Gazze'deki hamile kadınlar yaşadıklarını anlattı: "Kıyamet günü gibiydi, öleceğimden kesinlikle emindim"

55 bin hamile kadın, önümüzdeki haftalarda düşük tehlikesi veya erken doğum riski altında

Doğum anında evlerinde ölen kadınlar (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Doğum anında evlerinde ölen kadınlar (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
TT

Gazze'deki hamile kadınlar yaşadıklarını anlattı: "Kıyamet günü gibiydi, öleceğimden kesinlikle emindim"

Doğum anında evlerinde ölen kadınlar (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Doğum anında evlerinde ölen kadınlar (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

İzzeddin Ebu Ayşe 

İsrail hava saldırılarının hedef aldığı Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı'ndaki evinde yaşayan Rula, 7 aylık hamile.

Aniden karın altında şiddetli bir ağrı hissedince, erken doğum sancıları başladığını düşündü. Daha önce böyle bir deneyimi olmamıştı. Zira bu, Rula'nın ilk hamileliğiydi.

Yatak odasını kaplayan siyah duman nedeniyle nefes almakta güçlük çekiyordu. Evin her yeri toz içerisindeydi.

Rula, bombardımana tutulan Cibaliye Mülteci Kampı'ndaki evinde yaşadığı bu acının doğum sancısı mı, yoksa saldırılardan duyduğu korkunun bir sonucu mu olduğunu anlayamıyordu.

"Kıyamet günü gibiydi; öleceğimden kesinlikle emindim"

Rula korku içindeydi ve odasının camını delip geçen bir şarapnel parçası, ona dışarıda olup bitenleri gözlemleme şansı verdiğinde dehşeti daha da arttı.

Evler, kum yığınları gibi çökerken; bombaların her düşmesinde alevler daha da harlanıyordu.

Hamile kadın, sıkıntı içinde ayağa kalktı, koruyucu bir şekilde karnını sardı ve nasıl başardığını bile bilemeden hızla merdivenlerden inerek, yıkılan sokaklarda koşmaya başladı.

Gözleri önünde bombalar binaları vuruyor ve anında yerle bir ediyordu.

Rula, kaçış anını şu sözlerle anlattı:

Kıyamet günü gibiydi, şarapnel parçaları başımın üzerinden uçuşuyordu ve açıkça gördüm ki, hava saldırılarının kurbanlarının parçaları etrafa saçılıyordu. Bu görüntüler korkumu katladı ve rahim kasılmalarımı şiddetlendirdi, sancılarımı daha da sıklaştırdı. Bombalar düşerken, acıdan kıvranmış halde yakındaki terk edilmiş bir evin yanında saklandım. O an öleceğimden kesinlikle emindim.

Kimsesiz doğum

Hamile kadının her adımı, ölümle yarışıyordu.

Yaklaşık 7 dakika süren bombardıman altında, bu anları sanki 7 yıl gibi uzun yaşadığını söyleyen Rula, sözlerine şunları ekledi:

Saldırılar yatıştıktan sonra, ambulansı aramak için telefonumu açtım ama iletişim kesilmişti. Yol boyunca yürüyerek ve koşarak hastaneye doğru ilerledim.

 

Rula sonunda El Şifa Hastanesi'ne vardı. Hastanenin koridorları ve yerler yaralılarla doluydu.

"Allah'ım, sanırım doğum yapıyorum" diye bağırmaya başladı.

Ekipler hızla tıbbi müdahale etti ve Rula şans eseri çocuğunu güvenle doğurdu.

Ancak hastanede daha fazla hamile kadına ve yaralıya yer açmak için orada fazla kalmaması gerekiyordu. 

Rula doğumdan sadece üç saat sonra hastaneden ayrılmak zorunda kaldı.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'ndan (UNFPA) gelen verilere göre, Gazze'de yaklaşık 55 bin hamile kadın bulunuyor.

Bu kadınların 5 bin 500'ünün önümüzdeki haftalarda doğum yapması bekleniyor.

UNFPA'dan yapılan açıklamada, "Hepsi son derece zor koşullarda, sağlık bakımından yoksun olarak yaşamaktalar ve birçoğu düşük ya da erken doğum gibi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya ve tarif edilemez, kelimeler ya da fotoğraflarla bile anlatılamayacak zorluklarla karşı karşıya kalmaktadırlar" ifadeleri kullanıldı. 

