Irak ve İran arasındaki güvenlik koordinasyonu gelişiyor

Irak Başbakanı Sudani, İran Emniyet Genel Müdürü Radan ile iki ülke arasındaki güvenlik koordinasyonunu görüştü

Irak Başbakanı Sudani dün İran Emniyet Genel Müdürü Ahmed Rıza Radan ve beraberindeki heyeti Bağdat'ta kabul etti (Irak Başbakanlık Ofisi)
Irak Başbakanı Sudani dün İran Emniyet Genel Müdürü Ahmed Rıza Radan ve beraberindeki heyeti Bağdat'ta kabul etti (Irak Başbakanlık Ofisi)
TT

Irak ve İran arasındaki güvenlik koordinasyonu gelişiyor

Irak Başbakanı Sudani dün İran Emniyet Genel Müdürü Ahmed Rıza Radan ve beraberindeki heyeti Bağdat'ta kabul etti (Irak Başbakanlık Ofisi)
Irak Başbakanı Sudani dün İran Emniyet Genel Müdürü Ahmed Rıza Radan ve beraberindeki heyeti Bağdat'ta kabul etti (Irak Başbakanlık Ofisi)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Bağdat’ın Irak ile İran arasında yapılan sınır güvenliği anlaşmasında ilerleme kaydedildiğini teyit etmesinden haftalar sonra dün, İran Emniyet Genel Müdürü Ahmed Rıza Radan’ı kabul etti. Sudani ve Radan, sınır kontrolü ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gibi konularda iki ülke arasındaki güvenlik koordinasyonunu görüştüler.

Irak Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre görüşmede, iç güvenliğin sağlanması, organize suçların kovuşturulması ve sınır kontrol dosyalarında ikili güvenlik koordinasyonunun teyit edilmesinin yanı sıra iki ülke için de ortak bir sorun olan uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gibi Irak ile İran arasındaki iş birliğinin çeşitli yönleri ele alındı.

Açıklamada Irak Başbakanı Sudani’nin iki ülke arasında ekonomi alanındaki çeşitli ortaklıkların, karşılıklı ticaretin ve entegrasyonun daha fazla gelişmesi amacıyla kanunları uygulamak ve güvenliği ve istikrarı artırmak için hem Irak hem de İran emniyet teşkilatları arasında iş birliği yapılmasının önemini vurguladığı belirtildi.

İran Emniyet Genel Müdürü Ahmed Rıza Radan’ın Bağdat ziyareti, Irak Başbakanı Sudani’nin 6 Kasım’da Tahran’a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından İranlı bir yetkili tarafından Irak’a gerçekleştirilen ilk ziyaret oldu.

Irak ile İran arasında 19 Mart'ta ‘İran’a muhalif grupların silahsızlandırılması ve iki ülke arasındaki sınırların kontrol edilmesi’ konularını içeren Ortak Güvenlik Anlaşması imzalandı. Ortak Güvenlik Anlaşmasının Uygulanmasından Sorumlu Yüksek Komite, geçtiğimiz eylül ayında, İran'a muhalif Kürt grupların sınır bölgesindeki karargahlarını kaldırılıp bu bölgelere Irak sınır muhafızlarının konuşlandırıldığını duyurdu.

Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci, ekim ayı sonlarında yaptığı açıklamada, İran'la imzalanan Ortak Güvenlik Anlaşması’nın uygulanmasında önemli ilerlemeler kaydedildiğini söylemişti.

Öte yandan Irak Sınır Muhafızları Komutanı Muhammed Abdulvahab Sukar Sadi, pazar günü İran-Irak sınırında yüzlerce kulenin dikilmesi ve termal gözetleme kameralarının yerleştirilmesi gibi çeşitli önlemler alındığını açıkladı. Alman Haber Ajansı'nın (DPA) aktardığına göre Ortak Güvenlik Anlaşması, ‘iki ülke arasındaki sınırlardan yapılan kaçakçılık faaliyetlerini ve diğer yasa dışı faaliyetleri önlemenin yanı sıra ortak sınırlardaki güvenliği artırmayı’ amaçlıyor.

Irak Sınır Muhafızları Komutanı, pazar günü gazetecilere yaptığı açıklamada, Irak-İran sınırında eş-Şib Sınır Kapısı’nın bulunduğu bölgede 650 kilometre uzunluğunda bir yol açıldığını ve sınır karakollarının sınırdan 10 ila 15 kilometre kadar içeriye çekildiğini, bu yüzden de güvenlik noktasında bu karakolların hiçbir faydasının olmadığını söyledi.

Çalışmaların yol yapımı, Irak-İran savaşından kalan mayınların kaldırılması, sınır karakolları kurulması, kuleler dikilmesi, sınır çitlerinin sağlamlaştırılması ve sınırdan yapılan tüm kaçakçılık faaliyetlerinin önemli ölçüde önlenmesi gibi aşamalardan oluştuğunu aktaran Sadi, bu yıl içerisinde Süleymaniye ilinin Pencwin ilçesinden Basra ilindeki el-Fav şehrine kadar İran ile sınır şeridi boyunca termal gözetleme kameraları kurulacağını kaydetti.

