Kassam Tugayları, Gazze'ye giren İsrail ordusuna ait tank ve araçları vurduhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4644081-kassam-tugaylar%C4%B1-gazzeye-giren-i%CC%87srail-ordusuna-ait-tank-ve-ara%C3%A7lar%C4%B1-vurdu
Kassam Tugayları, Gazze'ye giren İsrail ordusuna ait tank ve araçları vurdu
AA
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi’nin çeşitli noktalarında, İsrail ordusuna ait tank ve araçları hedef aldı.
Kassam Tugaylarından yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki farklı bölgelerinde İsrail güçlerine saldırı düzenlendiği belirtildi.
Açıklamada, “Gazze’nin kuzeybatısında Yasin-105 füzeleriyle iki tankı, iki buldozeri ve iki aracı hedef aldık.” denildi.
Gazze’nin doğusundaki Cuhr ed-Dik bölgesinde, çevresinde çok sayıda İsrail askerinin bulunduğu bir tankın da "Yasin-105" füzesiyle vurulduğu aktarılan açıklamada, “Kassam mücahitleri, Cuhr ed-Dik’te bir grup düşman askerini RPG roketatar ile hedef aldı.” ifadelerine yer verildi.
Gazze kentinin doğusundaki Ez-Zeytun Mahallesi’nde de İsrail ordusuna ait iki askeri aracın, "Yasin-105" füzesi ve el yapımı patlayıcı kullanılarak imha edildiği belirtilen açıklamada, Kassam Tugaylarının Gazze Şeridi’nin kuzeybatısındaki El-Halidi Camisi yakınlarında da İsrail askerlerini taşıyan bir aracı füzeyle imha ettiği kaydedildi.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, Gazze'den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre 31 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 18’e yükselirken, Kassam Tugaylarının elinde 242 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail saldırılarda 3 bin 760'ı çocuk, 2 bin 326'sı kadın olmak üzere 9 bin 61 Filistinliyi öldürürken, en az 32 bin kişiyi yaraladı.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 134 Filistinliyi öldürdü.
Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini hedef gösteren İsrail ordusu El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini vurdu, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayına bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini bombaladı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 49 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.
Netanyahu’dan Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidi... ‘Stratejik tuzak’ uyarıları arasında yeni bir iddiahttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5172076-netanyahu%E2%80%99dan-gazze-%C5%9Feridini-tamamen-i%C5%9Fgal-etme-tehdidi-%E2%80%98stratejik-tuzak%E2%80%99
Netanyahu’dan Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme tehdidi... ‘Stratejik tuzak’ uyarıları arasında yeni bir iddia
Gazze Şeridi sınırındaki İsrail tankları (AFP)
Gazze Şeridi'ne karadan ve havadan yardım girişine izin verilmesine yönelik ani kararın ardındaki nedenlere ilişkin açıklamalar farklılık gösterse de, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu kararını verdi. Netanyahu, yaklaşık iki milyon Filistinlinin hayatını tehdit eden kıtlık uyarıları üzerine, savaşı durdurmak ve daha fazla yardımın girmesine izin vermek için, Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etmeyi hedefleyen bir plan benimsedi.
İsrail medyası, Netanyahu'nun konuyla ilgili bir karar almak üzere bugün hükümetiyle bir toplantı yapacağını ve ayrıca ‘savaşın üç hedefini nasıl gerçekleştireceği’ konusunda orduya talimat vermek üzere güvenlik kabinesini toplayacağını bildirdi.
İsrail Başbakanı, ‘birlikte durmaya ve birlikte savaşmaya devam ederek savaşın tüm hedeflerini gerçekleştirmenin... düşmanı yenmenin, esirleri kurtarmanın ve Gazze Şeridi'nin bundan sonra İsrail için herhangi bir tehdit oluşturmamasını sağlamanın’ gerekliliğini vurguladı.
Netanyahu üzerindeki baskı artıyor
Analistler, Netanyahu'nun askeri gerginliği artırma eğiliminin, savaşın ilan edilen hedeflerine ulaşmak için belirli bir vizyonun olmadığına ve kararsızlığa işaret ettiğini düşünüyor. Bazı analistler ise Filistinli grupların son günlerde Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin görüntülerini yayınlamasının ve bu esirlerden birinin kendi mezarını kazdığını söylemesinin, özellikle de aşırı sağcı bazı bakanların Gazze Şeridi'ne yardım girişine izin verdiği için onu eleştirmelerinin ardından, Başbakan üzerindeki baskıyı artırmış olabileceğini düşünüyor. Bunların başında elbette Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich geliyor. Onlar söz konusu kararı Hamas’a bir hediye olarak nitelendirdiler ve böyle bir karar alınmaması gerektiğini ifade ettiler.