Altıncı ayda bebeğini düşürdü

İsrail'in hava saldırılarının sesiyle uyanan Helud, doğum çantasını yanına almadan, aylar boyunca hazırladığı evinden kaçtı.

Bir okula sığınan Helud, orada bir yatak ya da battaniye olmadığı için soğuk zeminde uyudu.

Helud, evini terk ettikten sonra yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

Her patlamada yer sarsılıyordu, bebeğim bu acıyı ve korkuyu hissetti. Onun güven ve barış içinde doğmasını hayal ediyordum ama bu imkansızdı.

Evinden kaçtığından beri sürekli baş dönmesi, yorgunluk ve şiddetli baş ağrıları çekiyordu.

Yalnızca kuru bir ekmek parçası ile yaşamını sürdürdü.

Ertesi gün, doğum sancıları doruğa ulaştığında, hastaneye gitmek zorunda kaldı.

Ancak altıncı ayında olan anne, bebeğini düşürdü ve onu kendi elleriyle gömdü.

Gazze'deki hastanelere her gün yaklaşık 200 doğum vakası ulaşıyor; ancak mevcut koşullarda kadınlar uygun sağlık hizmetleri bulamıyorlar. kimileri yaralı olarak geliyor ve çocuklarını kaybediyorlar.

"Artık annenin kucağındasın, burası sevgi dolu"

Endonezya Hastanesi'ne getirilen Reem'in etrafında 5 doktor ve hemşire toplandı.

Karınını delen bir şarapnel parçası nedeniyle Reem, yaralı olarak hastaneye getirilmişti.

Doktorlar hâlâ kalbi atan bebeğini çıkarmaya çalışıyordu.

Anestezi olmadan karnını açtılar, ancak bebek ve annesi, doktorların müdahalesine rağmen birkaç dakika sonra hayatını kaybetti.

Reem'in kollarını açan eşi Ahmed, bebeğini annesinin kucağına yerleştirirken şunları söyledi:

Artık annenin kucağındasın, burası sevgi dolu.

"Savaş halindeki Gazze'de dünyaya gelmeyi reddeden bebeğiyle birlikte öldü"

Suad da hastaneye ulaşamadığı için hayatını kaybedenlerden.

Doğum sancıları içinde kıvranan Suad, akrabaları onu herhangi bir sağlık tesisine taşıyamadan hayata veda etti.

Suad, savaş halindeki Gazze topraklarında dünyaya gelmeyi reddeden bebeğiyle birlikte yaşamını yitirdi.

Ürkütücü durum

Birçok kadında korku ve endişeden dolayı erken doğumlar ve düşükler görüldüğünü söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Abdülhakim Şehata, "Vakaların çoğu erken doğum için geliyor, sezaryenle doğum yapıp bebeklerini kuvöze yerleştirmek zorunda kalıyoruz" dedi.

Dr. Şehata sözlerine şunları ekledi:

Çalıştığım yerde ondan fazla kadın ceninlerini kaybetti, biri de sezaryen sırasında hayatını kaybetti. Burada geçirdiğim süre zarfında bu kadar vahim durumlarla karşılaşmadım, kadınlarda enfeksiyon ve kanama riskinden dolayı endişeliyiz.

Ayrıca Şehata, hastanelerin yaralılarla dolup taşması, jeneratörler için gerekli yakıtın tükenmesi, ilaç ve temel malzemelerin eksikliği gibi nedenlerle güvenli doğum hizmetlerinden mahrum kalan yaklaşık 840 kadının hamilelik veya doğum sırasında komplikasyonlar yaşayabileceğini de sözlerine ekledi.

Hamilelerin "güvende olma hakkı" nerede?

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'ndan, Arap Ülkeleri Bölge Direktörü Leyla Baker şunları söyledi:

Gazze'deki kadınlar, hamileliğin son aşamalarında ve son üç ayında dayanılmaz komplikasyonlarla karşı karşıya kalıyorlar, giysileri ve temizlik olanakları olmadan yaşıyorlar ve bir sonraki gün başlarına ne geleceğini bilmiyorlar.

