Lübnanlılara göre İsrail Savunma Bakanı'nın Beyrut'a saldırı tehditleri "boş ve alışıldık"

"Her yıl İsrail tehdit ediyor ve boş konuşmalardan ibaret. Lübnanlıların çoğu da bunu biliyor"

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)
TT

Lübnanlılara göre İsrail Savunma Bakanı'nın Beyrut'a saldırı tehditleri "boş ve alışıldık"

(Arşiv-AA)
(Arşiv-AA)

AA, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın "abluka altındaki Gazze Şeridi'nde yaptıklarını Beyrut'ta da nasıl yapacaklarını bildikleri" şeklindeki açıklamalarına dair düşüncelerini almak için Beyrut sakinlerine mikrofon uzattı.

İsrail'in Lübnan halkına yönelik tehditlerinin "psikolojik bir savaştan" ibaret olduğunu belirten Adil Mehdi, "İsrail vahşi bir şekilde Gazze'ye yönelik hava saldırılarını başlatarak özellikle Lübnan olmak üzere tüm Arap dünyasına da mesajlar verdi. Bakın Gazze'de ne yapıyoruz şeklinde. Lübnan'ın gücü ve direnişi var. Aynı şekilde (İsrail'e) karşılık verebilir." dedi.

Tel Aviv'in tehditlerinin yeni olmadığını dile getiren Ebu Muhammed de "Biz İsrail'in 75 yıldır tehditlerine, öldürme ve suçlarına alıştık. Biz kendi toprağımızı savunuyoruz. Ne yapmak istiyorlarsa yapsınlar. Biz hazırız inşallah." diye konuştu.

Ebu Muhammed, İsrail'in amacının sadece halk arasında korku yaymak olduğunu ancak bu tür tehditlerden korkmadıklarını kaydetti.

Bir başka Beyrutlu Hasan Beydun da şunları söyledi:

Her yıl İsrail tehdit ediyor ve bu sadece boş konuşmalardan ibaret. Lübnanlıların çoğu da bunu biliyor. Gazze'ye karadan giremediler. Sadece havadan saldırı düzenlediler. Savaş uçakları savaşta bir sonuç getirmedi. İsrail'in ölümü çok yakın. İsrail neredeyse her gün ve her hafta tehdit ediyor. Boş konuşma ve bir neticesi yok.

"Filistin Arap'tır ve Arap kalacak"

Lübnanlı Musa İskender ise "Çok şükür ordumuz ve direnişimiz (Hizbullah) var. Onlara direnecek gücümüz var. Son saate kadar direneceğiz. Filistin Arap'tır ve Arap kalacak. Benim yaşım kadar olan 1948'deki tehciri hatırlıyoruz. Allah'ın izni ile her şey doğal olan haline dönecek." ifadelerini kullandı.

Diğer kent sakinleri gibi İskender de İsrail'in Lübnan'a yönelik tehditlerinin yeni olmadığını ve bir sonuca varılmayacağını savundu.

İskender, "Filistinliler devlet sahibi olacak. Araplar da Yahudiler de rahat olacak." ifadelerini kullandı.

Beyrutlu Husam Şerif de İsrail'in tehditlerinin altında "kuzey cephesinin" açılmasından duyduğu endişenin yattığını iddia etti.

Şerif, İsrail'in ikinci cephenin açılması yönündeki kaygısına dair, "Gazze ile savaş devam ederken Lübnan gibi daha büyük bir cephenin açılmasını istemiyorlar. Bu yüzden İsrail Savunma Bakanı tehditler savuruyor." diye konuştu.



Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
TT

Rapor: Hizbullah lideri Ali Musa Dakduk, İsrail'in Suriye'deki saldırısında öldürüldü

Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)
Amerikalı subay Kevin Bergner, Bağdat'ta gazetecilere Ali Musa Dakduk'un gözaltına alındığını duyurdu, 2 Temmuz 2007. (AFP – Getty Images)

ABD'li üst düzey bir savunma yetkilisi, Irak Savaşı sırasında ABD güçlerine karşı en cesur ve karmaşık saldırılardan birinin planlanmasına yardımcı olan Lübnanlı üst düzey Hizbullah komutanının, Suriye'de bir İsrail saldırısında öldürüldüğünü söyledi.

ABD güçleri Ali Musa Dakduk'u 2007 yılında ABD güvenlik ekibi kılığına giren ajanların beş Amerikan askerini öldürdüğü bir operasyonun ardından gözaltına almıştı. NBC'ye göre daha sonra Iraklı yetkililer tarafından serbest bırakıldı.

Şarku’l Avsat’ın NBC'den aktardığına göre ABD'li savunma yetkilisi, İsrail hava saldırısının ayrıntılarının, ne zaman gerçekleştiğinin, Suriye'nin neresinde yapıldığının ve özellikle Dakduk'u hedef alıp almadığının bilinmediğini ifade etti.

Dakduk'un planlanmasına yardım ettiği karmaşık saldırı, 20 Ocak 2007'de Kerbela'daki ABD-Irak ortak askeri yerleşkesinde gerçekleşti.

ABD askeri güvenlik ekibi kılığına girmiş, Amerikan silahları taşıyan ve bazıları İngilizce konuşan bir grup adam, ABD ve Irak askerlerinin bulunduğu bir binanın yakınına gelene kadar çeşitli kontrol noktalarından geçtiler.

Tesis, Irak'ta ‘Ortak Güvenlik İstasyonları’ olarak bilinen ve ABD askerlerinin Iraklı polis ve askerlerle birlikte yaşadığı, çalıştığı bir grup tesisin bir parçasıydı. Silahlı saldırganlar geldiğinde tesiste yirmiden fazla ABD askeri bulunuyordu.

Silahlı unsurlar binayı kuşattı, güvenliği aşmak için el bombaları ve patlayıcılar kullandı. El bombasının patlaması sonucu bir ABD askeri öldü. Militanlar içeri girdikten sonra iki ABD askerini binanın içinde, diğer ikisini de dışarıda esir aldı ve kendilerini bekleyen dört çeker araçlarla hızla kaçtı.

ABD saldırı helikopterlerinin konvoyu takip etmesi üzerine militanlar araçlarını terk ederek yaya olarak kaçmaya başladılar ve bu sırada dört ABD askerini vurdular.

Saldırının ardından ABD'li yetkililer, operasyonu gerçekleştirmek için gereken koordinasyon, eğitim ve istihbarat seviyesine dayanarak militanların İran'dan doğrudan destek aldığından şüphelendi.

Dakduk Mart 2007'de ABD güçleri tarafından yakalandı. NBC'nin bildirdiğine göre, Kerbela saldırısının planlanmasında Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü'nün yer aldığı kanıtlandı. Sorgulama sırasında Dakduk, operasyonun Kudüs Gücü'nün doğrudan desteği ve eğitimi sonucunda gerçekleştiğini itiraf etti.

ABD ordusu Dakduk'u Irak'ta birkaç yıl gözaltında tuttuktan sonra, Aralık 2011'de Iraklı yetkililere teslim etti.

ABD'li yetkili şunları söyledi: “Iraklı yetkililer Dakduk'u yargılayacaklarını söylediler ama ABD'li yetkilileri çok kızdıracak şekilde birkaç ay içinde serbest bırakıldı. Kısa bir süre sonra tekrar Hizbullah ile çalışmaya başladı.”