Kahire radikal dinci Siyonistlerin iddialarını yalanladı

Kahire İsrail’in ‘Mısır’ın Hamas'ı silahlandırdığına dair’ suçlamalarını reddetti

Mısır, Refah Sınır Kapısı aracılığıyla çok sayıda yardım sağladı (Ulusal Sivil Eylem İttifakı)
Mısır, Refah Sınır Kapısı aracılığıyla çok sayıda yardım sağladı (Ulusal Sivil Eylem İttifakı)
TT

Kahire radikal dinci Siyonistlerin iddialarını yalanladı

Mısır, Refah Sınır Kapısı aracılığıyla çok sayıda yardım sağladı (Ulusal Sivil Eylem İttifakı)
Mısır, Refah Sınır Kapısı aracılığıyla çok sayıda yardım sağladı (Ulusal Sivil Eylem İttifakı)

Mısırlı parlamenterler ve uzmanlar, İsrail'in Mısır'ın Sina'dan tüneller aracılığıyla gelişmiş tanksavar silahlarını Gazze'ye kaçırarak Hamas’ın silahlandırılmasına yardım ettiği yönündeki iddialarını yalanladı. İsrail’in bu yöndeki iddiaları, Mısır'ı kışkırtmaya yönelik yeni bir girişim ve İsrail'in aldığı kayıpların bir gerekçesi olarak değerlendiriliyor.

İsrail'deki radikal sağa bağlı İbranice web sitesi Behadrei Haredim, Mısır’ın Refah Sınır Kapısı’ndan kamyonlar aracılığıyla silahların Gazze’ye girişine izin vererek Hamas'ı silahlandırdığını iddia etti. “7 Ekim saldırıları öncesinde Mısır'dan Gazze’ye silahlar girdi. İsrail güçlerinin taşlarla ve molotof kokteylleriyle karşı karşıya kaldıktan sonra lazer güdümlü füzeler ve tanksavar silahları gibi silahlarla karşı karşıya kalmasının nedeni bu” ifadelerine yer verildi.

Temsilciler Meclisi Savunma ve Ulusal Güvenlik Komitesi Başkanı Tümgeneral Ahmed el-Avadi ise iddialar üzerine Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada bu suçlamaların mantıksız olduğunu bildirdi. Aynı zamanda, “Mısır, Sina'da 10 yıldan fazla süren terörle mücadelesinde sınırlardaki tünellerden mustaripti. Hamas'ın elindeki silahların Mısır ile hiçbir ilgisi yok. Mısır’ın saklayacağı hiçbir şey yok. Kapalı kapılar ardında söylenenler, resmi ortamlarda söylenenlerin aynısı” ifadelerini kullandı.

Milletvekili Mustafa Bekri ise X sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada, bu iddiaların kimseden gizlenmeyen provokasyon ve suçlama politikasının devamı olduğunu vurguladı.

Yaklaşık üç hafta önce ise İsrailli bir haham Mısır'ı DEAŞ üyelerini Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze Şeridi'ne sokmaya dahil olmakla suçlamıştı. Ancak Mısırlı yetkililer, kaçakçılık operasyonlarına karşı koymak amacıyla 2014'ten bu yana tünellerin kapatılması, Gazze sınırında tampon bölge oluşturulması ve yeraltında kilometrelerce uzanan yüzlerce tünelin yıkılması yönünde çalışmalar yapıldığını duyurmuştu.

Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden İsrail uzmanı Said Akkaşe, bu açıklamaların savaş başladığından bu yana radikal sağcı liderler tarafından bulunulan iddiaların en son tekrarı olduğunu ifade etti. Ancak hiçbir temele dayanmadıklarını belirten Akkaşe, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Bu suçlamalar, İsrail’deki radikal dinci Siyonistlerin 2005’te Gazze’deki yerleşim birimlerini terk etmelerinden kaynaklı bir intikam alma çabası. Bu tür ifadeler, bunları öne sürenlerin hayal gücünü yansıtıyor. Mısır, doğrudan bir çıkarı olmadığı için bu tür iddialara müdahil olamaz. Ayrıca Hamas daha önce Sina'da Mısır'ın ulusal güvenliğine zarar vermişti” vurgusunda bulundu.