Baker, "Hayat kurtaran cinsel sağlık ve üreme sağlığı malzemelerini ve kadınlar ve kızlar için hayati öneme sahip temizlik gereçlerini gönderdik, ancak bu, aşırı derecede artan ve güvensiz doğumlarla sonuçlanan geç dönem düşüklerden hamile kadınları kurtarmaya yetmiyor" dedi.

Ayrıca Leyla Baker, yeni doğan bebeklerin ve hamile kadınların korunmasının uluslararası hukuk anlaşmalarında yer aldığını ve Cenevre Sözleşmeleri'nin 90 ve 91 maddeleri tarafından teyit edildiğini belirtiyor ve çatışma taraflarının hamile kadınları kuşatılmış bölgelerden tahliye etmeleri, onlara geçiş izni vermeleri ve ilaç, tedavi, bakım ve çocuklar için gerekli malzemeleri sağlamaları gerektiğini vurguladı.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Port Sudan'a büyük çaplı bir İHA saldırısı düzenlendi

TT

Port Sudan'a büyük çaplı bir İHA saldırısı düzenlendi

Port Sudan'a büyük çaplı bir İHA saldırısı düzenlendi

Port Sudan şehri bugün erken saatlerde, havaalanı çevresini ve limandaki bir yakıt deposunu hedef alan, birkaç yangına neden olan ve bölge sakinleri arasında büyük korku ve paniğe yol açan geniş çaplı bir insansız hava aracı (İHA) saldırısıyla vuruldu.

Görgü tanıkları, güney limanındaki yakıt deposunun bir İHA tarafından vurulduğunu bildirdi.

Port Sudan sakinleri güvenlik güçlerinin kentin limana çıkan sokaklarındaki varlığını arttırdığını söyledi.

I89O
Port Sudan'da yakıt tanklarından yükselen duman, 6 Mayıs 2025 (Reuters)

Sosyal medyada paylaşılan bir videoda saldırının gerçekleştiği yerden yükselen yoğun siyah duman bulutu görüldü.

Görgü tanıklarına göre, depoyu hedef alan İHA büyüktü ve saldırıdan evvel şehrin üzerinde bir süre uçtu.

Sudan ordusundan ya da Hızlı Destek Kuvvetleri'nden (HDK) herhangi bir açıklama yapılmadı.

Bugünkü saldırı, ülkenin geçici idari başkenti ve hükümetin, ordu komutanlarının, diplomatik misyonların ve uluslararası kuruluşların merkezi olan Port Sudan'a yönelik en büyük İHA saldırılarından biri oldu.

Sudanlı yetkililer, havalimanını hızla yolculardan tahliye edip uçuşları askıya aldı. Diğer yandan dün sabah bir İHA saldırısı sonucu ana yakıt depolarında çıkan büyük yangın kontrol altına alınmaya çalışılıyor.

Patlamalardan çıkan şarapnel parçaları şehir merkezindeki bir otele isabet etti, ancak can kaybı yaşanmadı.

Saldırı, Sudanlı yetkililerin hava savunma sistemlerindeki büyük boşlukları ve şehrin gökyüzünü İHA’lara karşı koruma konusundaki güvenlik eksikliğini ortaya koyuyor.

Saldırılar sırasında yerleşik diplomatik misyonların ve uluslararası örgütlerin merkezlerinin de hedef alınabileceğinden endişe ediliyor.

Daha önce Sudanlı yetkililer, geçtiğimiz pazar günü Osman Dikne Hava Üssü’ne yapılan saldırının, kamikaze İHA’larla gerçekleştirildiğini açıklamıştı.

YJUIO
Port Sudan limanına yapılan saldırının ardından yükselen dumanı izleyen bir adam (AFP)

Üst üste üçüncü gün gerçekleşen saldırı, milyonlarca Sudanlıya ev sahipliği yapan şehir için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Son aylarda HDK, ordunun kuzey eyaletlerindeki, Nil Nehri ve Beyaz Nil'deki kontrol alanları içindeki elektrik tesisatlarını ve askeri üsleri hedef almak için İHA’ların kullanımını genişletti.

