Mısırlı şirketlere yönelik siber saldırılar

Kahire Hava Limanı’nın internet yönelik hackleme girişimi engellenirken, finansal işlerle ilgili bir uygulamanın hedef alındığına dair de iddialar ortaya atıldı.

Kahire Hava Limanı internet sitesi, bilgisayar korsanlarının saldırı girişiminin ardından yeniden faaliyete geçti. (Şarku’l Avsat)
Kahire Hava Limanı internet sitesi, bilgisayar korsanlarının saldırı girişiminin ardından yeniden faaliyete geçti. (Şarku’l Avsat)
TT

Mısırlı şirketlere yönelik siber saldırılar

Kahire Hava Limanı internet sitesi, bilgisayar korsanlarının saldırı girişiminin ardından yeniden faaliyete geçti. (Şarku’l Avsat)
Kahire Hava Limanı internet sitesi, bilgisayar korsanlarının saldırı girişiminin ardından yeniden faaliyete geçti. (Şarku’l Avsat)

Mısır’ın elektronik ödeme yöntemleri ve dijital finansal hizmetlerde uzmanlaşmış en büyük şirketlerinden birinin, bilişim sistemine siber saldırı yapıldığı iddiasını yalanlamasından günler sonra Kahire Hava Limanı’nın internet sitesine yönelik hackleme girişiminin engellendiğini duyuruldu. Bu, “Mısır’ın hayati tesislerine yönelik siber saldırılar mı düzenleniyor?” sorusunu akıllara getirdi.

Kahire Hava Limanı’ndan resmi bir kaynak pazar akşamı yaptığı açıklamada, kurumun internet sitesini hackleme girişiminin engellendiğini duyurdu. Site, yeniden sorunsuz olarak çalışabileceği garanti altına alınan kadar tedbir amaçlı olarak faaliyete geçirilmedi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre kaynak, sitedeki tüm hizmet ve verilerin güvende olduğunu ve hackleme girişiminden etkilenmediğini belirterek, şirketin en yüksek siber güvenlik standartlarını uyguladığını vurguladı.

Kaynak, tüm veri ve bilgilerin (restoran, kafeterya, gümrüksüz satış mağazaları ve dinlenme yerlerinin adları dahil olmak üzere) güvende olduğunu bildirdi. Şirketin, söz konusu girişimin sorumlularının tespit edilmesi ve haklarında yasal işlem başlatılması için soruşturma başlattığı kaydedildi.

Fotoğraf Altı: Yeniden faaliyete geçen Kahire Hava Limanı internet sitesi, Kahire Uluslararası Havalimanı’ndaki faaliyetlerin düzenlenmesinde büyük rol oynuyor. (Şarku’l Avsat)
Yeniden faaliyete geçen Kahire Hava Limanı internet sitesi, Kahire Uluslararası Havalimanı’ndaki faaliyetlerin düzenlenmesinde büyük rol oynuyor. (Şarku’l Avsat)

Kahire Hava Limanı Bilgi Teknolojileri Birimi Başkanı mühendis Abdulhalık Muhammed, ‘siteye yapılan hackleme girişimine ilişkin soruşturmaların tamamlanmasının ardından internet sitesinin normal işleyişine döndüğünü ve sitenin gerek şirketlere gerek bireylere sağladığı tüm hizmetlerin kaldığı yerden devam ettiğini’ bildirdi.

Muhammed, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, yürütülen incelemelerde saldırının Mısır dışından geldiğinin anlaşıldığını ifade ederek “Sitenin güvenliğini sağlamak için kullanılan siber güvenlik önlemleri, saldırıyı önlemek ve verileri ele geçirme veya kontrol etme girişimini engellemek için yeterli” dedi. Şirketin internet sitesinin ‘herhangi bir gizli veri içermediğini ve sağladığı hizmetlerin çoğunun Kahire Uluslararası Havalimanı’na gidiş-dönüş uçuş tarifeleri ve havalimanının çeşitli binalarında sağlanan lojistik hizmetlerle ilgili olduğunu’ kaydetti.