Iraklı yetkili, Irak'ın güneydoğusundaki Meysan ilinde İran'la kara sınırının kapatılması amacıyla sınıra 200 kilometre uzunluğunda iki sınır çiti çekilmesi için çalışmaların sürdüğünü de sözlerine ekledi.



Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
TT

Sadr, Irak seçimleri öncesinde siyasi meydan okumaları gündeme getirdi

 Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)
Mukteda es-Sadr, destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırarak siyaset sahnesini karıştırdı. (Reuters)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın, bu yılın sonunda yapılması planlanan parlamento seçimleri yaklaşırken destekçilerini seçmen kayıtlarını güncellemeye çağırma kararı, bölünmüş Şii evinde depreme neden oldu. Sadr'ın kararı hareketin seçim yarışına katılımını teyit etmese de özellikle Selahaddin ve Ninova gibi karışık bölgelerde diğer blokları hesaplarını gözden geçirmeye sevk etti.

Bir destekçisinin kayıtların güncellenmesinin amacına ilişkin sorusuna cevaben Sadr, nihai katılım kararından bağımsız olarak bu hamlenin ‘demokratik bir gereklilik’ olduğunu söyledi. Ancak kararın ardından yaşanan kitlesel hareketlilik -milyonlarca destekçisinin verilerini güncellemeye gitmesi- Sadr'ın gerçek niyeti hakkında soru işaretleri yarattı. Bu hamle bir yandan tabanının tepkisini ölçerken, diğer yandan da 2022'de siyasi süreçten çekilmesinin ardından parlamentoya olası bir dönüşün göstergesi olabilir.

Şii evi popülerlik sınavıyla karşı karşıya

Sadr'ın destekçilerini harekete geçirmesi, Kanun Devleti Koalisyonu (Nuri el-Maliki), Hikmet Hareketi (Ammar el-Hekim), Asaib Ehli’l Hak (Kays el-Hazali) ve Bedir Örgütü (Hadi el-Amiri) gibi en önemli rakip blokları içeren Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne doğrudan bir meydan okuma teşkil ediyor. İronik olan şu ki, görünürdeki ittifaklarına rağmen bu güçler ciddi iç bölünmelerden mustarip ve bu da onları Sadr'ın orta ve güney Irak'taki ve hatta karma bölgelerdeki popülaritesine karşı seçmen kaybetmeye açık hale getiriyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ise Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin bir parçası olmasına rağmen, birçok siyasi gözlemcinin gözünde bu güçler tarafından en çok zorlanan siyasi taraf.

Karşılıklı korkular

İsminin açıklanmasını istemeyen Iraklı bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a Sadr'ın kararının iki açıdan tehlikeli olduğunu söyledi. Birincisi, Sadr Hareketi (geçmişte olduğu gibi) parlamentoda çoğunluğu kazanırsa, Koordinasyon Çerçevesi hükümetinin kuruluşunda yer almamasına rağmen ekonomik kriz, dolar krizi ve maaşlar gibi başarısızlıklarının sorumluluğunu üstlenme baskısıyla karşı karşıya kalacak.

 Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)Mukteda es-Sadr'ın destekçileri geçen yıl nisan ayında Bağdat'ın Sadr Şehri’nde düzenlenen bir protesto sırasında (AP)

Kaynak, “İkinci açı ise hükümetin nasıl kurulacağı; mevcut Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani müttefiklerinin başarısızlıklarından sorumlu tutulmasa bile, Sadr ve Sudani arasında gelecekte kurulacak herhangi bir ittifak, özellikle Sadr'ın karşı çıktığı ABD ile ilişkiler konusundaki vizyon farklılıkları nedeniyle sekteye uğrayabilir” dedi. Bu hamlenin yankıları Şii bileşenle sınırlı kalmayıp Sadr'ın nüfuzunun arttığı karma bölgelerdeki güç dengesinin değişmesinden korkan Sünni arenaya da uzanıyor. Gözlemcilere göre, görünürde Şii Koordinasyon Çerçevesi'ne bağlı olmasına rağmen çatışmalardan ‘en çok etkilenen taraf’ olan Sudani'nin akıbeti de merak konusu.

Kayıtların güncellenmesi Sadr'ın mutlaka seçimlere gireceği anlamına gelmese de bu hamle popüler zemini test etmek ve muhaliflerin kafasını karıştırmak için önleyici bir oyunu ortaya koyuyor. Bazı analizler Sadr'ın parlamentoya dönmesini desteklese de yönetimin sonuçlarına katlanmaya istekli olup olmadığı ve Şii evindeki bölünmelerin üstesinden gelme kabiliyetine ilişkin sorular tüm senaryolara açık olmaya devam ediyor.