Tunus: BM'nin ateşkes karar taslağında "İsrail kınanmadığı" için çekimser oy kullandık

Tunus'un BM Daimi Temsilcisi, "Gazze’de kalıcı insani ateşkes çağrısı" kararına ilişkin oylamada, "işgalci güçlerin işlediği savaş ve soykırım suçları açık ve güçlü bir şekilde kınanmadığı" için çekimser oy kullandıklarını söyledi

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 29 bin konut tamamen yıkıldı (AA)
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 29 bin konut tamamen yıkıldı (AA)
TT

Tunus: BM'nin ateşkes karar taslağında "İsrail kınanmadığı" için çekimser oy kullandık

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 29 bin konut tamamen yıkıldı (AA)
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 29 bin konut tamamen yıkıldı (AA)

BM oturumunda düzenlenen oylamanın ardından niçin çekimser oy kullandığını açıklayan Tunus'un Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Tarık Adab, "Gazze’deki kuşatmadan dolayı milyonlarca Filistinli her türlü yaşam kaynağından yoksunken devam eden İsrail'in Filistin halkına yönelik vahşi saldırıları, daha güçlü bir duruş sergilememizi gerektiriyor. Karar taslağı, her ne kadar insani yardım girişini kolaylaştırmayı ve göçü önlemeyi hedeflese de, işgalci güçlerin işlediği savaş ve soykırım suçları açık ve güçlü bir şekilde kınanmıyor." ifadelerini kullandı.

Adab, "Saldırgan taraf ile saldırıya uğrayan tarafın eşit görülmesine ilkesel olarak karşı çıkan Tunus, oylamada çekimser oy kullandı. İşgal güçlerinin Filistinlilere yönelik saldırıları açık ve net bir şekilde kınanmadığı müddetçe, bu konudaki ilkesel tutumumuz değişmeyecektir." dedi.

Adab, sözlerine şu şekilde devam etti:

Çocukların, kadınların ve masum sivillerin öldürülmesi, ibadethanelerin ve yerleşim yerlerinin bombalanması, meşru müdafaa değil savaş suçudur. Meşru müdafaa hakkını kullanma, işgale direnme ve ırksal ayrımcılık politikalarının reddi ise terörizm olarak görülüyor. BM’nin, sorumluluklarını üstlenmesine ve yarım yamalak tedbirlere son vermesini istiyoruz. Sayısı bini geçen BM kararına saygı gösterilmesini ve uygulanmasını umuyoruz.

Ürdün tarafından ortaya koyulan ve Türkiye de dahil 50'ye yakın ülkenin eş sunucusu olduğu karar tasarısı, 193 üyeli BM Genel Kurulunun Özel Acil Filistin oturumunda oylanmıştı.

Karar, 45 "çekimser" ve 14 "hayır" oyuna karşı 120 oyla kabul edilmişti.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.