Gazze’nin kuzeyinden güneyine doğru kaçanların korkunç yolculuğu

Pazar günü Selahaddin Yolu üzerinden Gazze’nin güneyine göç edenler (AP)
Pazar günü Selahaddin Yolu üzerinden Gazze’nin güneyine göç edenler (AP)
TT

Gazze’nin kuzeyinden güneyine doğru kaçanların korkunç yolculuğu

Pazar günü Selahaddin Yolu üzerinden Gazze’nin güneyine göç edenler (AP)
Pazar günü Selahaddin Yolu üzerinden Gazze’nin güneyine göç edenler (AP)

Gazze’nin en işlek yollarından biri, bölgeden yürüyerek veya eşek arabalarıyla kaçarken İsrail tanklarının önünden geçmek zorunda kalan Filistinli siviller için korkunç bir kaçış rotası haline geldi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre, Gazze’nin kuzeyindeki bu siviller, güneye doğru giderken ellerini kaldırıyor veya dört şeritli otoyol boyunca İsrail tanklarının yanından güvenle geçebilmek için beyaz bayrak sallıyor.

Bu sivillerden bazıları, İsrail askerlerinin kendilerine ateş ettiğini ve yol kenarına saçılmış cesetlerin yanından geçtiklerini bildirdi.

Pek çok sivil sadece üzerlerindeki kıyafetlerle kaçarken, bazıları da ailelerini, kıyafetlerini ve yatak şiltelerini eşek arabalarıyla taşıyabildi.

xscdf
Pazar günü Selahaddin Yolu üzerinden güneye doğu kaçan Filistinliler (AP)

Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, aralıksız hava saldırılarıyla desteklenen İsrail kara kuvvetleri, hafta sonundan bu yana Hamas yönetiminin merkezi olarak kabul ettiği Gazze Şehri’ni kuşattı.

İsrail ayrıca Gazze Şeridi’ni kuzey ve güney olarak ikiye böldü ve askeri güçleri ilerledikçe, Filistinlileri kuzeyden sürmeye çalıştı

İsrail ordusu, savaşın başlamasından itibaren, kuşatma altındaki bölgenin ortasından geçen Selahaddin’den güvenli geçiş için kısa süreler vererek, sivilleri güneye doğru hareket etmeye çağırdı.

Ancak on binlerce sivil kuzeyde kaldı ve birçoğu hastanelere ya da Birleşmiş Milletler (BM) tesislerine sığındı.

Kuzeyde kalanlar, güneydeki aşırı kalabalık, azalan su ve yiyecek stokları ve İsrail’in güvenli olduğu varsayılan bölgelere devam eden hava saldırıları nedeniyle gitmek istemediklerini söyledi.

Bazıları, kuzeyden kaçan sivillerin İsrail askerleri tarafından vurulduğuna dair haberlerin ardından, güneye yapılacak yolculuğun tehlikeli olması nedeniyle tereddüt ettiklerini dile getirdi.

Gazze Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, İsrail’in güvenli geçiş tekliflerini reddettiklerini bildirerek, “Bunlar ölüm koridorlarından başka bir şey değil” dedi.

Dr. Kudra, cesetlerin günlerce yolda yattığını söyleyerek, Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ni (ICRC) cesetleri alabilmek için yerel ambulanslara eşlik etmeye çağırdı.

İsrail ordusu, bir noktada yolu geçici olarak sivillere açmaya çalışan askerlerin Hamas’ın ateşi altında kaldığını öne sürdü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABC News’e verdiği röportajda ordunun iddialarını yineledi.

Netanyahu, “Özellikle acımasız bir düşmanla savaşıyoruz. Sivilleri canlı kalkan olarak kullanıyorlar ve biz Filistinli sivil halkın savaş alanını terk etmesini isterken onlar silah zoruyla buna engel oluyorlar” dedi.

BM gözlemcilerine göre, Pazar günü verilen dört saatlik tahliye süresi boyunca 2 bine yakın kişi bölgeden kaçtı, Pazartesi günü ise bu sayı 5 bine çıktı.

