Usame Hamdan: Hamas halkımızın vicdanı ve özlemi olarak kalacak

Hamas liderleri Usame Hamdan (konuşan) ve Gazi Hamad Beyrut'ta bir basın toplantısına katıldıkları esnada, 2 Kasım 2023 (Reuters)
Hamas liderleri Usame Hamdan (konuşan) ve Gazi Hamad Beyrut'ta bir basın toplantısına katıldıkları esnada, 2 Kasım 2023 (Reuters)
TT

Usame Hamdan: Hamas halkımızın vicdanı ve özlemi olarak kalacak

Hamas liderleri Usame Hamdan (konuşan) ve Gazi Hamad Beyrut'ta bir basın toplantısına katıldıkları esnada, 2 Kasım 2023 (Reuters)
Hamas liderleri Usame Hamdan (konuşan) ve Gazi Hamad Beyrut'ta bir basın toplantısına katıldıkları esnada, 2 Kasım 2023 (Reuters)

Hamas'ın üst düzey yöneticilerinden Usame Hamdan, dün yaptığı açıklamada, Hamas’ın Gazze Şeridi üzerinde ‘vesayeti’ kabul etmeyeceğini ifade ederek, İsrail'in kuşatma altındaki şehirde yürüttüğü savaşında ortadan kaldırmayı hedeflediği ‘hareketi izole etme’ planını hayata geçiremeyeceğini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Hamdan, basın toplantısında, “Hamas'ın gideceğini düşünenler için Hamas halkımızın vicdanı ve özlemi olarak kalacak ve dünyadaki hiçbir güç onu ortadan kaldıramayacak veya marjinalleştiremeyecek. Amerika'nın planları ve işgali birer hayaldir” dedi.

Hamdan açıklamalarına şöyle devam etti:

Tüm tarafları, halkımızı vesayet altına almaya çalışan, bu yolla işgal güçlerinin üstünlüğü ele geçireceği bu şüpheli girişimlerle rekabete girmemeleri konusunda uyarıyoruz. Halkımız, ABD ve işgalcilerin planlarını hayata geçirmesine izin vermeyecektir.

Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik başlattığı eşi benzeri görülmemiş operasyonundan bu yana İsrail, Gazze'ye yönelik savaşı için bir hedef belirledi; Filistin Yönetimi'nin bölgeden çıkarılmasının ardından 2007'den bu yana kuşatma altındaki Gazze Şeridi’ni kontrol eden Filistinli grubu tamamen ortadan kaldırmak.

Pazar günü işgal altındaki Batı Şeria'da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı görüşmenin ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin yönetiminin Gazze Şeridi’nin yönetimine geri dönüşünü ‘kapsamlı bir siyasi çözüm’ ile ilişkilendirerek şunları söyledi:

Gazze Şeridi, Filistin Devleti'nin ayrılmaz bir parçası. Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi'nde kapsamlı siyasi çözüm çerçevesinde üzerimize düşen tüm sorumlulukları üstleneceğiz.

ABD, İsrail-Filistin anlaşmazlığının çözümü için tek seçeneğin iki devletli çözüm olduğunu bir kez daha teyit ederken, Blinken daha önce Filistin Yönetiminin Gazze Şeridi'ni kontrol etmesi gerektiğini söylemişti.

Mahmud Abbas liderliğindeki El Fetih ve Hamas, Filistin'deki en önde gelen iki grup ve aralarındaki bölünmeye son verecek çeşitli görüşmelere rağmen 15 yıldan fazla bir süredir anlaşmazlık içindeler.

Hamdan "Direnişin ve Hamas'ın varlığına son vermeye çalışanlara, Filistin halkımızın bir uzantısı ve onların ayrılmaz bir parçası olduğumuzu hatırlatıyoruz" dedi.

Hamdan, "Halkımız, (İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransa'daki Nazi işgaliyle işbirliği yapan) yeni bir Vichy hükümetini ya da İsrail ya da Amerikan tankına ajan olarak gelen birini kabul etmedi ve etmeyecek" dedi.

İsrail, Hamas saldırısından bu yana Gazze'ye yıkıcı bir bombardıman başlattı ve buna kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde kapsamlı kara operasyonları eşlik ediyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın pazartesi günü yaptığı açıklamaya göre, İsrail bombardımanında ölenlerin sayısı 4 binden fazlası çocuk olmak üzere 10 bin 22 kişiye ulaştı ve pazar-pazartesi gecesinde en az 292 Filistinlinin öldürüldüğü belirtildi.

İsrailli yetkililere göre İsrail'de Hamas operasyonunun ilk gününde çoğu sivil bin 400 kişi öldürüldü.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.