Fotoğraf Altı: Yeniden faaliyete geçen Kahire Hava Limanı internet sitesinde, Kahire Uluslararası Havalimanı’ndaki faaliyetlere yönelik hizmetler yönetiliyor. (Şarku’l Avsat)
Yeniden faaliyete geçen Kahire Hava Limanı internet sitesinde, Kahire Uluslararası Havalimanı’ndaki faaliyetlere yönelik hizmetler yönetiliyor. (Şarku’l Avsat)

Kahire Hava Limanı Şirketi, Mısır Havalimanları ve Hava Seyrüsefer Şirketi’ne (EHCAAN, Mısır Sivil Havacılık Bakanlığı şirketlerinden biri) bağlı bir devlet şirketi. 11 Mart 2002 tarihinde cumhurbaşkanlığı kararıyla kuruldu. Kahire Uluslararası Havalimanı İşletmesi’ne bağlı olarak faaliyet gösteriyor.

Kahire Hava Limanı’nın internet sitesine yapılan siber saldırı, Fevri Şirketi’nin siber saldırıya maruz kaldığına ilişkin Mısır’da sosyal medya platformlarında söylentilerin yayılmasının ardından meydana geldi. Mısır’daki elektronik ödeme yöntemleri ve dijital finans hizmetlerinde uzmanlaşmış en büyük şirketler arasında yer alan Fevri Şirketi, milyonlarca Mısırlı tarafından devlet hizmet ücretlerinin ödemesi ve finansal işlemler için kullanılıyor.

Geçtiğimiz perşembe günü konuya ilişkin bir açıklama yapan şirket, ‘tüm platformlarında ve elektronik olarak sağlanan tüm hizmetlerde elektronik savunmalarının yeterliliğine ve güvenilirliğine’ dikkat çekti. Şirket ‘birileri tarafından bazı sosyal medya sayfalarında yayılan, bilişim sisteminin saldırıya uğradığına veya hacklendiğine ilişkin söylentilerin gerçeklik payı olmadığını’ vurguladı. Söz konusu açıklamada, küresel denetim otoritelerinin beklentilerine uygun olarak en yüksek siber güvenlik kriterlerinin uygulandığı belirtilerek, ‘hiçbir müşterinin finansal veya bankacılık verilerinin sızmadığı’ kaydedildi.

Diğer yandan Bilgi Güvenliği Uzmanı mühendis Ahmed Abdulaziz, ‘siber saldırıların günümüz dünyasında günlük yaşamın bir parçası haline geldiğine’ dikkat çekti. Abdulaziz ‘kamu hizmeti veren internet sitelerinin verilerini ele geçirmenin dünyadaki birçok bilgisayar korsanı için cezbedici bir hedef haline geldiğini’ vurguladı.

Abdulaziz, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ‘çoğu saldırının genellikle verileri ele geçirip bunları ‘dark web’ olarak bilinen yerde satma veya verileri başka zamanlarda yeniden yayınlanmak üzere fidye talep etme amacıyla yapıldığına’ işaret etti.

‘Bazı siber saldırıların siyasi hedefleri olabileceğini veya ülkeler arasındaki siyasi gerilim veya düşmanlık dönemlerinde bir tür elektronik savaş olarak kabul edilebileceğini’ ifade eden Abdulaziz ‘uygun koruma programları, sürekli dikkat ve siber saldırılarla hızlı bir şekilde başa çıkabilme yeteneğinin, basit ve orta ölçekli saldırıları püskürtebildiğine’ dikkat çekti.

Abdulaziz ayrıca ‘Arap bölgesi dışından gelen ve son derece profesyonel bilgisayar korsanları tarafından gerçekleştirilen bazı saldırıların hasara yol açabileceğini ve bunların bazen takip edilmesinin zor olabileceğini’ de sözlerine ekledi.



Türkiye-Rusya mutabakatı Libya krizine çözümün sağlar mı?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı sırasında el sıkışıyor. (DPA)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı sırasında el sıkışıyor. (DPA)
TT

Türkiye-Rusya mutabakatı Libya krizine çözümün sağlar mı?

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı sırasında el sıkışıyor. (DPA)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile ortak basın toplantısı sırasında el sıkışıyor. (DPA)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Libya’nın başkenti Trablus'ta yaşanan son çatışmaların ardından görüş birliğine varması, özellikle Lavrov'un çatışmanın tarafları üzerindeki etkilerinden bahsetmesinin ardından, iki geleneksel rakibin Libya dosyasını ele almadaki olası rolü hakkında ciddi ve çok sayıda soruyu gündeme getiriyor.