Ancak askeri gerilimin ardındaki gerçek neden ne olursa olsun, yerel medya İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in bu öneriye karşı çıktığını bildirdi. Yisrael Hayom gazetesi, ordudaki önemli bir kaynaktan, Genelkurmay Başkanı'nın Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesine karşı çıktığını ve bunu ‘stratejik bir tuzak’ olarak gördüğünü aktardı.
İsrail Yayın Kurumu da güvenlik güçlerinin, esirlerin zarar görmesinden endişe duydukları için ordunun daha önce faaliyet göstermediği bölgelerde çatışmanın genişlemesine karşı çıktıklarını belirtti. Ancak Netanyahu'nun isteği tartışmaya açık olmayan bir şekilde kesin görünüyor. Yerel basında yer alan haberlere göre Netanyahu, Zamir'e “Eğer bu sana uymuyorsa, görevinden istifa etmelisin” şeklinde kesin bir mesaj gönderdi. Bu durum, birkaç saat içinde yapılacak toplantı öncesinde siyasi ve güvenlik düzeylerinde derin anlaşmazlıklar ve bölünmeler olduğunu gösteriyor.
İsrail'in en etkili gazetecilerinden ve karar alma çevrelerine yakın isimlerden Amit Segal, Başbakanlık Ofisi’nden bir kaynağın “Karar verildi... Gazze Şeridi'ni işgal edeceğiz” dediğini aktardı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonucu yükselen dumanlar (Reuters)
Segal'ın aktardığına göre yetkili, “Hamas, tam bir teslimiyet olmadan esirleri serbest bırakmayacak. Şimdi harekete geçmezsek esirler açlıktan ölecek ve Gazze Şeridi Hamas’ın kontrolü altında kalacak” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’ın Jerusalem Post’tan aktardığına göre, savaşın genişlemesi, halihazırda Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 75'ini kontrol eden ordunun geri kalan bölgeleri de kontrol altına almasına ve esirlerin tutulduğu düşünülen yerlerde operasyonlar düzenlemesine yol açacak.
İsrail ordusu uyarıyor
New York Post gazetesine göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesinin, yoğun nüfuslu sivil bölgelerde ve çatışmalardan etkilenmemiş az sayıdaki şehirde askeri varlığın sürdürülmesinin, Hamas hareketinin kalan hücrelerini aramak ve yerlerini belirlemek için yıllar alacağı konusunda uyarıda bulundu.
Böyle bir adım, esirlerin hayatını tehlikeye atabilir. Çünkü son zamanlarda Hamas'ın üyelerine, ellerinde bulunan esirleri İsrail askerleri yaklaşırsa öldürme emri verdiği yönünde haberler çıktı.
Bu gelişmeler ve görüş ayrılıkları, Netanyahu'yu sert bir şekilde eleştirmesiyle tanınan Başsavcı Gali Baharav-Miara'nın görevden alınması için oybirliğiyle alınan kararın ve İsrail Yüksek Mahkemesi'nin bu kararı daha sonra dondurmasının ardından, siyasi ve hukuki bir krizin ortasında geliyor.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırıları sonucu meydana gelen yıkımdan (AP)
Diğer yandan Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi, Komite Başkanı Yuli Edelstein'in görevden alınmasına ilişkin kararı onayladı. Bu karar, Netanyahu'nun hükümette kalması için bunu şart koşan Haredi (Ultra-Ortodoks Yahudi) partilerinin talebine yanıt olarak alındı. Edelstein, zorunlu askerlikle ilgili bir yasa tasarısı sunmakta ısrarcıydı ve bu partiler bunu şiddetle reddediyordu.
Netanyahu’nun son açıklamalarının, Hamas’a baskıyı artırarak hareketi yeniden müzakere sürecine çekmeye ve bazı taleplerinden vazgeçirmeye yönelik bir hamle olabileceği yorumları yapılırken, çok sayıda uzman İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde askeri operasyonlarını daha da yoğunlaştırma kapasitesini sorguluyor. Savaşın 23’üncü ayına yaklaşılmasına rağmen Netanyahu’nun hedeflerinin hâlâ hayata geçirilememiş olması, bu kapasiteye dair soru işaretlerini artırıyor.