Sudan ordusu, HDK'nin gelişmiş İHA’lara sahip olması ve bunları kullanma kabiliyeti konusunda şüpheci. Sudan ordusu bazı ülkeleri, bu İHA’ların dış platformlardan fırlatılmasının ve Sudan içindeki hedeflere kesin koordinatlara göre saldırılar gerçekleştirmeleri için yönlendirilmesinin arkasında olmakla suçluyor.

HDK'nin Port Sudan'a yönelik saldırılarını yoğunlaştırmasının, ordunun ülkenin batısındaki Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala Havaalanı’na düzenlediği ve bir savaş uçağı, İHA’lar ve silah depolarını imha ettiği saldırıya bir tepki olduğu düşünülüyor.

Basında daha önce yer alan haberlerde HDK'nin Nyala Havaalanı’nda konuşlu, bazıları Çin yapımı FH-95 veya CH-95 İHA’lara benzeyen gelişmiş İHA’lar edindiği ortaya çıkmıştı.

Port Sudan'a yönelik saldırılar, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile yardımcısı Şemseddin Kebaşi'nin HDK'nin İHA tehditlerinin ‘çok yakında’ sona ereceğine dair eşzamanlı açıklamalar yapmasından yaklaşık bir hafta sonra gerçekleşti.

HDK tarafından ülkenin çeşitli yerlerine fırlatılan yüzlerce İHA’ya Sudan ordusu tarafından müdahale edildi, ancak bazıları hedeflerini yüksek isabetle vurdu. Bunların gelişmiş İHA’lar olması muhtemel.

XCSDFVG
İHA saldırısı sonrası Port Sudan Havaalanı’ndan dumanlar yükseliyor, 4 Mayıs 2025. (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Port Sudan'daki sivil tesislerin ve altyapının yoğun bir şekilde hedef alınmasını kınadı. Bakanlık, Port Sudan'da son günlerde yaşanan gerilimin ciddiyetini ve ateşkes, sivillerin korunması ve Sudan'daki ihtiyaç sahiplerine insani yardım ulaştırılması çabaları üzerindeki ‘son derece olumsuz’ etkisini vurguladı.

Açıklamada Mısır, uluslararası ve insani hukuku ihlal ederek sivil tesislerin hedef alınmasını kategorik olarak reddettiğini yineleyerek, bunun ‘devletin kabiliyetlerine ve vatandaşların günlük yaşamlarına zarar verdiğini’ kaydetti.

Sudan ordusu ile HDK arasındaki çatışma dünyanın en kötü insani krizine yol açtı ve bu krizin Port Sudan'a yapılan saldırılarla daha da kötüleşmesi muhtemel. Zira Birleşmiş Milletler (BM) ve yardım kuruluşlarının yanı sıra bakanlıklar da burada merkez kurmuş durumda.

Pazar günü başlayan saldırılar, Kızıldeniz kentinin bu haftaya kadar kara ve hava saldırılarından kurtulmasının ardından çatışmalarda keskin bir tırmanışı temsil ediyor. Sudan'ın işleyen tek uluslararası havalimanının yakınındaki bir askeri üs İHA’lar tarafından saldırıya uğradı ve bunu dün şehirdeki yakıt depolarının hedef alınması izledi.

ASCDFRGTHY

Sudan'da Nisan 2023'ten bu yana ordu ile HDK arasında, sivil yönetime geçişten önce yaşanan bir anlaşmazlık nedeniyle patlak veren bir savaş yaşanıyor. BM, çatışmanın 12 milyondan fazla insanı yerinden ettiğini ve nüfusun yarısını akut açlığa ittiğini söylüyor.

Savaşın üzerinden iki yıl geçtikten sonra ordu, HDK'yi Sudan'ın orta kesimlerinin çoğundan çıkarmayı başardı. Bunun üzerine HDK, taktiklerini kara saldırılarından enerji santrallerini ve ordunun kontrolündeki bölgenin derinliklerindeki diğer tesisleri hedef alan İHA saldırılarına kaydırdı.

Ordu, HDK'nin kalesi olan Darfur bölgesinde hava saldırıları düzenlemeye devam ediyor. İki taraf ayrıca Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'in ve başka yerlerin kontrolü için kara savaşlarına girişmiş durumda.