Şarku’l Avsat'ın görüştüğü Rus ve Türk gözlemciler, Türkiye'nin Trablus'taki eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçlerine verdiği desteğin aksine Moskova'nın Trablus savaşı sırasında (2019-2020) Libya Ulusal Ordusu'nun (LUO) yanında yer almasına dayanarak Moskova ve Ankara'nın ilişkilerinin Libya krizinin gidişatı üzerindeki etkisine ilgiyle bakıyor.

Nüfuz kullanma anlaşması

Beş yıllık bir aradan sonra Lavrov'un Türk mevkidaşıyla Moskova'da yaptığı görüşmelerin ardından iki ülkenin ‘ülkedeki çatışmaların yeniden başlamasını önlemek için Libyalı taraflar üzerindeki nüfuzlarını kullanma konusunda anlaştıklarını’ söylemesi dikkat çekiciydi.

dfrgty6u7
Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin ve Türkiye’nin Libya Büyükelçisi Güven Begiç Trablus'ta (Rusya Büyükelçiliği resmi sayfası)

Lavrov'un konuşmasının önemine rağmen, Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) uzmanı Kirill Semenov, Moskova ile Ankara arasında Libya dosyasında ‘kapsamlı bir çözüme’ ulaşmanın zorluğuna işaret ederek, iki tarafın ‘Türkiye ile müttefik bir batı ve Rusya ile müttefik bir doğu arasındaki nüfuz paylaşımına’ dayandığını belirtti.

Şarku’l Avsat'a konuşan Rus uzman, Moskova ve Ankara'nın ‘Libya'da geniş çaplı bir savaşın patlak vermesini önlemek ve çatışan tarafları dizginlemek için belirli bir etkiye sahip olarak Libya güçlerine müdahale edebileceğini ve etkileyebileceğini’ vurguladı.

“Herhangi bir barış, Esed rejiminin devrilmesinden önceki Suriye modeline benzeyecektir, burada iş birliği etkiyi sürdürürken aynı zamanda bölünmeyi de sürdürür” diyen Semenov, gerçek uzlaşmanın ‘kapsayıcı bir Libya diyaloğu gerektirdiğini, özellikle de gördüğümüz gibi Suriye modelinin sürdürülebilir olmadığını’ vurguladı.

‘Çözüm Libyalıların elinde’

Rus-Türk yakınlaşması iki bakan düzeyindeki bir toplantıyla sınırlı kalmadı. Rusya'nın Libya Büyükelçisi Aydar Aganin ve Türkiye'nin Libya Büyükelçisi Güven Begiç de ‘Libya'daki mevcut durumun kapsamlı bir değerlendirmesini yapmak üzere’ Trablus'ta bir araya geldi.

dsfrgt
Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı Yunusbek Yevkurov ve Rus hükümetinden üst düzey bir heyetin daha önce Bingazi'ye yaptığı ziyaretten (DPA)

Eski Başbakanlık Başdanışmanı Ömer Faruk Korkmaz Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘Türkiye-Rusya mutabakatının yeterli olmadığını’ belirterek, ‘Libya'da çözüm geciktikçe dış müdahale olasılığının arttığını’ söyledi. Korkmaz, “Sorunun çözümü Libyalıların elinde” dedi.

Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal ise ‘Libya dosyasına kalıcı bir çözüm bulunmasında Moskova ve Ankara'nın rolünün önemini ve etkisini’ kabul etmekle birlikte, ‘kalıcı bir çözümün Libyalılar, uluslararası toplum ve bölgesel aktörler arasında varılacak bir anlaşmayla başlayacağına’ inanıyor.

“Libya adeta uluslararası vesayet altında” diyen Uysal bunu, ‘Birleşmiş Milletler'in (BM) siyasi süreci, hükümetin kurulmasını ve taraflar arasındaki diyalogları tamamen denetlemesine’ ve ‘ABD, Avrupalılar ve bazı bölge ülkelerinin bu dosyadaki rolüyle ilgili’ diğer dış komplikasyonlara bağladı.

dfgthyj
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Misrata'daki Türk savaş gemisi TCG Kemal Reis'e gerçekleştirdiği inceleme ziyareti sırasında (Türkiye Savunma Bakanlığı)

Uysal’ın bakış açısına göre, ‘ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında bir anlayışın varlığı ve mevcut ABD yönetiminin Libya'ya olan ilgisi, Türk-Rus anlayışını kolaylaştırabilir.’

