Tunus Cumhurbaşkanı Said: Mahkumları organize kaçakçılar kaçırdı

Tunus’ta firar eden beş mahkûmun ardından sıkı güvenlik önlemleri alınıyor (AFP)
Tunus’ta firar eden beş mahkûmun ardından sıkı güvenlik önlemleri alınıyor (AFP)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said: Mahkumları organize kaçakçılar kaçırdı

Tunus’ta firar eden beş mahkûmun ardından sıkı güvenlik önlemleri alınıyor (AFP)
Tunus’ta firar eden beş mahkûmun ardından sıkı güvenlik önlemleri alınıyor (AFP)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, geçen salı günü terör saldırıları ve siyasi suikastlar düzenlemekle suçlanan “çok tehlikeli” 5 mahkûmun firar etmesinden bu yana ilk kez kamuoyunun karşısına çıktı.

Tunus Cumhurbaşkanı, ülke içinden ve dışından Tunus devletine karşı komplo kuranlar olduğunu belirtti. Said, güvenlik kurumu da dahil olmak üzere devletin ve egemen kurumlarının prestijini baltalamaya yönelik girişimlerin arkasında olmakla suçladı.

Said, olayın sıradan bir firar vakası olmadığını, daha ziyade kimliğini açıklamadığı çetelerin düzenlediği bir kaçakçılık operasyonuyla ilgili olduğunu söyledi. Tunus Cumhurbaşkanı, bunların ülkeye karşı komplo kuran, ulusal birliği baltalayan unsurlarla ve küresel Siyonist sömürgeci taraflarla iş birliği yapmaktan çekinmediğini vurguladı.

Kays Said, İçişleri Bakanı Kemal el-Fekki ile yaptığı çalışma toplantısına ilişkin devlet televizyonunda yayınlanan kısa bir konuşmasında, ciddi terör vakalarıyla suçlanan mahkumların firar etmesi olayıyla ilgili sosyal medyada dolaşan görüntüleri yalanlarken, “Gerçek farklı” dedi. Yapılan soruşturmaların ve araştırmaların esir kaçakçılığı suçuna karışanları ortaya çıkardığını belirten Said, çünkü mesele kaçakçılıkla ilgili, firarla değil” şeklinde konuştu.

Şarku’l Avsat’ın Tunus muhabirinin aktardığına göre Kays Said, İçişleri Bakanı’na hitaben devlete, güvenlik teşkilatına ve İçişleri Bakanlığı yapılarına düşman olan bazı tarafların sızmasına karşı uyarıda bulundu. Ayrıca İçişleri Bakanlığı ve devlet kurumlarına, devletin amaçları dışındaki amaçlara hizmet etmek amacıyla şüpheli yollarla sızan herkesin tasfiye edileceğini belirtti.

​Aynı şekilde mahkumları kaçıran organizasyona yol açan boşluklardan sorumlu herkesten hesap sorulacağına vurgu yaptı.

Tunus’ta terör örgütleriyle bağlantıları nedeniyle hapse atılan beş ‘tehlikeli’ mahkûmun firar emesinin ardından 31 Ekim’de İçişleri ve Adalet bakanlıklarındaki üst düzey yetkililer görevden alınmıştı.

Tunus hükümeti; istihbarat servisleri, iç ve dış güvenlikten sorumlu görevliler ve siyasi kurumlardan sorumlu birincil yetkili olarak kabul edilen İçişleri Bakanlığı'nın ilgili dairelerinin genel müdürleri de dahil olmak üzere, İçişleri ve Adalet bakanlıklarındaki önde gelen yetkililerin görevden alınmasına karar verdi.

Bunun yanı sıra Tunus Milli Güvenlik Genel İdaresi'ndeki en üst düzey yetkili olan Kamu Enformasyon Merkezi Müdürü de (istihbarat) görevden alındı. Tunus medyası, aralarında kaçan mahkumların bir süredir sıkı gözetim altında tutulduğu Mornaguia Hapishanesi’nin müdürü de dahil olmak üzere Adalet Bakanlığı'na bağlı hapishane güvenliğinden sorumlu çok sayıda yetkilinin de görevden alınmasına karar verildiğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, İçişleri Bakanı Kemal Feki ve Milli Güvenlik Kurulu üyelerini Tunus'un güvenliğine yönelik olarak yeni saldırılar, komplolar ve tehditler gelebileceği senaryoları konusunda uyardı.

Said, Tunus'u tehdit eden güvenlik risklerine ilişkin ayrıntı vermedi. Ancak gözlemciler Said'in açıklamalarını siyasi suikastlara ve terörizme karışan mahkumların kaçışıyla ilişkilendirdi.

Tunus İçişleri Bakanlığı, beş mahkûmun fotoğraflarını ve isimlerini yayınlayarak tehlikeli olduklarını belirtti. Bakanlık, vatandaşlara, mahkumların saklandıkları yerlerin ortaya çıkarılmasına ve yerlerinin ihbar edilmesine yardım çağrısında bulundu.

Yargı kaynakları Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada, kaçan beş mahkûmun son on yıl içerisinde Ensaru'ş Şeria ve El Kaide ile bağlantılı silahlı kişilerin de dahil olduğu terör davalarında yargılandığını ve en tehlikeli tutuklular arasında olduklarını kaydetti. Söz konusu terör örgütlerinin Mağrip, Sahel ve Sahra Altı Afrika ülkelerinde uzantıları olduğuna dikkat çekildi.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz