İsrailli haham: "İnsanlarla uğraşıyor olsaydık Gazze’ye insani yardım gönderirdik ama hayvanlarla uğraşıyoruz”

AA
AA
TT

İsrailli haham: "İnsanlarla uğraşıyor olsaydık Gazze’ye insani yardım gönderirdik ama hayvanlarla uğraşıyoruz”

AA
AA

İsrailli haham ve siyasi lider Meir Mazuz, İsrail’in topyekün ablukası ve saldırıları altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırılmasına karşı çıkarak, “İnsanlarla uğraşıyor olsaydık Gazze’ye insani yardım gönderirdik ama hayvanlarla uğraşıyoruz.” dedi.

İsrail’in Kanal 7 televizyonunun haberine göre, İsrail’deki Sefarad Yahudilerinin önde gelen liderlerinden haham Mazuz, kurucusu olduğu bir Yahudi dini okulunda yaptığı haftalık sohbetinde Gazze’ye yönelik insani yardımlara tepki gösterdi.

Mazuz, ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’ye insani yardım ulaştırılması yönünde yaptığı çağrıya karşı çıkarak İsrail’in ABD’nin bu talebini reddetmesi gerektiğini savundu.

Yahudi din adamı, "Biden'a şunu söylemeliyiz: Haklısın, insanlarla uğraşıyor olsaydık Gazze’ye insani yardım gönderirdik ama hayvanlarla uğraşıyoruz. Ne yapacağız?" ifadelerini kullandı.

Mazuz, İsrail ablukası altındaki Gazze halkının içinde bulunduğu insani krizle de alay ederek, şunları söyledi:

“Araplara insani yardım yapmak için fazla güvendik. Çünkü onlar fakirlermiş ve yiyecek hiçbir şeyleri yokmuş, elektriğe ihtiyaçları varmış, yiyeceğe ve tatlı patatese ihtiyaçları varmış. Görünüşe göre hiçbir şeye ihtiyaçları yok. Sadece İsrail'e zarar vermek istiyorlar."

Haham Mazuz, daha önce de İsrailli terörist Baruch Goldstein'ın 1994'te El Halil kentindeki İbrahim Camisi'nde ibadet eden Müslümanlara ateş açarak yaptığı katliamı savunmuş, Goldstein'ın bu katliamı yaparak "çok büyük bir tehlikeyi önlediğini" iddia etmişti.

Fanatik görüşleriyle tanınan 78 yaşındaki haham Meir Mazuz, Sefarad Yahudileri tarafından kurulan aşırı dindar Şas Partisi’nin ruhani lideri sayılıyor.

İsrail’de 1984'ten bu yana çoğu iktidar koalisyonunun parçası olan Şas, Binyamin Netanyahu öncülüğündeki koalisyon hükümetinin ortağı ve İsrail Meclisindeki 11 milletvekili ile şu an ülkenin en büyük dördüncü partisi durumunda.

İsrail Savunma Bakanı da daha önce benzer bir yorumda bulunmuştu.

Filistinlilere "hayvan" benzetmesi yapan İsrailli Savunma Bakanı Yoav Gallant, "İnsansı hayvanlarla savaşıyoruz ve ona göre hareket edeceğiz." demişti.



Google, Fas'a ilişkin haritalarında herhangi bir değişiklik yapmadığını vurguladı

Google, Fas'a ilişkin haritalarında herhangi bir değişiklik yapmadığını vurguladı
TT

Google, Fas'a ilişkin haritalarında herhangi bir değişiklik yapmadığını vurguladı

Google, Fas'a ilişkin haritalarında herhangi bir değişiklik yapmadığını vurguladı

Google, Fas ve Batı Sahra'yı geleneksel olarak ayıran noktalı çizgilerin Faslı kullanıcılara yönelik haritalarında hiçbir zaman gösterilmediğini belirtti.

BM Güvenlik Konseyi'nin Fas'ın Batı Sahra özerklik planını ilk kez onaylamasından sadece birkaç saat sonra, Faslı çevrimiçi aktivistler çizgilerin yokluğuna dikkat çekti.

Yerel medya kuruluşları, çizgilerin kaybolmasını Google'ın haritalarında yaptığı bir değişikliğe bağladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Amerikalı şirketin bir sözcüsü yaptığı açıklamada, "Google Haritalar'da Fas ve Batı Sahra ile ilgili herhangi bir değişiklik yapmadı" dedi ve şirketin tartışmalı bölgelerle ilgili düzenlemelere uyduğunu ifade etti.

"Fas dışındaki haritaları kullananlar Batı Sahra'yı ve noktalı çizgileri görüyor", ancak "Fas'ta kullananlar görmüyor" diye açıkladı.

BM Güvenlik Konseyi, 31 Ekim'de ABD tarafından önerilen bir kararı 11 evet ve üç çekimser oyla kabul ederek, Rabat'ın 2007'de sunduğu planı onayladı.

Güvenlik Konseyi daha önce Fas, Polisario Cephesi, Cezayir ve Moritanya'yı, 2019'dan beri tıkanmış olan müzakereleri yeniden başlatmaya ve "uygulanabilir, kalıcı ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir siyasi çözüme" ulaşmaya çağırmıştı.

Rabat'ın önerisi, Sahra'ya Fas egemenliği altında özerklik verilmesini öngörüyor.


Irak'taki seçimlerde oy verme işlemi sona ererken hükümet “iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesini garanti altına alma” sözü verdi

Musul'daki bir sandıkta oy sayım ve tasnif işlemi başladı (Reuters)
Musul'daki bir sandıkta oy sayım ve tasnif işlemi başladı (Reuters)
TT

Irak'taki seçimlerde oy verme işlemi sona ererken hükümet “iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesini garanti altına alma” sözü verdi

Musul'daki bir sandıkta oy sayım ve tasnif işlemi başladı (Reuters)
Musul'daki bir sandıkta oy sayım ve tasnif işlemi başladı (Reuters)

Irak Temsilciler Meclisi genel seçimleri için oy sandıkları dün akşam kapatıldı. Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, sandıklar kapatılır kapatılmaz oyların elle sayım ve tasnif işlemine başlanacağını açıkladı ve seçim sürecinin herhangi bir teknik ya da idari sorun yaşanmadan ilerlediğini vurguladı.

Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’nun hukuk danışmanı Hasan Selman, Irak resmi haber ajansı INA’ya yaptığı açıklamada, komisyonun oy verme işlemi sona erdikten sonra elle sayım ve tasnif işlemine başlayacağını söyledi. Selman, komisyonun seçim sürecinde herhangi bir teknik veya idari sorun tespit etmediğini de sözlerine ekledi.

Parti temsilcilerinin oy verme işlemi sona erdikten sonra oy sonuçlarını alacaklarını açıklayan Selman, herhangi bir ihlal kaydedilmesi durumunda parti gözlemcilerinin şikayette bulunabileceklerini belirtti.

Öte yandan Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu seçimlere katılım oranının yüzde 55'i aştığını duyurdu.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ise Irak hükümetinin iktidarı barışçıl bir şekilde devrini sağlamak için anayasal takvime bağlı kaldığını söyledi. Sudani, ülkedeki altıncı yasama seçimlerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini vurguladı.

Hükümetin yürütme programındaki en önemli taahhütlerinden birini yerine getirdiğini ve anayasal takvimlere ve haklara bağlı kalarak iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesini sağladığını belirten Başbakan, Iraklıların seçimlere katılımını överek, bunun onların ‘özgür anayasal iradesini’ yansıttığını söyledi.

asdfrgt
Süleymaniye'de oy verme işleminin sona ermesinin ardından sandık başında iki hükümet çalışanı (Reuters)

Başbakan Sudani, sandık başına giden vatandaşlara, yasama ve yargı makamlarına, silahlı kuvvetlere, Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'na, siyasi güçlere, sivil toplum kuruluşlarına ve medyaya seçim sürecinin başarısını sağlamadaki rolleri için teşekkür etti.

ABD’nin 2003 yılında Saddam Hüseyin rejimini deviren Irak’ı işgalinden bu yana altıncı kez yapılan parlamento seçimleri, altyapısını tahrip eden ve sonrasında yaygın yolsuzluk vakalarının yaşandığı on yıllar süren çatışmaların ardından, petrol zengini Irak'ta nispeten istikrarlı bir ortamda gerçekleştirildi.

Iraklıların çoğu, seçimlerin gerçek bir değişim getireceğine dair hiçbir umut olmadığını düşünüyor. Aynı zamanda oy verme işleminin, nihayetinde üst düzey politikacılar ve bölgesel aktörlerin yararına olacak siyasi çatışmalar için bir platformdan ibaret olduğuna inanıyorlar.

Oy verme merkezleri, 21,4 milyondan fazla kayıtlı seçmenin dört yıl boyunca görev yapacak olan parlamentoyu seçmesi için sabah 7:00'de (GMT 4:00) açıldı ve akşam 6:00'da (GMT 3:00) kapandı. Ön sonuçların, sandıkların kapanmasından sonraki 24 saat içinde açıklanması bekleniyor.

Irak seçimlerinde üçte bir kadarı kadın olmak üzere 7 bin 740'tan fazla aday, 46 milyondan fazla insanı temsil edecek 329 sandalye için yarışıyor. Adayların çoğu büyük siyasi partilere ve koalisyonlara mensupken bu yıl seçimlere sadece 75 bağımsız aday katılıyor.

gt
Bağdat'ta Mukteda es-Sadr destekçilerinin açtığı pankartta seçimlerin boykot edilmesi çağrısı yapıldı (AP)

Diğer taraftan geniş bir halk tabanına sahip olan Şii lider Muktada es-Sadr, seçim sürecinin ‘yolsuzlukla’ lekelendiğini öne sürerek bu yılki seçim yarışına katılmadı. Destekçilerini oy kullanmayıp ve aday olmayıp seçimleri boykot etmeye çağırdı.

2021'de en düşük katılım oranının (yüzde 41) görüldüğü son seçimler, Sadr'ın parlamentoda en fazla sandalyeyi (73 sandalye) kazanmasıyla sonuçlandı. Ancak hükümetin kurulması konusunda İran yanlısı Şii partilerin yer aldığı Şii Koordinasyon Çerçevesi ile yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle parlamentodan çekildi. Birkaç ay süren kriz, kanlı şiddet olaylarına yol açtı.

Sadr'ın destekçileri sanki tatil günüymüş gibi evlerinde kalarak aileleriyle vakit geçirdiler.

Sadr Hareketi’nin başkent Bağdat'taki kalesi Sadr şehrinde, bölgenin girişlerinden birinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, birçok duvara Sadr’ın resimleri asıldı.

Bir seçim sandığının yakınlarında bir grup, hep bir ağızdan, ‘Mukteda es-Sadr'ın emriyle boykot ediyoruz’ sloganı attı. Şu an 52 yaşında olan din adamı Sadr, geniş bir halk desteğine sahip ve istediği zaman tüm tabanını harekete geçirebiliyor.

ABD’nin 2003 yılında Irak’ı işgalinin ardından Amerikan güçlerine karşı savaşan Sadr, birkaç kez siyasetten çekileceğini açıklamıştı.


Suveyda'daki silahlı gruplar güvenlik noktalarını hedef alıyor

Geçtiğimiz temmuz ayında Suveyda'da bir araçtaki silahlı kişiler (Arşiv - Reuters)
Geçtiğimiz temmuz ayında Suveyda'da bir araçtaki silahlı kişiler (Arşiv - Reuters)
TT

Suveyda'daki silahlı gruplar güvenlik noktalarını hedef alıyor

Geçtiğimiz temmuz ayında Suveyda'da bir araçtaki silahlı kişiler (Arşiv - Reuters)
Geçtiğimiz temmuz ayında Suveyda'da bir araçtaki silahlı kişiler (Arşiv - Reuters)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye dün akşam, Suriye'nin güneyindeki Suveyda'da ‘yasadışı çeteler’ olarak nitelendirdiği grupların bölgedeki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal ettiğini bildirdi.

El-İhbariyye TV, bir güvenlik kaynağından silahlı grupların Tel Hadid ve Tel Akra beldelerinde güvenlik güçlerinin mevzilerini havan topları ve uçaksavar silahlarıyla hedef aldığı bilgisini aktardı.

Dün, haber ajansı ayrıca güvenlik kaynaklarına dayanarak, ‘yasadışı çetelerin’ ülkenin güneyindeki Suveyda'nın dış mahallelerinde iç güvenlik güçlerini ve zeytin toplayan sivilleri hedef aldığını bildirdi.

Dürzi silahlı gruplar ile Bedevi kabilelerinin silahlı grupları arasındaki gerginlikler silahlı çatışmalara dönüştü. Tarafların birbirlerini ihlallerle suçlamaları üzerine savunma ve içişleri bakanlıkları müdahale etti.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani eylül ayında, hükümetin Suveyda'daki kanlı şiddetin etkilerini ele almak için bir ‘yol haritası’ hazırladığını duyurdu.