ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Bağdat'ta Irak Başbakanı Sudani ile Gazze'yi görüştü

"Irak Başbakanı ile iyi ve şeffaf görüşme gerçekleştirdim. Iraklı yetkililerle güvenlik durumunu de ele aldık"

(AA)
(AA)
TT

ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Bağdat'ta Irak Başbakanı Sudani ile Gazze'yi görüştü

(AA)
(AA)

Irak Başbakanlık Basın Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, Blinken'i Hükümet Sarayında kabul etti.

Görüşmede Gazze'deki gelişmelerin ele alındığı ve oradaki çatışmaların yayılmaması gerektiği değerlendirildi.

İnsani durumun kötü olduğu Filistin'e gıda, su ve tıbbi yardımların gönderilmesi meselesinin de masaya yatırıldığı görüşmede, Sudani'nin ülkesinin Gazze'ye yönelik Siyonist saldırıları kabul etmediği ve acil ateşkesin yapılması yönündeki tutumunu yinelediği aktarıldı.

Daha sonra ABD Bağdat Büyükelçiliği'nde basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtlayan ABD Dışişleri Bakanı, "Irak Başbakanı ile iyi ve şeffaf görüşme gerçekleştirdim. Iraklı yetkililerle güvenlik durumunu de ele aldık." dedi.

"Biz, İran ile karşılaşma istemiyoruz"

İran yanlısı Şii milislerin Gazze savaşını ABD'ye yönelik istismar etmemeleri gerektiğini ifade eden Blinken, şunları aktardı:

Vatandaşlarımızın güvenliğini korumak için her türlü yola başvuracağız. Biz, İran ile karşılaşma istemiyoruz ancak güçlerimiz veya sivil vatandaşlarımızın korunması için her şeyi yapacağız. Irak Başbakanı Sudani, güçlerimiz ve vatandaşlarımızı hedef alan saldırıları kınadığını açık şekilde ifade etti ve bunun tekrarlanmaması için çabasını anlattı. Müttefiklerimize ve ortaklarımıza Gazze'deki çatışmanın hiçbir bölgeye genişlememesi gerektiğini söylüyoruz.

Blinken, İsrail'in ateşkesi kabul etmemesi konusunda gerekçeleri olduğunu ifade ederek, tam ateşkes konusunda görüş farklılıkları olduğunu ancak herkesin bu ateşkesten yana olduğunu dile getirdi.

 

Gazze'de insani ateşkes konusunda çabaların sürdüğünü aktaran Blinken, bunun Hamas'ın elinde tutuklu bulunan rehinelerin salıverilmesinde iyi bir fırsat olacağını kaydetti.

Sadr'dan Blinken'i protesto çağrısı

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'a yakın sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada, hareket destekçilerine çağrı yapılarak, Bağdat'ın merkezi Tahrir Meydanı'nda toplanıp Blinken'in ziyaretini protesto etmeleri ve ABD Başkanı Joe Biden ile İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu'nun posterlerinin yakılması istendi.

Irak Hizbullah'ı Askeri Sözcüsü Abu Ali es-Askeri de, sosyal medya platformu X üzerinden dün yaptığı paylaşımda, Blinken'in ziyaretini kabul etmediklerini ifade ederek, ABD'li Bakan'ın gelmesi halinde daha önce benzeri olmayan bir tırmanışta bulunacakları tehdidinde bulunmuştu.

Gazze'ye yönelik saldırıların devam etmesi halinde Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği'ni barışçıl olmayan yollarla kapatacaklarını da savunan Iraklı Şii milisi yapısı sözcüsü, ABD'nin bölgedeki çıkarlarını hedef alacaklarını ve ABD vatandaşlığına sahip kimsenin ülkeye sokulmasına izin vermeyeceklerini de sözlerine eklemişti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Bağdat öncesi Orta Doğu turu kapsamında Batı Şeria'ya "sürpriz" bir ziyaret gerçekleştirmiş ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmüştü.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.