Libya açısından bakıldığında ise Libya Temsilciler Meclisi (TM) Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi Rabia Buras yakın zamanda bir çözüm beklemediğini belirterek, “Libya dosyasında Rusya ve Türkiye arasındaki ilişki ‘rekabetçi iş birliği’ ya da ‘düşmanca iş birliği’ olarak bilinen karmaşık bir örnek teşkil ediyor” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Buras şu ifadeleri kullandı: “Nüfuz ve çıkarlar için rekabet, tam ölçekli bir askeri çatışmaya girmekten kaçınma kaygısıyla iç içe geçmiş durumda. Bu kırılgan denge, 2020'den bu yana büyük ölçekli askeri operasyonların dondurulmasına katkıda bulundu, ancak aynı zamanda Libya içindeki siyasi ve askeri bölünmeleri derinleştirerek kapsamlı bir çözüme yönelik gerçek bir ilerlemeyi engelledi.”

vfdbghtyju
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih ile başkent Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un da hazır bulunduğu bir görüşme gerçekleştirdi. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Buras, Libya'da siyasi çözümün önündeki zorlukları şöyle sıraladı: “Yerel ve uluslararası aktörlerin çatışan çıkarları, uluslararası ivmenin azalması ve Libyalı tarafların kendi aralarındaki güven eksikliği.”

Buras, ‘gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözümün ancak devlet kurumlarını birleştirmeyi, adil bir refah dağılımı sağlamayı ve güvenlik sisteminde köklü reformlar yapmayı amaçlayan saf bir ulusal irade üzerine inşa edilebileceğine, bunun da bölünmelerden beslenmeyen, aksine bu bölünmeler arasında köprü kurulmasına yardımcı olan koordineli bir uluslararası destekle sağlanabileceğine’ inanıyor.

Askeri varlığın kapsamlı çözümle ilişkisi

Türkiye ve Rusya'nın Libya cephesine olan ilgisinin yanı sıra, iki ülkenin askeri varlığına ilişkin tartışma, kapsamlı çözümün geleceği açısından önemli.

Bu bağlamda, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından bazı Rus teçhizatının Suriye'den LUO Komutanı Mareşal Halife Hafter'in etkisi altındaki Libya'nın doğusuna nakledildiğine dair Batı kaynaklı haberlerin ardı arkası kesilmedi ve hatta Moskova'nın Hafter'le koordineli olarak Libya'nın güneyindeki Maatan es-Sara'da bir askeri üs kurma hamlelerinden bahsedecek kadar ileri gidildi.

cdfgthy
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan arasında Trablus'ta gerçekleştirilen görüşmeden (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Rus uzman Semenov, ülkesinin Libya'da askeri üsler konusunda herhangi bir anlaşması olduğunu reddederek, ‘üsler konusunda resmi bir anlaşma yapılmadığı sürece kalıcı bir varlıktan söz edilemeyeceğini’ vurguladı.

Öte yandan Semenov, ‘Rusya'nın askeri anlaşmalar yaptığı Sahel bölgesine lojistik çıkışlara ihtiyacı olduğunu ve Libya'nın bu açıdan Rusya için önemli olduğunu’ belirterek, ‘Moskova'nın Libya'nın içişlerine karışma niyetinde olmadığını, ancak lojistik yönleriyle ilgilendiğini’ ifade etti.

sdfrgt
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Devlet Yüksek Konseyi (DYK) Başkanı Muhammed Takala ile başkent Ankara'daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un da hazır bulunduğu bir görüşme gerçekleştirdi. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Libya'daki Türk askeri varlığına gelince, Uysal’a göre bu varlık kısa ve orta vadede devam edecek. Zira bu, Libyalıların kararıyla kuruldu. Uysal’a göre Türkiye’nin Libya'da güvenlik ve savunmanın yanı sıra ekonomik, ticari ve denizcilik çıkarları da var.

Trablus savaşı sırasında Türkiye, müttefik Suriyeli silahlı gruplardan binlerce paralı askerle birlikte Libya'nın batısına asker göndermiş ve Trablus'ta ortak bir askeri komutanlık kurmuştu.