Bunlardan bazıları Gazze ve komşu Şati mülteci kampındandı ve İsrail’in gece boyunca ağır bombardımanının ardından kaçtılar.

asdfe
Filistinli bir kadın Pazar günü çocuğuyla birlikte Selahaddin Yolu üzerinden, Gazze’nin kuzeyinden güneyine kaçmaya çalışıyor (AP)

Güvenlik endişeleri nedeniyle AP muhabirine soyadını vermeyi reddeden Emel isimli genç bir kadın, “Dün gece çok zordu” dedi.

Pazartesi günü bu yolculuğa çıkan 17 kişilik bir grubun parçası olduğunu söyleyen Emel, tanklar tarafından grubun yakınlarına ateş açıldığını söyledi.

İsrail askerlerinin, geçmelerine izin vermeden önce herkese ellerini kaldırmaları ve beyaz bayraklar sallamaları yönünde talimat verdiğini de ekledi.

Bir diğer Filistinli Nour Naci Ebu Nasser (27) ise, Pazar günü Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’a gitti.

Saatler süren korkutucu yolculuğu anlatan Ebu Nasser, “Çevremize ateş açtılar. Bizi korkutmak istediler. Gazze şehrinin dışında yol boyunca yatan cesetler gördük” dedi.

BM verilerine göre, dört hafta süren savaş, Gazze’de yaklaşık 1,5 milyon insanı yerinden etti.

İsrail ordusu, binlerce kişinin güneye gitme çağrısına uyduğunu bildirdi.

Ancak BM gözlemcileri, tahliye edilen binlerce kişinin, Gazze’de devam eden bombardıman ve güneydeki barınak eksikliği nedeniyle kuzeydeki evlerine geri döndüğünü söyledi.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), Gazze’nin güneyindeki tesislerinde 530 binden fazla insanın barındığını ve artık yeni gelenlerin kabul edilemediğini bildirdi.

UNRWA, yerinden edilmiş pek çok kişinin BM sığınma evlerinin yakınındaki sokaklarda uyumak zorunda kaldığını da ekledi.



Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
TT

Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca, Lübnanlı yetkililer arasında ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerin gidişatını ve Troyka'nın ‘Lübnan kurumlarını kısa yoldan ele almasını’ eleştirerek, hükümeti bir araya gelip ulusal bir yanıt hazırlamaya çağırdı.

Caca'nın bu tutumu, ABD elçisi Tom Barrack'ın daha önce yetkililere sunduğu ve Lübnan devletinin silahları resmî kurumlarla sınırlama ve idari, mali ve siyasi reformları hayata geçirme taahhütlerini içeren belgeye Lübnan'ın vereceği yanıtı almaya gelmesinden saatler önce geldi.

Caca yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık iki haftadır ABD'nin Lübnan'daki durumu ileriye taşıyacak, bir yandan Lübnan'ı İsrail işgalinden ve İsrail saldırganlığından, diğer yandan da Lübnan topraklarındaki tüm yasadışı silahlardan kurtaracak önerilerini duyuyoruz. Bu vesileyle şunu bilmek istiyoruz: Birincisi, Esed rejiminin Troyka'yı Lübnan'ın tüm kurumlarına kestirme bir yol olarak görme sapkınlığına, Lübnan'ı mahveden saçmalığa geri mi döndük?"

İkinci olarak da şunu sordu: “Şu anda kim müzakere ediyor? Lübnan devleti Hizbullah'ın ne diyeceğini mi bekliyor? Yoksa tam tersi mi olmalıydı?”

Caca, bu fırsatı kaçırmak için çalışanların, tüm Lübnanlılar ve tarih önünde büyük bir sorumluluk taşıyacağı konusunda uyardı.

Caca, “Lübnan hükümeti gecikmeksizin toplanmalı ve ABD'nin önerisine, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini ve saldırganlığını durdurmasını, Lübnanlıların çıkarlarını ve çocuklarının geleceğini gözetecek gerçek bir devletin kurulmasını retorikle değil pratikle sağlayacak ulusal bir Lübnan yanıtı hazırlamalıdır” dedi.

Caca sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşan uluslararası müzakerelerde İran'ın konumunu güçlendirmek için Lübnan'ın ve Lübnanlıların kaderinin bu kadar manipüle edilmesi yeter.”