışı suçları kınamayı amaçladığını belirtti. Sul ayrıca, Batılı ülkelerin işgale verdiği desteği ve Gazze halkına karşı işlenen suçlar konusundaki sessizliğini de kınadı. Ali es-Sul, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Libya halkının Filistin davasını destekleyen tutumunun herkes tarafından bilindiğine dikkat çekerek işgalci oluşumla normalleşmeyi reddettiklerini vurguladı. Yetkili, Temsilciler Meclisi’nin Libya halkının meşru temsilcisi olduğuna işaretle “Gazze halkının maruz kaldığı suçları kınaması doğaldır. Bazılarının söylediği gibi; konunun Dibeybe veya siyasi rekabetle herhangi bir ilgisi yok” dedi.

Libya Temsilciler Meclisi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırganlığının derhal durdurulması gerektiğini vurgulayarak, İsrail’i destekleyen ülkelerin büyükelçilerine ‘ülkeyi derhal terk etmeleri’ çağrısında bulunmuştu. Aynı şekilde hükümete de ‘İsrail’in işlediği katliamlar durmazsa, İsrail’i destekleyen ülkelere petrol ve gaz ihracatını durdurma’ çağrısı yapmıştı.

Diğer yandan Dibeybe hükümetini destekleyenler, Temsilciler Meclisi açıklamasının ‘siyasi’ olduğunu vurgularken Libya Temsilciler Meclisi üyesi Ali et-Takbali de büyükelçilerin sınır dışı edilmesi talebini ve saldırının devam etmesi halinde petrolün durdurulması yönündeki gerilimi ‘düşünülmemiş ve mantıksız kararlar’ olarak nitelendirdi. Takbali, “Bu, Başkanlık Konseyi ve Dibeybe hükümeti tarafından temsil edilen batı bölgesindeki yetkililerle rekabet ve çatışma bağlamındadır. Dibeybe hükümetini hem diplomatik hem de halk açısından zora sokmaktadır” ifadesini kullandı.

Fotoğraf Altı: Trablus sokaklarında Filistin halkıyla dayanışma amacıyla protesto gösterileri düzenlendi. (AFP)
Trablus sokaklarında Filistin halkıyla dayanışma amacıyla protesto gösterileri düzenlendi. (AFP)

Takbali, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada meclisin açıklamasının Gazze ile dayanışmayı vurguladığını ve bunun tartışılmaz olduğunu belirtti. “Ancak Libyalıların geçimini sağlayacak başka bir kaynak olmadığını bilmelerine rağmen defalarca imalarda bulunmak ve petrolü durdurmakla tehdit etmek mantıksız” şeklinde konuştu.

Takbali, açıklamanın coşkulu dilinin, tüm Libyalılar arasında yüksek önceliğe sahip olan Filistin meselesine ilişkin Parlamento ile hükümet arasındaki pozisyon ayrımını pekiştirmeyi amaçladığını kaydetti. Ayrıca birkaç ay önce Dibeybe hükümetinin (görevden alınan) Dışişleri Bakanı Necla el-Mankuş ile İsrailli mevkidaşı Eli Cohen arasındaki Roma görüşmesi skandalının ardından Libya sokaklarında patlak veren büyük çaplı öfkeye dikkat çekti.

Büyükelçileri sınır dışı etme kararının Dibeybe ve onların evraklarını alıp onaylayan Başkanlık Konseyi için bağlayıcı olmadığını söyleyen Ali et-Takbali, bu kararın herhangi bir Batılı yetkiliyle görüşmesi halinde Dibeybe’yi zora sokacağını vurguladı.

Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Hasan es-Sağir ise petrol akışının kesilmesi çağrısına destek vererek, Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda ‘petrolün çeşitli vesilelerle ve dönemlerde kapatıldığını, bu nedenle tekrar kapatılmasının Libyalıları açlıktan öldürmeyeceğini’ ifade etti.

Libya Ulusal Buluşma Partisi kurucu organı başkanı Esad Zahyou, Temsilciler Meclisi’nin açıklamasının, işgalcilerin Gazze halkına karşı korkunç suçlarını görmezden gelen Batı taraflılığı karşısında parlamentonun ve Libya halkının Filistin davasına yönelik tutumu bağlamında geldiğine dikkat çekti. Şarku’l Avsat’a konuşan Zahyou, açıklamanın siyasi çekişme amaçlı olmadığını söylerken, “Saldırganlığı destekleyen ülkelerin büyükelçilerinin isimlerini anarak sınır dışı edilmesi talebi, Parlamentonun onlarla ilişkilerini kaybedebileceğinin farkında olduğu anlamına geliyor ve büyükelçileri ve temsilcilerini sınır dışı etme çağrısı muhaliflerle tek saf oluşturabilir” ifadesini kullandı.



