ABD Dışişleri Bakanlığı: İnsani koridorlar insanların kuzey Gazze'den kaçmasına olanak tanıyacak

Filistinliler Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyine kaçıyor. (AP)
Filistinliler Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyine kaçıyor. (AP)
TT

ABD Dışişleri Bakanlığı: İnsani koridorlar insanların kuzey Gazze'den kaçmasına olanak tanıyacak

Filistinliler Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyine kaçıyor. (AP)
Filistinliler Gazze Şeridi'nin kuzeyinden güneyine kaçıyor. (AP)

ABD Dışişleri Bakanlığı dün, insanların Gazze'nin kuzeyindeki savaş bölgelerinden kaçmalarını sağlayacak iki insani koridor oluşturulacağını ve geçtikleri bölgelerdeki malzeme ve yardımların artırılması gerektiğini bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel gazetecilere yaptığı açıklamada, yardım tırlarının Gazze'ye girmesi ve yabancı uyruklu kişilerin çıkması için Refah Sınır Kapısı’nın açık olduğunu söyledi.

Beyaz Saray, İsrail’in, insani amaçlarla Gazze Şeridi’nde dört saat boyunca günlük ‘ateşkes’ uygulamayı kabul ederken, ABD Başkanı Joe Biden ise tam bir ateşkes olasılığını dışladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, Hamas'ın 7 Ekim'de başlattığı saldırının ardından şiddetlenen savaşı duraklatmayı kabul etmesi için baskı yapıyor. İsrail, Aksa Tufanı operasyonun ardından Gazze'ye sürekli bombalama ve kara operasyonlarıyla karşılık verdi ve çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 10 bin 800'den fazla insanı öldürdü.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby gazetecilere verdiği demeçte, Gazze Şeridi’nin kuzeyinin şiddetli çatışmalara sahne olduğu bir dönemde ateşkeslerin ‘ileriye doğru atılmış önemli adımlar’ olduğunu söyledi.

Kirby açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“İsrail, Gazze'nin kuzeyindeki bölgelerde her gün dört saatlik ateşkes uygulamaya başlayacak ve bunu üç saat önceden duyuracak. İsrailliler bize ateşkes döneminde bu bölgelere askeri operasyon yapılmayacağını (ve bugün operasyonun başlayacağını) bildirdi.”

Kirby ayrıca söz konusu ateşkeslerin bölgeye yardım girmesine ve sivillerin çatışmalardan kaçmasına olanak sağlayacağını vurguladı.

İsrail'in son birkaç gün içinde ‘insani koridorlar’ açtığını ve bunun binlerce kişinin Gazze Şeridi'nin kuzeyinde, en çok bombalanan bölgeleri terk etmesine olanak sağladığını kaydetti.



ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şera’ya politikasını gözden geçirmesi çağrısında bulundu

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
TT

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şera’ya politikasını gözden geçirmesi çağrısında bulundu

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, geçen hafta yaşanan kanlı mezhep çatışmalarının ardından Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’ya politikalarını gözden geçirmesi ve daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi çağrısında bulundu. Aksi takdirde uluslararası desteği kaybetme ve ülkenin parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını söyledi.

Barrack, özel görüşmelerde eş-Şera’ya savaş öncesi ordunun yapısını yeniden gözden geçirmesini, İslamcıların etkisini azaltmasını ve bölgesel güvenlik yardımı talep etmesini tavsiye ettiğini belirtti.

Beyrut'ta Reuters’a verdiği röportajda Barrack, hızlı bir değişiklik yapılmazsa eş-Şera'nın bir zamanlar onu iktidara taşıyan itici gücü kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Eş-Şera, 13 yıldan fazla süren iç savaşın ardından, komutasındaki silahlı grupların aralık ayında Beşşar Esed'i devirmesinden sonra iktidara geldi.

Eş-Şera, Suriye'deki çok sayıda dini azınlık üyesini korumaya söz verdi. Ancak bu söz, önce mart ayında Esed'in mensubu olduğu Alevi mezhebine mensup kişilerin toplu katliamlarıyla, şimdi de güneybatıda yaşanan son şiddet olaylarıyla sınanıyor.

Güneydeki Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar, Sünni Bedevi aşiretleri ve eş-Şera'nın kendi güçleri arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişinin öldüğü bildirildi.

Öte yandan İsrail, hükümet güçleri tarafından Dürzilerin toplu katliamına engel olmak için hava saldırıları düzenledi.

Hükümet güçleri Dürzilere karşı ihlallerde bulunmadı

Barrack, yeni hükümetin azınlıkların yönetim yapısına entegrasyonu konusunda ‘daha hızlı ve daha kapsayıcı’ olmayı düşünmesi gerektiğini söyledi.

Ancak Suriye güvenlik güçlerinin Dürzi sivillere karşı ihlallerde bulunduğuna dair haberleri de reddetti. DEAŞ militanlarının hükümet üniforması giymiş olabileceğini ve sosyal medyada yayınlanan videoların kolayca manipüle edilebileceğini, dolayısıyla güvenilir olmadığını belirtti.

Barrack, “Hükümet güçleri şehre girmedi. Yaşanan bu zulümler Suriye hükümet güçleri tarafından işlenmiyor. Onlar şehirde bile değiller. Çünkü İsrail ile şehre girmeme konusunda anlaştılar” ifadelerini kullandı.

Şera’nın varisi yok

ABD, geçen hafta ateşkesin sağlanmasına yardımcı oldu ve 13 Temmuz'da Bedevi aşiretleri ile Dürzi gruplar arasında çıkan çatışmalar sona erdi.

Barrack, Suriye'de yeni hükümet için bir halef veya alternatif planın olmaması nedeniyle risklerin çok yüksek olduğunu söyledi.

Barrack, “Suriye hükümetinde alternatif bir plan yok. Bu Suriye rejimi başarısız olursa, birileri başarısızlığa teşvik etmiştir. Ne amaçla? Ortada bir halef yok” dedi.

Libya'dan ‘daha kötü’

Suriye'nin Libya ve Afganistan'ın durumuna düşüp düşmeyeceği sorusuna yanıt olarak Barrack, “Evet, hatta dahada kötüsü” cevabını verdi.

ABD, İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını desteklemediğini açıkladı ve Barrack, saldırıların Suriye'deki kaosu artırdığını söyledi.

Şam'daki mevcut yetkilileri tehlikeli radikaller olarak nitelendiren İsrail, hükümet güçlerini Suriye'nin güneybatısından uzak tutmayı ve bölgedeki Dürzi azınlığı korumayı taahhüt ediyor. İsrail'deki Dürzi mezhebinin çağrıları da Netanyahu hükümetini bu yönde teşvik ediyor.

Barrack, İsrail'e mesajının Suriye'nin yeni lideriyle ilgili endişelerini gidermek için diyalog kurması olduğunu ve ABD'nin endişelerin giderilmesine yardımcı olmak için ‘tarafsız arabulucu’ rolünü üstlenebileceğini belirtti.

Barrack, eş-Şera'nın iktidarının başında İsrail'in düşmanı olmadığını ve zamanı geldiğinde İsrail ile ilişkileri normalleştirebileceğini ima ettiğini söyledi.

ABD'nin Suriye'nin nasıl bir siyasi yapıya sahip olması gerektiğini dayatmadığını, ancak istikrar, birlik, adalet ve kapsayıcılık özelliklerine sahip olması gerektiğini ifade eden Barrack, “Eğer sonuçta federal bir hükümet kurulursa, bu onların kararıdır” dedi.