Mikati, Lübnan’ı savaş tehlikesinden korumak için harekete geçti

Lübnan Başbakanı Mikati, ülkesine koruma sağlamak için uluslararası garantiler almaya çalışıyor.

 Lübnan Başbakanı Mikati, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüştü. (Lübnan Başbakanlığı)
Lübnan Başbakanı Mikati, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüştü. (Lübnan Başbakanlığı)
TT

Mikati, Lübnan’ı savaş tehlikesinden korumak için harekete geçti

 Lübnan Başbakanı Mikati, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüştü. (Lübnan Başbakanlığı)
Lübnan Başbakanı Mikati, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüştü. (Lübnan Başbakanlığı)

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Arap ülkelerinin liderlerini ve uluslararası yetkilileri, Gazze’de devam eden savaşın Lübnan’a sıçramasına karşı ülkesinin tutumu konusunda bilgilendirdi. Ancak İsrail’in güney cephesinde büyük çapta bir patlama meydana getirecek askeri operasyonlar gerçekleştirmesini engelleyecek uluslararası garantileri henüz alamadı. Başbakana yakın bir kaynak, Mikati’nin gelecek cumartesi günü Riyad’da düzenlenmesi planlanan Arap zirvesinden sonra yurt dışı turuna devam edeceğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Mikati geçen Ürdün Kralı 2. Abdullah, Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Başkanı Muhammed bin Zayed Al Nahyan’ın da aralarında bulunduğu bir dizi liderle toplantılar gerçekleştirdi. Mikati ayrıca Amman’da ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile de bir araya geldi.

Lübnan Başbakanı, Gazze’de ateşkes sağlanmasının, yanmış toprak politikasının durdurulmasının ve Güney Lübnan’a yönelik İsrail saldırganlığının durdurulması için çalışmanın öncelik olduğunu vurguladı. Lübnan Başbakanı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Uluslararası meşruiyete ve 1701 sayılı uluslararası kararın uygulanmasına bağlı ve UNIFIL ile koordinasyon içinde olan Lübnan, uluslararası topluma, İsrail’in kara, deniz ve hava yoluyla Lübnan topraklarına ve egemenliğine yönelik günlük tecavüzlerini ve ihlallerini durdurması için Tel Aviv’e askı yapma çağırısında bulunuyor.

İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların güneyde yoğunlaşmasıyla birlikte durumun geniş çaplı bir savaşa dönüşmemesi için Hizbullah’ın faaliyet alanını genişletmesine yönelik uluslararası uyarılar devam ediyor.

Mikati’ye yakın bir kaynak, Lübnan Başbakanı’nın Mısır, Ürdün, Katar ve BAE’ye yaptığı ziyaretler sırasında Lübnan’ın tüm olaylara ilişkin tutumuna ve yangını tüm bölgeye yayılmadan önce Gazze’deki savaşın sona ermesinin gerekliliğine odaklandığını söyledi. Kaynak, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:

Başbakanın ziyaretleri, geçen ayın ortasında Kahire’de düzenlenen uluslararası Arap zirvesine katılmamasının ardından Lübnan’ı yeniden Arap ve uluslararası haritaya yerleştirmesi açısından önemlidir. Mikati, karar verici ülkelerle olan ilişkilerinden yararlanmayı başardı ve güney Lübnan’a yönelik saldırılarını durdurması için İsrail’e baskı uygulamakta ısrar etti. Çünkü Lübnan’ın işgal altındaki Filistin ile olan sınırlarında yaşanan gerginlik İsrail’in tekrarlanan saldırganlığının sonucudur. Lübnan’ın İsrail’in caydırılmasını talep eden tutumuna dair bir anlayış var.