Şarku'l Avsat'a konuşan Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise “Bu, radikal sağın başarısızlığını meşrulaştırma girişimi. Zirâ liderleri savaşın bitimi ardından iktidardaki varlıklarını kaybedeceklerinin farkında. İsrailli radikal sağ güçler arasında Mısır'a karşı, Kahire'nin Filistinlileri Sina'ya doğru sürme planlarına verdiği tepkiyle bağlantılı, köklü bir olumsuz tutum mevcut” ifadelerini kullandı.

Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden tasfiyesini kesin bir dille reddeden Mısır, yabancı pasaport sahiplerinin prosedürlere uygun bir şekilde Gazze’den çıkışına ek olarak, insani yardım girişi için Refah Sınır Kapısı’ndaki çalışmaların devam etmesine izin vermişti. Filistin ise Kahire’nin bu politikasını destekliyor.



İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

İsrail'in çekilme planları nedeniyle Gazze'deki ateşkes görüşmeleri "başarısız" oldu

 İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)

Konuyla ilgili bilgi sahibi iki Filistinli kaynağa göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 40'ını askeri kontrolü altında tutan bir çekilme haritası sunma ısrarı nedeniyle Gazze'deki ateşkes müzakereleri ‘çıkmaza’ girmiş durumda.

AFP'ye konuşan kaynaklardan biri, “Doha'daki müzakereler, İsrail'in dün sunduğu ve Hamas'ın reddettiği Gazze Şeridi'nin yüzde 40'ından fazlasında askeri güç bulundurmayı içeren, İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması ve yeniden konumlandırılmasını öngören bir çekilme haritasında ısrar etmesi nedeniyle çıkmaza girmiş durumda ve karmaşık zorluklarla karşı karşıya” dedi.

İkinci kaynak ise “İsrail yok etme savaşını sürdürmek için oyalama ve anlaşmayı bozma politikasını sürdürüyor” ifadesini kullandı.

Gazze ateşkes müzakereleri, Hamas'ın İsrail'i engellemekle suçladığı ve ABD ile İsrail'in görüşmelerde bir ilerleme kaydedileceği ve birkaç gün içinde anlaşmaya varılacağı yönündeki iyimser söylemleri arasında Katar'ın başkenti Doha'da yedinci gününe girdi.

Geçtiğimiz pazar gününden bu yana Doha'da devam eden müzakerelerin ortasında Netanyahu perşembe günü yayınladığı bir videoda Hamas'ın silahsızlandırılmasını, askeri kabiliyetlerinin olmamasını ve bölgeyi yönetmemesini şart koşarak bunlar olmadan Gazze Şeridi'nde anlaşma ihtimalini dışladı ve savaşa geri dönme tehdidinde bulundu. Netanyahu, “Bu müzakereler yoluyla elde edilebilirse iyi olur, aksi takdirde kahraman ordumuzun gücüyle başka yollarla elde edeceğiz” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar perşembe günü Avusturya gazetesi Die Presse'ye verdiği röportajda, müzakerelerin geleceği için bir başka koşul öne sürerek Hamas liderlerinin sürgüne gönderilmesinin ‘savaşı sona erdirecek çözümün bir parçası olabileceğini’ belirtti.

Geçtiğimiz perşembe günü televizyonda yayınlanan bir röportajda Netanyahu birkaç gün içinde bir anlaşmaya varılacağı umudunu dile getirerek şunları söyledi: “50 esir halen Hamas tarafından tutuluyor ve bunlardan sadece 20'sinin hayatta olduğuna inanılıyor. Şu anda yaşayanların yarısının ve ölülerin yarısının çıkarılmasını öngören bir anlaşmamız var, yani 10 yaşayan insanımız ve yaklaşık 12 ölen rehinemiz kalacak, ancak onları da çıkaracağım. Umarım birkaç gün içinde bunu sonuçlandırabiliriz.”

Geçen hafta Netanyahu ile Beyaz Saray'da iki kez görüşen Trump, ateşkesin yakın olduğu söylemini yineleyerek bu haftayı olası bir tarih olarak belirledi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü yaptığı açıklamada bir anlaşma için ‘büyük umutları’ olduğunu ifade etti.