İsrail'in 4 çocuğu ile kardeşlerini öldürdüğü AA kameramanı Alul, yaşadığı dehşeti anlattı

"Çocuklarım öldü. Erkek kardeşim ve çocukları öldü. Kız kardeşlerim öldü. Kimse kalmadı. Enkaz altında erkek kardeşimin 2 oğlu Cemal ve Muhammed var, kızı Rezan, kız kardeşim Sucud var, onları bulamadım"

AA kameramanı Muhammed el-Alul (AA)
AA kameramanı Muhammed el-Alul (AA)
TT

İsrail'in 4 çocuğu ile kardeşlerini öldürdüğü AA kameramanı Alul, yaşadığı dehşeti anlattı

AA kameramanı Muhammed el-Alul (AA)
AA kameramanı Muhammed el-Alul (AA)

İsrail'in Gazze'nin orta kesimindeki El-Megazi Mülteci Kampına düzenlediği saldırıda 4 çocuğu ile 3 kardeşini kaybeden Anadolu Ajansı kameramanı Muhammed el-Alul, İsrail'in, "gerçekleri nakleden" herkesi hedef aldığını söyledi.

İsrail savaş uçakları, Gazze'de genç yaşlı, kadın ve çocuk demeden tüm sivilleri hedef alırken, gazeteciler ve onların aileleri de bu saldırılardan kurtulamıyor.

Son olarak AA kameramanı Alul'un aile fertleri İsrail saldırısında yıkılan evlerinin enkazı altında kaldı.

Saldırıda, 4 çocuğu ve 3 kardeşini kaybeden Alul'un eşi, 1 çocuğu ve annesi ile babası ise yaralandı. Aksa Şehitleri Hastanesinde ölen çocuklarının cenaze namazını kılan Alul, daha sonra onları Deyr Belah mezarlığında son yolculuklarına uğurladı.

Saldırı gerçekleşmeden bir gün önce çocukları ve ailesiyle birlikte olduğunu anlatan Alul, çocuklarının onu görememekten yakınarak, "Baba istifa et de seni görelim." dediğini anlattı.

Alul, saldırının gerçekleştiği gün de oğlu Kenan'ın, onunla işe gitmek ve yanında olmak istediğini belirtti.

 

Ailesinden kimse kalmadı

Han Yunus'ta iş başında olduğu sırada Megazi'ye saldırı düzenlendiği haberini alan Alul, "Önce komşunun evi vuruldu dediler. Haber kademe kademe geldi ama ben ilk andan itibaren vurulan evin benimki olduğunu hissetmiştim." dedi.

Saldırının gerçekleştiği yere gidince, pek çok evin yıkıldığını gördüğünü söyleyen Alul, "Çocuklarım öldü. Erkek kardeşim ve çocukları öldü. Kız kardeşlerim öldü. Kimse kalmadı. Enkaz altında erkek kardeşimin 2 oğlu Cemal ve Muhammed var, kızı Rezan, kız kardeşim Sucud var, onları bulamadım." diye konuştu.

İsrail, gerçeklerin nakledilmesini istemiyor

Evinin askeri amaçlarla kullanılan bir yer olmadığını kaydeden Alul, "Komşumuzdan biri UNRWA (Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı) çalışanı, bir diğeri inşaat ustası bir diğeri memur. Gençler her gün bizim evde oturur kalkarlar. Çocukları vurmuşlar işte görüyorsunuz." diyerek İsrail'in askeri noktaların hedef alındığı iddialarını yalanladı.

Alul, "Yahudiler, gerçekleri aktaran herkesi hedef alıyor." ifadelerini kullandı.



UNRWA: Gazze Şeridi'ndeki 50 çalışanımız İsrail hapishanelerinde kötü muameleye maruz kaldı

Gazze şehrinin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nda UNRWA tarafından işletilen bir klinikteki çalışan ilaç dağıtıyor. (AFP)
Gazze şehrinin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nda UNRWA tarafından işletilen bir klinikteki çalışan ilaç dağıtıyor. (AFP)
TT

UNRWA: Gazze Şeridi'ndeki 50 çalışanımız İsrail hapishanelerinde kötü muameleye maruz kaldı

Gazze şehrinin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nda UNRWA tarafından işletilen bir klinikteki çalışan ilaç dağıtıyor. (AFP)
Gazze şehrinin batısındaki eş-Şati Mülteci Kampı’nda UNRWA tarafından işletilen bir klinikteki çalışan ilaç dağıtıyor. (AFP)

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) bugün, 50'den fazla çalışanının Gazze Şeridi'nde İsrail ordusu tarafından alıkonuldukları sırada kötü muameleye maruz kaldıklarını ve canlı kalkan olarak kullanıldıklarını açıkladı.

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana, aralarında öğretmen, doktor ve işçilerin de bulunduğu 50'den fazla UNRWA personeli gözaltına alındı ve kötü muameleye maruz kaldı. En korkutucu ve insanlık dışı şekillerde muamele gördüler. Dövüldüklerini ve canlı kalkan olarak kullanıldıklarını bildirdiler” ifadelerini kullandı.

Lazzarini, paylaşımında, İsrail ordusu tarafından gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan bir personelin şu ifadesine yer verdi: “Yaşadığım kâbusun sona ermesi için ölmeyi diledim.”

Gözaltına alınanların ‘uykusuz bırakıldığını, aşağılandığını, ailelerine zarar vermekle tehdit edildiğini ve üzerlerine köpek salındığını’ belirten Lazzarini, “Birçoğu itirafta bulunmaya zorlandı ki bu her türlü standarda göre dehşet verici ve utanç verici bir durum” dedi.

İsrail ordusundan suçlamalara henüz bir yanıt gelmedi.

UNRWA, Filistinlilere insani yardım hizmeti sağlayan başlıca Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşu. Ancak İsrail Knesset'i, İsrail kurumlarının UNRWA ile iş yapmasını yasaklayan bir yasa çıkardı.

Bu yasa, kurumun en çok ihtiyaç duyduğu dönemde faaliyetlerini aksatıyor.

Knesset, UNRWA'nın Gazze Şeridi'ndeki Hamas mensuplarını koruduğu suçlamaları nedeniyle ajansın çalışmalarına karşı bu yasayı kabul etti. BM ve bazı bağışçı devletler, bir soruşturma komisyonunun asılsız olduğu sonucuna vardığı bu suçlamaları reddediyor.

Lazzarini'nin yorumları, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) dün İsrail'in savaştan harap olmuş Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine tam bir abluka uygulamasından 50 günden fazla bir süre sonra Filistinlilere karşı insani yükümlülüklerine ilişkin bir haftalık oturumlara başlamasıyla geldi.

İsrail oturumlara katılmamasına rağmen, bunları meşruiyetini elinden almayı ve itibarını zedelemeyi amaçlayan ‘sistematik bir zulmün parçası’ olarak değerlendirdi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar dün yaptığı açıklamada, “Mahkemede olması gereken İsrail değil, BM ve UNRWA'dır” dedi.