İki video Suriye Adalet Bakanı'nın görevden alınması çağrılarına yol açtı

Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
TT

İki video Suriye Adalet Bakanı'nın görevden alınması çağrılarına yol açtı

Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)
Videolardan birinde el-Veysi olayı cep telefonuyla kaydederken görülüyor, ikinci videoda ise infaz kararını okuyor. (Getty Images)

İnsan hakları örgütleri, Suriye’deki yeni yönetimin Adalet Bakanı Şadi el-Veysi'nin 2015 yılında internette dolaşan iki videoda iki kadının infazı sırasında hazır bulunduğunun görülmesi üzerine Suriye'nin yeni yetkililerini soruşturma yapmaya çağırdı.

Son günlerde iki video sosyal medya kullanıcıları tarafından yaygın bir şekilde paylaşıldı. Bu videolardan birinde, silahlı adamlar fuhuş yapmakla suçlanan peçeli bir kadından sokak ortasında diz çökmesini istiyor, ardından içlerinden biri kadını başından vurarak öldürüyor.

Ölüm cezası

Diğer videoda ise silahlı bir kişi, fuhuş suçlamasıyla hakkında ölüm kararı verilen bir kadını infaz kararı okunduktan sonra başından vuruyor.

İlk videoda el-Veysi'nin olayı cep telefonuyla çektiği görülürken, ikinci videoda el-Veysi'nin infaz kararını okuması ağır eleştirilere ve görevden alınması çağrılarına yol açtı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) Direktörü Rami Abdurrahman, el-Veysi'nin söz konusu iki videoda yer aldığını doğruladı. Abdurrahman, el-Veysi'nin o dönemde, ertesi yıl El Kaide'den ayrıldığını ve adını Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) olarak değiştirdiğini açıklayan Nusra Cephesi'nin şeriat yargıcı olduğunu söyledi.

Muhalif gruplar

HTŞ, Aralık 2024'te Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yol açan muhalif saldırıya liderlik etmişti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre  el-Veysi'nin videoda yer almasıyla ilgili sorusuna yeni Suriye yönetiminden bir kaynak ‘şu anda yorum yapılamayacağını’ söyledi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika araştırmacısı Hibe Zeydan, el-Veysi'nin iki kadının sahada infaz edilmesinde açıkça yer almasının ‘hesap verebilirlik ve adaletle ilgili karmaşık soruları gündeme getirdiğini’ söyledi ve ‘şeffaf ve bağımsız bir soruşturmanın kritik önemde olduğunu’ bildirdi. Zeydan, iki videonun yayınlanmasına rağmen el-Veysi'nin hükümetteki rolünün devam etmesinin ‘yönetimin adalet ve hesap verebilirlik konusundaki kararlılığı hakkında rahatsız edici bir mesaj verdiğini’ belirtti.

HTŞ ve El Kaide

HTŞ yıllar önce El Kaide ile bağlarını koparmış olsa da birçok Suriyeli, yetkililerin çeşitli Suriyeli bileşenlere ve uluslararası topluma yönelik güven verici mesajlarına rağmen, grubun bileşenleri dışlayan ve kadınların rolünü marjinalleştiren katı bir dini rejim kurma yolunda ilerlediğinden endişe ediyor.

Suriye Adalet ve Hesap Verebilirlik Merkezi (SJAC) Direktörü, el-Veysi'nin görevden alınması çağrısında bulunarak, adalet bakanı olarak atanmasını bir ‘skandal’ olarak nitelendirdi. “Bu, Suriye'deki ve ötesindeki herkese en kötü mesajı gönderiyor. Bunlar sadece iki video ve işler aslında bundan daha kötü olabilir” diyen SJAC Direktörü, benzer olayların Suriye'deki yeni yönetimin ‘gerçek bir geçiş dönemi adaleti sürecine girmekten’ kaçınmasına yol açabileceğine dair korkularını dile getirdi.

Suriyelilerin öfkesi

Beşşar Esed'in 8 Aralık 2024'te devrilmesinin ardından Şam'ı ziyaret eden uluslararası delegeler, ülkedeki siyasi sürecin kapsayıcı olmasının ve sivil haklar ile temel özgürlüklere saygı gösterilmesinin önemini yineledi.

Her iki video da sosyal medyada Suriyeliler arasında öfkeye yol açtı.

Feminist aktivist Ruveyde Kenan Facebook hesabında şunları yazdı: “Şu anda ihtiyaç duyulan şey Adalet Bakanı Şadi el-Veysi'nin görevden alınmasıdır. Çünkü kendisi Suriye'nin, Suriyelilerin ve Suriyeli kadınların geleceği için bir felakettir.”