Suudi Arabistan, Gazze'ye "nükleer bomba" kullanımından bahseden İsrailli Bakan'ın görevden alınmamasını kınadı

Ürdün de "nükleer bomba" kullanımının Gazze'ye yönelik olasılıklardan biri olduğunu dile getiren İsrailli aşırı sağcı Miras Bakanı Amihai Eliyahu'ya tepki gösterdi

İsrail bombalamasının ardından yangınlar ve alevler Gazze'deki binaları kül etti (AP)
İsrail bombalamasının ardından yangınlar ve alevler Gazze'deki binaları kül etti (AP)
TT

Suudi Arabistan, Gazze'ye "nükleer bomba" kullanımından bahseden İsrailli Bakan'ın görevden alınmamasını kınadı

İsrail bombalamasının ardından yangınlar ve alevler Gazze'deki binaları kül etti (AP)
İsrail bombalamasının ardından yangınlar ve alevler Gazze'deki binaları kül etti (AP)

Suudi Arabistan, abluka altındaki Gazze Şeridi'ne nükleer bomba atılmasının olasılıklardan biri olduğu şeklindeki açıklama yapan İsrailli aşırı sağcı Miras Bakanı Amihai Eliyahu'nun görevden alınmamasına tepki gösterdi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "İşgalci İsrail hükümetindeki (Eliyahu) bir Bakan'ın, abluka altındaki Gazze Şeridi'ne nükleer bomba atılmasına ilişkin yaptığı aşırıcı açıklamalarını en güçlü ifadelerle kınıyoruz." ifadelerine yer verildi.

Bu açıklamaların "İsrail'deki hükümet üyeleri arasında aşırıcılık ve barbarlığın nüfuzunu gösterdiğine" işaret edilen açıklamada, "İsrailli Bakan'ın derhal hükümetteki görevinden alınmaması ve yalnızca üyeliğinin dondurulmasıyla yetinilmesi, İsrail hükümetinin tüm insani, ahlaki, dini ve hukuki standart ve değerler konusundaki aymazlığının yüksekliğini yansıtıyor." denildi.

Ürdün, İsrailli Bakan'ın Gazze'ye nükleer bomba atma çağrısını kınadı

Ürdün Dışişleri Bakanlığı, İsrailli Bakan’ın "nükleer bomba" olasılığına dikkat çeken açıklamasına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

İsrailli Bakan’ın nükleer bomba atma olasılığından bahsetmesinin “ırkçı ve provakatif” olduğu vurgulanan açıklamada, “Soykırım ve nefret suçu olarak değerlendirilen bu tür söylemlerin, katliam ve savaş suçları işlenmesine yönelik açık bir tahrik olduğu” belirtildi.

Açıklamada,"Gazze halkına karşı işlenen suçlara teşvikin yanı sıra, bu tür söylemlerin, uluslararası hukukun açık bir ihlali" olduğuna dikkat çekildi.

Aşırı sağcı İsrailli Bakan Eliyahu, katıldığı bir radyo programında nükleer bomba kullanımın Gazze'ye yönelik olasılıklardan biri olduğunu söylemişti.

Bu açıklamanın ardından Başbakan Binyamin Netanyahu, Eliyahu'yu kabine toplantılarından süresiz olarak uzaklaştırmıştı.

Eski Başbakan Yair Lapid ise Netanyahu'ya Eliyahu'yu görevden alması çağrısında bulunmuştu.

Gazze Şeridi'ne yönelik skandal sözlerine gelen tepkilerin ardından Eliyahu geri adım atarak, nükleer bombayla ilgili açıklamasının "mecazi olduğunu" savunmuştu.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.