Lübnan hükümeti, ‘savaş hayaletinin’ önlenmesine yönelik siyasi ve diplomatik çabalara paralel olarak her türlü acil duruma hazırlanıyor. Bu bağlamda gerekli miktarda gıda, buğday, ilaç ve yakıt sağlayarak olası bir savaşa karşı koymak için bir plan hazırlamak amacıyla bakanlar toplantıları düzenleniyor. Başbakana yakın bir kaynak açıklamasında “Öncelik Lübnan’ın korunması ve yangının bölgeden uzak tutulmasıdır. Çünkü ülke yeni bir savaşın yansımalarını kaldıramaz. Bu konuda uluslararası anlayış da var” dedi. Kaynak ayrıca, Başbakan Mikati’nin bu ayın 11’i ve 12’sinde Riyad’daki Arap Zirvesi ve İslam İşbirliği Konseyi Zirvesi’ne katılımının ardından Arap ve uluslararası turuna devam edeceğini aktardı.

Şii İkili’den (Hizbullah ve Emel Hareketi) bir kaynak, Mikati’nin çabalarının tüm siyasi güçler tarafından takdir edildiğini ve onun pozisyonlarının Lübnan’ın resmi pozisyonunu temsil ettiğini belirtti. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak şunları söyledi:

Yurt dışında gerçekleştirdiği tüm temaslar ve toplantıları, Meclis Başkanı Nebih Berri ile koordineli olarak yürütüyordu. Özellikle yürütme organının başı Başbakan olduğu için bu aşamada bu çabaya ihtiyaç duyuluyor. Kendisi, bu hassas aşamada önemli bir rol oynuyor.

Eski bakanlardan Reşid Derbas, “Başbakanın yurt dışı gezisi karar vericiler tarafından olumlu karşılandı. Ancak Mikati, daha önce de savaş ve barış kararının Lübnan devletinin elinde olmadığını açıklamıştı” dedi.

Derbas, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Önemli olan şu: Başbakan’ın içeride savaş ve barış yapma kararına sahip olanlarla (Hizbullah) nasıl diyalog kurduğu ve bu kişilerin çatışma kurallarına bağlı mı kalacağı yoksa Lübnan tarafında yaşanan kayıplar ortasında işlerin daha da ilerleyeceği mi?  Mikati’nin dış hareketine çok değer veriyoruz. Ancak Lübnan’ın karşı karşıya olduğu tehlikelere çözüm getirecek bir iç ulusal pozisyon netleşmediği sürece bu, tamamlanmamış bir hareket olacaktır.

Derbas ayrıca gerekli olanın ‘tüm siyasi ve parti güçlerinin tutumu ve Lübnan’ın büyük felaketini önleyecek bir anlaşmaya varılması’ olduğuna dikkat çekti.

İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşı, özellikle yeni silahlı örgütlerin ortaya çıkmasıyla birlikte, devletin krizini ve siyasi ve güvenlik konusundaki zayıflığını derinleştirerek, Lübnan’ın tamamı üzerinde ağır bir etki yaratmaya devam ediyor. Bu bağlamda Derbas şu açıklamada bulundu:

Güney Lübnan’da silahlı örgütlerin kurulduğunun ilanı, direniş adı altında da olsa, tüm milislerin silahsızlandırılmasını öngören Taif Anlaşması’na karşı bir darbe niteliği taşıyor. Devlet, bu örgütlerin özgürce faaliyet göstermesine ve hareket etmesine izin veriyorsa, diğer partilerin direniş bahanesiyle silahlanmasını engelleyen nedir? Lübnan’ın Gazze ile dayanışması sınırsızdır. Ancak Gazze bedel ödemeye devam edecek çünkü ABD ve NATO güçlerinin İsrail’in çıkarlarına öncelik vererek bölgedeki benzeri görülmemiş varlığının da gösterdiği gibi uluslararası arena, tamamen İsrail’in çıkarları doğrultusunda taraflı.

“İsrail’e Lübnan’ı yok etmesi için kapı mı açacağız?” diye soran  Derbas, gerekli olan şeyin ABD’nin İsrail lehine taraflılığına karşı geniş bir Arap ve İslam cephesi olduğuna dikkati çekti. “Aynı zamanda gerekli olan şey, ortak paydalar sağlayan ve hükümete geniş yetki veren birleşik bir Lübnan tutumudur. Mikati elini masaya vurmalı” dedi.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.